El-luluu Vel Mercan
Pages: 1
Faziletler By: YBNGL Date: 12 Eylül 2010, 07:24:37
FAZÝLETLER

Cubeyr b. Mut´im´den (r.a.) rivayet edildiðine göre:

Hz. Peygamber (a.s.) þöyle buyurmuþtur: "Ben Muhammed´im. Ben Ahmed´im. Ben o Mahiyim ki küfr benimle mahvedilir. Ben o Haþir´im, ki insanlar benim arkamda toplanýr. Ben Akýb´im. Akýb, kendisinden sonra hiçbir Peygamber bulunmayandýr."
Sahih-i Müslim´deki hadis numarasý: 4342

Hz. Aiþe (r.ah.) þöyle anlatýr:

Allah Resulü (a.s.) bir iþ yaptý da o iþe ruhsat verdi. Az sonra bu, sahabelerinden bazý insanlarýn kulaðýna vardý. Galiba onlar bundan hoþlanmadýlar ve onu yapmaktan çekindiler. Bunu da Allah Resulü duydu. Konuþmak üzere ayaða kalkarak: "Bazýlarýna ne oluyor ki benim ruhsat verdiðim bir iþ, kulaklarýna varýyor da ondan hoþlanmayýp çekiniyorlar! Allah´a yemin ederim ki ben Allah´ý onlarýn hepsinden daha iyi bilen ve O´ndan en çok korkaným."
Sahih-i Müslim´deki hadis numarasý: 4345

Abdullah b. Zubeyr´in (r.a.) anlattýðýna göre:

Ensar´dan bir kimse hurmalýklarý suladýklarý Harre su yollarý hakkýnda Allah Resulü´nün (a.s.) huzurunda Zubeyr b. Avvam´dan davacý olmuþ. Ensar dan olan zat, Zubeyr´e: Suyu sal da geçsin, demiþ. Zubeyr buna razý olmamýþ. Taraflar Allah Resulü´nün huzurunda muhakeme oldular. Allah Resulü, Zubeyr´e Ey Zubeyr Sen sula, sonra suyu komþuna salýver, buyurdu. Ensari hiddetlenerek: Ey Allah´ýn Resulü! Bu adam, halanýn oðlu diye mi? demiþ. Bu sözden Allah Resulü´nün yüzünün rengi deðiþti. Sonra Peygamber: Ey Zubeyr! Sula; sonra da suyu týka. Ta duvar dibine kadar geri dönsün, buyurmuþlar. Zubeyr Vallahi öyle sanýyorum ki Hayýr, Rabbine and olsun ki, onlar aralarýnda çekiþtikleri hususlarda seni hakem yapýp sonra da verdiðin hükmü, içlerinde hiçbir sýkýntý duymadan tam bir teslimiyetle kabullenmedikçe iman etmiþ olmazlarayeti bu hadise hakkýnda nazil olmuþtur dedi.
Sahih-i Müslim´deki hadis numarasý: 4347

Sa´d b. Ebu Vakkas´tan (r.a.) rivayet olunduðuna göre:

Allah Resulü (a.s.) þöyle buyurmuþtur: "Müslümanlarýn müslümanlar hakkýnda en büyük suçlusu, müslümanlar üzerine haram kýlýnmamýþ bir þeyi sorup da bu sualinden dolayý o þeyin müslümanlara haram kýlnmasýna sebep olan kimsedir."
Sahih-i Müslim´deki hadis numarasý: 4349

Enes b. Malik´in (r.a.) anlattýðýna göre:

Allah Resulü´ne (a.s.) sahabelerinden bir þey ulaþmýþtý. Bunun üzerine bir hutbe irad edip þöyle buyurdu: "Bana Cennet ve Cehennem gösterildi: Hayýr ve þerde bugün gibisini hiç görmedim. Benim bildiðimi siz bilseydiniz, muhakkak az güler; çok aðlardýnýz! " Enes der ki: Allah Resulü´nün sahabeleri üzerine bu günden daha þiddetli hiçbir gün gelmedi. Herkes baþlarýna elbiselerini örtmüþ, için için aðlýyorlardý. Derken Ömer b. Hattab kalkarak: Biz Rabb olarak Allah´a, din olarak Ýslâm´a, Nebi olarak Muhammed´e razý olduk dedi. Bir adam da ayaða kalkýp: Benim babam kimdir? diye sordu. Allah Resulü: "Baban filandýr" buyurdu. Ýþte bu olay üzerine þu ayet nazil oldu: Ey iman edenler, açýklandýðýnda hoþunuza gitmeyecek þeyleri sormayýn...
Sahih-i Müslim´deki hadis numarasý: 4351

