Vaaz Projeleri
Pages: 1
Mevlid Kandili By: reyyan Date: 22 Eylül 2010, 07:33:50
MEVLÝD KANDÝLÝ VE HZ. PEYGAMBER (S.A.S.) SEVGÝSÝ



Gazi ERDEM

I- Konunun Plâný
A)   Hz Peygamberin Kutlu Doðumu, Peygamberi Tanýmak, Anmak ve Anlamak.
B)   Hz. Peygamberi Sevmek Ýmanýn Bir gereðidir.
C)   Hz. Peygamberi Sevme ve Onu Örnek Alma Arasýndaki Ýliþki.
D)   Kültürümüzde Hz. Peygamber Sevgisi.
E)   Kandillerin Fert ve Toplum Hayatýna Katkýlarý.

II- Konunun Açýlýmý ve Ýþleniþi
Konuya Hz. Peygamber (a.s.)'ýn  kutlu doðumunun insanlýk tarihinin en önemli olayý olduðu ve onun dünyaya teþrif ettiði devrede dünyanýn içinde bulunduðu ve özellikle Arap yarýmadasýnda  insanlarýn  her türlü deðer ölçülerini yitirdiði, sosyal ahlâkýn bozulduðu, küfür, þirk ve zulümlerin  gönülleri  kararttýðý vurgulanýr.O dönemde de insanlýðýn  en çok muhtaç olduðu þeyin huzur, sükun, can ve mal güvenliði olduðundan hareketle, bütün bunlarý saðlayacak olanýn ancak Yüce ALLAH tarafýndan gönderilen bir  peygamber olduðu ifade edilir.
Kýsaca Hz Peygamberin doðumu ve çocukluðu, gençliðine deðinilir. Risalet görevi üzerinde durularak  Müslümanlarýn Hz. Peygamber gibi bir örneðe sahip olmalarýnýn deðeri üzerinde durulur. Ayrýca Hz. Muhammed’i (s.a.s.) örnek yapan niteliklere yer verilir. Ona itaatin  ALLAH’a itaat olduðu ve  Onu can ve maldan öte sevmenin kamil bir imanýn göstergesi olduðu vurgulanýr. Ayrýca Hz. Peygamberi sevmenin bir ifadesi de onu anlayýp, iþ, aile, toplumsal hayatýmýzda onun prensiplerini günümüze taþýmak olduðu ifade edilir. Kültürümüzde Hz. Peygambere duyulan sevgi ve saygýya vugu yapýlýr. Son olarak Mevlid Kandilini vesile ederek günahlara tövbe etmenin, yakýnlarýmýzýn ve yoksullarýn  hatýrýný sormanýn önemi üzerinde durularak vaaza son verilir.

