Ashabý Kiram
Pages: 1
Sevban By: ayten Date: 04 Ekim 2010, 00:31:21
97)Resûlullah’ýn hizmetçisi: SEVBÂN


Hz. Sevbân aslen Yemenliydi. Esîr olarak satýlýyordu. Peygamberimiz esâret parasýný vererek onu satýn aldý, sonra da serbest býrakarak hürriyetine kavuþturdu. Fakat Hz. Sevbân, engin þefkat deryâsý olan Resûl-i ekreme bir anda ýsýnmýþtý. Ondan ayrýlmak istemedi. Bunu farkeden Peygamberimiz, kendisine þu teklîfte bulundu:

- Ýstersen ailenin yanýna dön, onlarla yaþa; istersen bizimle, Ehl-i beytimizin arasýnda bulun.

 
Makâmýný Yükseltir

Bu, Hz. Sevbân’ýn dört gözle beklediði bir teklîfti. Hiç düþünmeden, Kâinâtýn efendisiyle beraber kalmayý kabûl etti.

 
Hz. Sevbân, böylece Peygamber efendimizin ve ailesinin hizmetinde bulunmak þerefine erdi. Peygamberimizin husûsî hizmetkârlýk vazîfesini de yürüttü. Akýllý, dirâyetli ve zekî bir insandý. Peygamberimizin her emrine koþar, her iþini görür ve en mükemmel þekilde istediklerini yerine getirirdi.
 

Bir gün Müslümanlar Resûlullahýn hizmetçisi Sevbân’a bir hadîs-i þerîf nakletmesini ricâ ettiler: Hz. Sevbân dedi ki:

 
Resûl-i ekrem efendimiz buyurdular ki: “Bir Müslüman Cenâb-ý Hakka bir secde ederse, Cenâb-ý Hak onun makâmýný bir derece yükseltir ve günâhlarýný affeder.”

 
Ashâb-ý Suffa’dan olan Hz. Sevbân, Resûl-i ekremden sonraki ilim, fazîlet ve fetvâ sahibi kimseler arasýnda sayýlmaktadýr. Geniþ bir ders halkasý ve talebeleri vardý. Hz. Sevbân, Resûl-i ekreme, hizmet ve tazîmde öyle bir derecede idi ki, Müslümanlar bunu kelimelerle izâh etmekte âciz kalýrlardý.


Resûl-i ekreme olan bu sevgi ve baðlýlýðýndan dolayý defalarca zarar görmüþ, hattâ yaralanmýþtý. Nitekim bir gün, bir Yahûdî gelerek, Resûl-i ekreme, “Esselâmü aleyke yâ Muhammed!” demiþti. Orada bulunan Hz. Sevbân, “Niçin, yâ Resûlallah, demedi” diye Yahûdî’yle dövüþmüþ ve yaralanmýþtý. 

Hz. Sevbân, “Peygamberimizin ismini, yalnýz baþýna söylemeyi günâh kabûl ederim” derdi.


Hz. Sevbân, Peygamber efendimizin söz ve emirlerini bütün gönlüyle, pür dikkat dinler ve bunlara titizlikle uyardý. Bir defa Resûl-i ekrem Sevbân’a;

-Kimseden bir þey isteme ve suâl sorma! diye buyurmuþlardýr.

 
Hidâyet Kandilleri

Bundan sonra, Hz. Sevbân, ömrünün sonuna kadar kimseden bir þey istememiþ ve kimseden bir þey sormamýþtýr. Hattâ son zamanlarýnda, atýna binmek veya atýndan inmek husûsunda kendisine yardým etmek isterler, fakat o reddederdi.

Hz. Sevbân’ýn bildirdiði bir hadîs-i þerîfte buyuruldu ki: 

(Ýhlâs sahibi olanlara müjdeler olsun! Bunlar hidâyet kandilleridir. Onlarýn üzerinden bütün karanlýk fitneler kalkar.)

