Aile Reisi Olarak Hz. Muhammed ( s.a.v) By: reyyan Date: 01 Ekim 2010, 16:55:44
AÝLE REÝSÝ OLARAK HZ.MUHAMMED (A.S)
Mehmet KAPUKAYA
I- Konunun Plâný
A- Hz. Muhammed (a.s)’ýn Aile Ýçindeki Örnek Davranýþlarý
B- Evlilik ve Aile Hayatý
C- O’nun Nazarýnda Ailenin Önemi
D- Bir Eþ ve Baba olarak Hz. Peygamber (a.s)
E- Hz. Muhammed’in Örnek yaþantýsý
П- Konunun Açýlýmý ve Ýþleniþi
Konuya ailenin önemine ve kudsiyetine vurgu yapýlarak baþlanýr.Hz. Peygamber (a.s)’ýn aileye verdiði önem anlatýlarak O’nun aile yaþantýsýndan örnek kesitlere yer verilir.Her konuda örnek bir rehber olan Hz. Muhammed (a.s)’ýn aile hayatýndaki uygulamalarýnda, topluma verdiði mesajýn iyi algýlanmasý gerektiðine dikkat çekilerek konu özetlenir.
Ш- Konunun Özet Sunumu
Ýslam dini, aileyi yaratýlýþtan itibaren varolan, insanlýðýn en eski ve en köklü kurumu olarak kabul etmiþ; bütün insanlýðýn, bu saygýn kurum sayesinde neþv-u nema bulduðunu bildirmiþtir. Bu birlikteliðe bütün insanlýk tarihinde rastlanmýþ olup, aile bugün dahi, önemini korumaktadýr.
Kur'an-ý Kerim aile hayatýný, karþýlýklý anlayýþ, saygý, sevgi ve olgunlukla yürütülebilecek insani bir müessese saydýðýndan, aile fertlerinin hak ve görevlerini tam olarak yerine getirebilmeleri için, aile bireylerinde temel insani ve ahlaki erdemlerin oluþmasýný, kiþilerin Allah'tan çekinir, kuldan utanýr bir sorumluluk bilincine ulaþmasýný, aile müessesesinin saðlam kurulmasý ve iyi iþlemesi için vazgeçilmez bir ön þart olarak belirlemiþtir.
Hz. Peygamber yirmi beþ yaþýna kadar, hemþehrileri arasýnda iffetli, þerefli ve namuslu bir þahsiyet olarak tanýnýyordu. Yirmi beþ yaþýnda iken, kendisinden yaþça büyük ve iki defa evlenip dul kalmýþ olan Hz. Hatice ile evlenmiþ; onunla uzun yýllar mutlu bir hayat geçirmiþtir. Hz. Peygamber'in, Hz. Hatice ile beraberliðinde göze çarpan en önemli husus, sýcak bir dostluk ve arkadaþlýktýr.
Hz. Peygamber, Allah'tan aldýðý vahyi, gelip ilk defa O’na anlatmýþ ve O’nunla paylaþmýþtýr. Hz. Hatice de kendisini anlayýþ ve olgunlukla karþýlamýþtýr. Hz. Hatice'nin vefat ettiði yýl, Rasul-i Ekrem'in en çok üzüldüðü yýl olarak "hüzün yýlý'' tabiriyle anýlmýþtýr. Hz. Peygamber, onun saðlýðýnda baþka bir kadýnla evlenmemiþtir. Halbuki, o dönemin örf ve adetleri, çok kadýnla evliliðe müsaitti. Hz. Hatice'nin vefatýndan sonra, O’nun aziz hatýrasýna saygý duyarak, yaklaþýk iki buçuk yýl yalnýz ve bekar olarak yaþadýktan sonra Sevde bint-i Zem'a ile evlenmiþtir.
