Ülkeler Tarihi
Pages: 1
Tarihte Filistin By: ayten Date: 10 Eylül 2010, 02:04:51
Tarihte Filistin

Kudüs merkezli Filistin, Ý.Ö. 2000´de Arap, Ý.Ö. 1800´de Hitit, Ý.Ö. 1286´da Mýsýr hakimiyetine girdi ve takiben Hz. Musa öncülüðündeki Ýsrailoðullarý buraya yerleþtiler. Hz. Davud ve Hz. Süleyman´ýn yönetimlerine sahne olan bölgede, sürgünler ve iþgallerle dolu yýllardan sonra Ý.Ö. 64´te Roma egemenliði baþladý. Bu dönemde 30 yýllarýna kadar Hz. Ýsa ortaya çýktý.

395´te Bizanslýlara geçen Filistin, 637 yýllarýný takiben tümüyle Ýslam hakimiyetine girdi. Sýrayla Emeviler, Abbasiler, Fatýmiler ve Selçuklular dönemlerini geçirdi ve 1516´da Osmanlý topraðý oldu. 400 yýllýk Osmanlý hakimiyetinde bölge Kudüs, Gazze ve Nablus sancaklarýna ayrýldý. Ancak, Yahudilerin Filistin hayali tarihin hiçbir döneminde sönmedi.

1896´dan sonra aslen gazeteci olan Theodor Herzl´in önderliði altýnda, dünyaya yayýlan Yahudilerin tekrar Filistin´de toplanýp bir devlet kurmasý için çalýþmalara baþlandý. Herzl, 21-31 Aðustos 1897´de Basle´de topladýðý I. Siyonist Kongre´de temel hedef ve yöntemleri tespit etti. Bu amaçla Avrupa´da örgütler kuruldu, fonlar oluþturuldu. Toplanan paralarla Filistin´de yaþayan Araplardan geniþ topraklar satýn alýndý ancak; asýl amaç için bunlar yeterli olmadý.

Theodor Herzl, 19 Mayýs 1901 tarihinde II. Abdulhamid ile yaptýðý bir görüþmede, "Avrupa borsasýný ellerinde tutan Yahudilerin Osmanlý Ýmparatorluðu´nun bütün borçlarýný ödemesi karþýlýðýnda Filistin´de bir yurt verilmesini" (gizli kalmak þartýyla) teklif etti, ancak kabul edilmedi.

Meþrutiyet ile birlikte azýnlýklara verilen haklar, Yahudilerin de iþine yaradý ve özellikle 1914 yýlýndan sonra Filistin´deki Araplardan geniþ topraklar satýn alýp yerleþmeye baþladýlar. 1916´da Ýngiltere temsilcisi Sir Mark Sykes ile Fransa temsilcisi M.F.George Picot arasýnda imzalanan Sykes-Picot Antlaþmasý, Osmanlý topraklarýný Ýngiltere, Fransa ve Rusya arasýnda paylaþtýrýrken Filistin için de uluslararasý bir statü öngörüyordu.

1917´de Ýngiltere Dýþiþleri Bakaný James Balfour, Yahudilerin lideri Edmond De Rothshild´e gönderdiði bir mektupla; "Yahudilerin Filistin´de yurt kurmalarýný desteklediðini" ifade ederek Ýsrail devleti yolunu açtý. 1918 yýlýnda Osmanlý askerleri Filistin´den çekildi ve bölge Ýngiliz hakimiyetine girdi. 1880 ile 1918 arasýnda Filistin´deki Yahudilerin sayýsý 24 binden 65 bine, nüfusun %10´una çýktý. Ardýndan Araplar ile Yahudiler arasýnda gerginlikler baþladý.

1933 yýlýyla birlikte Nazilerden kaçan Yahudi göçmenler de Filistin´e gelmeye baþladýlar. 3 yýl içinde Yahudi sayýsý toplam nüfusun dörtte birine ulaþtý ve 335 bin kiþi oldu. 1938 yýlýna kadar Atatürk yönetimindeki Türkiye´den çekinen Ýngilizler bölgede bir Yahudi devleti kurulmasý yönünde açýk bir giriþimde bulunamadýlar. Hatta 1937 yýlýndaki ünlü Peel Paylaþým Planý´na göre Yafa ve Tel Aviv, Ýngilizlerce Araplara terk edilirken, Yahudilere verilen önemli bir yerleþme merkezi bulunmuyordu. Ancak Faysal, bu planý reddetmekle Filistin Arap Devleti´nin kurulmasýna daha o yýllarda engel olmuþtu.

Filistinliler, bu þekilde bir yandan Araplar bir yandan Batý tarafýndan yalnýz býrakýlýyordu. Ýngilizlerin paylaþýmda Araplara karþý bu kadar tavizkar davranmasýnda Atatürk´ün dýþ politikasýnýn ve Kudüs Müftüsü Emin el-Hüseyni´nin büyük tesiri vardý. Emin Hüseyin Türk asýllýydý ve Filistin politikasýnda büyük bir aðýrlýða sahipti. Atatürk´ün ölümünden sonradýr ki Ýngilizler Peel paylaþma planýndan vazgeçtiler. Takiben de Filistin´de Ýsrail devletinin kurulmasý yolunda birbiri ardýnca adýmlar atýldý. Fakat, II. Dünya Savaþý´na rastlayan yýllarda Yahudiler daha çok Hitler zulmü ile uðraþmak durumunda kaldýlar.

