Ashabý Kiram
Pages: 1
Hansa Hatun By: ayten Date: 02 Ekim 2010, 16:49:08
8)Meþhur kadýn þair sahabilerden: HANSA HATUN


Peygamber efendimiz zamanýnda, Amr’ýn kýzý olan meþhur kadýn þair Hansa, çok güzel kahramanlýk þiirleri söylerdi. Müslüman olduktan sonra, Ýslâm, onu üstün bir feragat ve fedakârlýk timsali yapmýþ ve imanda kemale erdirmiþti. Dört çocuðu Kadisiye harbinde þehit olduðu hâlde, cesaret ve sebatýnda asla bir sarsýlma olmamýþtý. Þehit anasý olmanýn verdiði teselli, ona evlat acýsýný bile unutturmuþtu.


Baþka Söze Ne Hacet?


Hansa Hatun, Kadisiye muharebe meydanýna giderek, çocuklarýný þu tarihi sözleriyle coþturmuþtur:

“Benim kahraman evlatlarým! Allah’a yemin ederim ki, Ondan baþka ibadet edilecek bir mabud yoktur. Siz ayný ananýn ve ayný babanýn çocuklarýsýnýz. Ben kocama ihanet etmiþ bir kadýn olmadýðým gibi, babanýz da mazisi lekeli bir insan deðildir. Hem de ben, zorla deðil de kendi isteðimle Ýslâmiyet’i kabul ettim. Ve yine kendi arzumla hicret ettim. Sizler iþte böyle tertemiz bir maziye sahipsiniz.

 
Sizden; gireceðiniz savaþta bu asaletinize uygun bir cesaret ve kahramanlýk bekliyorum. Din düþmanlarýna ilk hücum eden sizler olmalýsýnýz. Sizlerin arkada deðil, daima en ön safta çarpýþtýðýnýzý görmeliyim. Çünkü bu harp, eski savaþlarýmýz gibi adi, basit çýkarlar uðruna yapýlan çapulculuk ve yaðmacýlýk hareketi deðildir.



Elleriyle yaptýklarý putlara tapan, kýz çocuklarýný diri diri gömecek kadar vahþete devam eden putperestlere, doðruyu ve hakký gösterme hareketidir. Kýsaca bu cihadda emir Allah’tan, kumanda da Resulullah efendimizdendir. Baþka söze ne hacet?”

 
Bu sözlerden sonra çocuklarýný ayrý ayrý kucaklayan Hz. Hansa, ilave ederek diyor ki:

 
“Ya Ýslâm’ýn zafer bayraðýný Kadisiye’de dalgalandýracaksýnýz; yahut da din uðruna þehit olduðunuzu duyacaðým!.."

 
Bir annenin çocuklarýna karþý böyle kahramanca konuþmasý, orada bulunan diðer mücahidleri de coþturuyor ve Kadisiye’de Ýslâm’ýn zafer bayraðýnýn dalgalanmasýna sebep oluyordu.


Þehit Anasý


Nitekim öyle de olmuþtur. Hasta yataðýnda yatarken dört oðlunun da þehadet haberi getirilince, haberi getirenlere sordu:

 
- Yani ben, þehit anasý mý oldum þimdi?

 
- Evet, þehit anasý, hem de dört þehit anasý...

 
- Zafer kimlerde?

 
- Zafer, Müslümanlarda... Þimdi Kadisiye’de Ýslâm’ýn bayraðý dalgalanýyor!
 

“Ýslâm’ýn bir zaferi için dört oðlum da feda olsun!” diyen Hansa Hatun, ellerini kaldýrarak þöyle yalvarýyor:
 

- Ya Rabbi! Bana emanet ettiðin dört kahramaný, yine senin dinin uðrunda feda etmiþ bulunuyorum. Artýk beni þehit analarý defterine kaydet! Benim için þehit anasý olmak kâfi ikramdýr. Bunu bana nasip eyle!

 
Her ne zaman Hansa Hatun’dan söz edilse, Resulullah efendimiz, onun için, “Örnek bir Ýslâm kadýný” buyururlardý.
 

