Ashabý Kiram
Pages: 1
Enes Bin Malik By: ayten Date: 05 Ekim 2010, 01:41:13
54)Resûlullahýn hizmetçisi: ENES BÝN MÂLÝK


Milâdý 613 yýllarýnda Medine'de doðan ve milâdý 709 (h.90) yýlýnda Basra'da vefât eden Hz. Enes b. Mâlik'in neseb silsilesi: Enes b. Mâlik b. Nadr b. Bamdam b. Zeyd b. Haram b. Cündüb b. Amir b. Ganm Ýbn Adiyy b. Neccâr, Ebû Hamzatü'l-Ensan el-Hazrecî'dir. Annesi ise, Ümmi Süleym Sehle binti Milhan b. Halid b. Zeyd b. Haram b. Cündüb'dür. Annesi Ümmi Süleym, ensardan olup isminin Sehle oluþu hakkýnda çok çeþitli ihtilâflar vardýr. Bazý eserlerde ismi Remile, Meyse ve Melike olarak zikredildiði gibi, Zamîsâi (Zümeysâ) veya Remisâi (Rümeysâ) olarak da geçmektedir.

 
Hz. Ümmi Süleym müslüman olunca, kocasý onun Ýslâm'dan dönmesi için çok baský yaptý. Fakat bu baskýlardan bir sonuç alamayýnca kýzdý ve Ümmi Süleym'den ayrýlarak Þam'a gitti. Orada kýsa bir müddet ikamet ettikten sonra vefat etti.

 
Babasýnýn ölümü üzerine Enes'in annesine Ebû Talha tâlib oldu. O zamanlar Ebû Talha henüz müþrik idi. Ümmi Süleym, onunla evlenmek için Ýslâm'ý kabul etmesini þart koþtu. Ebû Talha bu þartý kabul ederek Hz. Ümmi Süleym ile evlendi. Resul-i Ekrem (a.s.)'ýn Medine'ye hicretlerinde, Enes b. Mâlik henüz on yaþlarýnda bir çocuk idi. Hz. Peygamber (a.s.)'ýn Medine'ye geliþlerinde Medineli müslümanlar arasýnda meydana gelen heyecan ve coþkuyu Hz. Enes þöyle anlatmaktadýr:

"Medine'nin çocuklarý hem koþuyorlar ve hem de "Muhammed geldi, Muhammed geldi!" diye baðýrýyorlardý. Ben de onlarla birlikte koþmaya ve baðýrmaya baþladým. Bu þekilde koþup baðýrýrken etrafýma baktým, bir þey göremedim. Çocuklar ise yine baðýrýyorlardý koþuþarak. Ben de koþtum ve baðýrdým. Fakat etrafýma dikkat edince gelenleri göremedim.
 

Nihayet Resulullah ile Hz. Ebû Bekir geldiler. Biz kendilerini gördükten sonra, adýný þu anda hatýrlayamayacaðým adamýn biri bizi þehre gönderdi. Bize "Resulullah'ýn geldiðini haber verin" diye tenbih etti. Þehre koþtuk ve müslümanlara haber verdik. Ensardan beþyüz kiþi onlarý karþýlamaya çýktýlar. Ensâr, onlarý karþýlayarak, "Buyurunuz, burada emniyete kavuþacaksýnýz. Ýtaat ile karþýlanacaksýnýz" dediler.

 
Resul-i Ekrem kendisini karþýlayanlarla birlikte þehre girdi. O sýrada þehrin bütün halký Resul-i Ekrem'i karþýlamak üzere evlerinden ve dükkânlarýndan dýþarý çýkmýþlardý. Kadýnlar da evlerinin damlarýna çýkarak Hz. Peygamber'in geliþini seyrediyorlardý. Resul-i Ekrem ile birlikte gelen Hz. Ebû Bekir'i de görüyorlar ve fakat ikisinden hangisinin Resulullah olduðunu etraflarýna soruyorlardý. Ben hayatýmda o güne benzeyen bir gün görmemiþtim.!
 

