Ashabý Kiram
Pages: 1
Usame Bin Zeyd By: ayten Date: 03 Ekim 2010, 18:06:40
106)Resûlullah’ýn çok sevdiði sahâbîlerden: ÜSÂME BÝN ZEYD


Hz.Üsame b. Zeyd b. Hârise b. Þurâhîl ashabýn ileri gelenlerinden biri olup, Rasûlüllah (a.s)'ýn azadlý kölesi Zeyd b. Hârise'nin oðludur. Künyesi, Ebû Muhammed'dir. Deðiþik rivayetlere göre; Ebû Zeyd, Ebû Yezîd ya da Ebû Hârice olarak da çaðýrýlmaktaydý.[732]

 
Hz.Üsame'nin annesi Ümmü Eymen (ki, asýl adý Bereke'dir) Râsulûllah (a.s)'ýn babasý Abdullah'ýn cariyesi ve ayný zamanda Peygamberimizin dadýsý idi. Abdullah vefat edince, Rasûlüllah onu azad etti. Zeyd b. Hârise b. Þurâhîl de Hz. Hatice'nin kölesiydi. Hz. Hatice Peygamberimizle evlenince, Zeyd'i kendisine hediye etti. Rasûlüllah (a.s) de onu azad edip Ümmû Eymen'le evlendirdi. Üsame, iþte bu evlilik sonucu dünyaya geldi.[733]
 

Hz.Üsame ile Eymen, ayný anadan kardeþtirler, fakat babalarý ayrýdýr. Üsame, Ýslâm döneminde, muhtemelen Rasulüllah (a.s)'ýn risâletinin dördüncü yýlýnda Mekke'de doðdu. El-Ýsâbe'de kaydedildiðine göre, Hz. Muhammed (a.s), vefat ettiði zaman Üsame 18-20 yaþlarýnda bulunuyordu.[734]

 
Rasûlûllah (a.s), Üsame ve babasýný çok severdi. Bu nedenle kendisine; "Rasulüllah'ýn sevdiði" anlamýna gelen "Hibbu Rasûlüllah" ya da "el-Hibbu Ýbnü'l-Hubbi" denirdi. Peygamber (a.s)'ýn, Üsame'yi sevdiðine dair þöyle bir hadis rivayet edilmektedir: "Þüphesiz Üsame b. Zeyd bana, insanlarýn en sevimlisidir. Sizin iyilerinizden olmasýný umuyorum. Onun hakkýnda iyilik tavsiyesinde bulununuz."[735]
 

Hz. Âiþe'den rivayet edilen þu hadise de Rasûlüllah (a.s)'ýn daha çocuk iken dahi onu nekadar sevdiðini gösteriyor. Hz. Âiþe (r.an) diyor ki; "Birgün Üsame'nin ayaðý kapýnýn eþiðine takýlarak yere düþtü ve yüzü yaralandý. Allah'ýn Rasûlü bana; "Yüzündeki pisliði temizle" dedi. Ben onu kirli görerek denileni yapmadým. Bunun üzerine Rasûlüllah (a.s); yüzündekileri emerek tükürmeye baþladý."[736]


Yine, Urve Ýbnü'z-Zübeyr'den rivayet edildiðine göre, Peygamberimiz, Üsame'nin gelmesini bekleyerek Arafat'tan inmeyi tehir etti. Üsame çýkýp geldiðinde, onun siyah, basýk burunlu bir çocuk olduðunu gören Yemenler, onu küçümseyerek; "Biz bunun yüzünden mi hapsedildik?" dediler. Râvî, Yemenlilerin, Hz. Ebû Bekir zamanýnda bu yûzden irtidat edip Ýslâm'dan çýktýklarýný söyler.[737]


Hz.Üsame de birçok sahâbî gibi, küçük yaþtan itibaren savaþlara katýlmayý arzulamýþtýr. Nitekim Uhud günü on beþ yaþýndan küçük olmasýna raðmen kendi yaþýtlarý olan, Abdullah b. Ömer, Zeyd b. Sabit, Berâ b. Âzib, Arcýr b. Hazm ve Üseyd b. Zühayr'le beraber savaþa iþtirak etmek istemiþ, fakat, Rasûlûllah (a.s) yaþlarý küçük olduðu için bu isteklerini kabul etmemiþ ve savaþ baþlamadan onlarý Medine'ye geri göndermiþtir. Hendek günü ise savaþmalarýna izin verdi.[738]

 
Hz.Üsame, Uhud savaþýndan sonraki tüm savaþlara katýldýðý gibi, birçok seriyyede de önemli görevler üstlenmiþtir. Huneyn gazvesinde; Müslümanlar darmadaðýn olup saða sola kaçýþýrlarken, Rasûlüllah (a.s)'in çevresinde sayýlý birkaç sahâbî kalmýþtýr ki, bunlardan biri de Üsame b. Zeyd'dir.[739]

