Ashabý Kiram
Pages: 1
Muhammed Bin Mesleme By: ayten Date: 04 Ekim 2010, 01:41:24
77)Resûlullah efendimizin fedâîlerinden: MUHAMMED BÝN MESLEME


Bedir savaþýndan sonra Mekkeli müþriklerin ölüleri hakkýnda aðýtlar, þiirler söyleyerek müþrikleri kýþkýrtan, Peygamberimize ve Müslümanlara dil uzatarak fitne çýkartan, hattâ Peygamberimize suikast tertiplemeye kalkýþan Kâ’b bin Eþref adlý bir Yahûdî zengini vardý. Peygamber efendimiz Ashâb-ý kirâma buyurdu ki: 

 
- Kâ’b bin Eþref’i kim öldürür? Çünkü o, Allah ve Resûlüne ezâ etmiþtir.

 
Muhammed bin Mesleme dedi ki:

 
- Yâ Resûlallah! Ben onu senin için öldürür, onun sesini kýsarým.

 
Bunun üzerine Resûlullah efendimiz þöyle buyurdu:

 
- Gücün yeterse bu iþi yap!

 
Berâber Öldürürüz

Bunun üzerine Muhammed bin Mesleme, evine döndü. Sonra Ebû Nâile, Abbâd bin Biþr, Hâris bin Evs, Ebû Abs ve Ýbni Cerîr’in yanýna gidip, meseleyi onlara açtý. Hepsi uygun görerek, “Beraber öldürürüz” dediler.

 
Bundan sonra, birlikte Peygamber efendimize gelerek dediler ki:

 
-Yâ Resûlallah! Ýzin buyurursanýz, biz Kâ’b ile konuþurken, sizinle ilgili olarak onun hoþuna gidecek ba’zý sözler söylemeliyiz. Peygamber efendimiz, onlara buyurdu ki:

 
- Bu husûsta istediðinizi söylemeniz size helâldir.

 
Muhammed bin Mesleme ve arkadaþlarý, aralarýnda istiþâre yapýp bir plân hazýrladýlar. Bundan sonra Muhammed bin Mesleme, Kâ’b bin Eþref’in yanýna giderek dedi ki:


- Þu Muhammed, bizden sadaka istedi. Bize çok vergi yükledi. Onun için senden ödünç bir þey almak için geldim.

 - O sizi daha da býktýracak.

 - Ýþte ona bir defa uymuþ bulunduk. Ona tâbi olmakta devam edeceðiz. Bakalým sonu ne olacak? Þimdi sen bize biraz ödünç hurma ver.

- Evet vereyim, fakat bana bir þeyi rehin vermelisiniz.


Silâhlarýmýzý Veririz

Muhammed bin Mesleme ile yanýndakiler sordu:

 
- Ne istersin?

 - Kadýnlarýnýzý rehin isterim!
 
- Kadýnlarýmýzý sana nasýl rehin verebiliriz? Sen yakýþýklý birisin. Kadýn gönlü, meyledebilir.

- O zaman oðullarýnýzý rehin verin!

- Onlarý da rehin veremeyiz. Onlardan birine, bir iki deve yükü hurmaya karþýlýk rehin olundu diye sövülür ki, bu bizim hiç unutamayacaðýmýz bir leke olur. Fakat sana silâhýmýzý ve zýrhýmýzý rehin verebiliriz.
 

Kâ’b bu teklifi kabûl etti. Onlara, ne zaman geleceklerini de bildirdi.

 
Muhammed bin Mesleme, belirtilen gece Kâ’b’ýn kalesinin yanýna gitti. Beraberinde, Kâ’b’ýn süt kardeþi Ebû Nâile de vardý. Kâ’b onlarý kaleye çaðýrmýþtý.

 
Durum Bana Ýyi Gelmiyor

Kâ’b gelenleri karþýlamak için aþaðý inerken Kâ’b’ýn karýsý dedi ki:

 
- Bu saatte nereye gidiyorsun?