Hz. Peygamber, Medine'ye geldikten sonra bütün ensâr kendisine hizmet etmek hususunda yarýþýyorlardý. Hz. Enes b. Mâlik'in annesinin, hizmet yarýþýnda yapabilecek veya verebilecek hiçbir þeyi yoktu. Bundan dolayý hemen Enes b. Mâlik'i çaðýrýp elinden tutarak Resul-i Ekrem'in huzuruna çýktý: "Ya Resulullah, ben fakir bir kimseyim. Sizlere yardým edecek bir þeyimiz yok. Bu oðlumdur, yardým etmek ve hizmetinizde bulunmak üzere sizlere býrakýyorum. Onu kabul ediniz" dedi. Resûl-i Ekrem, bu içten gelen arzuyu kýrmadý. Enes b. Mâlik'i yanýna aldý. Bütün zamanlarýnda onu yanýnda bulundurdu.

 
Enes b. Mâlik, Resulullah'ýn hizmetine girdikten sonra O'nun bütün emirlerini büyük bir dikkat ve itina ile yerine getirmeye çalýþtý. Resul-i Ekrem ile aralarýnda sýr olarak kalmasýný arzu ettikleri þeyleri büyük bir dikkatle muhâfaza eder ve onlarý annesine bile söylemezdi. Nitekim kendisinden rivâyet edilen bir hadis-i þerifte Enes þu olayý anlatýr:

 
"Çocuklarla birlikte oynuyordum. Resulullah (a.s.) olduðumuz yere teþrif buyurdu. Bize selâm verdi. Sonra benim elimden tuttu. Ve beni bir iþe gönderdi. Kendisi de bir duvarýn gölgesinde oturarak benim geri dönmemi bekledi.

 
Ben, O'nun emrini yerine getirmek için gittim, emirlerini ifa ettim ve sonra dönüp gelerek neticeyi kendilerine bildirdim. Sonra dâ evime döndüm. Annem Ümmi Süleym neden geciktiðimi sordu. Ben de, 'Rasûlullah, beni bir iþe gönderdi' dedim Validem, 'Ne iþi?' dedi. Ben de, 'sýrdýr' diyerek söylemedim. Annem benim bu tavrýmý çok beðenmiþ olacak ki bana, 'Oðlum, Resul-i Ekrem'in sýrlarýný iyi sakla!' dedi!"
 

Hz. Enes b. Mâlik, her sabah, sabah namazýnda Resul-i Ekrem'in yanýnda bulunarak O'nunla birlikte sabah namazýný kýldýktan sonra Resul-i Ekrem'e oruca niyet edip etmediðini sorardý. Eðer oruca niyet ettiðini öðrenirse hemen iftar yemeðini hazýrlardý.

 
Hz. Enes b. Mâlik, Resul-i Ekrem'e o kadar sokulurdu ki, adeta ikisinin dizleri birbirine deðerdi. Nitekim Hayber gazvesinde, Resul-i Ekrem, Hz. Enes b. Mâlik ile birlikte giderken dizleri birbirlerine dokunuyordu. Hz. Enes, Resul-i Ekrem'e çok yakýn olduðu gibi ailesi de çok yakýndý. Nitekim Ümmi Süleym Hayber'den sonra Hz. Safiye ile evlenen Resulullah'ýn evlenme iþlerinde O'na yardým etmiþtir. Yine Resul-i Ekrem, Hz. Zeynep ile evlendiði zaman, Hz. Ümmü Süleym, O'na yemek yaparak hizmet etmiþtir.

 
Bu arada Hz. Enes davet olunacak þahýslarý çaðýrmakla görevlendirilmiþti. Hz. Enes b. Mâlik, Bedir gazvesinde henüz oniki yaþýnda olmasýna raðmen savaþ alanýna gitmiþ ve savaþ esnasýnda mücâhidlere hizmet etmiþ bu arada Resulullah'ýn hizmetini de aksatmamýþtýr. Hz. Enes'e yaþýnýn küçük olduðu hatýrlatýlarak Bedir'e iþtirak edip etmediði sorulduðunda, "Bedir'den kim geri kaldý ki ben geride kalayým?" cevabýný vermiþtir.
 

