Cihadda bir soluk By: sumeyye Date: 17 Eylül 2010, 13:57:17
CÝHADDA BÝR SOLUK
Cihad, ruhda derinleþmenin semeresidir. Ruhen inkiþaf edemeyen, cihadý, ilâhi ölçüler içinde kavrayýp tatbik edemez.
Cihad, hislere maðlubiyetin neticesi, eþref-i mahlûkat olan insaný boðazlamak, ebedî hapishaneye mahkûm etmek, malýný yaðmalayýp yuvalar yýkmak, namusunu pâyimal etmek, devletler yýkýp topraklar kazanmak deðildir.
Cihad, ilâhî mesajý, ilâhî gayeye muvafýk olarak en yakýn (nefs)'dan baþlayýp en uzaða kadar devrin þartlarý ve tekniði içinde insanlýðýn Dünya ve Ahiret saadetini temin ve Allah'ýn rýzasýný kazanma maksadýna matuftur.
Cihad, zalimin zulmüne mani olmak, mazlumun ahýný dindirip ezilmesini önlemek ve insanlarýn yaratýlýþ gayesi istikametinde hür ve huzur içinde yaþamasýný temin etmek içindir.
Cihad, ilâhi iradenin tebliðine mani bütün manialarý izale ederek, muhtaçlara suyun götürülmesi gibi Hakk'ýn gönüllere akmasýný temin içindir.
Cihad, viraneleri ma'mur, enkazlarý ümranlara çevirmek içindir.
Cihad, bataklýklarýn kurutulmasý, güllerin yetiþtirilmesi, bülbüllerin þakýmasý içindir.
Cihad, tohumun saçýlmasý, aðaçlarýn budanmasý ve baharýn temini içindir.
Velhasýl cihad, kalb-kafa, ruh-cesed, dünya ve ukba muvazenesini temin mücahedesidir.
Evet, bu duygu ve düþünce ile kurulacak veya kurulmuþ bir dünyanýn varlýðý ve devamlýlýðý din, dil, tarih ve an'anelerine baðlýlýðý nisbetindedir.
Asýrlarca hüküm süren ecdadýmýz, mezkur hakikatlere saygýlý kaldýðý için ayakta kalmýþtýr.
Bunu teþhis eden hasýmlarýmýz, çeþitli entrikalarla bu milletin temelini teþkil eden din, dil, tarih ve an'anelerinden koparak ipliði daðýlan teþbih daneleri gibi koskoca devleti öyle daðýtmýþ ve parçalamýþlar ki, milletimiz yýkýlan bu enkazýn altýnda inlemekte, kurtulmak için çareler arayýp çýrpýnýp durmaktadýr.
Her ne kadar kurtuluþumuz ekonomik ve teknolojik sahalarda aranmakta ise de asýl varoluþumuz, bunlarla beraber kaybettiðimiz mezkur kýymetlere yeniden sahip çýkmakla mümkün olacaktýr.
Elbette minarenin tepesindeki bir milletin kuyuya atýldýktan sonra çýkýþý kolay olmayacaktýr.
Kurtuluþ, menfaat, makam, mevki, þehvet ve þöhretten uzak, sadece Hakk'ýn naþiri olarak, korkutucu ve ürkütücü olmadan koyunun safi süt ikram etmesi gibi Ýslâm'ý, sözlerinde, davranýþ ve hareketlerinde güzel misal olarak insanlara saadet-i dareyn'in kapýsýný açmak ve bilhassa Yaradan'ýn hoþnutluðunu kazanmak için mücadele ederek mümkün olacaktýr.
Akýl ve kalbleri ikna yolunu tercih edip, gerilimini kaybedip gevþemeden, ümidini yitirmeden, ihlas ve samimiyetle, Cenab-ý Hakk'ýn rahmetine sýðýnýp, kudretine itimad ederek, kin ve nefretten uzak, þefkat ve merhametle kendilerine düþeni hakkýyla ifa ederek, sulh ve huzurun, hak ve adaletin temsilcileri olmalýdýrlar.A. Haydar Altun