Konularýna Göre Ayetler
Pages: 1
Nuh a.s ve Kavmi By: meryem Date: 18 Eylül 2010, 01:46:53
Nuh a.s ve Kavmi

Nuh´a ve ondan sonraki peygamberlere vahyettiðimiz gibi, sana da vahyettik. Ýbrahim´e, Ýsmail´e, Ýshak´a, Yakub´a, torunlarýna, Ýsa´ya, Eyyub´a, Yunus´a, Harun´a ve Süleyman´a da vahyettik. Davud´a da Zebur verdik. (4/163)

Ve ona Ýshak´ý ve Yakub´u armaðan ettik, hepsini hidayete eriþtirdik; bundan önce de Nuh´u ve onun soyundan Davud´u, Süleyman´ý, Eyyub´u, Yusuf´u, Musa´yý ve Harun´u hidayete ulaþtýrdýk. Biz, iyilik yapanlarý iþte böyle ödüllendiririz. (6/84)

Andolsun biz Nuh´u kendi kavmine (toplumuna) gönderdik. Dedi ki: "Ey kavmim, Allah´a kulluk edin, sizin O´ndan baþka ilahýnýz yoktur. Doðrusu ben, sizin için büyük bir günün azabýndan korkmaktayým." Kavmimin önde gelenleri: "Gerçekte biz seni açýkça bir ´þaþýrmýþlýk ve sapmýþlýk´ içinde görüyoruz" dediler. O: "Ey kavmim, bende bir ´þaþýrmýþlýk ve sapmýþlýk´ yoktur; ama ben alemlerin Rabbinden bir elçiyim." dedi. "Size Rabbimin risaletini teblið ediyorum. (Ayrýca) Size öðüt veriyor ve sizin bilmediklerinizi ben Allah´tan biliyorum. "Sakýnýp rahmete kavuþmanýz için, içinizden sizi uyarýp korkutacak bir adam aracýlýðý ile bir zikir (Kitap) gelmesine mi þaþtýnýz?" Onu yalanladýlar. Biz de onu ve gemide onunla birlikte olanlarý kurtardýk, ayetlerimizi yalan sayanlarý suda-boðduk. Çünkü onlar kör bir kavimdi. (7/59-64)

"Sizi uyarmak için aranýzdan bir adam aracýlýðýyla Rabbinizden size bir zikr´in gelmesine mi þaþýrdýnýz? (Allah´ýn) Nuh kavminden sonra sizi halifeler kýldýðýný ve sizin yaratýlýþta geliþiminizi arttýrdýðýný (veya üstün kýldýðýný) hatýrlayýn. Öyleyse Allah´ýn nimetlerini hatýrlayýn, ki kurtuluþ bulasýnýz." (7/69)

Onlara, kendilerinden öncekilerin; Nuh, Ad, Semud kavminin, Ýbrahim kavminin, Medyen ahalisinin ve yerle bir olan þehirlerin haberi gelmedi mi? Onlara resulleri apaçýk deliller getirmiþlerdi. Demek ki Allah, onlara zulmediyor deðildi, ama onlar kendi nefislerine zulmediyorlardý. (9/70)

Onlara Nuh´un haberini oku. Hani kavmine demiþti ki: "Ey kavmim, benim makamým ve Allah´ýn ayetleriyle hatýrlatmalarým eðer size aðýr geliyorsa ben, þüphesiz Allah´a tevekkül etmiþim. Artýk siz ortaklarýnýzla toplanýp yapacaðýnýz iþi karara baðlayýn da iþiniz size örtülü kalmasýn (veya tasa konusu olmasýn), sonra hakkýmdaki hükmünüzü -bana süre tanýmaksýzýn- verin. Eðer yüz çevirecek olursanýz, ben sizden bir karþýlýk istemedim. Benim ecrim, yalnýzca Allah´a aittir. Ve ben, Müslümanlardan olmakla emrolundum. Fakat onu yalanladýlar; biz de onu ve gemide onunla birlikte olanlarý kurtardýk ve onlarý halifeler kýldýk. Ayetlerimizi yalanlayanlarý da suda boðduk. Uyarýlanlarýn nasýl bir sonuca uðratýldýklarýna bir bak. (10/71-73)