Hz. Peygamber, Hz. Hatice'ye olan saygýsýný, onun saðlýðýnda olduðu gibi, vefatýndan sonra da unutmamýþ, her fýrsatta onu sevgi ve saygý ile anmýþtýr. Yine O’nun hatýrasýný andýðý bir günde; Hz. Aiþe:
"O yaþlý kadýný ne diye anýp duruyorsun? Allah onun yerine sana daha iyisini verdi" deyince; Peygamberimiz buna tepki göstermiþ ve:
"Allah bana ondan daha hayýrlýsýný vermedi. O, hiç kimsenin kabul etmediði bir zamanda bana iman etti, herkesin beni yalanladýðý bir zamanda O beni tasdik etti, kimsenin bana bir þey vermediði esnada; O, malýný benim için harcadý ve kimsenin çocuk vermediði bir dönemde O, bana çocuk verdi" diye cevap vermiþtir.
Sevgili Peygamberimiz (a.s)’ birçok hadislerinde, ailenin önemine iþaret etmiþ ve ailenin bir huzur yeri olduðunu belirtmiþtir. O, aile reisi olarak bir müslümanýn aile fertlerine nasýl davranmasý gerektiðini emir ve tavsiyeleriyle ifade ettiði gibi, bizzat kendi uygulamalarý ile de örnek olmuþtur.
O'nun, iman, ahlâk ve aile fertlerine yumuþak davranma arasýnda kurduðu baðlantýyý dile getiren þu sözü çok manidardýr:
عَنْ أَبِي هُرَيْ.رَةَ، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّهِ صَلَّى اللَّهُ عَلَيْهِ وَسَلَّمَ أَكْمَلُ الْمُؤْمِنِينَ إِيمَانًا أَحْسَنُهُمْ خُلُقًا وَخِيَارُهُمْ خِيَارُهُمْ لِنِسَائِهِمْ
''Mü'minlerin iman bakýmýndan en mükemmel olaný, onlarýn ahlak bakýmýndan en güzel olanlarýdýr, onlarýn en hayýrlýlarý da aile fertlerine karþý hayýrla muamelede bulunanlarýdýr.''
Ýnsanýn üzerinde hakký olan kiþilerin baþýnda aile fertleri gelmektedir. Kiþinin sevincini ve üzüntüsünü ilk önce paylaþtýðý kimseler aile fertleridir.
Sevgili Peygamberimiz örnek aile reisi idi. Hanýmlarýna ve çocuklarýna karþý görevlerini en iyi þekilde yerine getirirdi. O'nun evi örnek bir evdi, hanesinde her zaman burcu burcu mutluluk kokardý.
Hz. Peygamber (a.s)’ýn aile hayatý ve aile içindeki davranýþlarý, taþýdýðý özellikler nedeniyle, maddi alanda olduðu kadar, manevi alanda da örnek konumdadýr. O’nun aile hayatýnda uyguladýðý prensipler, her dönemde önemini kaybetmeden varlýðýný sürdürmüþtür.Toplumlarýn en küçük ünitesi olan ailenin mutlu ve huzurlu olmasýnýn, toplumun huzurunu saðlayacaðý gerçeðini, en güzel örnekleriyle Hz. Peygamber'in aile hayatýnda görmek mümkündür.
IV- Konu Ýþlenirken Baþvurulabilecek Bazý Ayetler
َقَدْ كَانَ لَكُمْ في رَسُولِ اللّٰهِ اُسْوَةٌ حَسَنَةٌ لِمَنْ كَانَ يَرْجُوا اللّٰهَ وَالْيَوْمَ الْاٰخِرَ وَذَكَرَ اللّٰهَ كَثِيرًا
“Andolsun, Allah’ýn Resülünde sizin için; Allah’a ve ahiret gününe kavuþmayý uman, Allah’ý çok zikreden kimseler için güzel bir örnek vardýr.”