Uhud ve Hendek gazvelerinde Enes b. Mâlik yine Resulullah ile beraberdi. Hudeybiye barýþý sýrasýnda henüz delikanlýlýk çaðýna gelmek üzere idi. Umretü'l-Kaza'da ise Resul-i Ekrem'e refâkat ederek Mekke'ye gitti. Daha sonra Hayber gazvesine ve Mekke fethine katýldý. Daha sonra Huneyn gazvesinde de bulundu. Ayrýca Resul-i Ekrem ile birlikte Tâif muhâsarasýna katýldý. Veda Haccý'nda da bulunan Enes b. Mâlik, Resul-i Ekrem'in irtihalinde Medine'de idi.
 

Enes b. Mâlik, Hz. Ebû Bekir devrinde Bahreyn çevresindeki kabilelere âmil olarak zekâtlarý toplamaya memur tayin edildi. Hz. Ebû Bekir'in vefâtýnda Bahreyn'de idi. Sonrâ Medine'ye geldi. Hz. Ömer, Enes b. Mâlik'i savaþ meydanlarýna göndermeyerek yanýnda alýkoydu ve istiþâre meclisine dahil etti. Hz. Ömer, Enes b. Mâlik'in akýl ve ileri görüþlülüðünden daima istifâde etmiþtir.

 
Hz. Ömer devrinde Medine'de kalan Hz. Enes b. Mâlik, zamanlarýnýn çoðunu fýkýh öðretmekle geçirdi. Bu duruma ömrünün sonuna kadar devam etti. Bu arada Hz. Ömer zamanýnda Basra'ya göçerek orada yerleþti. Orada da müslümanlara ayný þekilde fýkýh öðretmeye devam etti. Bir defa da Ýran bölgesindeki cihad birliklerine katýldý. Tuster þehrinin alýndýðý savaþa katýlan Enes b. Mâlik þehir teslim alýndýktan sonra ganimet mallarýnýn Medine'ye getirilmesi iþini üstlendi.
 

Tekrar Basra'ya dönüp þehre vardýðýnda Hz. Ömer'in þehâdet haberini öðrendi. Enes b. Mâlik Hz. Osman zamanýnda Basra'da kalarak fýkýh öðretimine devam etti. Hz. Osman'ýn son devirlerinde fitne ve fesad olaylarýna katýlmamak için her imkânýný kullandý. Medine'nin âsiler tarafýndan tehdit altýnda olduðunu öðrendiði zaman. yanýna Umran b. Husayn'ý alarak ashâbýn çoðu gibi Halifenin yanýna hareket etti. Ertesi günü yolda iken Hz. Osman'ýn þehâdet haberini aldý.

 
Hz. Osman'dan sonra hilâfet makamýna Hz. Ali geçti. Fitnenin en büyük merkezlerinden biri Basra þehriydi. Enes b. Mâlik, Basra'da ikamet etmesine raðmen fitne ve fesat olaylarýna hiç karýþmadý. Kendisine müspet veya menfi açýdan yapýlan fikir alýþveriþlerine de itibar etmeyerek hepsini reddetti.

 
Hz. Enes b. Mâlik, fitne ve fesat olaylarýna karýþmamakla birlikte zulme ve haksýzlýða karþý sessiz de kalmamýþ ve cephe almýþtýr. Nitekim Haccâc b. Yûsuf'un valiliði sýrasýnda yapmýþ olduðu zulmü gördüðünde, onu hemen Abdülmelik'e þikâyet etmekte tereddüt göstermedi. Buna raðmen Haccâc-ý Zâlim, Enes'in derslerine devam etmiþ ve onu hoþnut etmeye gayret sarfederek dâima hâl ve hatýrýný sormuþtur.

