Ashabý Kiram
Pages: 1
Halid Bin Sa'id Bin As By: ayten Date: 05 Ekim 2010, 01:30:51
59)Ýlk Müslüman olan sahâbîlerden: HÂLÝD BÝN SA'ÎD BÝN ÂS


Resûlullah efendimiz, Ýslâmiyeti gizli olarak açýklamaya yeni baðlamýþtý. Daha birkaç kiþi Müslüman olmuþtu. Bu sýrada Hâlid bin Sa'îd bir rüyâ gördü. Rüyâsýnda, Cehennemin kenarýnda dururken, babasý gelip, kendisini oraya itip düþürmek istedi. Tam o sýrada, Peygamberimiz belinden yakalayýp, Cehennemin içine düþmekten koruduðunu gördü.


Feryât ederek uyandý. Kendi kendine dedi ki:

 
- Vallahi bu rüyâ gerçektir.

 
Hakkýnda Hayýrlý Olsun

Dýþarý çýkýnca Hz. Ebû Bekir ile karþýlaþtý. O'na rüyâsýný anlattý. Hz. Ebû Bekir ona dedi ki:

 
-Hakkýnda hayýrlý olsun! Bu kimse, Allahü teâlânýn peygamberidir. Hemen git, O'na tâbi ol! Sen, O'na tâbi olacak, Ýslâm dînine girecek ve O'nunla birlikte bulunacaksýn. O da seni, rüyâda gördüðün üzere Cehenneme girmekten koruyacaktýr. Baban ise Cehennemde kalacaktýr!

 
Hâlid bin Sa'îd, rü'yâsýnýn etkisinden kurtulamamýþtý. Vakit kaybetmeden hemen, Ecyâd denilen yerde bulunan Peygamber efendimizin yanýna gitti. Onun huzuruna varýp dedi ki:


- Yâ Muhammed! Sen, insanlarý neye davet ediyorsun?

 
Peygamberimiz cevâben þöyle buyurdu:

 
- Ben, insaný, eþi ve benzeri olmayan tek Allah’a ve benim de O'nun kulu ve peygamberi olduðuma inanmaya ve iþitmeyen, görmeyen, hiçbir zarar ve fayda vermeyen, kendisine tapýnanlarý da, tapýnmayanlarý da bilinmeyen birtakým taþ parçalarýna tapýnmaktan vazgeçmeye davet ediyorum.

 
Bunun üzerine, Hâlid bin Sa'îd hemen, "Ben de þehâdet ederim ki, Allah'tan baþka tapýlacak ilâh yoktur ve yine þehâdet ederim ki, Sen Allahü teâlânýn peygamberisin!" diyerek Müslüman oldu.

 
Onun Müslüman olmasý Peygamberimizi çok sevindirdi. Hanýmý Ümeyye'ye de gelip Ýslâmiyeti anlattý. O da hemen severek Müslüman oldu.

 
Hz. Hâlid bin Sa'îd, kardeþlerinin de Müslüman olmalarý için davette bulundu. Kardeþi Amr bin Sa'îd de, Müslüman olmuþtu.

 
Rýzkýmý Ýhsân Eder

Þiddetli bir Ýslâm düþmaný olan babasý Ebû Uhayha, Hâlid bin Sa'îd'in Müslüman olduðunu öðrenip, Mekke'nin tenhâ bir yerinde namaz kýldýðýný haber alýnca, çocuklarýndan Müslüman olmayanlarý gönderip onu huzuruna getirtti. Ona yeni girdiði dinden ayrýlmasýný söyledi. Azarlayýp dövmeye baþladý. Sonra dedi ki:

 
- Sen Muhammed'e mi tâbi oldun? Halbuki sen, Onun kavmine aykýrý hareket ettiðini ve getirdiði þeyle onlarýn putlarýný ve geçmiþ atalarýný ayýpladýðýný görüyorsun!

 
Hâlid bin Sa'îd de dedi ki:

 
- Allah’a yemîn ederim ki, Muhammed aleyhisselâm doðru söylüyor. Ona tâbi oldum. Ölürüm de onun dîninden dönmem!
 

Bunun üzerine babasý Ebû Uhayha'nýn kýzgýnlýðý daha çok arttý. Sopa, baþýnda kýrýlýncaya kadar vurdu ve sonra baðýrdý:

 
- Ey zelîl yaramaz oðlum! Ýstediðin yere git! Yemîn olsun ki, sana ekmek vermeyeceðim!

 
Hz. Hâlid cevap verdi:

 
- Sen benim nafakamý kesersen, Allahü teâlâ da, elbette bana geçineceðim rýzkýmý ihsân eder.