Andolsun, biz Nuh´u kavmine gönderdik. (Onlara:) "Ben sizin için ancak apaçýk bir uyarýp-korkutucuyum. Allah´tan baþkasýna kulluk etmeyin. Ben size (gelecek olan) acý bir günün azabýndan korkarým" (dedi). Kavminden, ileri gelen inkârcýlar: "Biz seni yalnýzca bizim gibi bir beþerden baþkasý görmüyoruz; sana, sýð görüþlü olan en aþaðýlýklarýmýzdan baþkasýnýn uyduðunu görmüyoruz ve sizin bize bir üstünlüðünüzü de görmüyoruz. Aksine, biz sizi yalancýlar sanýyoruz" dedi. Dedi ki: "Ey Kavmim, görüþünüz nedir söyleyin? Eðer ben Rabbimden apaçýk bir belge üzerinde isem ve Rabbim bana kendi katýndan bir rahmet vermiþ de (bu,) sizin gözlerinizden saklý tutulmuþsa? Siz bunu istemiyorken biz sizi buna zorlayacak mýyýz? Ey Kavmim, ben sizden buna karþýlýk bir mal istemiyorum. Benim ecrim, yalnýzca Allah´a aittir. Ben iman edenleri kovacak deðilim. Onlar gerçekten Rablerine kavuþacaklar. Ancak ben sizi, cahillik etmekte olan bir kavim görüyorum. "Ey kavmim, ben onlarý kovarsam, Allah´tan (gelecek azaba karþý) bana kim yardým edecek? Hiç düþünmez misiniz? Ben size Allah´ýn hazineleri yanýmdadýr demiyorum, gaybý da bilmiyorum. Melek olduðumu söylemiyorum ve gözlerinizin aþaðýlýk gördüklerine, Allah kesin olarak bir hayýr vermez de demiyorum. Nefislerinde olaný Allah daha iyi bilir. Bu durumda (bunun aksini yaparsam) gerçekten o zaman zalimlerdenim (demek)dir." Dediler ki: "Ey Nuh, bizimle çekiþip-durdun, bu çekiþmede ileri de gittin. Eðer doðru söylüyorsan, bize vaadettiðini getir (görelim.)" Dedi ki: "Eðer dilerse, onu size Allah getirir ve siz (O´nu) aciz býrakacak deðilsiniz. Eðer Allah sizi azdýrmayý dilemiþse, ben size öðüt vermek istesem de, öðüdümün size yararý olmaz. O sizin Rabbinizdir ve O´na döndürüleceksiniz." Onlar: "Bunu kendisi uydurdu" mu diyorlar? De ki: "Eðer onu ben uydurduysam, günahým bana aittir. Ama ben, sizlerin suç olarak iþlemekte olduklarýnýzdan uzaðým." Nuh´a vahyedildi: "Gerçekten iman edenlerin dýþýnda, kesin olarak kimse inanmayacak. Þu halde onlarýn iþlemekte olduklarýndan dolayý üzülme. Bizim gözetimimiz altýnda ve vahyimizle gemiyi imal et. Zulmedenler konusunda bana hitapta bulunma. Çünkü onlar suda- boðulacaklardýr." Gemiyi yapýyordu. Kavminin ileri gelenleri kendisine her uðradýðýnda O´nunla alay ediyordu. O: "Eðer bizimle alay ederseniz, alay ettiðiniz gibi biz de sizlerle alay edeceðiz" dedi. "Artýk, ilerde bileceksiniz. Aþaðýlatýcý azab kime gelecek ve sürekli azab kimin üstüne çökecek." Sonunda emrimiz geldiðinde ve tandýr feveran ettiði zaman, dedik ki: "Her birinden ikiþer çift (hayvan) ile aleyhlerinde söz geçmiþ olanlar dýþýnda, aileni ve iman edenleri ona yükle." Zaten onunla birlikte çok azýndan baþkasý iman etmemiþti. Dedi ki: "Ona binin. Onun yüzmesi de, demir atmasý (durmasý) da Allah´ýn adýyladýr. Þüphesiz, benim Rabbim baðýþlayandýr, esirgeyendir." (Gemi) Onlarla daðlar gibi dalga(lar) içinde yüzüyorken Nuh, bir kenara çekilmiþ olan oðluna seslendi: "Ey oðlum, bizimle birlikte bin ve kâfirlerle birlikte olma." (Oðlu) Dedi ki: "Ben bir daða sýðýnacaðým, o beni sudan korur." Dedi ki: "Bugün Allah´ýn emrinden, esirgeyen olan (Allah)dan baþka bir koruyucu yoktur." Ve ikisinin arasýna dalga girdi, böylece o da boðulanlardan oldu. Denildi ki: "Ey yer, suyunu yut ve ey gök, sen de tut." Su çekildi, iþ bitiriliverdi, (gemi de) Cudi (daðý) üstünde durdu ve zalimler topluluðuna da: "Uzak olsunlar" denildi. Nuh, Rabbine seslendi. Dedi ki: "Rabbim, þüphesiz benim oðlum ailemdendir ve senin va´din de doðrusu haktýr. Sen hakimlerin hakimisin." Dedi ki: "Ey Nuh, kesinlikle o senin ailenden deðildir. Çünkü o, salih olmayan bir iþ (yapmýþtýr). Öyleyse hakkýnda bilgin olmayan þeyi benden isteme. Gerçekten ben, cahillerden olmayasýn diye sana öðüt veriyorum." Dedi ki: "Rabbim, bilgim olmayan þeyi Senden istemekten Sana sýðýnýrým. Ve eðer beni baðýþlamaz ve beni esirgemezsen, hüsrana uðrayanlardan olurum. Ey Nuh" denildi. "Sana ve seninle birlikte olan ümmetler üzerine bizden selam ve bereketlerle (gemiden) in. (Sizden türeyecek diðer kâfir) Ümmetleri de yararlandýracaðýz, sonra onlara bizden acý bir azab dokunacaktýr." Bunlar: Sana vahyettiðimiz gayb haberlerindendir. Bunlarý sen ve kavmin bundan önce bilmiyordun. Þu halde sabret. Þüphesiz (güzel olan) sonuç takva sahiplerinindir. (11/25-49)

