Osman Bin Talha By: ayten Date: 04 Ekim 2010, 01:12:43
84)Kâbe'nin hizmetinde olan sahâbî: OSMAN BÝN TALHÂ
Hz.Osman bin Talhâ, Mekke'de Kâbe Kayyýmlýðý ile vazîfeliydi. Sülâlesi câhiliye devrinde Kâbe'nin hicâbet vazîfesini yapardý, yanî kapý anahtarýný taþýrdý. Peygamber efendimiz, hicretten önce Osman'ý da bizzat îmâna davet etti. Osman:
- Yâ Muhammed! Sen kavminin dînine aykýrý davranmýþ ve ortaya yeni bir dîn çýkarmýþ bulunuyorsun. Doðrusu, benim sana tâbi olacaðýmý ümit etmen þaþýlacak þeydir, diyerek îmâna gelmedi.
Bir defasýnda Resûlullah efendimiz, îmân edenlerle birlikte Kâbe'ye girmek istemiþlerdi. Osman Kâbe'ye de sokmak istemediði gibi sert de davrandý.
Kime Ýsterseniz Verirsiniz
Fakat Resûlullah efendimiz onun bu hareketini sükûnetle karþýlayýp, þöyle buyurdu:
- Ey Osman! Ümit ederim ki, bir gün sen beni, bu anahtarý nereye isterseniz koyarsýnýz, kime isterseniz verirsiniz diyeceðin bir mevkide de göreceksin!
- O zaman Kureyþ mahvolmuþ, kýymetten düþmüþ olur.
-Hayýr! Asýl o zaman, Kureyþ yaþayacak ve kýymetlenecektir.
Hz.Osman bin Talhâ, Uhud harbine müþriklerin safýnda katýldý. Babasý, kardeþleri ve akrabasý öldürülünce, Kâbe'nin hicâbet vazîfesi tek baþýna üzerinde kaldý.
Mekke'nin fethinden altý ay önce Amr bin Âs ve Hâlid bin Velid ile birlikte Medine-i münevvereye gelerek, Müslüman oldu. Fetihten önce îmâna gelen Muhâcirlerin derecelerine kavuþtu.
Emâneti Ehline Veriniz
Mekke'nin fethine katýlýp, Resûlullahýn yanýnda bulundu. Kâbe'nin anahtarýný Resûlullaha arz etti, beraber girdiler. Burada Resûlullah efendimiz iki rekat namaz kýldý. Beyt-i þerîften çýkarken, Resûlullah efendimiz, Nisâ sûresinin;
اِنَّ اللّهَ يَاْمُرُكُمْ اَنْ تُؤَدُّوا الْاَمَانَاتِ اِلى اَهْلِهَا
“Allahü Teâlâ size emânetleri ehline vermenizi emreder.. 58. âyet-i kerîmesini okuyup, anahtarý Osman bin Talha'ya ve amcasýnýn oðlu Þeybe'ye verdi. Ona buyurdu ki:
- Ey Ebû Talhâ evlâdý! Ceddinizden kalma olan emâneti sizde payidar ve bâki olmak üzere alýnýz. Bunu zâlim olmaksýzýn hiçbir kimse sizden alamaz.
Sonra, "Sana vaktiyle söylemiþ olduðum þey gerçekleþmedi mi?" buyurarak Hicretten önceki sözlerini de hatýrlattý. O da dedi ki:
- Evet, þehâdet ederim ki, sen hiç þüphesiz Resûlullahsýn.
Resûlullah efendimiz o gün þöyle bir hutbe okudu:
- Va'di, sözü hak olan, kuluna yardým eden, kendinden baþka kulluða müstahak bir ilâh bulunmayan Allahü teâlâya hamdolsun. Dikkat ediniz! Câhiliye devrinde deðer verdiðiniz her türlü âdet ve kan dâvâsý ayaðýmýn altýndadýr. Bunlardan Kâbe'ye hizmet etmek ve hacýlara su daðýtmak müstesnâdýr.
O günden itibaren hicâbet vazîfesi, Osmanlý devletinin sonuna kadar, Osman bin Talhâ'nýn sülâlesinde kalmýþtýr.
Mekke'nin fethinden sonra Resûlullah efendimiz ile Huneyn gazâsýna katýldý. Resûlullahýn vefâtýndan sonra Mekke-i mükerremeye döndü. Kâbe-i muazzamadaki hicâbet vazîfesine devam etti. Dört Halîfe devrinde gazâlara katýldý. Hz. Muâviye'nin hilâfeti devrinde 662 senesinde Mekke-i mükerremede vefât etti.