 
Emeviler zamanýnda, ashâb-ý kirâmýn sayýlarý gittikçe azaldý. Kalanlarýn ise deðeri her gün daha da çok artmaya baþladý Halk, bu gibi zevâtý arýyor, buluyor ve onlarý dinliyordu. Hz. Enes b. Mâlik de Ashâb-ý kirâm içinde en uzun ömürlü olanlarýndan biriydi. Bu itibarla halkýn iltifâtýna ve muhabbetine dâima mazhar olmuþtur.


Hicretten sonra seksen seneyi geçen bir ömür süren Hz. Enes b. Mâlik artýk yaþlanmýþtý. Hulefâ-i Râþidîn devrinde yaþadýðý gibi Emevilerin de pekçok hükümdarý devrinde yaþadý. Basra þehrinde hastalandýðý etrafa yayýlýnca, halk dalgalar halinde evine gelerek kendisini ziyaret etti ve gece gündüz onu yalnýz býrakmadý. Nihâyet milâdý 709 yýlýnda Basra'da Rahmeti Rahmana kavuþtu. Vasiyyeti gereði Rasûl-i Ekrem'in saçlarýndan bir kýsmý kabrine kondu. Techiz ve tekfin iþleri de yine vasiyyeti üzere yapýldý.

 
Hz. Enes b. Malik, güzel huylu idi. Kendisi son derece nazik, lâtif ve yumuþak huylu güzel yüzlü, hoþ sohbet bir sahâbî idi. Resulullah'a olan sevgisini her zaman ve her yerde açýða vuruyordu. Hz. Peygamber'in hizmetinde bulunmak onun için son derece sevindirici, zevk verici ve neþeli bir iþti. Resulullah da onun halini her zaman takdir edip fýrsat buldukça onu hayýr ile yâd eder ve hizmetini dua ile karþýlardý.
 

Resul-i Ekrem'in vefâtýndan sonra Enes b. Mâlik, ders vermeye baþladýðý zaman Resulullah devrini büyük bir zevk ve þevk içinde anlatýr ve onun sünnetinden ve yaþayýþýndan söz ederken vecd içinde adeta kendinden geçerdi. Hz. Enes b. Mâlik, her davranýþýný Resulullah'ýn sünnetine uydurmaya çalýþýrdý. Resulullah'ýn bütün hal ve hareketini kendisine rehber yapmýþtý. O'nu aynen taklid ederdi. Herhangi bir sahâbîye namaz hakkýnda soru sorulduðu zaman onlar hemen Enes b. Mâlik'i örnek olarak gösterirdi.

 
Hz. Enes'in en önemli vasýflarýndan biri de haksever olmasý idi. Halký zulüm ve þiddet hareketleri ile yýldýran emirlere þiddetle çatardý. Bu durumda kalan emirler, onu kýrmamak için sözlerini küçük bir çocuk gibi dinlerlerdi. Nitekim Hz. Hüseyin'in baþý Ubeydullah b. Ziyad'a getirildiðinde Ubeydullah Hz. Hüseyin'e karþý çirkin sözler söylemeye baþlayýnca, orada bulunan Hz. Enes hemen müdâhale ederek, "Bu baþ, Rasûl-i Ekrem'in baþýna benziyor" diyerek onu susturmuþtu.
 

