Erkek Sahabeler
Pages: 1
Es'ad B. Zurare (r.a) By: fakir Date: 05 Mart 2009, 00:03:58
ES'AD B. ZURÂRE



Sahâbe-i Kirâm'dan, Hz. Peygamber (s.a.s.) ile Akabe denilen yerde karþýlaþýp müslüman olan ilk Medinelilerden.

Tam adý Ebû Umâme Es'ad b. Zürâre b. Udes b. Übeyd b. Sa'lebe b. Ganm b. Mâlik b. Neccâr'dýr. Ensâr ve Hazrec'in ileri gelenlerindendir. Ýslâm'ýn Medine'de yayýlmasýnda en büyük rolü oynadý. Hicret'ten bir süre sonra hastalanarak Bedir savaþýndan önce Þevvâl ayýnda vefât etti (H . I /M. 623).

Medineli Araplar iç-içe yaþadýklarý yahudilerden dolayý vahiy peygamberlik gibi konular hakkýnda az çok bilgi sahibiydiler. Yahudilerin yakýn bir zamanda bir peygamber geleceði konusundaki beklentilerini de biliyorlardý. Çünkü yahudiler sýk sýk, "Bir peygamber gönderilmek üzeredir. Onun geleceði zamanýn gölgesi düþtü. O peygamber gelince biz ona tâbi olacaðýz. Onunla birlik olup Âd ve Ýrem kavminin öldürüldükleri gibi biz de sizi öldüreceðiz" diyerek Araplarý tehdit ediyorlardý. Bu nedenle Es'ad b. Zürâre müslüman olmadan önce yeni bir peygamber için hazýrlýklýydý. Ayrýca Es'ad az sayýda da olsa varlýðýný sürdüren Haniflerdendi. Ýbn Sa'd'ýn bildirdiðine göre Allah'ýn bir olduðunu söyler, dostlarýndan Ebu'l-Heysem Mâlik b. Teyyehân ile tevhid inancý hakkýnda konuþur, tartýþýrlardý (Ýbn Sa'd, Tabakât, l, 218; lll, 448).

Es'ad b. Zürâre Hz. Peygamber'le ilk kez nübüvvetin 11. yýlý Hac mevsiminde tanýþtý. Yanýndaki beþ Hazreçli ile birlikte Akabe'de Hz. Peygamber'le karþýlaþtý. Hz. Peygamber kim olduklarýný öðrenince kendileriyle biraz konuþmak istediðini söyledi. Razý olarak oturdular. Hz. Peygamber onlara kendisini tanýttý; Kur'an'dan bir bölüm (Ýbrahim, 14/35, 52) okudu. Hemen onun beklenen peygamber olduðunu anladýlar. Birbirlerine, "Biliniz ki, vâllâhi bu yahudilerin sizi kendisiyle korkuttuklarý peygamber olmalýdýr. Sakýn yahudiler ona inanmak ve tâbi olmakta sizi geçmesinler" diyerek müslümanlýðý kabul ettiler. Es'âd b. Zürâre ile birlikte ilk müslüman olanlar Râfi b. Mâlik b. Aclân, Avf b. Hâris b. Rýfâ'a, Kutbe b. Âmir b. Hadide, Ukbe b. Âmir b. Nâbi ve Câbir b. Abdullâh b. Ri'âb idi ve bunlar Ýslâm'ýn Medineliler için öneminin de bilincindeydiler. Bunu Hz. Peygâmber'e "Biz kavmimizi hem birbirlerine karþý hem de kavmimizden olmayan bir kavme (yahudilere) karþý aralarýnda düþmanlýk ve kötülük olduðu halde geride býrakmýþ bulunuyoruz. Umulur ki Allah onlarý da senin sayende bir araya toplar" diyerek belirttiler. Hz. Peygamber ile bir yýl sonra yeniden buluþmak ve bu süre içinde Ýslâm'ý Medine'de yaymaya çalýþma sözü vererek ayrýldýlar.