 
- Gelenleri karþýlamaya iniyorum. 

 
- Bu durum bana pek iyi gelmiyor. Sanki bana kan dökülecek gibi geliyor.

 
- Yok yok zannettiðin gibi deðil, onlar Muhammed bin Mesleme ile süt kardeþim Ebû Nâile’dir. O iyi bir gençtir. Geceleyin, kýlýnç vuruþmasýna bile çaðýrýlsa, hiç tereddüt etmeden gelir. Böyle birisidir.

 
- Yine de sen aþaðý inme! Onlarla konaðýn damýndan konuþ!

 
- Yiðide yaraþan, çarpýþmaya, süngülenmeye davet edilse bile icâbet etmektir.

 
Kâ’b böyle söyledikten sonra aþaðý indi.

 
Muhammed bin Mesleme, bu arada üç kiþiyi kaleye soktu. Bunlar Ebû Abs, Hâris bin Evs, Abbâd bin Biþr idi. Muhammed bin Mesleme arkadaþlarýna dedi ki:

 
- Kâ’b gelince, ona saçýný koklayacaðýmý söyler, baþýný tutup koklarým. Siz, benim, Kâ’b’ýn baþýný iyice yakaladýðýmý gördüðünüz zaman, kýlýçlarýnýzla, Kâ’b’a vurunuz. Böylece (Harb hiledir) hadîs-i þerîfine uygun hareket etmiþ oluruz.

 
Kâ’b bin Eþref, güzel giyinmiþ bir þekilde güzel koku saçarak, onlarýn yanýna gelmiþti. Muhammed bin Mesleme, “Þimdiye kadar böyle güzel koku koklamadým” diyerek Kâ’b’ýn yanýna vardý. Kâ’b gururlanarak cevap verdi:

 
- Dünyanýn en güzel kokularýný kullanýrým.

 
Muhammed bin Mesleme dedi ki:

 
- Güzel kokulu saçýný koklamama izin verir misiniz?

 
Kâ’b, müsâade ettiðini söyledi. Muhammed bin Mesleme, onun baþýný yakalayýp, arkadaþlarýna seslendi:

 
- Allah ve Resûlullah düþmanýna vurunuz!
 

Ýlk kýlýç vurulduðunda, Kâ’b þiddetle baðýrdý, ancak ölmedi. Bunu gören Muhammed bin Mesleme hançeriyle Kâ’b’ýn karnýný göbeðinden kasýðýna kadar yýrttý. Kâ’b, öyle bir çýðlýk kopardý ki, çevrelerindeki evlerden bu feryâdý duymayan kalmadý. Kâ’b yere yýkýlýp öldü.

 
Murâdýnýza Erdiniz

Fedâîler bundan sonra oradan sür’atle uzaklaþtýlar. Yahûdîler kaleden inip bir müddet onlarý ta’kip ettilerse de, yolu þaþýrarak bulamadýlar. Mücâhidler, Medîne’ye girdiklerinde, Resûlullah efendimiz namaz kýlmýþtý. Mücâhidlerin tekbîr seslerini iþitince, kendileri de, tekbîr getirdiler.

 
Hz.Muhammed bin Mesleme, Resûlullah efendimize, Kâ’b’ýn öldürüldüðünü haber verdi. Resûlullah efendimiz buyurdu ki:

 
- Murâdýnýza erdiniz. Fedâîler de;

- Evet yâ Resûlallah! Allahýn ve Resûlullah’ýn bir düþmaný daha hak ettiði cezâyý buldu, dediler.

