Baloncu By: sidretül münteha Date: 28 Eylül 2010, 14:30:01
Baloncu
Baloncuya sorsanýz þöyle der:
Balonlar sanýr ki, ben onlarýn uçurucusuyum!
Zannederler ki; onlarý elimdeki iple havaya iter, yükseklerde tutarým... Ben olmasam uçamayacaklarýný sanýrlar...
*
Hâlbuki her balonun uçmasý kendi içindendir...
Uçmak; içine ne doldurulduðuyla ilgilidir!
Uçacak olan balon zaten uçar. Tehlikeli olan balonun uçmasý deðildir. Uçmakta olan balonun savrulmasýdýr!
*
Balonlar; uçmalarýný baloncudan bilse dahi baloncular bilir kendilerinin uçuran deðil, tutan kiþi olduklarýn!
Marifet belki de budur:
Hasbelkader eline geçmiþ olan balonlarýn ipini kaçýrmamak!
*
Beceremiyorsan, erbabýna teslim edeceksin...
Bileceksin ki incecik bir ip var felaket ile arasýnda; incecik bir iptir savrulmasýna mani olan; incecik bir iptir kayýp olmakla var kalmak arasýndaki çizgi!
*
Balonlar hep kendi iplerinden çekiþtirir, her rüzgârýn peþinden gitmek ister.
Ama biz hep “ipinden tutulmakta olan” balonlarýn yüzünü görmekteyiz. Ne güzeller; o ince iplerinin tepesinde arzý endam etmekte, kendilerini göstermekteler.
Peki ya ipini koparan, savrulan, kaçanlarýn halini, kurtulduðunu sanan balonlarýn suratýný gören var mý? Acaba bakýlabilecek halde midirler?
*
Balon ya uçtuðu için baloncuya minnet duyar veya uçamamasýna sebep görür, nefret besler!
Hâlbuki baloncu, emanetçidir!
Bir tutam ipi, bir süreliðine elinde tutar...
Muammer Erkul