Ashabý Kiram
Pages: 1
Sa'd Bin Ubade By: ayten Date: 04 Ekim 2010, 00:57:12
88)Ensârýn sancaktarlarýndan: SA’D BÝN UBÂDE


Hz.Sa’d bin Ubâde, ikinci Akabe bîatýnda Müslüman oldu. O da bu bîatte, Peygamberimizle görüþüp, kendi canlarýný ve mallarýný koruduklarý gibi Peygamberimize yardým edeceklerine söz veren Sahâbîlerdendi.

Her Gün Yemek Gönderdi

Bu bîatte seçilen 12 temsilciden biri de Hz. Sa’d bin Ubâde’dir. Çok zengin ve cömert idi. Peygamber efendimiz Medîne-i münevvereye hicret ettiðinde, Hz. Hâlid bin Zeyd’in evinde yedi ay misâfir olmuþtu. Sa’d bin Ubâde hazretleri, Peygamberimize bu misâfirliði sýrasýnda her gün yemek göndermiþtir. Hicretin ikinci yýlýnda yapýlan ve ilk gazve olan Ebvâ gazvesinde, Hz. Sa’d bin Ubâde Medîne’de vekil olarak görevlendirildi.

Peygamberimiz Bedir savaþý yapýlmadan önce müþâvere heyetini topladýðýnda, Sa’d bin Ubâde hazretleri de bu heyette bulunmuþtur. Bedir ve Uhud savaþlarýna katýlmýþtýr. Uhud savaþýnda Peygamberimiz Hazrec kabîlesinin sancaðýný Sa’d bin Ubâde hazretlerine vermiþtir. Bu savaþta düþman karþýsý da büyük bir sebatla savaþmýþtýr.

Müreysi gazâsýnda ensârýn sancaðý onun tarafýndan taþýnmýþtýr. 627 yýlýnda vuku bulan Gared gazvesinde, orduya erzak olarak on deve yükü hurma vermiþtir. Onun bu hizmeti üzerine Peygamberimiz, “Allahým Sa’d’a ve Sa’d ailesine rahmet eyle!” diyerek duâ etti ve buyurdu ki:

- Sa’d bin Ubâde ne iyi kimsedir.

Hazrec kabîlesinden olanlar da dediler ki:

- Yâ Resûlallah! Sa’d bin Ubâde aramýzda büyüðümüzdür. Babasý da öyle idi.

Kuraklýk ve kýtlýk yýllarýnda halký doyururlar, yolda kalanlara da yardým ederlerdi. Misâfirleri aðýrlarlar, musibet ve ihtiyaç zamanlarýnda yardým yaparlar, kabileleri yurtlarýna göçürürlerdi.

Bunun üzerine Peygamberimiz buyurdu ki:

- Câhiliye devrinde en ileri olanýnýz, Ýslâmiyet’te de en ileridir.


Ensârýn Sancaðýný Taþýdý

Hendek savaþý yapýlmadan önce, Peygamberimiz istiþâre için Sa’d bin Mu’âz ve Sa’d bin Ubâde’yi çaðýrmýþtý. Bu istiþâre sýrasýnda, Peygamberimizin emirlerine uymakta en ufak bir tereddüt göstermeyeceklerini ve müþriklerle savaþmaya, canlarýný fedâ etmeye hazýr olduklarýný belirtmiþlerdir.

Bu sýrada gösterdikleri sebat ve düþmanla çarpýþma hususundaki kararlarý karþýsýnda, Peygamber efendimiz çok memnun olmuþtur. Hendek savaþýna da katýlan Sa’d bin Ubâde hazretleri, bu savaþta ensârýn sancaðýný taþýmýþtýr.

Hendek savaþýndan hemen sonra yapýlan Benî Kurayza gazâsýnda bütün orduya yiyecek vermiþtir. Hudeybiye antlaþmasýnda ve Bîat-i Ridvânda bulundu. Hayber gazvesindeki ordunun kumandanlarýndan birisi de Sa’d bin Ubâde idi. Mekke’nin fethinde de bulundu. Bu sýrada sancaklardan birini de o taþýdý. Bundan sonra vuku bulan Huneyn gazvesinde Hazrec kabîlesinin sancaðýný taþýdý.