Hansa Hatun, ilk önce, Süleymoðullarý kabilesinden Revaha bin Abdülaziz Selmi isimli bir zat ile evlenmiþti. Onun vefatýndan sonra Mirdas bin Ebi Amir ile evlendi.

 
Medine’nin Yolunu Tuttu

Risalet güneþi Mekke’de doðup da dünyayý aydýnlattýðý zaman, bu güneþin aydýnlýðý her tarafa yayýldý. Hz. Hansa’nýn gözü de bu nur ile aydýnlandý. Kendi kabilesinden birkaç kiþiyi de yanýna katarak Medine’nin yolunu tuttu. Huzuru saadete vararak Ýslâmiyet ile þereflendi.

 
Hansa Hatun, devrinin meþhur þairlerindendir. Peygamber efendimiz, onun þiirlerini bir hayli dinlediler. Bu hanýmýn fesahat ve belagatýný takdir buyurdular.
 

Hz. Hansa, ilk olarak þairliðe þöyle baþlamýþtý:

 
Arada sýrada bir-iki þiir söylüyordu. Fakat Esedoðullarý kabilesi ile onun kabilesi arasýndaki savaþta, öz kardeþi Muaviye öldürüldü. Diðer üvey kardeþi Sahr da mizrakla yaralandý. Hansa Hatun bir sene kadar kardeþine ihtimamla baktý, fakat yara bir türlü iyileþmedi. Sahr da bu yaradan kurtulamayýp, o da öldü.

 
Hz. Hansa da bu iki kardeþinin ayrýlýðýndan müteessir olup, bunlar için mersiye söylemeye baþladý ve þair olup ortaya çýktý.

 
Hz. Ömer, Hansa Hatunun çocuklarýnýn Kadisiye’de þehit olmalarý üzerine, þehitlerin çocuklarýnýn her biri için senelik iki yüz dirhem maaþ baðladý ve Hz. Hansa’nýn ismi de þehit çocuklarý ile birlikte anýldý.

 
Birgün Hansa Hatun, Hz. Aiþe’nin huzuruna gelmiþti. Baþýnda matem iþareti vardý. Hz. Aiþe de Hz. Hansa’yý böyle görünce dedi ki:


- Ey Hansa, böyle yapma! Bu þekilde matem tutmayý dinimiz yasaklamýþtýr.
 

Hz. Hansa da þöyle cevap verdi:

 
-Ben bunu bilmiyordum, böyle yapmanýn men edildiðinden haberim yoktu. Fakat bunu böyle yaptýðýmýn bir sebebi vardýr.
 

Hansa Hatun böyle söyledikten sonra, bu sebebi þöyle anlattý:
 

“Cahiliye devrinde, babamýn, beni verdiði kocam çok müsrif bir kimseydi. Kendisinin de, benim de, bütün varýmý, yoðumu daðýttý. Kumara verdi. Bunun için parasýz, pulsuz kalýp muhtaç duruma düþtük. Kardeþim Sahr malýný ikiye bölüp, bize bir þeyler vermiþti. Az zaman sonra bu mal da heba olup gitti.


Hep Daðýtýyor


Kardeþim Sahr, benim parasýz kalýp muhtaç duruma düþtüðümü görmüþ ve buna çok üzülmüþtü. Geride kalan diðer hisseden de bana yine verdi. Karýsý kendisine, dedi ki:

 
- Bu böyle olmaz, sen daha ne zamana kadar kýz kardeþin Hansa’ya malýný vermekte devam edeceksin? Onun kocasý hep kumar oynuyor ve nesi var, nesi yoksa hep daðýtýyor.
 

Sahr karýsýna cevaben þu þiiri söyledi:

 
- Yemin ederim ki, ona malýmýn iyisini vereceðim, o afife bir kadýndýr. Eðer ben ölürsem, o da kendi baþörtüsüyle benim matemimi tutar.”


Bunlarý anlatan Hansa Hatun sözlerini þöyle bitirdi:
 

- Ýþte ben de onun matemi için böyle yapýyordum.

 
Hz. Hansa 646 yýlýnda vefat etti.


radyobeyan