Namazda vesvese By: Sevdacýk Date: 12 Eylül 2010, 10:06:19
Namazda Vesvese Ve Çaresi Namazlardan sonra hep evham geliyor ve þüpheleniyorum daha sonra namazý tekrarlýyorum þüphelendiðim için bu ise külfet veriyor evham þeytandandýr ancak bunu içimde önlemenin yolunu bilmiyorum. bazen Allah C.C. Gafuru Rahim diyorum ve o þekilde býrakýyorum. ancak yine de beynimi kemiriyor sanki. bana ne tavsiye ne tavsiye edersiniz.
cevap:Vesvese bir þeytan iþidir, þeytandan kaynaklanan bir musibettir. Þeytanýn kalbi kurcalamasý, karýþtýrmasýdýr. Þeytanýn tek hedefi kalbdir. Tek emeli, kalbi bozmak, onu iþe yaramaz hale getirmektir.
Neden kalb þeytanýn hedef tahtasýdýr? Cevabý Kur'ân'-dan alalým:
"Bilin ki, Allah kiþinin kalbine ondan daha yakýndýr."(1) "Kim Allah'a iman ederse, Allah onun kalbine hidayet verir."(2)
"Kalbler ancak Allah'ýn zikriyle huzura kavuþur."(3) "Ýmanlarýna iman katmak için mü'minlerin kalblerine sükûnet ve emniyet veren Odur."(4)
"Allah size imaný sevdirdi, onu kalblerinize benimsetti."(5) "Mü'minler o kimselerdir ki, Allah'ýn adý anýldýðý zaman kalbleri titrer."(6)
Kalb hakkýnda yüzlerce âyetten sadece mealini verdiðimiz bu birkaç âyette kalbin þu özelliklerini öðreniyoruz:
1. Allah kalbe yakýndýr.
2. Allah kalbe hidayet verir.
3. Kalb Allah'ýn zikriyle huzura kavuþur.
4. Allah kalbe sükûnet ve emniyet verir.
5. Allah imaný kalblere benimsetir.
Evet, kalb imanýn merkezi, zikrin merkezi, hidayetin merkezi, sükûn ve huzurun merkezi ve bütün duygularýmýzýn merkezidir. Þeytan ise mü'mindeki bütün bu güzelliklerin düþmanýdýr. Mü'mini bunlardan mahrum kýlmak için elinden gelen düzenbazlýklarý, hileleri ve oyunlarý yapar. Bunun için bütün mesele kalbi þeytanýn hilelerinden uzak tutmaktýr. Yoksa kalb bir kere bozuldu mu, bütün beden ve duygular bozulur. Hadis-i þerifte ifade edildiði gibi, "Dikkat ediniz!
Bedende bir et parçasý vardýr; o düzeldiðinde bütün beden düzelir, o bozulduðunda da bütün beden bozulur."
Vesvese ilk defa þüphe þeklinde gelir. Þeytan önce þüpheyi kalbe atar. Ancak kalb hemen tepki gösterir, savunmaya geçer. Fakat savunmayý býrakýr, kabul ederse, þeytan birinci atýþta hedefe isabet ettirmiþ demektir. Fakat kalb kabul etmezse, orada bir iz býrakýr, sonunda bir pus, bir leke oluþturur. Bir süre sonra hayal aynasýna bazý pis düþünceler yansýr, edebe aykýrý bazý çirkin görüntüler oluþur. Zaten bu görüntü ve leke kalbin hýrçýnlaþýp feryat etmesine, sýkýlýp daralmasýna kâfi gelmiþtir. Sonunda "Eyvah!" diyerek ilk hastalýk mikrobunu kapmýþ olur ve ümitsizliðe düþüverir.
Vesvese mikrobunu kapan insan, kalbinin Rabbine karþý edepsizlikte bulunduðunu sanýr, telaþa kapýlýr, titrer ve birdenbire heyecan dalgasý bedeninin her yaným sarar. Bütün duygular yaralanmýþtýr, kalb penceresi puslanmýþ görüntüler netliðini kaybetmiþtir. Ýnsan bu halden kurtulmak için çýrpýnýp durur. Ancak kalbinin gerçek sesine, yani kalbe gelen melek ilhamýna kulak vermediðinden bir an için kendini boþlukta hisseder ve neticede huzurdan kaçar, gaflete dalar.
Evet, artýk iyice mikrop kalbi sarmýþtýr. Bu anda insan bîçaredir, çaresizdir. Kurtuluþ yollarýný, tedavi çarelerini arar. Bu yaranýn merhemi ve ilacý nedir?
Ve tedavi yolu:
Birinci tedavi: Bu durumda en önemli mesele, heyecana yenilip telâþa kapýlmamaktýr. Böyle bir vesveseye kapýlan insan telaþa düþmemeli, endiþe etmemelidir. Telâþ ve endiþeye sebep olan þeyin gerçekte var olmasý gerekir. Oysa kalbe ve hatýra gelenler, birer hayal ürününden baþka I birþey deðildir. Hayalden geçen çirkin þeylerin bir deðeri, bir önemi yoktur. Üstelik insana bir zarar da vermez.
Bunun için insanýn küfre iten þeyleri hayal etmesi onu küfre götürmediði gibi, edebe aykýrý birþeyi düþünmesi de E edepsizlik olmaz. Çünkü bir þeyin hayalden geçirilmesi bir l karar ve hüküm sayýlmaz. Bundan dolayý insaný baðlamaz, iyiliðinin veya kötülüðünün delili sayýlmaz, hakkýnda bir sonuca götürmez. Oysa edepsizlik, kötü söz ve çirkin bir kelimenin ifadesi bir hükümdür. Küfrü ve çirkin sözü hayalinden geçiren insan bunu söylemiþ deðildir ki mes'ul durumda kalsýn.
