Ülkeler Tarihi
Pages: 1
Tarihte Suudi Arabistan By: ayten Date: 10 Eylül 2010, 02:18:28
Tarihte Suudi Arabistan

Arabistan tarihi, ilk yaratýlmýþ insan ve ilk peygamber Hazret-i Âdem ile Arabistan topraklarý üzerinde Hazret-i Âdem´den sonra birçok peygamber geldi. Bunlardan Hazret-i Nuh, insanlýðýn ikinci babasýdýr. Araplar, Hazret-i Nuh´un üç oðlundan biri olan "Sam"dan türemiþlerdir. Bu yüzden ülke topraklarý üzerinde ilk yaþayanlara "Samiler" adý verilir.

Samiler´den sonra gelenlere, Arab-ý aribe dendi. Himyer, Gassan ve Hire gibi bir takým devletler kuruldu. Eski Araplarla, yeni gelenlerin karýþmasý neticesi, Arab-ý müsta´ribe meydana geldi. Ýslamiyet´ten evvel, Araplar çeþitli kabileler halinde yaþarlardý. Bunlarýn en þereflisi Kureyþ, bunun içerisinden de Haþimi kolu sayýlýyordu. Hazret-i Muhammed, bu koldan gelmekteydi ve 610 yýlýnda Ýslam dinini tebliðe baþladý. 630 yýlýnda Mekke fethedildi.

Hazret-i Muhammed 632 yýlýnda vefat edince Dört Halife (632-661) devri baþladý. Bahreyn, Irak, Suriye, Filistin, Mýsýr, Afrika, Kafkasya ve Horasan fethedildi. Dört Halife devrinden ve Hazret-i Hasan´ýn altý aylýk hilafetinden sonra, devlet idaresi 662 yýlýnda Emevilere geçti. Sicistan, Afganistan, Semerkant, Erzurum, Kýbrýs, Girit, Sicilya, Buhara, Harzem, Hint topraklarý Malatya ve Türkistan fethedildi. Sýnýrlar Atlas Okyanusu ve Fransa içlerinden Türkistan´a kadar uzandý.

Emevi Halifeliðinden sonra, 750´de Abbasi Halifeliði devri baþladý. Fakat Abbasiler her geçen gün kuvvet ve itibarýný kaybediyordu. Çeþitli iç isyanlarýn ve toprak kayýplarýnýn yanýnda, Moðol felaketiyle 1258´de fetret devrine girildi. Üç senelik fetret devrinden sonra, Abbasilerin Mýsýr´daki halifeliði 1517 yýlýna kadar devam etti.

Arabistan Yarýmadasý, Sultan Birinci Selim Han (1512-1520) zamanýnda, Osmanlý hakimiyetine geçti. Sultan Selim Hanýn 1517´deki Ridaniye Muharebesiyle Mýsýr´ý alýp, Memluk Devletine son verdikten sonra, bu devletin nüfuzu altýnda bulunan Mekke ve Medine havalisi de Osmanlý hakimiyetini tanýdý. O sýrada Mekke emiri bulunan Þerif Berekat bin Muhammed Hasani, derhal henüz on iki yaþýnda bulunan oðlu Þerif Ebu Nümey´i, elçilik heyetiyle Mýsýr´a göndererek Osmanlý padiþahýna tazimlerini arzla Mekke´nin anahtarlarýný takdim etti.

Þerif Ebu Nümey, Osmanlý Padiþahý Sultan Selim Han tarafýndan da kabul edildi. Þerif Ebu Nümey´e hil´at giydirilerek, padiþahýn elini öptü. Þerif Berekat´a Mekke emirliði menþuru yazýlýp, oðluna verilen hediyelerle Mekke´ye gönderildi. Mýsýr hazinesinden Mekke emirine maaþ baðlandý. Ayrýca Þerif Ebu Nümey ile beraber Mekke ve Medine ahalisine daðýtýlmak üzere, padiþah tarafýndan 200.000 altýnla bol miktarda zahire gönderildi. Bunlarý Emir Muslihiddin ile Mýsýr´dan iki kadý götürüp, mahallerinde daðýtmaya memur edildiler.

1517 yýlýndan itibaren Mekke ve Medine´deki camilerdeki hutbelerde, Osmanlý padiþahlarýnýn adlarý zikredildi. Emir tayinleri de Osmanlý padiþahlarýnca yapýlýrdý. Mekke emiri olan þerif vefat eder veya azil yahut istifa ile makamý boþaldýðý zaman, yerine tayin olunacak yeni emir, þeriflerin seçimleri Mekke kadýsýyla Mýsýr, Þam ve Cidde valilerinin arz ve inhalarý üzerine padiþah tarafýndan tayin edilirdi. Emir tayini, dört yüz yýldan fazla bu usulle yapýldý.

Osmanlýlar bölgeyi imtiyazlý halde tuttular. Mübarek belde olmasý dolayýsýyla ahalisine ziyadesiyle yardým edip, manevi ve sanat deðeri yüksek pek çok eserler yaptýrdýlar. Arabistan ahalisi, Osmanlýlarýn hakimiyetinde kaldýklarý 1517-1918 yýllarý arasýnda bolluk içinde yaþayýp, ihtiyaçlarý ziyadesiyle karþýlandý.