"Ey kavmim, bana karþý geliþiniz, sakýn Nuh kavminin ya da Hud kavminin veya Salih kavminin baþlarýna gelenlerin bir benzerini size de isabet ettirmesin. Üstelik Lut kavmi size pek uzak deðil." (11/89)

Sizden öncekilerin, Nuh kavminin, Ad ve Semud ile onlardan sonra gelenlerin haberi size gelmedi mi? Ki onlarý, Allah´tan baþkasý bilmez. Elçileri onlara apaçýk delillerle gelmiþlerdi de, ellerini aðýzlarýna götürüp (öfkelerinden ýsýrdýlar) ve dediler ki: "Tartýþmasýz, biz sizin kendisiyle gönderildiðiniz þeyleri inkâr ettik ve bizi kendisine çaðýrdýðýnýz þeyden de gerçekten kuþku verici bir tereddüt içindeyiz." (14/9)

(Ey) Nuh ile birlikte taþýdýklarýmýzýn çocuklarý! Þüphesiz o, þükreden bir kuldu. (17/3)

Biz, Nuh´tan sonra nice kuþaklarý yýkýma uðrattýk. Kullarýnýn günahlarýný haber alýcý, görücü olarak Rabbin yeter. (17/17)

Ýþte bunlar; kendilerine Allah´ýn nimet verdiði peygamberlerdendir; Adem´in soyundan, Nuh ile birlikte taþýdýklarýmýz (insan nesillerin)den, Ýbrahim ve Ýsrail (Yakup)in soyundan, doðru yola eriþtirdiklerimizden ve seçtiklerimizdendirler. Onlara Rahman´ýn ayetleri okunduðunda, aðlayarak secdeye kapanýrlar. (19/58)

Nuh da; daha önce çaðrýda bulunduðu zaman, biz onun çaðrýsýna cevap verdik, onu ve ailesini büyük bir üzüntüden kurtardýk. Ve ayetlerimizi yalanlayan kavimden ´ona yardým edip-öcünü aldýk´. Þüphesiz onlar, kötü bir kavimdi, biz de onlarýn tümünü suya batýrýp boðduk. (21/76-77)

Eðer seni yalanlýyorlarsa, onlardan önce Nuh, Ad, Semud kavmi de yalanlamýþtý. (22/42)