Es'ad b. Zürâre ve diðer müslümanlar Medine'ye dönünce, en yakýnlarýndan baþlayarak Ýslâm'ý teblið ettiler. Kýsa bir zaman içinde Medine'deki bütün evlerde Hz. Peygamber ve Ýslâm konuþulmaya baþlandý. Es'âd'ýn ilk davet ettiði kiþilerden birisi dostu Ebu'l-Heysem Mâlik b. Teyyehân idi ve Ebu'l-Heysem, Ýslâm'ý hiç tereddüt etmeden kabul etti. Bir yýl süren davet çalýþmalarýnda hem Hazreç'ten hem de Evs'ten birçok kiþi müslüman oldu.

Es'ad b. Zürâre ve onunla birlikte müslüman olan Hazrecliler sözleþtikleri gibi bir yýl sonra Akabe'de Hz. Peygamber'le buluþtular. Ancak yanlarýnda Ýslâm'ý kabul etmiþ altý Medineli daha bulunuyordu. Bu altý müslüman Muaz b. Hâris b. Rýfâ'a, Ubâde b. Sâmit, Yezid b. Sa'lebe, Abbâs b. Ubâde, Ebû'l-Heysem Mâlik Teyyehân, Uveym b. Sa'ide idi. Gece gerçekleþen buluþmada Es'ad ve diðer müslümanlar Hz. Peygamber'e, "Darlýkta ve varlýkta isteklilikte ve isteksizlikte dinlemek ve boyun eðmek, emirlik iþinde ehil olanla çekiþmemek, her nerede olursa olsun hiçbir kýnayýcýnýn kýnamasýndan çekinmeksizin hakký söylemek" üzere bey'at ettiler. Bu bey'at tarihe I. Akabe Bey'atý* olarak geçti.

Es'ad b. Zürâre ve müslümanlar Medine'ye dönünce davet çalýþmalarýný yeni bir hýz ve güçle sürdürdüler. Fakat Ýslâm'ý anlatmakta özellikle Kur'an'ý öðretmekte büyük zorluklarla karþýlaþýyorlardý. Hz. Peygamber'e mektup yazarak bir öðretmen istediler. Hz. Peygamber Mus'ab b. Ümeyr'i Medine'ye öðretmen olarak gönderdi. Mus'ab ile onu evinde misafir eden Es'ad b. Zürâre teblið ve dâvet çalýþmalarýný birlikte yürüttüler. Ev ev dolaþýyor Ýslâm'ý anlatýyorlardý. Bu çalýþmalarý sonunda baþta Sa'd b. Mu'az ve Useyd b. Hudayr gibi kabilelerinin güçlü kiþileri olmak üzere çok sayýda Medineli müslüman oldu.

Medine'de Ýslâm'ýn yayýlmasý konusunda en çok çaba harcayan ve fedakârlýkta bulunan kiþi þüphesiz Es'ad b. Zürâre idi. Bu çaba ve fedakârlýklarý nedeniyle tabii olarak temayüz etmiþ önder durumuna gelmiþti. Yalnýz Ýslâm'ý teblið etmekle yetinmiyor, zaman zaman müslümanlarý da biraraya getirerek bilgilendirmeye, ümmet bilincine ulaþmalarýný saðlamaya çalýþýyordu. Bu nedenle müslümanlarý namaz için biraraya getiriyor, yemekler vererek birbirleriyle görüþmeleri, tanýþmalarý imkânýný hazýrlýyordu. Bir rivâyete göre müslümanlar toplanarak yahudi ve hristiyanlar gibi haftada belli bir gün biraraya gelmeyi kararlaþtýrdýlar. O zaman Arube denilen günde Es'ad b. Zürâre'nin çevresinde toplandýlar. Es'ad, müslümanlara iki rekât namaz kýldýrdý, vaaz etti. Beraberlikleri akþama kadar sürdü. Es'ad onlara öðle ve akþam yemeði verdi. Bu olaydan sonra Arube'ye toplantý günü anlamýnda Cuma denildi (Muhammed Ali es-Sâbûnî, Ahkâm Tefsiri, II, 463).