Kur'an-ý Kerim'de Hz. Peygamber'in hanýmlarý ve aile hayatý hakkýnda bilgi verilmektedir. Eþleri ile aralarýnda geçen tartýþmalarda hem Peygambere ve hem de hanýmlarýna öðütlerde bulunulmakta ve yol gösterilmektedir. Bunun yanýsýra Hz. Peygamber'in eþlerinin mü'minlerin anneleri olduklarý bildirilmekte ve mü'minlerin O'ndan sonra, O’nun eþleriyle asla evlenemeyecekleri belirtilmektedir.
“Peygamber, mü’minlere kendi canlarýndan daha önce gelir. Onun eþleri de mü’minlerin analarýdýr. Aralarýnda akrabalýk baðý olanlar, Allah’ýn Kitabýna göre, (miras konusunda) birbirleri için (diðer) mü’minlerden ve muhacirlerden daha önceliklidirler. Ancak dostlarýnýza bir iyilik yapmanýz baþka. Bu (hüküm) Kitap’ta yazýlýdýr”.
“Ey Peygamber! Hanýmlarýna de ki, “Eðer dünya hayatýný ve onun süsünü istiyorsanýz, gelin size mut’a vereyim ve sizi güzelce býrakayým. Eðer Allah’ý, Resülünü ve ahiret yurdunu istiyorsanýz, bilin ki Allah içinizden iyilik yapanlara büyük bir mükafat hazýrlamýþtýr.”
Aile hayatý, evlenme ile baþlar. Evlilik eþlerin evlenerek cinsel ihtiyaçlarýný karþýlamasýna, böylece neslin devam ettirilmesine, hem de eþlerin birbirlerine maddî ve manevî destek olarak hayat arkadaþlýðý kurmasýna vesile olduðundan çok yönlü yarar ve hikmetler taþýr.
“Kendileri ile huzur bulasýnýz diye sizin için türünüzden eþler yaratmasý ve aranýzda bir sevgi ve merhamet var etmesi de onun (varlýðýnýn ve kudretinin) delillerindendir. Þüphesiz bunda düþünen bir toplum için elbette ibretler vardýr.”
V- Konu Ýþlenirken Baþvurulabilecek Bazý Hadisler
Hz. Peygamber, kadýnlarý erkeklerin þiddetinden korumak için gerekli uyarýlarda bulunmuþ ve daima onlara hayýrla muamelede bulunmayý tavsiye buyurmuþlardýr.
عَنْ عَبْدِ اللَّهِ بْنِ عَمْرٍو، قَالَ قَالَ رَسُولُ اللَّه صلى الله عليه وسلم خِيَارُكُمْ خِيَارُكُمْ لِنِسَائِهِمْ
“En hayýrlýlarýnýz hanýmlarýna karþý iyi davrananlarýnýzdýr."
Hz. Peygamber, çeþitli vesilelerle erkeklerin kadýnlar üzerinde, kadýnlarýn da erkekler üzerinde haklarý bulunduðunu söylemiþtir. Kadýnlar hakkýnda Allah'tan korkulmasýný, onlara haksýzlýk yapýlmamasýný istemiþtir. Kocasýný þikayet için kendisine gelen kadýnlarýn sayýsý artýnca, kadýnlara kötü davranýþta bulunanlarýn iyi kimseler olmadýklarýný söylemiþtir.
Peygamberimiz, karý- kocaya karþýlýklý sorumluluklar yüklemiþtir:
أَنَّ عَبْدَ اللَّهِ بْنَ عُمَرَ يَقُولُ سَمِعْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم يَقُولُ " كُلُّكُمْ رَاعٍ، وَكُلُّكُمْ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ، الإِمَامُ رَاعٍ وَمَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ، وَالرَّجُلُ رَاعٍ فِي أَهْلِهِ وَهْوَ مَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ، وَالْمَرْأَةُ رَاعِيَةٌ فِي بَيْتِ زَوْجِهَا وَمَسْئُولَةٌ عَنْ رَعِيَّتِهَا، وَالْخَادِمُ رَاعٍ فِي مَالِ سَيِّدِهِ وَمَسْئُولٌ عَنْ رَعِيَّتِهِ
Abdullah b. Amr, Rasulullah (s.a.s)’i þöyle söylerken iþittiðini söylüyor:
“Hepiniz çobansýnýz ve hepiniz sürüsünden sorumludur. Ýmam çobandýr ve sürüsünden sorumludur.Erkek ailesinin çobanýdýr ve aile efradýndan sorumludur. Kadýn kocasýnýn evinin çobanýdýr ve ondan sorumludur. Hizmetçi efendisinin malýnýn çobanýdýr ve onu korumaktan sorumludur."