Ebu Musa´nýn (r.a.) bildirdiðine göre:

Hz. Peygamber´den (a.s.) hoþlanmadýðý bazý þeyler soruldu. Bu gibi sualler çoðalýnca öfkelendi. Ondan sonra halka: "Bana istediðinizi sorun!" buyurdu. Birisi (kalkýp): Benim babam kimdir? dedi. "Baban Huzafe´dir "buyurdu. Bir baþkasý kalkarak: Benim babam kimdir, Ey Allah´ýn Resulü? diye sordu. "Senin baban Þeybe´nin azatlýsý Salim´dir "buyurdular. Ömer b. Hattab Allah Resulü´nün yüzünde öfkeyi görünce: Ey Allah´ýn Resulü! Biz Allah´a tevbe ediyoruz, dedi.
Sahih-i Müslim´deki hadis numarasý: 4355

Ebu Hureyre (r.a.)

Allah Resulü´nü þöyle buyururken iþittiðini haber vermiþtir: "Meryem oðluna insanlarýn en yakýný benim. Peygamberler baba bir kardeþlerdir. Benimle Ýsa arasýnda baþka bir peygamber de yoktur."
Sahih-i Müslim´deki hadis numarasý: 4360

Ebu Hureyre´den (r.a.) rivayet edildiðine göre:

Allah Resulü (a.s.) þöyle buyurmuþtur: "Dünyaya gelen hiçbir çocuk yoktur ki þeytan ona dokunmuþ olmasýn. Þeytanýn dokunmasýndan dolayý çocuk feryat ederek aðlar. Bundan yalnýz Meryem oðlu ile annesi müstesnadýr."
Sahih-i Müslim´deki hadis numarasý: 4363

Ebu Hureyre´nin (r.a.) ifade ettiðine göre:

Allah Resulü (a.s.) þöyle buyurdu: "Meryem oðlu Ýsa hýrsýzlýk etmekte olan bir kimseyi gördü. Ýsa Ona: Çaldýn mý? diye sordu. O da: Kendisinden baþka hiçbir ilah bulunmayan (Allah)´a yemin ederim ki hayýr, diye cevap verdi. Bunun üzerine Ýsa: Allah´a inandým, kendimi yalanladým, dedi."
Sahih-i Müslim´deki hadis numarasý: 4366

Ebu Hureyre (r.a.)

Allah Resulü´nün (a.s.): "Peygamber olan Ýbrahim (a.s.) seksen yaþýndayken, (Þam yakýnlarýndaki) Kadum´da sünnet oldu" buyurduðunu nakletmiþtir.
Sahih-i Müslim´deki hadis numarasý: 4368

Ebu Hureyre´nin (r.a.) bildirdiðine göre:

Allah Resulü (a.s.) þöyle buyurmuþlardýr: "Peygamber Ýbrahim (a.s.) þu üçü müstesna asla yalan söylememiþtir. Bu yalanlardan ikisi Allah´ýn zatýna aittir. Birisi: Ben hastayýmöbürü de: Belki bu iþi, putlarýn þu büyüðü yapmýþtýr,demesidir. Biri de, Sare hakkýnda söylediði sözdür. Þöyle ki: Ýbrahim, beraberinde Sare olduðu halde zalim bir hükümdarýn memleketine gelmiþti. Sare ise insanlarýn en güzeli idi. Ýbrahim, Sare´ye: Þu cebbar hükümdar senin, benim zevcem olduðunu bilirse, seni benden alýr. Eðer sana sorarsa, benim kýzkardeþim olduðunu haber ver. Çünkü sen Ýslâm Dininde benim kýz kardeþimsin. Zira biliyorum ki yeryüzünde benden ve senden baþka müslüman yoktur, dedi. Nihayet Ýbrahim o zalimin memleketine girdiðinde, onun adamlarýndan biri Sare´yi gördü. Bu adam, zalim hükümdara: Ülkene, senden baþka hiçbir kimseye layýk olmayacak bir kadýn geldi dedi. Zalim hükümdar Sare´ye adam gönderip getirtti. Bunun üzerine Ýbrahim (a.s.) kalkýp namaza durdu. Sare, zalim´in yanýna girince zalim hükümdar elini ona uzatmaktan kendini alamadý. Fakat eli þiddetli bir þekilde tutuldu. Bunun üzerine Sare´ye: Allah´tan elimi salývermesi için dua et, sana hiçbir zarar vermeyeceðim, dedi. Sare, dediðini yaptý. Zalim tekrar saldýrdý. Bu sefer eli birinciden daha þiddetli bir þekilde tutuldu. Zalim, Sare´ye yine ayný þeyleri söyledi. O da denileni yaptý. Tekrar saldýrýnca bu sefer zalimin eli ilk ikisinden çok daha þiddetli bir biçimde tutuldu. Zalim hükümdar Sare´ye: Allah´a dua et de elimi salýversin; Allah þahidim olsun sana bir zarar vermeyeceðim dedi. Sare de bunu yaptý ve adamýn eli salýverildi. Zalim, Sare´yi getiren adamý çaðýrarak: Sen bana insan deðil, ancak bir þeytan getirmiþsin. Bu kadýný benim topraklarýmdan çýkar. Hacer´i de ona ver, dedi. Ravi diyor ki: Sare yürüyerek Ýbrahim´in yanýna döndü. Ýbrahim (a.s.) onu görünce ondan tarafa giderek: Ne haldesin? diye sordu. Sare: Hayýrdýr, Allah facirin elini men etti; bana da bir hizmetçi ihsan eyledi, dedi."
Sahih-i Müslim´deki hadis numarasý: 4371