III- Konunun Özet Sunumu
Bir Müslüman için uðruna verilecek sevgilerin en yücesi þüphesiz, sevginin kaynaðý  ve bir ismi de “Vedûd” olan ALLAH’týr. Müslüman, ALLAH’a ve onun dostlarýna engin muhabbet besleyen kiþidir. Peygamber Efendimiz (s.a.s) ise ALLAH dostlarýnýn önderidir. Ýlahi sevgiye ulaþtýran bir rehberdir. Ýnancýmýzýn ve ibadetlerimizin temelinde sevgi, daima ön plandadýr. ALLAH’a imanýmýz da sevginin eseridir. Çünkü þuurlu bir iman ve ibadet ancak sevilen hak mabuda yapýlýr. Bu sevme eylemi dilde kalmadýðý, gönülde karþýlýk bulduðu durumlarda bir anlam taþýr.
Dolayýsýyla ALLAH’a ve peygamberine olan  sevgimiz, emirlerine uymak ve yasaklarýndan kaçýnmakla mümkündür. Nitekim Kuran’ý Kerim bu sevgiyi ispatlamanýn yolunun Resulüne itaatten geçtiðini þöyle vurgulamaktadýr. De ki: "Eðer ALLAH’ý seviyorsanýz bana uyun ki, ALLAH da sizi sevsin ve günahlarýnýzý baðýþlasýn ALLAH çok merhametli ve baðýþlayýcýdýr.”  Bununla birlikte Yüce ALLAH Rasûlüne itaatin yanýnda mü’minlerden Hz Peygamberin canýný kendi canlarýndan bile üstün tutmalarýný istemiþ ve bu konuda þöyle buyurmuþtur: “Peygamber, mü’minler için kendi canlarýndan ileridir. Onun eþleri de onlarýn anneleridir.”  Peygamberimizi canýmýzdan ve tüm sevdiklerimizden daha çok sevmek, ancak O’nun yolunda gitmekle olur. Nitekim Hz. Peygamber (s.a.v.) de kendisinin her þeyden, herkesten daha çok sevilmesi hususunda þöyle buyurmuþtur. ”Sizden biriniz, beni anasýndan-babasýndan, çoluk -çoçuðundan ve bütün insanlardan daha çok sevmedikçe iman etmiþ olamaz”  Ýþte bu sebeple, Hz. Peygamber’e gönülden inanan ashabý ondan gelen emirleri büyük bir teslimiyetle yerine getirdiler. O’na derin saygý duydular, derdine ortak oldular. Ayaðýna batacak dikene bile razý olmadýlar. Hidayetin insanlara ulaþtýrýlmasýnda, O’na her zaman maddi ve manevi destekte bulundular. Onu her þeyden fazla sevdiler. Bizim için bir lütuf olan Hz Peygamber (s.a.v.)’in ALLAH’ýn elçisi olduðuna inanmanýn yanýnda O’nu samimiyetle sevmeli, O’nun sünnetini öðrenerek kendimize rehber edinmeliyiz.
Milletimiz de asýrlardýr Sevgili Peygamberimize derin bir muhabbet duymuþ Onun doðduðu günü kutlu gece ilan ederek aziz hatýrasýný yâdetmek üzere  çok sayýda manzum ve mensur eserler meydana getirilmiþ, bir mevlid edebiyatý oluþmuþ, bu maksatla merasimler tertip edilmiþtir. Bu merasimler vesile edilerek milletimizin peygamberimize olan sevgisi perçinleþmiþ ve toplumuza Onun sevgisi etrafýnda birlik ve beraberlik mesajlarý verilmiþtir.
Anadolu insaný Hz. Muhammed (s.a.s.)’e olan sevgisinden ve baðlýlýðýndan dolayý çocuklarýna onu hatýrlatacak isimler vermektedir. Erkek çocuklarýna Mehmet, Ahmet ve Mustafa gibi isimleri tercih etmiþlerdir. Bu hususta bir inceliði de dikkate alarak ''Muhammed'' ismini verecek olursa aðzýndan çýkabilecek bir hatalý ifadeden dolayý Peygambere saygýsýzlýk olmasýn diye daha çok “Mehmet” olarak isimlendirmeyi uygun görmüþlerdir. Bilindiði gibi, gül motifi Hz. Peygamber (s.a.s.)'in bir simgesi olarak kabul edilmektedir. Anadolu'da kýz çocuklarýna Gül, Güldane, Gülser, Gülseren veya Güllü gibi isimler verilmesinin sebebi de peygamber sevgisidir.
Milletin ordusuna, adeta Hz. Muhammed (s.a.s.) gözüyle bakýlmasýndan dolayý “Küçük ve sevimli Muhammed” manasýna gelen “Mehmetçik” ismi verilmiþtir. O’nun mensup olduðu askerlik mesleði ile icra ettiði görev ve hizmetinin önemini vurgulamak için de, “Peygamber Ocaðý” denmiþtir.
Topkapý Sarayý’nda mukaddes emanetlerin bulunduðu dairede gece ve gündüz ara verilmeksizin yüzyýllar boyunca Kur’an okunmasý teamül haline getirilmiþtir. Asýrlar boyunca Mekke ve Medine halkýný maddî yönden desteklenmiþ, “Haremeyn” vakýflarý kurulmuþtur. Her yýl üç aylar girdiðinde Anadolu insanýnýn katkýsýyla, Kudüs, Medine ve Mekke’deki Müslümanlara ulaþtýrýlmak üzere para, kumaþ vs. kýymetli eþyanýn gönderildiði “Surre Alaylarý” tertip edilmiþtir. Bütün bunlar Anadolu insanýnýn Hz. Peygambere duyduðu sevginin güzel tezahürleridir.
“Muhabbetten Muhammed oldu hasýl Muhammedsiz muhabbetten ne hasýl?” beyiti Hz. Peygamber (s.a.s.)’in sevgisini zirveye taþýyarak onun muhabbetten yaratýldýðýný ve kaynaðýný ondan almayan bir sevginin deðeri olmadýðýný çok veciz bir þekilde açýklamaktadýr:
 