Bu hadis, ayný zamanda aile içerisinde edep, ahlak, fazilet ve bilgi açýsýndan eðitime de iþaret etmektedir. Peygamberimiz de tasvip ettiði veya etmediði durumlarý açýklamak suretiyle, aile içi eðitimin en güzel örneklerini vermiþtir. Diðer yandan Hz. Peygamber, çocuklarýný Ýslami terbiye altýnda yetiþtirmiþ, evliliklerinden sonra da onlarla ilgilenmeye devam etmiþtir. Bu ilgi, onlarýn birtakým maddi ihtiyaçlarý yanýnda, manevi ihtiyaçlarýný da kapsamaktadýr. Bu konuda kendi çocuklarý ile daha sonra evlendiði hanýmlarýn önceki evliliklerinden olan çocuklarý arasýnda bir farkta gözetmemiþtir. Onlara da ayný sevgi ve þefkati göstermiþ, zaman zaman da gerekli uyarýlarla onlarý eðitmiþtir. Bir defasýnda Hz. Peygamber, Ümmü Seleme'nin önceki eþi Ebu Seleme'den olan oðlu Ömer'in yemek yerken tabaðýn her tarafýndan yediðini görünce onu:
يَا غُلاَمُ سَمِّ اللَّهَ، وَكُلْ بِيَمِينِكَ وَكُلْ مِمَّا يَلِيكَ ". فَمَا زَالَتْ تِلْكَ طِعْمَتِي بَعْدُ.
"Oðul, besmele çek, sað elinle ye ve hep önünden ye. (Ömer diyor ki:) Bundan sonra bu benim huyum olmuþtur."
Medine döneminde kýzý Fatýma ile damadý Ali'nin evlerine, her gün sabah namazýna kalktýðý zaman, uðrayýp onlarý namaza kaldýrmasý , O'nun çocuklarýnýn evliliklerinden sonra bile eðitimlerine verdiði önemi göstermesi açýsýndan son derece önemlidir.
Hz. Peygamber'e Medine hayatý boyunca on yýl hizmet eden ve O'nun aile hayatýný en iyi bilenlerden biri olan Enes b. Malik þöyle der: "Çoluk-çocuðuna ve aile fertlerine karþý Hz.Peygamber’den daha þefkatli olan bir kimse görmedim."
Hz. Peygamber, evinde bulunan hizmetçi ve iþçilere son derece þefkat ve merhametle muamele eder, hiçbir zaman onlarý incitecek söz ve davranýþta bulunmazlardý. Hz. Enes bu konuda þöyle der:
عَنْ أَنَسِ بْنِ مَالِكٍ، قَالَ خَدَمْتُ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم عَشْرَ سِنِينَ وَاللَّهِ مَا قَالَ لِي أُفًّا . قَطُّ وَلاَ قَالَ لِي لِشَىْءٍ لِمَ فَعَلْتَ كَذَا وَهَلاَّ فَعَلْتَ كَذَا
"Rasul-i Ekrem'e on yýl hizmet ettim. Allah'a yemin ederim ki, bana hiçbir zaman 'öff' demedi. Herhangi bir þey için de bana: "Bunu niçin böyle yaptýn? Þöyle yapsaydýn ya" dememiþtir.
