Adalet By: sumeyye Date: 16 Eylül 2010, 21:15:53
Adalet
"Adalet" insanýn tarih boyunca ýsrarla aradýðý ve semavi kitaplarýn da özellikle vurguladýðý deontolojik bir kavramdýr. Kur'an'ýn dört esasýndan biri de "adalet"tir. "Adalet-i mahza"yý ifade eden "Birisinin hatasý ile baþkasý cezalandýrýlamaz", "Hak haktýr, büyüðüne küçüðüne bakýlmaz. Bir fert, umumun selameti için dahi feda edilmez. Toplumun selameti için ferdin hayatý veya hakký feda edilemez. Hem bir masumun hakký, bütün halk için dahi iptal edilmez." þeklindeki Kur'anî yaklaþýmýn insaný merkeze alan "hukuk devleti" arayýþlarýna yeni açýlýmlar kazandýracaðýný düþünmekteyiz.
Zira, hukukun temel dinamiklerinden olan "adalet" kavramýnýn özüne uygun pratik uygulama alanlarý bulamamasý, bizde de son zamanlarda olduðu gibi, tartýþmalara neden olmaktadýr. Hukukun biçimsel karakterini oluþturan pozitif (mer'i) hukukun bir anlamda insan haklarýnýn gerçekleþmesi olarak niteleyebileceðimiz "adalet"i sosyal realitelere uygun olarak hayata aktaramamasý bu tartýþmalarýn özünü oluþturmaktadýr.
Tarihsel planda otoriter, totaliter yapýlarýn kendi varlýklarýný devam ettirebilmek adýna, meþruluklarýný hukukla baðdaþtýrarak adaleti kendi çizdikleri sýnýrlar içine hapsetmelerinin o sýnýrlar içinde sýkýþmýþ "sosyal yapý"nýn aradýðý adaletle veya ideal adalet anlayýþýyla nasýl örtüþeceði de cevap bekleyen sorulardandýr.
"Adalet" kavramý, siyaset bilimi, tarih felsefesi ve hukuk dýþýnda, Ýslam düþünce sisteminde; ahlak, fýkýh, hadis ve ontoloji alanlarýnda da birbirine yakýn anlamlarda kullanýlmýþ bir terim olarak da incelenmelidir. Zira, Kur'an-ý Kerim'de ve hadislerde genellikle düzen, denge, denklik, eþitlik, gerçeðe uygun hükmetme, doðru yola iletme, takvaya yönelme, dürüstlük, tarafsýzlýk gibi anlamlarda kullanýlan "adalet" kavramý, "Ýsm-i Adl"in bir cilvesi olarak yaradýlýþta da, insanýn fizyonomik yapýsý ve kainattaki uyumu, ahengi ve estetik görünüþü ifade etmektedir.
Biz de bunlarý göz önüne alarak bu sayýmýzýn dosya konusunu "adalet" olarak belirledik. Konuyu "adalet, adalet-i mahza, adalet-i izafiye, sosyal adalet, hak, hukuk, hukuk devleti, kanun, ceza, cebir, yargý, dava, akit (sözleþme), mizan, itidal, müsavat (eþitlik), fazilet, ibadet vb." kavramlar çerçevesinde iþlemeyi planladýk. Bu kavramlar ýþýðýnda da "Adalet nedir? Hukuk düþüncesinin tarihi geliþimi içinde, Ýslam'ýn hukuk anlayýþýný evrensel adalet yaklaþýmý içinde nasýl deðerlendirebiliriz; Adalet-i Mahza ve Adalet-i Ýzafiye nedir; Bu kavramlarý etik deðerler ve sosyal realite açýsýndan nasýl açýklayabiliriz; Hukukla ilgili uygulamalarýn toplumdan topluma farklýlýklar göstermesini nasýl deðerlendirmek gerekir. Bu durumda adalet ölçüsü nedir; Hak-Adalet iliþkisi nedir; Genel hatlarýyla Bediüzzaman'ýn hukuk anlayýþý nasýldýr; Cumhuriyet, demokrasi, adalet iliþkisi nasýldýr; Bediüzzaman'ýn 'Cumhuriyet ki adalet, meþveret ve kanunda inhisar-ý kuvvetten ibarettir.' sözünü adalet açýsýndan nasýl deðerlendirebiliriz; Genel olarak, Kur'an'ýn ortaya koyduðu adalet düþüncenin modern hukuktaki yeri nedir; Hz. Ömer adaletini günümüz adalet sistemine ve anlayýþýna nasýl uyarlayabiliriz; Hz. Ömer'in 'Adalet mülkün temelidir' sözünün, 'adalet' açýsýndan, kapsamýný nasýl belirlemek gerekir; Ýslam felsefesi açýsýndan ontolojik olarak 'adalet'i nasýl deðerlendirebiliriz; Adalet-Rububiyet iliþkisi nedir; Ýslam filozoflarý meseleyi nasýl ele almýþlardýr?" gibi sorulara cevaplar aradýk.
***
Metin Karabaþoðlu yazýsýnda "Adalet-i mahzâ" kavramýný inceliyor. Karabaþoðlu "Bir fert, umumun selameti için dahi feda edilmez. Toplumun selameti için ferdin hayatý veya hakký feda edilemez" þeklinde ifade edilen bu Kur'ânî ölçü sayesinde Ýslâm tarihinin bir adalet ve itidal tarihi olageldiðini vurguluyor.
Hüseyin Hatemi, makalesinde, "adalet" kavramýnýn saðlam bir temele dayandýrýlmasýnýn gerekliliðini ifade ediyor. Makalesinde, "Hukuk Devleti" ve "Ýnsan Haklarý" öðretileri açýsýndan sakýncalý fikirlere de deðinen Hatemi, "insan haklarý, hukuk devleti ve sosyal adalet" kavramlarýný irdeliyor.