IV- Konu Ýþlenirken Baþvurulabilecek Bazý Ayetler

قُلْ إِن كُنتُمْ تُحِبُّونَ اللّهَ فَاتَّبِعُونِي يُحْبِبْكُم اللّهُ وَيَغْفِرْ لَكُمْ ذُنُوبَكُمْ وَاللّهُ غَفُورٌ رَّحِيمٌ

De ki: “Eðer ALLAH’ý seviyorsanýz bana uyun ki, ALLAH da sizi sevsin ve günahlarýnýzý baðýþlasýn. Çünkü ALLAH çok baðýþlayandýr, çok merhamet edendir.” .
Konu ile ilgili faydalanýlabilecek diðer bazý ayetler þunlardýr: 33/21,31-32; Tevbe, 9/128; Ahzâb,   33/6,21, 2/87, 101, 119, 129, 151; 4/79, 170; 5/15-16, 19, 32; 6/130; 7/35, 42-43, 52-53, 59, 61, 65-67, 104; 9/33, 128-129; 10/74; 11/96-97; 12/109; 13/30, 38; 14/5; 15/10-11; 16/1-2, 36, 43-44, 63, 113; 21/7-8, 25, 107.

V- Konu Ýþlenirken Baþvurulabilecek Bazý Hadisler
عن أَنسٍ رضي اللَّه عنه أَن أَعرابِيّاً قالَ لِرسولِ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم : مَتَى السَّاعَةُ ؟ قالَ رَسولُ اللَّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وَسَلَّم : « مَا أَعْدَدْتَ لَهَا ؟ » قالَ : حُبُّ اللَّهِ وَرَسُولِهِ قالَ : « أَنْتَ مَعَ مَنْ أَحْبَبْتَ » .
Enes (r.a)’den þöyle dediði rivayet olunmuþtur: Bir bedevi Resûlullah (s.a.s)’e:
– Kýyamet ne zaman kopacak? diye sordu. Efendimiz:
– “Kýyamet için ne hazýrladýn?” buyurdu.
– ALLAH ve Resûlünün sevgisini, dedi. Bunun üzerine Hz. Peygamber:
– “O halde sen, sevdiðin ile berabersin” buyurdu.  
عَنْ أَنَسٍ رضى الله عنه قَالَ قَالَ النَّبِيُّ صلى الله عليه وسلم ‏"‏ لاَ يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ حَتَّى أَكُونَ أَحَبَّ إِلَيْهِ مِنْ وَالِدِهِ وَوَلَدِهِ وَالنَّاسِ أَجْمَعِينَ ‏"‏‏.‏

Hz. Enes'in rivayet ettiði bir hadiste Peygamberimiz: “Hiçbiriniz, ben kendisine babasýndan, çocuðundan ve bütün insanlardan daha sevgili olmadýkça iman etmiþ olmazsýnýz.” buyurmuþtur.
عَنْ أَبِي هُرَيْرَةَ رضى الله عنه  أَنَّ رَسُولَ اللَّهِ صلى الله عليه وسلم قَالَ ‏"‏ فَوَالَّذِي نَفْسِي بِيَدِهِ لاَ يُؤْمِنُ أَحَدُكُمْ حَتَّى أَكُونَ أَحَبَّ إِلَيْهِ مِنْ وَالِدِهِ وَوَلَدِهِ ‏"‏‏.‏