Andolsun, biz Nuh´u kendi kavmine (elçi olarak) gönderdik. Böylece kavmine dedi ki: "Ey Kavmim, Allah´a kulluk edin. Onun dýþýnda sizin baþka ilahýnýz yoktur, yine de sakýnmayacak mýsýnýz?" Bunun üzerine, kavminden inkâra sapmýþ önde gelenler dediler ki: "Bu, sizin benzeriniz olan bir beþerden baþkasý deðildir. Size karþý üstünlük elde etmek istiyor. Eðer Allah (öne sürdüklerini) dilemiþ olsaydý, muhakkak melekler indirirdi. Hem biz geçmiþ atalarýmýzdan da bunu iþitmiþ deðiliz. O, kendisinde delilik bulunan bir adamdan baþkasý deðildir, onu belli bir süre gözetleyin." "Rabbim" dedi (Nuh). "Beni yalanlamalarýna karþýlýk, bana yardým et." Böylelikle biz ona: "Gözetimimiz altýnda ve vahyimizle gemi yap. Nitekim bizim emrimiz gelip de tandýr kýzýþýnca, onun içine her (tür hayvandan) ikiþer çift ile, içlerinden aleyhlerine söz geçmiþ (azab gerekmiþ) onlar dýþýnda olan aileni de alýp koy; zulmedenler konusunda bana muhatap olma, çünkü onlar boðulacaklardýr" diye vahyettik. "Böylece sen, beraberinde olanlarla gemiye bindiðinde o zaman de ki: "Bizi o zulmeden kavimden kurtaran Allah´a hamdolsun." Ve de ki: "Rabbim, beni kutlu bir konakta indir, sen konuklayanlarýn en hayýrlýsýsýn." Hiç þüphesiz bunda ayetler vardýr ve biz gerçekten denemeden geçiririz. (23/23-30)

Nuh´un kavmi de, elçileri yalanlandýklarýnda onlarý suda boðduk ve insanlar için bir ayet kýldýk. Biz zulmedenlere acýklý bir azab hazýrladýk. (25/37)

Nuh kavmi de gönderilen (peygamber)leri yalanladý. Hani onlara kardeþleri Nuh: "Sakýnmaz mýsýnýz?" demiþti. "Gerçek þu ki, ben size gönderilmiþ güvenilir bir elçiyim.Artýk Allah´tan korkup-sakýnýn ve bana itaat edin. Buna karþýlýk ben sizden bir ücret istemiyorum; ücretim yalnýzca alemlerin Rabbine aittir.Artýk Allah´tan korkup-sakýnýn ve bana itaat edin. Dediler ki: "Sana, sýradan aþaðýlýk insanlar uymuþken inanýr mýyýz?" Dedi ki: "Onlarýn yapmakta olduklarý hakkýnda benim bilgim yoktur. Onlarýn hesabý yalnýzca Rabbime aittir, eðer þuurundaysanýz (anlarsýnýz.) Ve ben mü´min olanlarý kovacak deðilim. Ben, yalnýzca apaçýk bir uyarýcýyým." Dediler ki: "Eðer (bu söylediklerine) bir son vermeyecek olursan, gerçekten taþa tutulup kovulacaksýn." Dedi ki: "Rabbim, þüphesiz kavmim beni yalanladý. Bundan böyle, benimle onlarýn arasýný açýk bir hükümle ayýr ve beni ve benimle birlikte olan mü´minleri kurtar." Bunun üzerine, onu ve onunla birlikte olanlarý (insan ve hayvanlarla) yüklü gemi içinde kurtardýk. Sonra bunun ardýndan geride kalanlarý da suda-boðduk. Gerçekten, bunda bir ayet vardýr, ama onlarýn çoðu iman etmiþ deðildirler. (26/105-121)

Andolsun, biz Nuh´u kendi kavmine (elçi olarak) gönderdik, içlerinde elli yýlý eksik olmak üzere bin sene yaþadý. Sonunda onlar zulme devam ederlerken tufan kendilerini yakalayýverdi. Böylece biz onu ve gemi halkýný kurtardýk ve bunu alemlere bir ayet (kendisinden ders çýkarýlacak bir olay) kýlmýþ olduk. (29/14-15)

Hani biz peygamberlerden kesin sözlerini almýþtýk; senden, Nuh´tan, Ýbrahim´den, Musa´dan ve Meryem oðlu Ýsa´dan. Biz onlardan sapasaðlam bir söz almýþtýk. (33/7)