Hz.Sa’d bin Ubâde hazretleri, vefât edinceye kadar canýyla ve malýyla devamlý hizmette ve cihadda bulunmuþtur. Medîne civarýnda pek çok arazisi, baðý ve bahçesi vardý. Evi, Medîne’nin kenar mahallesinde idi. Mescid-i Nebîye uzak olduðu için, orada bir mescit yaptýrmýþtý.

Hz. Sa’d bin Ubâde, sülâlece cömert bir âiledendi. Dedesi, “Et, yað isteyen, Düleym’in evine gelsin” diye nida ettirir ve gelenlere et ve yað daðýtýrdý. Düleym vefât edince, oðlu Ubâde de ayný þekilde nida ettirir ve gelenlerin ihtiyaçlarýný görürdü.


Su Sadakasý Ýyidir

Hz. Sa’d, dedelerinden beri sürüp gelen bu cömertliklerini, Müslüman olduktan sonra daha çok artýrmýþtýr. “Allahým, bana cömertlik yapabileceðim mal ver” diye duâ ederdi.


Kale þeklinde bir evi vardý. Orada ikâmet ederdi. Burada her gün büyük ziyâfetler verirdi. Herkes oraya gidip, yer içerdi.

Ashâb-ý kirâm içinde Ashâb-ý Suffa denilen kimsesiz, yoksul Müslümanlardan her gün 80 kiþiye yiyecek ve içecek verirdi.


Resûlullah efendimiz hicret edince de, Peygamberimize her gece et, süt ve tereyaðý veya yemek gönderirdi.

Annesi vefât edince, Peygamberimize gelip dedi ki:


- Yâ Resûlallah! Annem öldü. Ona ne iyilik yapabilirim?

Peygamber efendimiz buyurdu ki:


- Su sadakasý iyidir. Zîrâ sadaka vermek, Allahü teâlânýn gadabýný yumuþatýr. Ýnsaný azâbdan kurtarýr. Eceli gelmemiþ olan hastanýn þifâ bulmasýna sebep olur.


Bunun üzerine Hz. Sa’d bin Ubâde Medîne’de bir kuyu açtýrdý. “Sikâye-i âl-i Sa’d” adýný verdiði bu su kuyusunu Müslümanlarýn istifadesine sundu.


Arap kabîleleri içinde ensârdan olan Evs ve Hazrec kabîlesinin Ýslâm’a çok büyük hizmetleri olmuþtur. Savaþlarda çok þehit vermiþlerdir. Sa’d bin Ubâde ve Sa’d bin Mu’âz bu kabîlelerin en ileri gelenlerinden idi.


Her ikisinin de Ýslâmiyet’e hizmetleri ve Müslümanlar için gösterdiði fedakârlýklarý, akýllarý þaþýrtacak derecede idi. Bu uðurda feda etmedikleri hiçbir þeyleri kalmamýþtý. Mallarýyla, canlarýyla hizmet ettiler. Sa’d bin Mu’âz Peygamberimiz hayatta iken þehit olmuþtur.

 
Hizmete Teþvik Etmiþtir

Onun vefâtýndan sonra, Ensâr arasýnda en önde gelen zat, Sa’d bin Ubâde olmuþtur. O da dâimâ Ýslâmiyet’e hizmet etmiþ, Medîneli Müslümanlarý Dîn-i Ýslâm için fedâkârlýk ve hizmet etmeye teþvik etmiþtir.

 
Hz. Sa’d bin Ubâde, Hz. Ebû Bekir’in halîfeliði sýrasýnda Medîne’de ikâmet etti. Sonra Þam tarafýnda Havran’a gitti. Ömrünün sonuna kadar orada yaþadý. 635 senesinde orada vefât etti. Gûta kasabasýnda defnedildi.

 
Hz.Sa’d bin Ubâde, Peygamberimizden bizzat iþiterek hadis-i þerif rivâyet etmiþ ve hadis-i þerif öðrenmekle meþgul olmuþtur. Rivâyetleri, meþhur hadîs kitaplarýndan olan Kütüb-i sittenin dördünde yer almýþtýr.


radyobeyan