Nuri Çakýr, "Adalet Terazisi Dengede mi?" diye sorarken, terazi ile adalet arasýnda önemli bir sembolik bað olduðunu ifade ediyor. Çakýr, yazýsýnda, adalet terazisinin doðru ölçebilmesi ve gerçek adaleti saðlayabilmesi için terazinin bir kefesinde Adil-i Mutlak'ýn adaleti olmasýnýn gerekliliðini vurguluyor.
Ýslam'da "Hukuk Devleti" kavramýný inceleyen Hayreddin Karaman, makalesinde "hukuk devleti" kavramýnýn demokrasilerdeki bazý çýkmazlarýný ele alýyor. Karaman, çalýþmasýnda Ýslam'daki hukuk ve adalet anlayýþýný uygulamalý örnekleriyle gözler önüne seriyor.
Makalesinde "Adalet" kavramýnýn hangi anlamlarda kullanýldýðý gösteren Ali Bulaç, adaletin "Ýsm-i adl" ile baðlantýlý olarak bir kemal sýfatý olduðunu vurguluyor. Bulaç, "eþitlik" kavramýný irdelerken adaletin tesisi için bazen salt eþitliðin de adaletsizliðe yol açabileceðini ifade ediyor. Makalesinde "siyasi adalet" kavramý üzerinde de duran Bulaç, çeþitli filozoflarýn ve düþünce adamlarýnýn konu hakkýndaki deðiþik fikirlerini irdeliyor.
Niyazi Öktem, "Hz. Ömer Adaleti ve Hukukta Yorum" baþlýðýyla, bir hýrsýzýn yargýlanmasý olayýnda Hz. Ömer'in yaptýðý yorumdan yola çýkarak salt hukuk açýsýndan sosyolojik ve teleolojik yorumun ne olduðunu örneklerle açýklýyor.
Mehmet Altan'la "Hukuk devleti, hukuk, adalet, toplum, devlet vb." kavramlar çerçevesinde bir röportaj gerçekleþtirdik. Altan, bu söyleþimizde "Bir toplumda hukuku ne üretir?" temel sorusunu sorarak, hukuk ve adalet kavramlarýný tartýþmaya açýyor.
Yazýsýnda "Adalet" tarifinden yola çýkarak bu dünyanýn hikmet dünyasý olduðunu, bu nedenle burada iþlerin adalet-i izafiye ile hikmete uygun olarak yürüdüðünü ifade eden Mustafa Özcan, Allah'ýn kullarýna zulmü yasakladýðýný, zulme rýza göstermenin de zulüm olduðunu vurguluyor.
Osman Güner makalesinde, Ýslam kültürünün insanlar arasý iliþkileri tanzim etmede "adâlet" ilkesine verdiði önemi ele alýyor. Toplumda adâletin tesisi için; gücü, sermayeyi ve sosyal imkanlarý elinde bulunduran insanlarýn bunlarý özverili bir þekilde baþkalarýyla "paylaþmalarý"nýn bir zorunluluk olduðunu ifade eden Güner, bu yaklaþým tarzýnýn, Ýslam inancýnýn öngördüðü dindarlýk anlayýþýnýn bir gereði olduðunu vurguluyor.
"Ýki þerden en hafifini seçmek" þeklinde de ifade edilen "Ehven-i Þer"i Ömer Faruk Uysal irdeliyor. Uysal, Bediüzzaman Said Nursi'nin görüþlerine de yer vererek konuyu inceliyor.
Sadýk Yalsýzuçanlar, "adalet"i bir anlamda, "her þeyin yerli yerinde olmasý" olarak tarif ediyor. Yalsýzuçanlar, yazýsýnda, bu baðlamda apaçýk bir hikmet, inayet, adalet ve her þeyi kuþatan bir merhametin bu yeryüzü sergisinde hakim olduðunu vurguluyor.
Mustafa Said Ýþeri, makalesinde, Risale-i Nur Külliyatý'nda Ýsm-i Azam'dan biri olarak ele alýnan "Adl" isminin açýlýmlarý üzerinde duruyor. Yazýsýnda Kur'an'ýn hakikatleriyle kâinattaki kanunlar arasýndaki mükemmel uyuma dikkat çeken Ýþeri, Allah'ýn adaleti hususunda Mutezile'nin aykýrý görüþlerine de temas ediyor ve bu düþüncelere Bediüzzaman'ýn görüþleri ýþýðýnda yorumlar getiriyor.
Nimet Demir makalesinde, bireysel ve toplumsal hayatýn her anýnda ve her aþamasýnda hak ve adalete riayetin terakki ve tekâmülü; riayetsizliðin ise tedenni ve kusuru getirdiðini ifade ederek, Kur'an-ý Kerim'in dört gayesinden biri olan adaletin önemini vurguluyor.
Nejat Turhan, yazýsýnda "sekine" kelimesi ile adalet arasýndaki iliþkiyi gözler önüne seriyor. Turhan, "Adalet mülkün temelidir" sözünü yorumlayarak Adalet Binasý'nda adaletin daðýtýmýyla ilgili temel problemlere deðiniyor.
Mahmut Kaplan, bazý divanlarý tarayarak oluþturduðu makalesinde, kasidelerden ve bazý nasihat-namelerden adaletle ilgili beyitleri günümüz Türkçesine çevirerek deðerlendiriyor.
Hikmet Hocaoðlu, çalýþmasýnda, Hz. Ali'nin Risale-i Nur'da her haliyle örnek olarak bizlere sunulan hususiyetlerini gözler önüne seriyor ve Hz. Ali'nin Risale-i Nur'la olan ilgisini inceliyor.ALINTI