Zeyd Bin Sabit By: ayten Date: 03 Ekim 2010, 17:49:51
112)En meþhur vahiy kâtibi Sahâbî: ZEYD BÝN SÂBÝT
Hz.Zeyd b. Sâbit b. ed-Dahhâk b. Zeyd b. Levzân b. Amr b. Abdi Avf (veya Abd b. Avf) b. Ganem b. Mâlik b. en-Neccâr el-Ensârî el-Hazrecî.
Peygamber (a.s)'ýn ashabýnýn ileri gelenlerinden biridir. Ensâr'dan, Hazrec kabilesinin bir kolu olan Neccâroðullarý'na mensuptur. Annesi, en-Nevâr bint Mâlik b. Muâviye b. En-Neccâr'dýr. Zeyd'in künyesi Ebû Hârice'dir, fakat, Ebû Saîd ve Ebû Abdi'r-Rahmân olarak da çaðrýlýyordu.[757]
Hz.Zeyd, hicretten yaklaþýk onbir yýl önce dünyaya gelmiþtir. Babasý Sabit, Buâs Günü öldürüldüðü vakit Zeyd, henüz altý yaþlarýnda bir çocuktu. Resûlullah (a.s), Medine'ye geldiði zaman Zeyd, hâlâ çocuk sayýlabilecek bir yaþtaydý. Kaynaklar, O'nun bu sýrada onbir yaþlarýnda olduðunu bildirmektedir. Nitekim Resûlullah (a.s), Bedir Savaþýna katýlmak isteyen birkaç genci, yaþlarý küçük olduðu için geri çevirmiþti ki, Zeyd de bu gençler arasýndaydý.[758]
Hz.Zeyd b. Sâbit, çok akýllý, zekî ve hafýzasý güçlü bir sahâbî idi. O'nun bu meziyetini farkeden Peygamber (a.s), Zeyd'ten Ýbranice ve Süryanice'yi öðrenmesini istedi. Zira, Resûlullah (a.s)'a çeþitli yerlerden, bu dillerle yazýlmýþ mektuplar geliyor ve bunlarýn okunup anlaþýlmasý, gerektiðinde cevap verilmesi icab ediyordu. Allah Resûlü, okuma yazma bilmediðinden, bunlarý baþkalarýna okutmak durumunda kalýyordu.
Halbuki, mektuplarýn içeriðini baþkalarýnýn öðrenmesini istemiyordu. Bunun üzerine Zeyd, hemen iþe koyularak çok kýsa bir sürede, hem Ýbranice hem de Süryanice okuma-yazmayý öðrendi. Bundan sonra Rasûlüllah'a gelen mektuplarý kendisi okuyor, cevap gerekiyorsa yazýyordu. Bu arada asýl görevi olan vahiy kâtipliðini de sürdürüyordu.[759]
Rivayete göre yaþýnýn küçük olmasý nedeniyle Zeyd, Bedir ve Uhud savaþlarýna katýlmamýþtýr. Katýldýðý ilk savaþ Hendek savaþý olup, savaþa hazýrlýk kabilinden, müslümanlar Medine'nin etrafýnda hendek kazarlarken Zeyd, çýkan topraðý taþýma iþinde yardým ediyordu. Resûlullah (a.s) O'nu bu durumda görünce: "Ne kadar iyi bir çocuk" diyerek takdir ifadelerini dile getirmiþtir.
Ýbn Abdi'l-Berr, "el-Ýstîâb"da zikredip, sahih kabul etmediði bir habere göre; Tebük seferinde, Benî Mâlik b. en-Neccâr'ýn bayraðýný Umâre b. Hazm taþýyordu. Resûlullah, bayraðý ondan alýp Zeyd b. Sâbit'e verdi. Bunun üzerine Umâre: "Ey Allah'ýn Resûlü! Hakkýmda sana herhangi birþey mi ulaþtý?" diye sorunca, Resûlullah; "Hayýr, lâkin Kur'ân'a öncelik vardýr: Zeyd de Kur'ân'ý senden daha çok ezberlemiþtir" þeklinde cevap verdi.[760]
Hz.Zeyd b. Sâbit, ashâbýn en âlimlerinden biriydi. Sadece Kur'ân-ý Kerîm'i ezberlemekle kalmamýþ, mirasla ilgili feraiz ilmini de çok iyi öðrenmiþti. Öyle ki, ashâb arasýnda bu ilmi O'ndan daha iyi bilen yoktu. Resûlullah (a.s), ashâbýna: "Feraizi en iyi bilen Zeyd'dir" diyordu. Ýmam Þâfiî de, feraiz hususunda bu hadisle amel etmiþtir.[761]
Gerek Hz. Ömer, gerekse Hz. Osman, Medine'den ayrýldýklarý zaman Zeyd b. Sabit'i vekil býrakýrlardý. Hz. Osman, O'nu ziyade seviyordu. Zaten kendisi de Osman taraftarýydý ve bu halife devrinde beytülmâla bakmakla görevlendirilmiþti. Yermük günü de ganimetleri taksim iþini Zeyd üstlenmiþti.[762]
Hz.Zeyd'in vefat tarihi konusundaki rivayetler arasýnda tam bir mutabakat olmamasýna raðmen, büyük bir ihtimalle h. 45 yýlýnda vefat etmiþtir ve buna göre tahminî yaþý da 54'tür.
Hz.Zeyd ten; ibn Ömer, Ebu Saîd, Ebu Hüreyre, Enes, Sehl b. Huneyf ve Abdullah b. Yezîd el-Hutamî gibi sahâbîler rivayette bulunmuþlardýr. Tabiînden de; Saîd b. el-Müseyyeb, Kasým b. Muhammed, Süleyman b. Yesâr, Ebân b. Osman, Büsr b. Said ve Zeyd'in iki oðlu, Harice ile Süleyman ve baþkalarý rivayet etmiþlerdir.[763]