 
Hz.Üsame'nin kendisinden rivayet edildiðine göre; katýldýðý seriyyelerin birinde, düþman safýnda Müslümanlara karþý savaþan birine karþý kýlýç çekince, o þahýs; "Eþhedü en lâ ilâhe illallah" diyerek þehâdet getirdi. Fakat Üsame yine de onu öldürdü. Dönüþte, durumu Rasûlüllah (a.s)'e haber verince, Allah Resûlü, "Lâ ilâhe illallah" diyen birini ne diye öldürdüðünü sorar. Üsame;  "Ey Allah'ýn Resûlü! O ölümden kurtulmak için böyle söyledi dedi. Fakat, Rasûlüllah, bu soruyu ayný þekilde defalarca sordu. Üsame, neredeyse Müslümanlýðýndan þüpheye düþecek hale geldi. Kendi kendine; "Allah'a söz veriyorum, bundan böyle lâ ilâhe illallah diyen hiçbir kimseyi öldürmeyeceðim" dedi.[740]
 

Ýfk olayýnda, Rasûlüllah (a.s) ashabýndan bazýlarýna danýþarak Hz. Âiþe hakkýnda görüþlerini öðrenmek istedi. Bu arada Üsame'ye de düþüncesini sordu. Üsame, Hz. Âiþe'den övgüyle bahsederek, onu böylesi çirkin bir iftiradan tenzih etti.[741]
 

Rasûlüllah (a.s) H,11. yýlda, büyük bir ordu hazýrlayarak Üsame'yi bu orduya kumandan tayin etti. Üsame'nin komutasý altýnda ashâbýn birçok ileri gelenleri vardý. Bunlardan bazýlarý; Ebu Bekir, Ömer, Ebu Ubey. de, Sa'd b. Ebî Vakkas, Saîd b. Zeyd, Katâde b. en-Nu'mân ve Seleme b. Eslem'dir. Bunun üzerine, halktan bazý insanlar; "Peygamber, ilk muhacirlere bir çocuðu komutan tayin etti!" diyerek ileri geri konuþmaya baþladýlar. Bunu duyan Rasûlüllah, çok kýzdý ve minbere çýkarak cemaate þöyle seslendi: "Üsame hakkýndaki sözleriniz bana ulaþtý. Siz onun komutanlýðýný tenkid ettiðiniz gibi, daha önce babasýnýn kumandanlýðýný da tenkit etmiþtiniz. Gerçek þu ki, o komutanlýða layýktýr. Nitekim babasý da komutanlýða layýktý."[742]
 

Hz.Üsame, söz konusu ordusuyla hareket etmek üzereyken, Allah Rasûlü dâr-ý bekâya irtihal etti. Bunun üzerine Üsame, Medine'ye geri dönerek, Rasûlüllah (a.s)'ýn yýkanmasý, teklifini ve defnedilmesi iþlerinde Hz. Ali'ye yardým etti. Defin iþi tamamlandýktan sonra, Üsame ordusunun baþýna geçerek ,Þam'a doðru hareket etti.[743]

 
Hz.Üsame, Ebu Bekir (r.a) ve Ömer (r.a) zamanýnda yapýlan birçok savaþa iþtirak etmiþtir. Bunlardan biri, Müseylemetü'l-Kezzab'a karþý yapýlan savaþtýr ki, bu muharebede Halid b. Velid ile beraberdi.[744]

 
Hz. Ömer (r.a) divan teþkilatýný korunca, Rasûlüllah (a.s)'a yakýnlýk derecelerine ve savaþtaki baþarýlarýna göre, Müslümanlara ulûfe daðýtmaya baþladý. Bu arada Üsame b. Zeyd'e dört bin veya beþbin dirhem kendi oðlu Abdullah'a ise ikibin dirhem verdi. Abdullah babasýna "Neden Üsame'ye bana verdiðinden daha fazla verdin? Halbuki onun katýlmadýðý savaþlara ben katýldým" dedi. Buna karþý Hz. Ömer: "Allah Rasûlü Üsame'yi senden daha çok severdi. Üsame'nin babasýný da senin babandan daha fazla seviyordu" diyerek oðlunu susturdu.[745]
 

Hz.Üsame; Hz. Osman (r.a)'ýn öldürülmesiyle ortaya çýkan fitnelere bulaþmamýþ, Hz. Ali'ye de bey'at etmemiþ, onunla herhangi bir savaþa katýlmamýþtýr. Bu çekimserliðini; "Lâ ilâhe illallah" diyen bir kimseyi öldürmeyeceðine dair ettiði yeminle izah etmiþtir.[746]

 
Hz. Ali ile Muaviye arasýnda meydana gelen çatýþmalar sýrasýnda Üsame bir süre Þam civarýnda bir beldede oturdu. Sonra Vadi'l-kura'ya geldi. Bir müddet de burada oturdu, ardýndan Medine'ye gitti ve Muaviye'nin hilafetinin sonlarýna doðru Curf denilen yerde vefat etti.
 

Vefat tarihi çeþitli rivayetlere göre, H. 54, 58, ya da 59' dur. Ebû Hüreyre, Ýbn Abbas, Ebû Osman et-Hindî, Urve Ýbn Zübeyr, Ubeydullah b. Abdillah b. Utbe, Ebû Vâil ve baþkalarý Üsame'den hadis rivayet etmiþlerdir.[747]


radyobeyan