Ebu Hureyre'den rivayet edilen benzer bir hadiste de Hz. Peygamber (s.a.s.): "ALLAH'a yemin ederim ki, hiçbiriniz, ben kendisine babasýndan ve çocuðundan daha sevgili olmadýkça iman etmiþ olmazsýnýz.” buyurmuþtur.
عَنْ عَبْدِ اللهِ بن‏ِ هِشام أنَّ عُمَرَ بْنَ الخَطاَّبِ قالَ لِلنَّبِيِّ -صلى الله عليه وسلم‏:‏ ‏"‏ لَأنْتَ ياَ رَسولَ اللهِ أحَبُّ إليَّ مِنْ كُلِّ شَيْءٍ إلاَّ مِنْ نَفْسِي‏.‏ فَقالَ‏ (الرَّسولُ):‏ لاَ وَالذِي نَفْسِي بِيَدِهِ، حَتىَّ أكُونَ أحَبَّ إلَيْكَ مِنْ نَفْسِكَ‏.‏ فَقالَ لَهُ عُمَرُ‏:‏ فَإنَّكَ الآنَ وَاللهِ أحَبُّ إليَّ مِنْ نَفْسِي‏.‏فَقالَ(الرَّسولُ)‏:‏ اَلْآنَ ياَ عُمَرُ‏"‏‏.

Hz. Ömer (r.a.) bu hadisi iþitince: ''Ya Resûlüllah, sen bana nefsimden baþka her þeyden daha sevgilisin'' dedi. Hz. Peygamber (s.a.s.) ''Ya Ömer nefsinden de sevgili olmalýyým” buyurunca; Hz. Ömer (r.a.), “Nefsimden de” diyerek durumu arz etti. Bunun üzerine Hz. Peygamber (s.a.s.): “Ya Ömer, iþte þimdi oldu'' cevabýný verdi.
عَنْ أَنسٍ رضي اللَّه عنه عن النبي صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم قال: ثَلاثٌ مَنْ كُنَّ فِيهِ وَجَدَ بِهِنَّ حَلاَوَةَ الإِيَمَانِ: أَنْ يَكُونَ اللَّهُ وَرَسُولُهُ أَحَبَّ إِلَيْهِ مِمَّا سِوَاهُما، وأَنْ يُحِبَّ المَرْءَ لا يُحِبُّهُ إِلاَّ للَّهِ ، وَأَنْ يَكْرَهَ أَنْ يَعُودَ فِي الْكُفْرِ بَعْدَ أَنْ أَنْقَذَهُ اللَّهُ مِنْهُ، كَمَا يَكْرَهُ أَنْ يُقْذَفَ فِي النَّارِ.