 
Bunun üzerine, babasý, Hz. Hâlid'i evinden çýkarttý ve diðer çocuklarýna da dedi ki:

 
-Eðer sizden biriniz, onunla konuþacak olursa, ona yapmadýðým þeyi yaparým.

 
Sonra, Hz. Hâlid'i tutup evinin mahzenine hapsettirdi. Üç gün onu Mekke'nin sýcaðýnda aç ve susuz býraktýrdý. Hz. Hâlid bin Sa'îd bir kolayýný bulup, babasýnýn elinden kurtuldu. Mekke'nin kenarýnda bir yerde gizlendi. Peygamberimizin yanýndan ayrýlmadý.

 
Ey Allahým, Onu Kaldýrma!

Mekkeli müþriklerin, Müslümanlara zulüm ve iþkenceleri her gün artýyordu. Bitmek, tükenmek bilmeyen bu eziyetleri, dayanýlmaz hâle gelince, Resûlullah efendimiz, Müslümanlarýn Habeþistan'a hicret etmelerine izin verdi. Orada rahat edebileceklerdi.

 
Hz.Hâlid bin Sa'îd hanýmý ile birlikte hicrete çýkacaklarý sýrada, babasý çok hastalandý. Yataða düþtü. Bu hâlinde bile, "Bu hastalýðýmdan kurtulup ayaða kalkarsam, Mekke'de bir tek kimse putlardan baþkasýna ibâdet edemeyecektir" diyordu.

 
Hz.Hz. Hâlid, babasýnýn, hak dîne olan bu düþmanlýðýnýn sona ermesi için, "Ey Allahým! Onu yataktan kaldýrma!" diye duâ etti. Nitekim bu hastalýktan ayaða kalkamadan öldü.
 

Habeþistan'a hicret için, ilk olarak Mekke'den çýkan Hâlid bin Sa'îd ve hanýmý oldu. Kendisi ile beraber Kureþli Müslümanlardan bir grup da Habeþistan'a hareket etti. On seneden fazla orada kaldý. Oðlu Sa'îd ve kýzý Ümmü Hâlid orada doðup büyüdü.

 
Hz.Hâlid bin Sa'îd, kardeþi Amr bin Sa'îd ve Hz. Ca'fer bin Ebî Tâlib ile beraber, Habeþistan'dan Resûlullahýn yanýna Medîne'ye geldi. Hicretin altýncý yýlýna rastlayan bu dönüþte, Hayber'in fethi gerçekleþmiþti. Ganimetlerinden bir hisse de Hz. Hâlid'e ayrýldý.

 
Bundan sonra Hâlid bin Sa'îd önce Umretül-kazâya, sonra sýrasý ile Mekke'nin fethine, Huneyn harbine, Tâif ve Tebük seferlerine ve bunlarýn yanýnda, bazý küçük seriyyelere iþtirak etti. Fakat Bedir ve Uhud harblerine katýlmadýðý için çok üzgündü. Bu üzüntüsünü, bir ara Resûlullah efendimize açýkladýðýnda, Peygamberimiz ona:

 
- Üzülecek bir durum yok! Baþkalarý bir hicret etti. Fakat siz, iki hicrete katýlmýþ oldunuz, buyurarak, gönlünü aldý.

 
Vahiy Kâtipliði Yaptý

Hz. Hâlid bin Sa'îd, ilk Müslümanlardan olmak þerefinin yanýnda, Resûlullahýn kâtiplik hizmetini de yapmýþtýr. Kýzý Ümmü Hâlid de, Hz. Hadice, Hz. Ebû Bekir, Hz. Ali ve Hz. Zeyd bin Hârise ve Sa'd bin Ebî Vakkâs'tan sonra altýncý Müslüman olduðunu bildirmektedir.
 

Hz. Hâlid bin Sa'îd, Medîne-i münevvereye döndükten sonra, Resûl-i ekrem efendimiz yazýþma ve mektuplaþma iþlerini ona verdi. Ashâb-ý kirâmýn içinde okuma-yazma bilenlerden biriydi. Mekke'de iken de bu iþleri, o yürütürdü. O, yazýlacak çeþitli mektuplarý yazar, gönderir ve yabancýlarla yapýlan görüþmeleri kaydeder ve buna benzer her türlü iþleri yerine getirirdi. Resûlullahýn özel kalem müdürü vazifesini îfa ediyordu.

 
Hicretin dokuzuncu senesinde Tâif'te oturan Benî Sakif'ten gelen heyetle, Resûlullah efendimiz arasýndaki yazýþma iþlerini ve sulh antlaþmasýný Hâlid bin Sa'îd kaleme almýþtý.

 
Hz. Hâlid’in Müslümanlýðý kabûlünden ve Habeþistan’dan Medîne’ye gelerek orada ikâmetinden sonra, onu zekât memûru, sonra da vâli olarak tâyin etti.