Hz. Sevbân buyururdu ki:

Bir Müslümana faydasý dokunan veya bir Müslümanýn zararýný kaldýran yalan hariç, her yalan günâhtýr.
 
Hz. Sevbân, Resûlullah’tan ayrý kalmaya hiçbir zaman dayanamayan bir Peygamber âþýðýydý. Çeþitli hizmetler dolayýsýyla bazen Resûlullah’tan ayrý kaldýðý olurdu. Bir gün periþan bir hâlde Resûl-i ekremin huzuruna geldi. Rengi uçmuþ, vücudu zayýflamýþ, simâsýnda hüzün ve keder belirtileri noktalanmýþtý. Onu bu vaziyette gören Peygamberimiz, hâlini sordu: 

- Neyin var, hasta mýsýn, ey Sevbân?

Hiçbir Þeyim Yoktur

Hz. Sevbân derdini þöyle anlattý: - Ne hastalýðým, ne de aðrým var. Hiçbir þeyim yoktur, yâ Resûlallah! Biz huzuruna gelip gittikçe cemâline bakýyor, yanýnda oturuyor, sohbetinde bulunuyoruz. Ancak sizi görmediðim zamanlar muhabbetim artýyor, sana kavuþuncaya kadar kederden bunalýyorum. Sonra âhýreti hatýrlýyorum ve orada sizi görememekten korkuyorum. Çünkü siz Cennette diðer Peygamberlerle beraber yüksek makâmlarda bulunacaksýnýz. Ben ise Cennete girsem bile senin derecenden aþaðý makâmlarda bulunacaðýmdan dolayý, sizi orada görememekten endiþe ediyorum.

Bunun üzerine Nisâ sûresinin 69-70. âyet-i kerîmeleri nâzil oldu. Bunlarda buyuruldu ki:
 

   الَّذينَ اَنْعَمَ اللّهُ عَلَيْهِمْ مِنَ النَّبِيّنَ وَالصِّدّيقينَ وَالشُّهَدَاءِ وَالصَّالِحينَ وَحَسُنَ اُولئِكَ رَفيقًا وَكَفى بِاللّهِ عَليمًا
 

"(Allahü teâlâ ve Peygamberlere itâat edenler, iþte bunlar, Allahü teâlânýn kendilerine ni’met verdiði Peygamberlerle, sýddîklarla, þehîdlerle ve iyi kimselerle beraberdir. Bunlarsa ne güzel birer arkadaþtýr!

Ýþte itâatkârlara yapýlan bu ihsân Allahü teâlâdandýr. Her þeyi bilici olarak Allahü teâlâ kâfidir.)"[708]

Bu âyetleri duyan Hz. Sevbân sevincinden uçacak gibi oldu.

Hz. Sevbân, çok sâdýk, Peygamberimize candan baðlý, fazîlet yönünden örnek bir Sahâbî idi.

Hz. Sevbân, Resûl-i ekremin her zaman yanýnda hazýr bulunup, hizmet edenlerdendi. Bu bakýmdan, Peygamber efendimizden pek çok istifâde etmiþ ve ilim bakýmýndan pek yüksek bir dereceye kavuþmuþtur. Nitekim 124 veya 127 hadîs rivâyet etmiþti. Çok hadîs-i þerîf ezberleyip neþredenler arasýna girmiþti.

Her Zaman Bulunacaktýr

Hadîsleri iyi ezberlerdi. Ezberlediði hadîsleri yaymayý farz bilirdi. Halk, hadîs ilmindeki derecesini bildiklerinden, dâimâ ondan hadîs-i þerîf sorar öðrenirlerdi.

Ynt: Sevban By: ceren Date: 17 Ocak 2019, 15:22:09
Esselamu aleykum. Peygamber efendimize hizmet eden islam için çalýþan hz.sevbana binler rahmet olsun inþallah. .
Ynt: Sevban By: Bilal2009 Date: 17 Ocak 2019, 17:01:23
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaþým için razý olsun

radyobeyan