Enes (r.a.) Resulullah (a.s.)’ýn þöyle buyurduðunu rivayet etmiþtir: “Þu üç özellik kimde bulunursa o kiþi, imanýn zevkine ermiþ olur. ALLAH ve Resulünü, her þeyden daha çok sevmek, sevdiði kimseyi sadece ALLAH için sevmek, ALLAH’ýn kendisine iman nasip etmesinden sonra inançsýzlýða düþmeyi, ateþe atýlýyormuþ gibi kötü görmek.”  
وعن أبى هريرة رضِىَ اللّهُ عنهُ قال: قالَ رَسولُ اللّهِ صَلّى اللهُ عَلَيْهِ وسَلَّم: إنِّمَا مَثَلِى وَمَثلُكُمْ كَمَثَلِ رَجُلٍ اِسْتَوْقَدَ نَاراً فَلمّاَ أضاَءَتْ ماَ حَوْلَهُ جَعَلَ الفَرَاشُ وَهذِهِ الدَوَّابُّ الَّتِى تَقَعُ فِي النَّارِ يَقَعْنَ فِيهَا فَجَعَلَ الرَّجُلُ يَنْزِعُهُنَّ وَيَغْلِبْنَهُ فَيَقْتَحِمْنَ فِيهَا فأناَ آخِذٌ بِحُجَزِكُمْ عَنِ النَّارِ، وَأنْتُمْ تَقْتَحِمُونَ فِيهَا.
Ebu Hüreyre (r.a.), "Hz. Peygamber (s.a.s.)'in þöyle buyurduðunu rivayet etmiþtir: Benim misâlimle sizin misâliniz, þu temsile benzer: Bir adam var ateþ yakmýþ. Ateþ etrafý aydýnlatýnca, pervaneler (gece kelebekleri) ve aydýnlýðý seven bir kýsým hayvanlar bu ateþe kendilerini atmaya baþlarlar. Adamcaðýz onlarý kurtarmaya (mâni olmaya) çalýþýr. Ancak hayvanlar galebe çalarak çoklukla ateþe atýlýrlar. Ben (týpký o adam gibi) ateþe düþmememiz için belinizden yakalýyorum, ancak siz ateþe ateþe koþuyorsunuz"
Rasûle baðlýlýðýn eþsiz örneklerinden biri olan Hz. Ömer, bir ara Peygamber Efendimizin huzuruna gelmiþ ve: “Ey ALLAH’ýn Rasûlü! Sen bana nefsimden baþka her þeyden daha sevimlisin”, demiþti. Peygamberimiz de: “Ömer! Kendinden de!” buyurmuþ, bunun üzerine Hz. Ömer: “Kendimden de!”, deyince Hz. Peygamber (as): “Ey Ömer, iþte þimdi oldu!” cevabýný vermiþti. (Tecrid, I, 31)

VI- Yararlanýlabilecek Bazý Kaynaklar
1-NEVEVÝ, Riyazü’s-Salihin, Ter. Hasan Hüsnü Erdem ve Kývamuddin Burslan, DÝB yayýnlarý, Ankara 1972.
2-Türkçe Ter. ve Þerhi: Riyazü’s-Salihîn Peygamber Efendimizden Hayat Ölçüleri, Hazýrlayanlar. Prof.Dr. M.Yaþar Kandemir, Prof. Dr. Ýsmail L. Çakan, Doç Dr. Raþit Küçük, Erkam Yayýnlarý, Ýstanbul 1997.
3-Dr. Yaþar Yiðit,  Model Þahsiyet Olarak Hz. Peygamber ve Hoþgörüsü, DÝB.yayýnlarý Ankara 2003.
4-Diyanet Ýlmi Dergi (Hz. Muhammed (s.a.s.) Özel Sayý 2000).
5-Dr. Sadýk Eraslan, Dr. Ekrem Keleþ, En Güzel Örnek Hz. Peygamber, TDV yayýnlarý Ankara 2003.
6-Yüksel Salman, Dr. Mehmet Canbulat, Dr. Yaþar Yiðit, Hz. Peygamber’in Örnekliði TDV. yayýnlarý Ankara 2002.
7. Sahih-i Buhârî Muhtasarý Tecrid-i Sarih Tercemesi, c. l, s. 31-32, Diyanet Ýþleri Baþkanlýðý Yayýnlarý, Ankara.  

Dipnotlar:


  Âl-i Ýmran, 3/31.
  Ahzab, 33/6.
  Buhâri, Ýman 8; Müslim, Ýmân, 70.
  Âl-i Ýmran 3/31
  Buhârî, Edeb, 96.
  Buhâri, Ýman, 8.
  Buhâri, Ýman, 14.
  Buhârî, Ýman, 9, 14, Ýkrâh, 1; Müslim, Ýman, 67, (43);
  Buhârî, Rikâk: 26, Enbiya: 40; Müslim, Fezâil: 17, (2284); Tirmizî, Emsâl: 7, (2877); Ýbrahim Canan, Kutub-i Sitte Tercüme ve Þerhi, Akçað Yayýnlarý: 2/338.


radyobeyan