Telsiz memuru By: sidretül münteha Date: 05 Ekim 2010, 16:42:17
Telsiz memuru...
...Elinde veya cebinde veya çantanda veya arabanda veya masanda veya yakýnlarýnda bir yerlerde; en az bir kitap bulundurmama hakkýna sahip deðilsin!.. Çünkü her gün birileri boðuluyor etrafýnda...Bunu yüz kere yazsak yeridir
Bir gün, saðýna ve soluna doðru uzayan iki yolun baþýnda duruyor olacaksýn..
Tam karþýndaki üçüncü yoldan biri gelecek...
Yaklaþýp, önünde duracak. Soracak, veya "hangi tarafa gitmesi gerektiðini" öðrenmek için soran gözlerle bakacak...
Sen yalnýzca;
-Þu yöne, diyeceksin...
Ya da hiç konuþmadan, kitap tutan elinle iþaret edeceksin!..
Yönelecek mi gösterdiðin tarafa? Bilmiyorum... Varacak mý gittiði yere? Bilmiyorum... Ne zaman olacak bunlar? Bilmiyorum... Sen kaç yaþýndayken olacak? Bilmiyorum... Sana toplam kaç kiþi yol soracak? Onu da bilmiyorum...Fakat þunu biliyorum ki; olacak bu!..Bir gün tam karþýdan biri gelecek, sana hangi tarafa gitmesi gerektiðini soracak, ve sen yalnýzca "þu yöne" diyeceksin!
Ýþte sen, oraya kadar, kendini taþýmak... O zamana kadar, saðlýklý kalmak... Ve üstelik, seni gören birinin; en azýndan sana yol sorabileceði kadar da temiz ve bakýmlý olmak zorundasýn!.. Kendinden þüphe etme!.. Camii sorulan kimse, imam olmak zorunda deðil... Okul sorulan kimse öðretmen olmak zorunda deðil... Fýrýn sorulan kimse ekmek ustasý,ve eczane sorulan kimse eczacý olmak zorunda deðil...
Rütbesi en yüksek, diplomasý en büyük, cüzdaný en kabarýk kimseler deðil ki aranan... Yaþý en büyük, tecrübesi en fazla, fiziði en düzgün, yüzü en güzel olanlarý da aramýyor insanlar...
Çünkü bu özelliklerin peþinde olanlar; kýsa zamanda anlýyorlar/anlayacaklar yanýldýklarýný...Ýnsanlar; doðru adresi bilenleri arýyor!Ve insanlar, sadece umuyor; birilerinden aldýklarý adreslerin doðru olmasýný!..
Hadi... Geleceðe götür kendini!..
Çünkü bir zarfsýn sen. Ýçinde var olaný taþýyorsun; onu bilmeyenlerin bulunduðu yerlere!..
"Titanic"in hikayesini anlatmýþ mýydým sana?..
271 metre boyundaydý. Okyanusu aþmak için o güne kadar yapýlmýþ olanlarýn en büyüðüydü. Ve en lüksü. Bu Ýngiliz yolcu gemisinin bir buz daðýna çarparak nasýl battýðýný ve bu kazanýn bin beþ yüzden fazla cana mal olduðunu seningibi herkes biliyor... Fakat, Titanic batarken... Sürekli imdat sinyalleri gönderirken; oradan... Hem de çok yakýnlardan, bir baþka geminin daha geçtiðini çoðu kimse bilmiyor...
Bahsettiðim gemi o çaðrýlardan, feryatlardan habersiz olarak; donan, ezilen,boðulan insanlarýn yakýnlarýndan geçiiip gitti. Çünkü...Çünkü günlerdir, hiç ses duymadan beklediði telsizinin baþýnda sýkýlan telsiz memuru, o gece cihazýný kapatýp yatmýþtý!..
Sen, bir telsiz memuru gibisin!..
Elinde veya cebinde veya çantanda veya arabanda veya masanda veya yakýnlarýnda bir yerlerde; en az bir kitap bulundurmama hakkýna sahip deðilsin!.. Çünkü her gün birileri boðuluyor etrafýnda...
Ve senin taþýdýðýn kitaplar, cankurtaran yelekleri gibi kurtarýyor/kurtaracak insanlarý!..
Muammer Erkul