Andolsun, Nuh bize (dua edip) seslenmiþti de, ne güzel icabet etmiþtik. Onu ve ailesini, o büyük üzüntüden kurtarmýþtýk. Ve onun soyunu, (dünyada) onlarý da baki kýldýk. Sonra gelenler arasýnda ona (hayýrlý ve þerefli bir isim) býraktýk. Alemler içinde selam olsun Nuh´a. Gerçekten biz, ihsanda bulunanlarý böyle ödüllendiririz. Þüphesiz o, bizim mü´min olan kullarýmýzdandý. Sonra diðerlerini suda boðduk. Doðrusu Ýbrahim de onun (soyunun) bir kolundandýr. (37/75-83)

Hayýr; o inkâr edenler (boþ) bir gurur ve bir parçalanma içindedirler. (38/2)

Kendilerinden önce Nuh kavmi de yalanladý ve kendilerinden sonra (sayýsý çok) fýrkalar da. Her ümmet, kendi elçilerini (susturmak için) yakalamaya yeltendi. Hakký, onunla yürürlükten kaldýrmak için, ´batýla-dayanarak´ mücadeleye giriþtiler. Ben de onlarý yakalayýverdim. Artýk Benim cezalandýrmam nasýlmýþ? (40/5)

"Nuh kavmi, Ad, Semud ve onlardan sonra gelenlerin durumuna benzer (bir gün). Allah, kullar için zulüm istemez." (40/31)

O: "Dini dosdoðru ayakta tutun ve onda ayrýlýða düþmeyin" diye dinden Nuh´a vasiyet ettiðini ve sana vahyettiðimizi, Ýbrahim´e, Musa´ya ve Ýsa´ya vasiyet ettiðimizi sizin için de teþri´ etti (bir þeriat kýldý). Senin kendilerini çaðýrdýðýn þey, müþriklere aðýr geldi. Allah, dilediðini buna seçer ve içten kendisine yöneleni hidayete erdirir. (42/13)

Onlardan önce Nuh kavmi, Ress halký ve Semud (kavmi) de yalanladý. (50/12)

Bundan önce Nuh kavmini de (yýkýma uðrattýk). Çünkü onlar da fasýk bir kavim idi. (51/46)

Daha önce Nuh kavmini de. Çünkü onlar, daha zalim ve daha azgýndýlar. (53/52)

Kendilerinden önce Nuh kavmi de yalanlamýþtý; böylece kulumuz (Nuh)u yalanladýlar ve: "Delidir" dediler. O ´baský altýna alýnýp engellenmiþti.´ Sonunda Rabbine dua etti: "Gerçekten ben, yenik düþmüþ durumdayým. Artýk Sen (bu kafir toplumdan) intikam al." Biz de ´bardaktan boþanýrcasýna akan´ bir su ile göðün kapýlarýný açtýk. Yeri de ´coþkun kaynaklar´ halinde fýþkýrttýk. Derken su, takdir edilmiþ bir iþe karþý (hükmümüzü gerçekleþtirmek üzere) birleþti. Ve onu da tahtalar ve çiviler(le inþa edilmiþ gemi) üzerinde taþýdýk; Gözlerimiz önünde akýp-gitmekteydi. (Kendisi ve getirdikleri) Ýnkâr edilmiþ-nankörlük edilmiþ olan (Nuh)a bir mükafaat olmak üzere. Andolsun, Biz bunu bir ayet olarak býraktýk. Fakat öðüt alýp-düþünen var mý? Þu halde Benim azabým ve uyarýp-korkutmam nasýlmýþ? (54/9-16)

Andolsun, Biz Nuh´u ve Ýbrahim´i (elçi olarak) gönderdik, peygamberliði ve kitabý onlarýn soylarýnda kýldýk. Öyle iken, içlerinde hidayeti kabul edenler vardýr, onlardan birçoðu da fasýk olanlardýr. (57/26)

Allah, inkâr edenlere, Nuh´un eþini ve Lut´un eþini örnek verdi. Ýkisi de, kullarýmýzdan salih olan iki kulumuzun nikahlarý altýndaydý; ancak onlara ihanet ettiler. Bundan dolayý, (kocalarý) kendilerine Allah´tan gelen hiçbir þeyle yarar saðlamadýlar. Ýkisine de: "Ateþe diðer girenlerle birlikte girin" denildi. (66/10)

