Gemi By: meryem Date: 05 Ekim 2010, 06:08:21
Gemi
Þüphesiz, göklerin ve yerin yaratýlmasýnda, gece ile gündüzün ard arda geliþinde, insanlara yararlý þeyler ile denizde yüzen gemilerde, Allah´ýn yaðdýrdýðý ve kendisiyle yeryüzünü ölümünden sonra dirilttiði suda, her canlýyý orada üretip-yaymasýnda, rüzgarlarý estirmesinde, gökle yer arasýnda boyun eðdirilmiþ bulutlarý evirip çevirmesinde düþünen bir topluluk için gerçekten ayetler vardýr. (2/164)
Onu yalanladýlar. Biz de onu ve gemide onunla birlikte olanlarý kurtardýk, ayetlerimizi yalan sayanlarý suda-boðduk. Çünkü onlar kör bir kavimdi. (7/64)
Karada ve denizde sizi gezdiren O´dur. Öyle ki siz gemide bulunduðunuz zaman, onlar da güzel bir rüzgarla onu yüzdürürlerken ve (tam) bununla sevinmektelerken, ona çýlgýnca bir rüzgar gelip çatar ve her yandan dalgalar onlarý kuþatýverir; onlar artýk bu (dalgalarla) gerçekten kuþatýldýklarýný sanmýþlarken, dinde O´na ´gönülden katýksýz baðlýlar (muhlisler)´ olarak Allah´a dua etmeye baþlarlar: "Andolsun eðer bundan bizi kurtaracak olursan, muhakkak sana þükredenlerden olacaðýz." (10/22)
Fakat onu yalanladýlar; biz de onu ve gemide onunla birlikte olanlarý kurtardýk ve onlarý halifeler kýldýk. Ayetlerimizi yalanlayanlarý da suda boðduk. Uyarýlanlarýn nasýl bir sonuca uðratýldýklarýna bir bak. (10/73)
Bizim gözetimimiz altýnda ve vahyimizle gemiyi imal et. Zulmedenler konusunda bana hitapta bulunma. Çünkü onlar suda- boðulacaklardýr." (11/37)
Gemiyi yapýyordu. Kavminin ileri gelenleri kendisine her uðradýðýnda O´nunla alay ediyordu. O: "Eðer bizimle alay ederseniz, alay ettiðiniz gibi biz de sizlerle alay edeceðiz" dedi. (11/38)
Allah, gökleri ve yeri yaratan ve gökten su indirip onunla size rýzýk olarak türlü ürünler çýkarandýr. Ve onun emriyle gemileri, denizde yüzmeleri için size, emre amade kýlandýr. Irmaklarý da sizin için emre amade kýlandýr. (14/32)
Denizi de sizin emrinize veren O´dur, ondan taze et yemektesiniz ve giyiminizde ondan süs-eþyalarý çýkarmaktasýnýz. Gemilerin onda (sularý) yara yara akýp gittiðini görüyorsun. (Bütün bunlar) O´nun fazlýndan aramanýz ve þükretmeniz içindir. (16/14)
Sizin Rabbiniz, fazlýndan aramanýz için denizde gemileri sizin için yürütür. Gerçekten O, size karþý merhametli olandýr. (17/66)
Böylece ikisi yola koyuldu. Nitekim bir gemiye binince, o bunu (gemiyi) deliverdi. (Musa) Dedi ki: "Ýçindekilerini batýrmak için mi onu deldin Andolsun, sen þaþýrtýcý bir iþ yaptýn." (18/71)
Gemi, denizde çalýþan yoksullarýndý, onu kusurlu yapmak istedim, (çünkü) ilerilerinde, her gemiyi zorbalýkla ele geçiren bir kral vardý." (18/79)
Görmedin mi, Allah, yerdekileri ve denizde onun emriyle akýp giden gemileri, sizin yararýnýza verdi. Ve izni olmadýkça, göðü yerin üstüne düþmekten alýkoyar. Þüphesiz Allah, insanlara karþý þefkatlidir, çok merhametlidir. (22/65)
Onlarýn üzerinde ve gemilerde taþýnmaktasýnýz. (23/22)
Böylelikle biz ona: "Gözetimimiz altýnda ve vahyimizle gemi yap. Nitekim bizim emrimiz gelip de tandýr kýzýþýnca, onun içine her (tür hayvandan) ikiþer çift ile, içlerinden aleyhlerine söz geçmiþ (azab gerekmiþ) onlar dýþýnda olan aileni de alýp koy; zulmedenler konusunda bana muhatap olma, çünkü onlar boðulacaklardýr" diye vahyettik. (23/27)
Böylece sen, beraberinde olanlarla gemiye bindiðinde o zaman de ki: "Bizi o zulmeden kavimden kurtaran Allah´a hamdolsun." (23/28)
Bunun üzerine, onu ve onunla birlikte olanlarý (insan ve hayvanlarla) yüklü gemi içinde kurtardýk. (26/119)
Böylece biz onu ve gemi halkýný kurtardýk ve bunu alemlere bir ayet (kendisinden ders çýkarýlacak bir olay) kýlmýþ olduk. (29/15)
Onlar gemiye bindikleri zaman, dini yalnýzca O´na ´halis kýlan gönülden baðlýlar´ olarak, Allah´a yalvarýp yakarýrlar. Ama onlarý karaya çýkarýp kurtarýnca, hemen þirk koþarlar. (29/65)
Size kendi rahmetinden taddýrmasý, emriyle gemileri yürütmesi ve O´nun fazlýndan (rýzkýnýzý) aramanýz ile umulur ki þükretmeniz için, rüzgarlarý müjde vericiler olarak göndermesi, O´nun ayetlerindendir. (30/46)
Görmüyor musun ki, size ayetlerinden (bazýlarýný) göstermesi için, gemiler Allah´ýn nimetiyle denizde akýp gitmektedir! Hiç þüphesiz bunda, çok sabreden, çok þükreden için gerçekten ayetler vardýr. (31/31)
Ýki deniz bir deðildir. Þu, tatlý, susuzluðu keser ve içimi kolay; þu da, tuzlu ve acýdýr. Ancak her birinden taze et yersiniz ve takýnmakta olduðunuz süs eþyalarýný çýkarýrsýnýz. O´nun fazlýndan aramanýz ve umulur ki þükretmeniz için gemilerin onda (denizde) sularý yara yara akýp gittiðini görürsün. (35/12)
Onlarýn soylarýný dolu gemilerde taþýmamýz da kendileri için bir ayettir. (36/41)
Hani o, dolu bir gemiye kaçmýþtý. (37/140)
Onlarda sizin için yararlar vardýr. Onlarýn üstünde göðüslerinizde olan bir hacete (ihtiyaca ve arzuya) ulaþýrsýnýz; onlarýn ve gemilerin üstünde taþýnýrsýnýz. (40/80)
Denizde yüksek daðlar gibi seyreden gemiler O´nun ayetlerindendir. (42/32)
Ki O, bütün çiftleri yarattý ve sizin için gemilerden ve hayvanlardan bineceðiniz þeyleri var etti. (43/12)
Allah; kendi emriyle gemiler akýp gitsin ve O´nun fazlýndan ararsýnýz diye, sizin için denize boyun eðdirdi. Umulur ki þükredersiniz. (45/12)
Ve onu da tahtalar ve çiviler(le inþa edilmiþ gemi) üzerinde taþýdýk; (54/13)
Denizde koca daðlar gibi yükselen gemiler O´nundur. (55/24)
Gerçek þu ki, su taþtýðý zaman, o gemide biz sizi taþýdýk; (69/11)
radyobeyan