Her abdest bir yemindir By: ezelinur Date: 28 Eylül 2010, 13:22:48
Her abdest bir yemindir
Suya vardýðýnda, aslýnda ateþi kucaklamaya gidiyorsun. Zira suyun aslý ateþtir. Suyun yapýtaþlarýndan biri yakar, biri yanar.
Yakan ile yananýn bir araya geldiði yere elini hiç endiþesiz deðdiriyorsan, ateþin ortasýndan sana serinlik lûtfeden Rabbinin takdirine güveniyorsun demektir. Bil ki, ateþi sana serinlik eyleyen, senin için suyu da paklýk vesilesi eyliyor. O’na kul olmazsan yeryüzünde hiçbir su aklamaz seni.
Suya vardýðýnda, aslýnda avucuna gökleri sýðdýrýyorsun. Zira su sana indirilir. Sana indirilen senin eriþemeyeceðin yerde demektir. Göklerde bulutlara bindirilen, rüzgârlarýn önü sýra gezdirilen, yaðmurlardan damla damla süzülen, ince ince alnýna deðdirilen lûtufla tanýþýyorsun þimdi. Sana hiç eriþemeyeceðin yerden nimetler indiren Rabbin, her þeyin gelip geçtiði, her bulduðunun bitip tükendiði, her güzelin býrakýp terk ettiði yerde, sana sonsuzluk çaðrýsý yapýyor. Eline dokunan su, tenini serinletmekle kalmýyor, sonsuz sevdalar yüklü kalbine teselliler yaðdýrýyor.
Abdeste hazýrlanýyorsun. Gövdeni kutlu bir paklýðýn gölgesine çekiyorsun. Sanki Leylâ vurgunu bir Mecnun gibi çölde suya kanýyorsun. Þadýrvanda su þakýrtýsý bir vaha serinliði deðil mi sana?
Abdeste niyetleniyorsun. Kalbini Sevgililer Sevgilisi’nin [sas] kalbine yanaþtýrýyorsun. Sularýn bile yolunda akarak paklandýðý Sevgili’nin [sas] yolunda akýyorsun. Resûl’ün [sas] pak niyetine dudaðýný deðdirerek, suyun serinliði ile deðil, rahmetle ýslanýyorsun.
Ýþte abdeste baþlýyorsun. Önce ellerini yýkýyorsun.
“Terk-i dünya ile yýka ellerini!” Ellerinle biriktirdiklerinden yu kendini… Varlýðýnýn sularýn akýþý gibi gelip gittiðini bil evvelâ. Eline avucuna sýðan bir þey yok þu fani dünyada. Parmaklarýn arasýndan kayýp gidiyor sevdiklerin ve biriktirdiklerin. Ne onlar sana kalýyor, ne sen onlara kalýyorsun. Bunu bil ki, eline deðen abdest suyuyla, elini þerden çek; hayra yanaþtýr. Elini fani olanlardan çevir; sonsuza eriþtir. Elinle ettiklerinden tövbe et. Dünyanýn kirini avuçlarýndan akýt.
“Anmakla yýka dilini, damaðýný ve dudaðýný!” Yalaný yýka aðzýndan. Boþ sözden arýndýr dilini damaðýný. Tattýklarýnýn su gibi gelip geçtiðini bil. Dudaðýna suyu deðdiren Rabbindir. Dudaðýný dudaðýna dokunduran Rabbinin rahmetidir. Dudaðýnýn dudaðýna deðmesi, billûr sulardan daha serindir. Suyu sana verdiði gibi suya hasret dudaðý da veren O’dur. Suyun paklýðýný damaðýna deðdirirken, Rabbini anmakla tatlandýr aðzýný. Dilini suyla serinletirken, yalan ve gýybetin, boþ söz ve lakýrdýnýn tortularýný da yak!
“Kibirden arýnmakla temizle burnunu!” Ne efsunkârdýr güzel koku! Burnunun dikine gidenleri bile ardý sýra sürükler. Uzakta kalmýþ hatýralar, unutulmuþ bahçeler ince bir kokuyla hatýrlanýr hemen. Burnuna deðen su, cennetin kokusunu hatýrlatsýn sana. Burnuna çektiðin su, gülleri gül eyleyen Muhammed’in [sas] gül kokusuna yanaþtýrsýn seni.
“Yüzünü hayâ ile temizle!” Yüzün ki varlýðýnýn odaðýdýr, ruhunun billûr âyinesidir; abdest niyetiyle yüzüne deðen su seni Rabbinin vechine yönlendirir.
Abdeste niyet, yüzünü On’a teslim etmek gibidir.
“Ben O’nu görmesem de, O beni görüyor!” diyenlerin iþidir abdest.
Kimsenin görmediði yerde, kimsenin bilmediði kuytularda, kimsenin tanýk olmadýðý yalnýzlýklarda, sýrf O’nu razý etmek için yüzünün her noktasýnda sularýn serinliðini hisseden, yüzünün her noktasýný Rabbinin nazarýna tutar; Rabbine teslim eder. Yüzünden sular süzülürken, sen de O’na bakarmýþçasýna hayâný kuþan. O’nun nazarýnda olduðunu bil ki, aynalardan utanma. O’nun seni gördüðünü bilerek yaþa ki, kendini kendine mahcup etme. Yüzündeki serinliði O’nun seni bildiðine tanýk bil ki, baþkalarýný razý etme telaþýndan kurtar kendini. Yüzünü Rabbine teslim et.
“Kollarýný tevekkül ile yýka!” Yapýp ettiklerini kendinden bilme. Elini iþlere eriþtiren de, iþlerini sonuca ulaþtýran da Rabbindir. Tembellik edip elini iþten çekme; çünkü tevekkül sana düþeni yapmaný gerektirir. Kibirlenip elinin iþlere yettiðini de sanma; çünkü tevekkül elinden geleni yaptýktan sonrasýný Rabbine havale etmeni gerektirir. Öyle yýka ki kollarýný, tembellik de kibir de akýp gitsin parmak uçlarýndan.
“Kulaklarýný söz dinlemekle ve sözün güzeline tâbi olmakla yýka!” Dinlemek edebin de, öðrenmenin de baþýdýr. Kulaðýný hakka açmayan, dudaðýný hakka deðdiremez. Dosta kulak vermeyen dost sahibi olamaz. Öyle yýka ki kulaðýný, boþ söz ve yalandan, gýybet ve lakýrdýlardan temizle; güzeli duymaya ayarla. Çirkinliðe saðýr ol.
“Ayaklarýný O’ndan baþkasýndan vazgeçmekle yýka!” Nasýlsa bir gün ayaklarýn yerden kesilecek, adýmlarýn bitecek, bir adýn kalacak yeryüzünde. Ýki ayaðýný birden yýkarken de, buraya geldiðini ama burada kalmayacaðýný hatýrlat kendine. Sular ayaklarýna deðdikçe, bir yolcu edâsý dolsun yüzüne. Ayaklarýný yerden kes; sýrata deðdir. Öylece at adýmlarýný. Düþmekten kork! Öylece yürü. Ateþten çekin! O’na razý ol ki, O da sana razý olsun.
Senai Demirci