Ebu Hureyre´nin (r.a.) anlattýðýna göre:

Ölüm meleði Musa´ya (a.s.) gönderildi. Melek Musa´ya gelince Musa ona bir tokat vurdu ve gözünü çýkardý. Bunun üzerine melek Rabbine dönüp: Sen beni ölmek istemeyen bir kula gönderdin, dedi. Allah, ona gözünü geri verdi ve: Tekrar Musa´ya dön ve ona þöyle söyle: Elini bir öküzün sýrtýna koysun, elinin kapladýðý yerdeki her kýl için kendisine bir sene ömür vereceðim, buyurdu. Musa: Ya Rab! Sonra ne olacak? diye sordu. Allah: Sonra ölüm! buyurdu. Musa: Öyle ise þimdi öleyim, dedi ve Allah´tan kendisini Mukaddes Arza bir taþ atýmý mesafeye kadar yaklaþtýrmasýný, diledi. Bunun üzerine Allah Resulü (a.s.): "Orada olsaydým, onun, yol kenarýnda kýzýl kum tepesinin altýnda bulunan kabrini sizlere gösterirdim" buyurdu.
Sahih-i Müslim´deki hadis numarasý: 4374

Ebu Hureyre´nin (r.a.) anlattýðýna göre:

Bir Yahudi kendisine ait bir ticaret malýný satýþa sunduðunda karþýlýðýnda hoþlanmadýðý yahut razý olmadýðý bir þey verilmiþti. Bunun üzerine Abdu´l-Uzeyr Musa´yý insanlar üzerine seçkin kýlan Allah´a yemin ederim ki, hayýr!, dedi. Bu sözü duyan Ensar´dan biri Yahudinin yüzüne bir tokat vurup: Allah Resulü aramýzda bulunduðu halde sen, Musa´yý insanlar üzerine seçkin eyleyen Allah´a yemin ederim, diyorsun ha!? dedi. Bunun üzerine Yahudi Allah Resulü´ne gitti ve: Ey Ebu´l-Kasým! Ben zimmi ve anlaþmalýyým. Filan kimse yüzüme bir tokat attý dedi. Allah Resulü Ensari´ye hitaben: Bunun yüzüne niçin tokat vurdun? diye sordu. Ey Allah´ýn Resulü! O, Musa´yý bütün beþer üzerine seçkin kýlan Allah´a! diye yemin etti. Halbuki sen bizim aramýzda bulunuyorsun dedi. Bunun üzerine Allah Resulü kýzgýnlýðý yüzünden belli olacak derecede öfkelendi, sonra þöyle buyurdular: "Allah´ýn Peygamberleri arasýnda üstünlük farký aramayýn. Zira gerçek þu ki; "Sura üfürülecek, Allah´ýn diledikleri müstesna göklerde ve yerde olan herkes ölecektir. Sonra Sura bir daha üfürülecek" ilk diriltilen, yahut ilk diriltilenler arasýnda ben olacaðým. Bir de göreceðim ki Musa arþa tutunmuþ. Musa, Tur günündeki çarpýlmasý ile mi hesaba çekildi, yoksa benden önce mi diriltildi? bilmiyorum. Ve ben: Hiç kimsenin Yunus b. Metta´dan (a.s.) daha faziletli olduðunu söyleyemem."
Sahih-i Müslim´deki hadis numarasý: 4376