1737 yýlýnda Abdülvehhab oðlu Muhammed´in yaymaya baþladýðý Vehhabilik yolu, Arabistan´daki sükuneti bozdu. Bu yol siyasi bir hal de alýnca; Osmanlý Devletine karþý bölgedeki Bedevilerin desteðinde 1791´de isyan ettiler. Mekke Emiri Þerif Galib Efendi ile harp ettiler. Sayýsýz Müslümaný öldürüp, kadýnlarýný, çocuklarýný ve mallarýný aldýlar. Bunlar 1801´de Mekke´ye saldýrdýlar. Mekke Emiri Þerif Galib Efendi, bunlarý þehre sokmadý. Mekke etrafýndaki Arap kabileleri de Vehhabi oldu.

1803´te Taif´e girdiler. Taif´teki Müslümanlara iþkence edip, kadýnlarý ve çocuklarý acýmasýzca öldürdüler. Hac mevsiminde Mekke´ye de saldýrdýlar. Þehre giremediler. Þerif Galib Efendi, Cidde´ye girince Sü´ud bin Abdülaziz antlaþmayla þehre girdi, türbe ve mezarlarýn hepsini yýktýrdý. Suudiler, Þerif Galib Efendiyi yakalamak için Cidde´ye gittiyse de Osmanlý askerinin mukavemetinden geri çekildiler. Mekke´de iþkence, zulüm, soygun artýnca, Þerif Galib Efendi, Cidde´den þehre gelip Vehhabileri kovdu. Yemen daðlarýna kaçtýlar. Kaçarken çok zulüm, soygun yaptýlar. Þerif Galib Efendinin tavsiyesiyle Beni Sakif Kabilesi de Taif´teki Vehhabileri þehirden kaçýrttýlar.

Vehhabiler, Yemen daðlarýndaki cahil, vahþi köylüleri toplayýp, kuvvetlerini arttýrarak tekrar Mekke´yi kuþattýlar. Þehir açlýk sebepiyle teslim oldu. Yine þehirde çok zulüm ve tahribat yaptýlar. Mübarek beldelerdeki zulüm ve tahribat, Mýsýr Valisi Mehmed Ali Paþanýn 1812´de Cidde´ye gelmesi ve Mekke´ye asker göndermesine kadar devam etti.

Kavalalý Mehmed Ali Paþa´nýn oðlu Ýbrahim Paþa, Vehhabilerin merkezi Deriyye´yi 1818´de fethedip, Vehhabi Emiri Abdullah ibni Suud ile dört oðlu ve ileri gelenlerini esir alýp, Ýstanbul´a gönderince, bunlar idam edildi. Ýngiltere bölgede fitne çýkarýp, Osmanlý Devleti içinde isyan baþlatmak istediyse de 1857´de barýþla etkisiz hale getirildi. 1860 yýlýnda bütün emirler devletin itaatý ve terbiyesi altýna sokuldu.

1897´de Suudilerin lideri olan Abdülaziz er-Reþid, Vehhabiliði tekrar faal hale getirdi. Riyad, Kasim, Büreyde þeyhleri, El-Mühenne köyünde bulunan Abdülaziz bin Suud bin Faysal ile anlaþtýlar. Abdülaziz bin Suud, 12.000 hecinli ile Kuveyt´ten Riyad´a geldi. 1902´de bir gece Riyad´a girdi. Abdülaziz ibnür-Reþid´in Riyad Valisi Aclan´ý bir ziyafette öldürdü. Zulümden yýlmýþ olan halk, bunu emir yaptý. Üç sene çeþitli muharebeler yapýldý. Abdülaziz ibnür-Reþid öldürüldü. 1915´te Osmanlýlar iþe karýþarak, Abdülaziz bin Suud, Riyad kaymakamý olmak üzere barýþ yapýldý. Sonra Reþidiler ile Suudiler arasýnda Kasim´de harp olup, Abdülaziz bin Suud maðlup oldu.

1918´de Abdülaziz bin Suud, Ýngilizlerin teþviki ile bir beyanname yayýnladý. Mekke´ye ve Taif´e saldýrdý. Fakat, bu þehirleri Þerif Hüseyin Paþadan alamadý. 1924´te Ýngilizler, MekkeEmiri Þerif Hüseyin bin Ali Paþayý yakalayýp, Kýbrýs´a götürdü. Ýngilizlerin bu hareketinden sonra, Abdülaziz bin Suud, 1924´te Mekke´yi ve Taif´i rahatça ele geçirdi. Suudiler, Ýngilizlerin yardýmýyla bölgede kontrolü saðlayýnca, Osmanlý Devletinden sonra halifelik makamýna sahip olmak istedilerse de baþaramadýlar.

Ýbn-i Suud, 1932 yýlýnda Suudi Arabistan Krallýðýný kurdu. 1953 yýlýnda ölümünden sonra, yerine oðlu Suud bin Abdülaziz geçti. 1964´te tahtan indirildi. Yerine kardeþi Faysal getirildi. 1977´de sarayýnda yeðeni tarafýndan öldürüldü. Yerine kardeþi Halid geçti. O da 1982´de ölünce kardeþi Fahd geçti.

Suudi Arabistan 1948, 1967 ve 1973 yýllarýnda vuku bulan Arap-Ýsrail harplerine katýldý. Ýngiltere, Fransa ve ABD´den milyarlarca dolarlýk silah, malzeme, savaþ uçaklarý, güdümlü mermiler alýndý. 1990 ortalarýnda Kuveyt´in Irak tarafýndan iþgal edilmesine karþý olan Suudi Arabistan, Irak´ý Kuveyt´ten çýkarmak için harekete geçen "çok uluslu güce" üs vazifesi yaptý.


radyobeyan