Hz. Peygamber, bir baba olarak, çocuklarýnýn sevinçleriyle sevinmiþ, üzüntüleriyle üzülmüþtür. Büyük kýzý Zeyneb'in kocasý Ebu'I-As, Bedir Harbi’nde müþrikler safýnda savaþa katýlmýþ ve müslümanlara esir düþmüþtü. Fidye karþýlýðýnda esirlerin serbest býrakýlmasý esnasýnda Ebu'l-As, hanýmýnýn bir gerdanlýðýný vermek suretiyle serbest kalmak istemiþti. Hz. Peygamber, Hz. Hatice'nin evlilik hediyesi olarak kýzýna verdiði bu gerdanlýðý görünce çok üzülmüþ ve ashabýna: "Ýsterseniz bunu alýr, isterseniz geri verirsiniz" demiþti.
Peygamberimizin çok üzüldüðünü gören ashabý da bu gerdanlýðý hemen kendisine iade etmiþlerdi. Daha sonra Hz. Peygamber, Ebu'I-As'dan kýzýný Medine'ye getirmesini istemiþ, o da verdiði söz üzerine Zeyneb'i Rasulüllah'a getirmiþti. Kýzýnýn kendi yanýna gelmesine sevinen Hz. Peygamber, bu konuda Ebu'l-As'ý takdir etmiþtir. Ayný þekilde kýzý Rukiyye, kocasý ile Habeþistan'a hicret ettikten sonra, Peygamberimiz, uzun süre O’ndan haber alamamasý nedeniyle üzülmüþ, bir kadýnýn onlarý gördüðünü ve iyi olduklarýný haber vermesi üzerine de sevinmiþtir.
Yine diðer kýzý Ümmü Gülsüm'ün kabri baþýnda göz yaþý dökmüþtür. Diðer kýzý Fatýma, damadý Ali ile torunlarý Hasan ve Hüseyin hakkýnda buna benzer birçok örneði, tarih ve hadis kaynaklarýnda görmek mümkündür.
VІ- Yararlanýlabilecek Bazý Kaynaklar
1-A. H. BERKÝ, O. KESKÝOÐLU, Hz. Muhammed ve Hayatý, D.Ý.B.yay. Ankara 1991
2- Doç. Dr. Ýbrahim SARIÇAM, Hz. Peygamber'in Çaðýmýza Mesajlarý, T.D.V. yay. Ankara, 2000
3- Dr. M. Bahaüddin VAROL, Hz. Muhammed'in Ailesi ve Yakýn Akrabalarý Ýle Ýliþkileri (Makale), Diyanet Ýlmî Dergi, Özel Sayý 2000, I49-160.
4- Prof. Dr. Hüseyin ALGÜL, Alemlere Rahmet Hz. Muhammed, T.D.V. yay. Ankara 1994
Ahmed b. Hanbel, Müsned, VI/117-118.
Ahmed b. Hanbel, Müsned, II/250.
Ahzab, 33/21
Ahzab, 33/6
Ahzab, 33/28-29
Rum, 30/21
Ýbn-i Mace, Sünen, Nikah, 9/50. (I.636.)
Ýbn-i Mace, Sünen, Nikah, 9/3-4 (I. 593-594.)
Buhari, Sahih, Cum’a, 11/11.(I. 215.)
Buhari, Sahih, Et’ýme, 70/2,3. (VI. 196); Müslim, Sahih, Eþribe, 36/108. (Π. 1599)
Ahmed b. Hanbel, Müsned, Ш/259
Tirmizi, Sünen, Birr ve’s-Sýla, 25/69, ( IV/368
Müslim, Sahih, Fazail, 43/51. (Π. 1804)
Dr. M. Bahaüddin VAROL, Hz. Muhammed'in Ailesi ve Yakýn Akrabalarý Ýle Ýliþkileri (Makale), Diyanet Ýlmî Dergi, Özel Sayý 2000, s. I49-160.