Ýbn Abbas´ýn (r.a.) ifade ettiðine göre:

Hz. Peygamber (a.s.): "Hiç bir kula: Ben Yunus b. Metta´dan daha hayýrlýyým demek yakýþmaz" buyurmuþlar ve Yunus´u babasý Metta´ya nisbet etmiþtir.
Sahih-i Müslim´deki hadis numarasý: 4382

Ebu Hureyre´nin (r.a.) anlattýðýna göre:

Ey Allah´ýn Resulü! Ýnsanlarýn (Allah katýnda) en çok kerem ve ihsana nail olaný kimdir? diye sorulmuþtu. O da: Ýnsanlarýn en muttaki olanýdýr buyurdu. Sual soranlar: Bunu sormuyoruz dediler. Bunun üzerine Allah Resulü (a.s.): Öyle ise, Halilullah (Ýbrahim´in) oðlu, Allah´ýn Peygamberi Ishak´ýn, oðlu Allah´ýn Peygamberi Yakub´un oðlu Allah´ýn peygamber´i Yusuf´dur, buyurdu. Biz size bunu da sormuyoruz dediler. Bu defa Allah Resulü: Siz Araplarýn asýllarýný mý soruyorsunuz? Araplarýn cahiliyet zamanýnda hayýrlý olanlarý ilim üzere hareket ederlerse, Ýslâm devrinde de en hayýrlýlarýdýr, buyurdu.
Sahih-i Müslim´deki hadis numarasý: 4383

Ubey b. Kaab´ýn (r.a.) rivayetinde Said b. Cubeyr þöyle anlatýr:

