Ahlak By: sumeyye Date: 16 Eylül 2010, 17:04:20
Ahlak
"Ahlak" olgusu insaný diðer canlý varlýklardan ayýran en önemli unsurlardan birisidir. "Ýnsanýn iyi veya kötü olarak vasýflandýrýlmasýna yol açan manevi nitelikleri, huylarý ve bunlarýn etkisiyle ortaya koyduðu iradeli davranýþlar bütünü" olarak tanýmlayabileceðimiz "ahlak" hem bir duygu, hem de bilinçli bir davranýþ olarak insana ait bir tutumdur.
Ýnsanoðlu varoluþuyla birlikte ahlakilik kaygýsýný içinde taþýmýþtýr. Ýnsan, kendisini iyi ve kötü olana dair sürekli sorgulamalara tabi tutarak, "iyi" ve "kötü"nün ne olduðu sorusunun cevabýný aramýþtýr.
Ahlak'ýn kaynaðýnýn ne olduðu konusunda insanlýk tarihi boyunca ortaya konan üç temel tezin olduðu görülmektedir. Bu tezlerden ilki, vahiy kaynaklý ilkeler; dinlerin tezleridir. Ýkincisi, ahlaký akýl referanslý olarak ele alan, farklý felsefe doktrinlerinin tezleridir. Üçüncüsü de, ahlakýn toplumsal yönü üzerine geliþtirilen antropolojik ve sosyolojik teorilerdir.
Filozoflar, felsefenin tabiatý gereði iyinin ne olduðunu tartýþmakla beraber, somut davranýþ biçimleri sunmaktan kaçýnýrken; peygamberler, iyinin ne olduðu üzerinde durarak hayatýn her alanýný içine alacak þekilde insanlara model davranýþ biçimleri sunmuþlardýr.
Sosyologlara ve antropologlara göre ise, insanlar topluluk olarak, bir arada düzenli olarak yaþayabilmek, birbirleriyle anlaþabilmek, çatýþmadan saðlýklý ve mutlu olabilmek için, bazý ahlak ilkeleri geliþtirmek zorunda kalmýþlardýr.
Bugün yaþadýðýmýz sosyal hayata iliþkin kavram kargaþasý, sübjektif deðer yargýlarýnýn çokluðu, dünyevileþme, hazcýlýk, ahlaksýzlýða karþý hoþgörünün yaygýnlaþmasý "ahlak" konusunda yeni yaklaþýmlarý belirlemeyi gerektirmektir. Zira; bugün dünyada yaþanan ahlak krizi, Ýslam toplumlarýndan baðýmsýz bir olgu deðildir. Bütün insanlýk bir ahlak krizi ile karþý karþýyadýr. Ýslam ahlak ve akaidinin hayata geçirilmesi hususunda yaþadýðýmýz problemler, sosyal hayatýn her alanýnda "etik kodlar"a ihtiyaç duyduðumuzun bir göstergesidir.
Son Peygamber Hz. Muhammed (sav) "Ben güzel ahlaký tamamlamak için gönderildim." buyurarak hayatýn tüm alanlarýný kuþatan bir deðerler sistemi sunmuþtur. Ahlaki duyarlýlýðýn büyük ölçüde aþýndýðý, deðer yargýlarýnýn karmaþýklaþtýðý bir zamanda dikkatlerin Hz. Peygamber'in güzel ahlakýna çevrilmesinin önemli olduðunu düþünüyoruz.
Ýslam dininin temel hedefi, mükemmel bir ahlâk sistemi ortaya koymak ve insanlarýn buna uygun bir hayat yaþanmasýný saðlamaktýr. Bediüzzaman'ýn ifadeleriyle "gaye-i insaniyet ve vazife-i beþeriyet, ahlak-ý Ýlahiye ile ve secâyâ-i hasene ile tahallûk etmektir." Bu amaca uygun olarak da Ýslam dininin kaynaðý olan Kur'an'da ve peygamberin davranýþlarýnda mükemmel bir ahlak örneði sürekli vurgulanmaktadýr.
Bediüzzaman, toplumsal barýþ ve mutluluðun; ancak, faziletli bir toplumla mümkün olabileceðini sýklýkla vurgulamýþ ve bunun için de Müslümanlarýn temsil yeteneðine ""Eðer biz ahlak-ý Ýslamiye'nin ve hakaik-i imaniyenin kemalatýný ef'alimizle izhar etsek, sair dinlerin tabileri elbette cemaatlerle Ýslamiyet'e girecekler." diyerek dikkat çekmiþtir. Vahiy ve sünnete dönük bir hayat tarzýnýn ve ahlak anlayýþýna insanlýðýn ne kadar ihtiyacý olduðu gözler önüne serilmesi gereken bir hakikattir.
***
Bu sayýmýzýn dosyasý, Risale-i Nur Enstitüsü tarafýndan Ýstanbul'da düzenlenen ve konusu "ahlak" olan "III. Ulusal Risale-i Nur Kongresi"nde sunulan tebliðlerden ve sonuç bildirilerinden oluþuyor. Ahlakýn Kaynaðý; Kamusal Alanda Ahlak ve Deðiþim; Kiþisel Hayat ve Ahlak; Bilim ve Ahlak; Evrensel Ahlak ve Kur'ân konu baþlýklarý etrafýnda yürütülen ve "ahlak" konusunun her yönüyle tartýþýldýðý bu metinlerin, "ahlak" anlayýþýmýza dair yeni açýlýmlar sunacaðýna inanýyoruz.
ALINTI