Enes b. Mâlik, çoluk çocuðunun kalabalýklýðý ile tanýnýr. Bütün ensârdan daha fazla çocuk sahibi idi. Bu da Resulullah'ýn bir duasý eseriydi. Hz. Enes'in annesi Ümmü Süleym, oðlunu Resulullah'a getirdiði vakit, Ondan oðlu için dua etmesini istemiþti. Resul-i Ekrem de Ümmü Süleym'i kýrmayarak ellerini kaldýrýp: "Ya Rabbi, onun malýný, evlâdýný çoðalt ve onu cennete sok" buyurarak dua etmiþti. Bu dua' kabul olunmuþ ve Hz. Enes b. Malik'in hem malý çoðalmýþ ve hem de evlâtlarý çok olmuþtu. Hz. Enes b. Mâlik'in çocuklarý arasýnda Abdullah, Ubeydullah, Zeyd, Yahya, Halid, Musa, Nasr, Ebû Bekir, Ömer,Alâ, Berra, Reme, Ümeyme ve Ümmü Haram'ý sayabiliriz. Bu evlâtlarýnýn hemen hepsi tarihte meþhur olmuþlardýr.
 

Hz. Enes b. Mâlik son derece yakýþýklý ve nurânî yüzlü bir kimse idi. Zaman zaman sakalýný boyardý. Bütün hayatý boyunca son derece sade ve basit bir hayat sürmüþtür. Fakir-fukara gördüðü zaman hemen yanýna giderek tasaddukta bulunur, talebelerine harçlýklar vererek onlara yardýmcý olurdu. Kendisi son derece gayretli ve cesur idi. Hiçbir þeyden korkmaz ve çekinmezdi. En çok korkulan vali ve hükümdarlar karþýsýnda her sözünü açýkça ve çekinmeden söyleyerek onlarýn kötülüklerine engel olurdu.

 
Cihada katýldýðý zaman, sanki bir ordu imiþ gibi gayet fütursuzca düþman üzerine saldýrarak gözlerini yýldýrýr ve onlarý korkuturdu. Talebelerinin sayýsý oldukça fazladýr. Bunlar arasýnda tanýnmýþ pekçok tâbiîn vardýr. Hasan-ý Basrî, Süleyman Temri, Katâde, Muhammed b. Sîrin el-Ensârý, Saîd b. Cübeyr bunlardandýr. Rivâyet etmiþ olduðu hadis-i þeriflerin sayýsý oldukça fazla olup bunlarýn pek çoðu ittifak halinde hadis kitaplarýnda zikredilmiþtir.

 
Hz. Enes (r.a.)'ýn rivâyet ettiði meþhur bazý hadis-i þerifler:

 
"Zâlime yardým, onu zulmünden alýkoymaktýr. "

"Ýnsan sevdikleri ile beraberdir"

"Ey nas, takvânýza dikkat ediniz. Þeytan sizi aldatmasýn"

 
"Ýçinizden bir kimse, bir felâkete uðramasý yüzünden, ölümü temenni etmesin; ölümü dileyecek hale gelenler; 'Ya Rabbi, hayat hakkýmda hayýrlý olduðu müddetçe beni yaþat, hayat hakkýmda hayýrlý olmadýðý zaman ruhumu kabzet' desin"

 
"Resul'i Ekrem efendimize dokuz yýl hizmet ettim, onun bana bir kez bile, "þu iþi yapmasaydýn da böyle yapsaydýn" dediðini yahut onun benim bir iþimi ayýpladýðýný görmedim."

Ynt: Enes Bin Malik By: Bilal2009 Date: 16 Ocak 2019, 20:32:38
Esselamü aleyküm Rabbim bizleri doðrularýn yolundan ayýrmasýn Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Enes Bin Malik By: ceren Date: 17 Ocak 2019, 15:11:08
Esselamu aleykum. Rabbim bizleri bu sahabelerin yolunda giden islama hizmet eden kullardan olalim inþallah. ..
Ynt: Enes Bin Malik By: Sevgi. Date: 17 Ocak 2019, 15:49:37
Aleyküm Selam.
 Enes Bin Malik, henüz sekiz-dokuz yaþlarýnda iken Müslümanlýðý kabul etmiþ Medineli bir sahabedir.
93 yýl süren hayatý boyunca Ýslâm dinine hizmetten baþka bir þey düþünmeyen bu büyük sahabi nihayet þan ve þeref içinde vefat ederek Allah’ýn rahmetine kavuþmuþtur.

radyobeyan