Ben, Ýbn Abbas´a "Nevf Bikali, Beni Ýsrail´in peygamberi Musa´nýn (a.s.), Hýzýr´ýn arkadaþý olan Musa olmadýðýný iddia ediyor", dedim. Bunun üzerine Ýbn Abbas: Allah´ýn düþmaný yalan söylemiþ, dedi. Ben Ubey b. Kaab´tan; Allah Resulü´nün (a.s.) þöyle buyururken iþittiðini duydum: Musa Ýsrail oðullarý içinde hutbe okumak için kalkmýþtý. Kendisine: Ýnsanlarýn en alimi kimdir? diye soruldu. Musa: En alim benim diye cevap verdi. Ýlmi (Allah en iyi bilendir diyerek) Allah´a havale etmediðinden dolayý Allah onu muaheze etti. Allah: "Ýki denizin bitiþtiði yerde bir kulum var, o senden daha alimdir" diye ona vahyetti. Musa: Ya Rab, ben onunla nasýl buluþabilirim? dedi. Ona: Sele içinde bir balýk taþý. Balýðý nerede kaybedersen o kul oradadýr denildi. Musa, hizmetçisi Yuþa b. Nun ve beraberlerinde de sele içinde bir balýk olduðu halde yaya olarak yola çýktýlar. Nihayet bir kayanýn yanýna geldiklerinde Musa ve hizmetçisi uykuya daldýlar. Derken seledeki balýk debelendi. Seleden çýktý ve denize düþtü. Allah ondan suyun akýþýný kesti. Hatta (su) kemer gibi oldu. Böylece balýk için bir kanal meydana geldi. (Deniz içinde böyle bir yolun meydana gelmesi) Musa ile hizmetçisini çok þaþýrtmýþtý. Günlerinin kalan kýsmý ile bütün gece yürüdüler. Musa´nýn arkadaþý olan genç, Musa´ya haber vermeði unutmuþtu. Sabah olunca Musa, hizmetçisine: Sabah kahvaltýmýzý getir, bu yolculuktan çok yorulduk.dedi. Halbuki Musa emrolunduðu yeri geçinceye kadar yorgunluk duymamýþtý. Hizmetçisi: Gördün mü, kayaya sýðýndýðýmýz vakit ben balýðý unutmuþum. Onu hatýrlamamý þeytandan baþkasý unutturmadý. O, þaþýlacak bir biçimde denizde yolunu tuttu, dedi.Musa Zaten bizim aradýðýmýz da bu idi dedi. Hemen izlerini takip ederek geriye döndüler. Kendi izlerini takip ediyorlardý.Nihayet taþýn yanýna vardýklarýnda üzeri elbise ile örtülmüþ bir zat gördüler. Musa ona selam verdi. Hýzýr da Musa´ya: Senin bulunduðun yerde selam ne gezer? dedi. O da: Ben Musa´yým dedi. Hýzýr: Ýsrail oðullarýnýn Musa´sý mý? Musa: "Evet" dedi. Hýzýr: Sen Allah´ýn ilminden, Allah´ýn sana öðrettiði bir ilim biliyorsun ki ben onu bilmem. Ben de Allah´ýn ilminden bana öðrettiði bir ilim biliyorum ki onu da sen bilmezsin dedi. Musa Sana öðretilen hakký bana öðretmen þartýyla sana tabi olabilir miyim? dedi. Hýzýr: Doðrusu sen benimle beraber olmaya asla sabredemezsin. Ýç yüzünü kavrayamadýðýn bir þeye nasýl sabredersin? dedi. O da: Ýnþaallah beni sabýrlý bulacaksýn, sana hiç bir hususta karþý gelmem, dedi.Hýzýr Eðer bana tabi olacaksan ben sana bahsedinceye kadar bana hiçbir þey sorma dedi.Musa: Pekâlâ! dedi. Bunun üzerine Hýzýr ile Musa deniz kýyýsýnda yürüyerek gittiler. Yanlarýna bir gemi uðradý. Kendilerini gemiye almalarý için gemicilerle konuþtular. Gemiciler Hýzýr´ý tanýdýlar ve ikisini de ücretsiz olarak gemiye aldýlar. Derken Hýzýr geminin tahtalarýndan birine el atýp söktü. Musa ona: Adamcaðýzlar bizi gemilerine ücretsiz almýþlarken sen gemilerine kastedip içindekileri batýrmak için mi gemiyi deliyorsun? Gerçekten çok büyük bir iþ yaptýn! dedi. Hýzýr: Benimle birlikte olmaya asla sabredemezsin demedim mi? dedi. Musa Unuttuðum þeyden dolayý beni muaheze etme ve þu arkadaþlýk iþinde bana güçlük gösterme dedi.Sonra gemiden çýktýlar. Deniz kenarýnda yürüdükleri sýrada bir de baktýlar ki bir oðlan çocuðu diðer çocuklarla oynuyor. Hýzýr, hemen çocuðun baþýný tuttu ve eliyle koparýp çocuðu öldürdü. Musa Masum bir caný diðer bir can karþýlýðý olmaksýzýn öldürdün ha! Gerçekten sen çok kötü bir þey yaptýn dedi. Hýzýr: Ben, sana benimle birlikte olmaya asla sabredemezsin demedim mi? dedi.Musa Bu birinciden daha þiddetlidir dedi. Eðer bundan sonra sana bir þey sorarsam benimle arkadaþlýk etme. Benim tarafýmdan özür derecesine vardýn. Yine yürüdüler. Nihayet bir köye vararak ahalisinden yiyecek istediler. Onlar kendilerini misafir etmekten çekindiler. Derken orada yýkýlmaya yüz tutmuþ bir duvar buldular. Hýzýr bunu eliyle doðrultuverdi. Eliyle iþaret ederek, eðrilmiþ diyordu. Onu düzeltti.Musa ona: Bunlar öyle bir kavim ki biz onlara geldik, ne misafir ettiler ne de bizi doyurdular. Ýsteseydin elbet buna karþý bir ücret alabilirdin, deyince Hýzýr: Ýþte bu, benimle senin ayrýlýþýmýzdýr. Sana sabredemediðin þeylerin tevilini (iç yüzünü) haber vereceðim dedi.Allah Resulü (a.s.): "Allah Musa´ya rahmet etsin! Çok isterdim ki Musa sabredeydi de aralarýnda geçen maceralarýný bize anlataydý" buyurdu. Yine Allah Resulü: "Musa´nýn ilk muhalefeti dalgýnlýktan idi. O sýrada bir serçe gelerek geminin kenarýna kondu. Sonra denizden bir yudum su aldý. Bunun üzerine Hýzýr Muhakkak ki benim ilmim ile senin ilmin, Allah´ýn ilminden þu serçenin denizden eksilttiði su kadar bile eksiltmez dedi."
Sahih-i Müslim´deki hadis numarasý: 4385

Ynt: Faziletler By: Sevgi. Date: 28 Nisan 2021, 07:18:19
Esselamü Aleyküm. Bilgiler için Allah razý olsun kardeþim
Ynt: Faziletler By: ceren Date: 28 Nisan 2021, 23:07:03
Esselamu aleyküm.rabbim razý olsun bilgilerden kardeþim...

radyobeyan