Sosyal Adalet Ne Demektir? By: Eslemnur Date: 22 Eylül 2010, 00:50:37
SOSYAL ADALET NE DEMEKTiR?
Þimdi bakalým sosyal adalet ne gibi bir nesnenin ismidir? Bu nesnenin sahih þekli ne olabilir?
ÝNSANÎ ÞAHSÝYETÝN GELÝÞMESÝ
Her insan camiasýnda binlerce, yüz binlerce ve milyonlarca fert vardýr. Bu topluluk içinde her fert, ruh, akýl ve þuur sahibidir. Her ferdin de müstakil bir þahsiyeti, bu þahsiyetin içinde geliþip gider. Yine her fert, kendine mahsus olan bir zevkin sahibidir. Diðer bakýmdan, yine her ferdin nefsiyle ilgili istekleri bulunmaktadýr. Þahýs olarak her fert, cismî ve ruhî zaruretler içindedir. Bu fertlerin isteklerinin bir araya toplanmasýndan bir istek mecmuasý ortaya çýkar. Þu hususa da dikkat edilmelidir ki, bu ayný þeyi isteyen topluluklar da ayrý birer heyet halindedirler. Bunlar tek tek münferitlikten çýkýp bir insanlýk camiasý haline gelirler. Bu camianýn teþekkülü fartlar içindir. Fertler bunun için deðildir. Fertlerin toplanarak bir camia teþkil etmesinden maksat, bu fertlerin birbirlerine yardýmcý olmalarý ve birbirlerinin ihtiyaçlarýna cevap verebilmeleri sebebiyledir. Ayný cismî ve ruhî isteklerin ve ihtiyaçlarýný gidermek için bir araya toplanarak bir camia teþkil ederler.
Ferdî Mes'uliyet:Þimdi þu meseleye gelelim. Bütün fertler, tek tek Allah indinde mesuldürler. Bunlarýn her birisi, bu mevcut dünyada tek tek muayyen bir zaman imtihana (her birisi için kararlaþtýrýlmýþ bulunan ayrý imtihan) tâbi tutulurlar. Sonra Hak Taalâ huzurunda hesap vermeye çaðrýlýrlar. Acaba kendilerine dünyada verilmiþ olan salâhiyetler ve imkânlar dairesinde nasýl çalýþmýþlardýr. Hak Taalâ huzurunda mesuliyet ve hesap vermek toplumsal deðil, ferdî'dir. Orada herhangi bir aþiret, kabile, millet ve saire gibi topluluktan hesap sorulacak deðildir. Ancak fertlerden ayrý ayrý ve teker teker hesap sorulacaktýr. Dünyadaki alâkalardan her türlü bað kesilmiþ olarak, herkesin kendisinden hesap istenecektir. Herkes tek tek ve ayrý ayrý adaleti Ýlâhiyenin huzuruna çýkarýlarak, sen ne yaptýn diye sorguya çekilecektir.
Ferdî Hürriyet:Bu iki mesele — yani bu dünyada insanî þahsiyetin geliþmiþ olmasý ve ahirette de insanýn hesap verme meselesi — insanýn bu dünyada iken kendisinin ferden hür ve serbest olmasýný icabettirir. Eðer toplumsal hususlarda, bir fert kendi isteðine uygun olarak þahsiyetini geliþtiremezse, o zaman insanlýk içinde þahsiyetini kaybetmiþ olur. Onun kuvvet ve kudreti ortadan kalkmýþ, kendisini insanlýðýn içinde bir nevi mahpus vaziyetine sokmuþ; bulunur. O zaman ahirette böyle mahpus ve mahkûm zümrelerin kusurlarý, toplumsal nizam kurup da bu gibilerini bu nizamýn baskýsý altýnda tutanlara ait olmuþ olur. Bu defa onlardan yani kötü toplumsal nizam kuranlardan sâdece kendi iþlerine ait hesap sorulmakla kalmaz, belki diðerlerinin de hesaplarý sorulur. Onlara, "neden siz böyle bir nizam kurup da insanlarýn bir kýsmýný atýl ve batýl bir hale getirip, yarý saðlam yarý hasta duruma soktunuz" denir. Malumdur ki, hiçbir mümin kimse, iþin sonunda Allah'ýn karþýsýnda böyle sorgu ve suale maruz kalmayý arzu etmez. Bu kimse, eðer Alalh'tan korkan bir kimse ise, o zaman fertlere daha fazla hürriyet vermek yolunu tutacaktýr. Çünkü fertler hür olunca, kendi yaptýklarýndan kendileri sorumlu olur ve baþkalarý sorumlu olmaz. O zaman, bir ferdin yanlýþ yolda gitmesinin mesuliyeti de toplumsal nizamý yürütenlerin boynunda olmayýp kendi þahsýnýn boynunda kalýr.