 
Kâ’b’ýn öldürülmesi, hicretin üçüncü yýlýnýn Ramazan ayýnda oldu. Bedir savaþýndan sonra Benî Nâdir Yahûdîleri, Peygamberimizi yurtlarýna davet edip, suikast yapmak istemiþlerdi. Bunun üzerine Peygamberimiz onlarýn bu tutumunu öðrendi. Muhammed bin Mesleme’yi çaðýrarak buyurdu ki: 

 
- Nâdiroðullarý Yahûdîlerine git! Onlara, Resûlullah beni size; “Yurdumdan çýkýp gidiniz! Burada benimle birlikte oturmayýnýz! Siz bana bir suikast plâný kurdunuz! Size on gün süre tanýyorum. Bu müddetten sonra, buralarda sizden kim görülürse, boynu vurulacaktýr” emrini bildirmek üzere gönderdi de!

 
Hikmet Konuþacak Dememiþ Miydiniz?

Bu emir üzerine Muhammed bin Mesleme, Nâdiroðullarý Yahûdîlerinin yurduna varýnca, onlara dedi ki:

 
- Hz.Mûsâ (a.s)’a Tevrat’ý indirmiþ olan, Allah aþkýna doðru söyleyiniz: Muhammed aleyhisselâm Peygamber olarak gönderilmeden önce, Tevrat önünüzde iken, size geldiðim ve þu meclisinizde bana Yahûdîliði teklif ettiðiniz zaman ben size, “Vallahi ben aslâ Yahûdî olmam” demiþtim. O zaman siz de bana cevâben, “Senin dîninden baþka din yoktur.

 
Senin anladýðýn, istediðin, duyup iþittiðin Hanîf dîninin aynýsýdýr! Size gelecek olan Peygamber, hem þerî’at sahibidir, hem savaþçýdýr. Gözlerinde biraz kýrmýzýlýk vardýr. Kendisi Yemen tarafýndan gelecek, deveye binecek, ihrâma bürünecek, bedeni yumuþak ve kuvvetli, kýlýcý boynunda asýlý bulunacak, konuþtuðu zaman hikmet konuþacaktýr” dememiþ miydiniz?

 
Yahûdiler bunu itiraf etmelerine raðmen Ýslâmiyeti kabûl etmemiþlerdi. Muhammed bin Mesleme ayrýca Resûlullahýn emrini onlara bildirdi. Bunun üzerine Nâdiroðullarý yüklerini toplayýp, topraklarýný terkederek yurtlarýndan oldular ve ihânetlerinin cezâsýný gördüler.

 
Hayber gazvesinde, Hayber kalelerine yapýlan hücumlarda en önde bulunuyordu. Henüz Hayber fethedilmemiþti. Muhammed bin Mesleme dedi ki:

 
- Yâ Resûlallah! Bugün çok üzgünüm. Yahûdîler kardeþim Mahmûd bin Mesleme’yi þehîd etti.
 

Sana Müjde

Bunun üzerine Peygamber efendimiz buyurdu ki:

- Düþmanlarla karþýlaþmayý istemeyiniz. Allah’tan saðlýk ve âfiyet dileyiniz. Çünkü siz, onlardan baþýnýza neler geleceðini bilemezsiniz. Düþmanla karþýlaþtýðýnýz zaman, “Allahým! Bizim de Rabbimiz, onlarýn da Rabbi sensin. Hepimiz senin kudretin altýndayýz. Onlarý öldürecek, ancak sensin” diye duâ ediniz, ondan sonra oturunuz. Sizi sardýklarý zaman tekbîr getiriniz. Ey Muhammed bin Mesleme! Sana müjde! Yarýn, inþâallah, kardeþini öldüren öldürülecek ve Yahûdî savaþçýlarý, kaçacaklardýr.


Hayatý muharebe meydanlarýnda geçti. Hz. Osman ve Hz. Ali’nin halîfelikleri sýrasýnda artýk ihtiyarlamýþ olduðundan, Medîne’de sakin bir hayat yaþadý. Hz. Mu’âviye’nin halîfeliði sýrasýnda yetmiþ yedi yaþýnda iken, 664 yýlýnda Medîne’de vefât etti, Bakî’ kabristanýna defnedildi.


radyobeyan