Araplar, Ýngilizler ve Yahudiler arasýnda yýllar süren mücadeleler, 1947 yýlýnda Birleþmiþ Milletler´e aksetti. Kurulan Filistin Özel Komisyonu, Filistin´in Yahudi ve Araplar arasýnda ikiye bölünmesini, Kudüs´ün ise uluslararasý bir statüye kavuþturulmasýný önerdi. Ancak öneri Arap ülkeleri tarafýndan kabul edilmeyince, Yahudiler 14 Mayýs 1948´de Ýsrail Devleti´nin kuruluþunu ilan ettiler. Ýsrail´in kuruluþu ile birlikte Arap-Ýsrail Savaþlarý baþladý.

Savaþ sonunda Batý Þeria Ürdün, Gazze Þeridi Mýsýr, kalan topraklar da Ýsrail tarafýndan iþgal edildi. Tabiatýyla olan yine Filistin halkýna oldu ve durumdan komþu Arap ülkeleri ve Ýsrail kazançlý çýktý. Takibeden yýllarda pek çok Filistin kurtuluþ örgütleri kuruldu. Bunlardan en önemlisi gizli olarak 1950´de kurulan Yaser Arafat öncülüðündeki el-Fetih idi. Bu arada Arap ülkeleri, 1964´te Kudüs´te Filistin Kurtuluþ Örgütü ve buna baðlý olarak Filistin Kurtuluþ Ordusu´nun kuruluþuna yardýmcý oldular. Ancak Ahmet Þukayri önderliðindeki FKÖ, 1967 yenilgisi ile etkinliðini yitirdi.

Gazze, Batý Þeria, Sina Yarýmadasý ve Suriye´ye ait Golan Tepeleri Ýsrail´in eline geçti. 1 milyondan fazla Filistinli komþu Arap ülkelerine ve özellikle de Ürdün´e kaçtý. 1967 Kasým´ýnda George Habbaþ´ýn Filistin Halk Cephesi kuruldu. 1968 Haziran´ýnda el-Fetih hareketi FKÖ´ye hakim oldu. El-Fetih, Müslüman, Yahudi ve Hýristiyanlarýn eþit haklara sahip olduðu demokratik, laik bir Filistin devleti kurulmasýný önerdi.

1973 Arap-Ýsrail Savaþý sonrasýnda Ýsrail´in Gazze ve Batý Þeria´dan çekilme eðilimine girmesi üzerine FKÖ, bu bölgelerde bir devlet kuracaðýný açýkladý. Ancak, Ýsrail´in bölgedeki varlýðýný da kabul eden bu tavýr, Suriye desteðindeki örgütler ve Arap ülkeleri tarafýndan reddedildi ve Red Cephesi oluþturuldu, Filistin Kurtuluþ Hareketi parçalandý.

Suriye´nin bölgeye müdahale etmeye baþladýðý bu dönemden sonra, çatýþmalar daha da hýzlandý. Lübnan´a da giren Suriye, barýþ yaparak bölgedeki etkinliðini yitirmek istemiyordu. Bu yüzden Yaser Arafat baþkanlýðýndaki FKÖ, Suriye ve Libya karþýtý Arap ülkelerinin desteðini aldý ve ayný tavrýný sürdürerek Filistin´in tek yasal temsilcisi olduðunu belgeledi.

1978 Eylül ayýnda Enver Sedat Ýsrail ile Camp David antlaþmasýný imzaladý. 1985 Þubat ayýnda bu kez Ürdün Kralý Hüseyin ile Yaser Arafat ortak harekette anlaþtýlar. Ýsrail ile FKÖ arasýndaki karþýlýklý terör eylemlerinin ardýndan Arafat, ayný yýlýn Kasým ayýnda Filistin mücadelesinin sadece iþgal edilen topraklarda süreceðini açýkladý. FKÖ, bir yandan Lübnan´da Suriye yanlýsý örgütlerle, diðer yandan iþgal altýndaki topraklarda Ýsrail ile mücadeleye giriþti.

1986´da Ürdün ile arasý bozulsa da 1987 yýlýnda Birleþmiþ Milletler´in 242 sayýlý kararýndan sonra 15 Kasým 1988´de baðýmsýz Filistin Devleti Cezayir´de ilan edildi. Yaser Arafat devlet baþkaný seçildi. 1988´de Filistinliler, iþgal altýndaki bölgelerde silah kullanmadan taþlarla yaptýklarý meþhur Ýntifada hareketini baþlattýlar.

13 Eylül 1993 tarihinde Ýshak Rabin ve Yaser Arafat arasýnda Washington´da imzalanan "Filistin Özerklik Ýlkeleri Deklerasyonu" ile 5 yýllýk bir süre içerisinde Gazze ve Eriha´da "Özerk Filistin Devleti" kurulmasý kararlaþtýrýldý. Bölgede baþlayan normalleþme sürecinde, 26 Ekim 1994 tarihinde bu kez Ýsrail ile Ürdün arasýnda bir barýþ anlaþmasý imzalandý. 4 Kasým 1994 tarihinde barýþa imza atan Ýshak Rabin, Ýsrail Gizli Servisi´nin bir þubesi tarafýndan öldürüldü.


radyobeyan