Þüphesiz, biz Nuh´u; "Kavmini, onlara acý bir azab gelmeden evvel uyar" diye kendi kavmine (peygamber olarak) gönderdik. O da dedi ki: "Ey Kavmim, gerçek þu ki, ben size (gönderilmiþ) apaçýk bir uyarýcýyým.Allah´a kulluk edin, O´ndan korkun ve bana itaat edin. Ki günahlarýnýzý baðýþlasýn ve sizi adý konulmuþ bir ecele kadar ertelesin. Elbette Allah´ýn eceli geldiði zaman, o ertelenmez. Bir bilmiþ olsaydýnýz." Dedi ki: "Rabbim, gerçekten kavmimi gece ve gündüz davet edip-durdum. Fakat davet etmem, bir kaçýþtan baþkasýný arttýrmadý. Doðrusu ben, onlarý baðýþlaman için her davet ediþimde, onlar parmaklarýný kulaklarýna týkadýlar, örtülerini baþlarýna çektiler ve büyüklük tasladýkça büyüklük gösterip-direttiler.´ Sonra onlarý açýktan açýða davet ettim. Daha sonra (davamý) onlara açýkça ilan ettim ve kendilerine gizli gizli yollarla yanaþmak istedim. Bundan böyle" dedim. "Rabbinizden maðfiret isteyin; çünkü gerçekten O, çok baðýþlayandýr. (Öyle yapýn ki,) Üzerinize gökten saðanak (bol miktarda yaðmur) yaðdýrsýn. Size mallar ve çocuklarla yardýmda bulunsun. Size (ürün yüklü) baðlar-bahçeler versin, ýrmaklar da versin. Size ne oluyor ki, Allah´tan bir vakarý ummuyorsunuz?" "Oysa O, sizi gerçekten tavýr tavýr yaratmýþtýr. Görmüyor musunuz; Allah, yedi göðü birbirleriyle bir uyum (mutabakat) içinde yaratmýþtýr? Ve ayý bunlar içinde bir nur kýlmýþ, güneþi de (aydýnlatýcý ve yakýcý) bir kandil yapmýþtýr. Allah, sizi yerden bir bitki (gibi) bitirdi. Sonra sizi yine oraya geri çevirecek ve sizi (diriltici) bir çýkarýþla diriltip-çýkaracaktýr. Allah, yeri sizin için bir yaygý kýldý. Öyle ki, onun içinde geniþ yollarýnda gezip-dolaþýrsýnýz, diye." Nuh: "Rabbim, gerçekten onlar bana isyan ettiler; mal ve çocuklarý kendisine ziyandan baþka bir þeyi arttýrmayan kimselere uydular. Ve büyük büyük hileli-düzenler kurdular. Ve dediler ki: Kendi ilahlarýnýzý býrakmayýn; býrakmayýn ne Vedd´i, ne Suva´ý, ne Yeðus´u, ne Ye´uk´u ve ne de Nesr´i.Böylece onlar, çoðu kimseyi þaþýrtýp-saptýrdýlar. Sen de o zalimlere sapýklýktan baþkasýný arttýrma." Bunlar, hatalarý dolayýsýyla suda boðuldular, sonra ateþe sokuldular. O zaman da Allah´ýn dýþýnda hiçbir yardýmcý bulamadýlar. Nuh "Rabbim, yeryüzünde kafirlerden yurt edinen hiç kimseyi býrakma." dedi. "Çünkü Sen onlarý býrakacak olursan, Senin kullarýný þaþýrtýp-saptýrýrlar ve onlar, kötülükten sýnýrý aþan (facir´den) kafirden baþkasýný doðurmazlar." "Rabbim, beni, annemi, babamý, mü´min olarak evime gireni, iman eden erkekleri ve iman eden kadýnlarý baðýþla. Zalimlere yýkýmdan baþkasýný arttýrma." (71/1-28)

Ynt: Nuh a.s ve Kavmi By: ceren Date: 27 Eylül 2017, 15:02:52
Esselamu aleykum.rabbim razý olsun bilgilerden kardeþim. ..
Ynt: Nuh a.s ve Kavmi By: Bilal2009 Date: 27 Eylül 2017, 20:59:10
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri Peygamberlerin yolundan ayýrmasýn Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Nuh a.s ve Kavmi By: Sevgi. Date: 28 Eylül 2017, 04:27:25
Aleyküm Selâm. Ýlk baþta bu dünyanýn gelip geçici olduðunu bilip herdaim Rabbimiz'in emir ve yasaklarýna hakkýyla uyanlardan olalým inþaAllah. baþka türlü selamete eremeyiz.



radyobeyan