 
Vâlilik Yaptý

Hz. Hâlid Yemen’deki görevine, Resûlullahýn vefâtýna kadar devam etti. Hz. Ebû Bekir’in halîfeliðinin ilk yýllarýnda, Ýslâmiyet’ten ayrýlan ve “Namaz kýlarýz, fakat zekât vermeyiz” diyenlerle yapýlan muhârebelere katýlarak mürtedlerin, bozguncularýn bastýrýlmasýnda vazîfe aldý.

 
Bu temizlik harekâtý tamamlandýktan sonra, Ýslâm ordusu þam taraflarýna sevkedildi. Bizans ile Yermük’te çetin savaþlar yapýldý. 46.000 kiþilik Ýslâm ordusunun karþýsýnda 240.000 kiþilik Rum ordusu vardý. 100.000 düþman askeri öldürüldü. 3.000 Müslüman þehîd oldu.


Bu arada halîfe, Hz. Hâlid bin Sa’îd’e, ordunun bir kýsmýnýn kumandanlýðýný verdi. Askerlerin harbe hazýrlanmasý ve ihtiyaçlarýnýn giderilmesi ona âitti. Hz. Hâlid, yardýmcý kuvvetlerin kumandaný olarak Filistin’de Remle þehrine yakýn Ecnadeyn taraflarýna gönderildi.


Yolda, askerleri arasýnda bazý ihtilaflar baþ gösterdi. Tam bu sýrada, Bizans kumandaný Mahân da, ordusu ile Hz. Hâlid’e karþý taarruza geçti. Hâlid bu taarruzu geri püskürttü ve yardým istedi. Ýslâm ordusunun tamamý seferberlik hâlinde olduðundan, Hz. Ýkrime ve Hâlid bin Velîd derhal Hz. Hâlid’e yardýma geldiler.

 
Bizans ordusu üzerine tekrar hücum edildi ve Þam’a kadar sürüldü. Þam ile Vakusa arasýnda ordusunu düzenleyen Bizans kumandaný Mahân, Hz. Hâlid bin Sa’îd kumandasýndaki Ýslâm ordusu üzerine tekrar saldýrdý. Yapýlan savaþta, Hz. Hâlid’in oðlu Sa’îd bin Hâlid þehîd oldu.  Tam bu sýrada Ýkrime bin Ebû Cehil’in kuvvetleri yardýma geldi. Bizans komutaný Mahân kaçtý. Hâlid bin Sa’îd, ordusunu Zü’l-Merre’ye getirerek orada konakladýlar. Ayrýca durumu, Medîne’de bulunan halîfeye bildirdi.
 

Ýslâm ordusu ile Bizans Rum ordusu arasýnda þiddetli çarpýþmalar oldu. Bu muhârebelerde Müslüman kadýnlar da harp etti. Baþkumandan Hz. Hâlid bin Velîd ile bir kolun komutaný Hz. Ýkrime’nin þaþýlacak kahramanlýklarý görüldü. Hz. Hâlid bin Sa’îd de, büyük bir cesâret örneði göstererek kahramanca dövüþtü. Ordunun diðer askerleri, onun bu hâlini görünce, kendilerine bir canlýlýk ve cesâret geldi.

 
Hanýmý da Cihâd Etti

Þam þehrinin alýnmasýnda ve Fihl muhârebesinde canýný ortaya koyarak kahramanca çarpýþan Hz. Hâlid bin Sa’îd, 635 yýlýnda Ýslâm ordularý ile birlikte Merc-i Safer denilen yere geldi. Ertesi gün, düþman üzerine saldýrýya geçildi. Hâlid bin Sa’îd hemen ön saflara geçerek dövüþmeye baþladý. Düþman askerinden birisi, kendisi ile yeke yek dövüþecek bir er istedi.

 
Hâlid hemen oraya çýkýp vuruþmaya baþladý. Burada kendisi þehîd oldu. Kocasýnýn þehîd edildiðini gören bir günlük evli hanýmý Ümmü Hakîm, hiç feryât ve figân etmeyerek, eline aldýðý bir kýlýçla düþman üzerine yürüdü. Kahramanca vuruþmaya baþladý. Onun bu hâlini gören Ýslâm askerleri büyük bir þevk ve arzu ile saldýrýya geçtiler. Bizanslýlarý kýlýçtan geçirmeye baþladýlar. Bu arada Ümmü Hakîm de bir kâfir askerini öldürmüþtü.

Ynt: Halid Bin Sa'id Bin As By: Bilal2009 Date: 14 Ocak 2019, 19:59:00
Esselamu aleyküm Rabbim bizleri Ýslam yolundan ayýrmasýn Rabbim paylaþým için razý olsun

radyobeyan