Ýkinci tedavi: Kalbe gelen çirkin sözler, edebe aykýrý haller kalbten gelmiyor, bunun için kalbe ait deðildir. Çünkü bu sözlerden kalb rahatsýzdýr; sýkýlýyor, daralýyor. Kalbin bir ürünü olmadýðý için bir kuruntu ve evhamdan baþka bir þey deðildir. Kalbten kaynaklanmadýðýna göre, þeytandan kaynaklanýyor, belki kalbe yakýn olan þeytanýn lemmesinden geliyor.
Lümme-i þeytaniye hadiste þöyle ifade edilmektedir:
Hadisi Abdullah bin Mes'ud rivayet etmektedir. Resul-i Ekrem (a.s.m.) þöyle buyurmuþlardýr:
"Âdemoðlunda bir þeytanýn lemmesi vardýr, bir de meleðin lemmesi vardýr. Þeytanýn lemmesi, þerre (küfür, günah ve zulme) teþvik etmek ve hakký yalanlamaktýr; meleðin lemmesi ise iyiliði ilham etmek ve hakký tasdik etmektir. Bunu her kim vicdanýnda hissederse Allah'tan olduðunu bilsin ve Allah'a hamdetsin. Öbürünü hisseden de þeytandan Allah'a sýðýnsýn. Daha sonra Resulullah (a.s.m.) þu âyeti (meali) okudu: 'Þeytan sizi fakir düþmekle korkutur da, cimriliðe ve kötülüðe teþvik eder. Allah ise Kendi hazinesinden size maðfiret ve bolluk vaad ediyor..."(7)
Hadis-i þerifte geçen lemme, hadis âlimleri tarafýndan "þeytanýn inmesi, yakýnlýðý, dokunmasý ve vesvesesi" olarak açýklanýrken, meleðin lemmesi de "ilham" olarak izah edilmektedir.
Lemme, þeytan ve meleðin kalbteki üssü, merkezi, karargâhý ve santralýdýr. Bunlar birbirlerine çok yakýndýr. Þeytan kendi karargâhýndan kalbe devamlý vesvese oklarý fýrlatarak insaný küfre, isyana ve günaha çaðýrýr, hakký ve hakikati reddetmeye yöneltir; melek de þeytanýn lemmesini bertaraf etmek için karþý ataða geçer, ilham vererek, onu hayra, güzelliklere, sevaba ve hakka çaðýrýr.
Ýþte insanýn kalbine gelen, hayal aynasýna yansýyan bu çirkin sözler, þeytanýn santralýndan gelmektedir.
Ayný kalbde þeytanýn santralý ile meleðin santralýnýn birbirine yakýn olmasý, aynanýn parlak yüzü ile mat yüzünün birarada bulunmasýna benzer. Bir baþka ifadeyle bir kütüphanede iyi kitapla kötü kitabýn yanyana durmasý gibidir.
Bunun için melek ilhamý ile þeytan vesveseninin birbirine yakýn olmasý insana bir zarar vermez.
Nasýl olursa, insan vesveseden zarar görür?
Ýnsan vesvesenin zarar vereceði vehmine kapýlýr, zarar verdiðini düþünürse zarar görür. Böylece kalbini sýkýntýya sokmuþ, ýztýraba sürüklemiþtir. Çünkü hayali hakikat sanmýþtýr. Bir þeytan iþi olan vesveseyi kendi kalbine mal etmiþtir. Þeytanýn vesvesesini kalbinden gelen bir söz gibi kabullenmiþtir. Yani vesvesenin zarar verdiði kanaatine varmýþ, zarar görmüþtür. Tehlikeli sanmýþ, tehlikeye düþmüþtür. Zaten þeytan da böyle bir þeyi istemektedir ve þeytanýn dediði olmuþtur.
Bundan kurtulmak için ne yapmalý? Hadiste de bildirildiði gibi, hemen þeytanýn þerrinden Allah'a sýðýnmalýdýr.
1 Enfal Sûresi, 24.
2 Teðâbün Sûresi, 11.
3 Ra'd Sûresi, 28.
4 Fetih Sûresi, 4.
5 Hucurât Sûresi. 7
6 Enfal Sûresi, 2.
7 Tirmizî, Tefsîrü'l-Kurân, hadis no: 2988
Ynt: Namazda vesvese By: ceren Date: 01 Haziran 2017, 21:27:05
Esselamu aleykum.Rabbim bizleri namazini hakkiyla kilan ve vesveseden uzak kalan kullardan olalým inþallah...
Ynt: Namazda vesvese By: Sevgi. Date: 01 Haziran 2017, 23:39:40
Ve aleykümselam namazda gelen vesvese için önce güzel bir abdest sonrada huþu gerekir ancak böyle yaparsk namazý doðru kýlmýþ oluruz inþaAllah
Ynt: Namazda vesvese By: Sevde38 Date: 02 Haziran 2017, 00:36:03
Þeytanýn yaptýrým gücü yoktur; þeytan vesvese verir, nefsine yenik düþen þeytana uyar, nefsine hakim olan Euzubesmele çeker, hele bir de ihlaslý olursa, vay o þeytanýn haline,þeytan kaçacak delik arar. :)))
radyobeyan