Bir yýl sonraki Hac mevsiminde Es'ad b. Zürâre ve Medineli müslümanlar Hz. Peygamber'le Akabe'de yeniden buluþtular. Bu kez sayýlarý yetmiþin üzerinde (ikisinin kadýn olduðunda ittifak vardýr, erkeklerin yarýsý hakkýnda rivâyetler yetmiþ, yetmiþbir, yetmiþiki ve yetmiþüç rakamlarýný verir) idi. Yine geceleyin ve gizli yapýlan görüþmede Hz. Peygamber'in ve Mekkeli müslümanlarýn Medine'ye hicretleri konusu görüþülerek karara baðlandý. Hz. Peygamber Medineli müslümanlardan; kendisini, ashâbýný barýndýrmalarý, yardýmcý olmalarý, kendi nefislerini savunduklarý ve koruduklarý her þeye karþý Hz. peygamber ve ashâbýný savunup korumalarý üzerine bey'at * aldý. Bey'attan önce Hz. Peygamber'in amcasý Abbâs bir konuþma yaparak Ensâr'ý uyardý. Bu konuþmayý Es'ad b. Zürare cevaplandýrdý ve bu bey'atýn anlamýný bir kere daha dile getirdi. Hz. Peygamber ensardan, oniki nakib (temsilci) seçmelerini istedi. Ýçlerinde Es'ad b. Zürâre'nin de bulunduðu oniki temsilci seçildi. Bunlarýn her birisi kendi kabilelerini temsil edeceklerdi. Hz. Peygamber Es'ad b. Zürâre'yi nakiblerin de temsilcisi atadý. Böylece Es'ad bütün Medineli müslümanlarýn temsilcisi oldu. Bey'ata geçildiðinde yine ilk bey'at eden Es'ad idi. Bey'atýný, "Ben Allah'a bey'at ediyorum. Resulullah aleyhisselâma da bey'at ediyorum. Ahdimi yerine getirerek tamamlamak, sana yardým konusundaki sözümü iþimle gerçekleþtirmek üzere" diyerek yaptý. Sonra kadýnlar hariç bütün müslümanlar teker teker Hz. Peygamber'in elini tutarak bey'at ettiler. II. Akabe bey'atý olarak anýlan bu bey'at Ýslâm tarihinin en önemli olaylarýndan birisi olan Hicret'in kapýsýný ve Ýslam'ýn zafer yolunu açtý.

Hz. Peygamber'in Medine'ye hicretinden sonra Es'ad b. Zürâre uzun yaþamadý. Ama bu süre içinde de Ýslam'a olan yüksek baðlýlýðýn ve fedakârlýðýn örneklerini verdi. Mescid-i Nebî'nin yapýlmasý için seçilen arsa Es'ad b. Zürâre'nin gözetimindeki Sehl ve Süheyl adlý iki yetim gencin malý idi. Bunlar arsayý Hz. Peygamber'e hediye etmek istedilerse de Hz. Peygamber bedeli olan on miskal (48 gram) altýný ödemeden kabul etmedi. Es'ad b. Zürâre ayrýca gençlere geçimlerini temin etmeleri için bir tarla baðýþladý. Hicretten dokuz ay sonra Mescid-i Nebî'nin inþasý sýrasýnda vefât etti. Es'ad b. Zürâre ilk olma özelliðini vefâtýnda da korudu ve Bakî kabristanýna defnedilen ilk Ensar*, bir rivâyete göre de ilk müslüman oldu (Ýbnü'l-Esir, Üsdü'l-Ðâbe,I, 86-87).

Medine'de ilk cuma namazýný Es'ad b. Zürâre kýldýrmýþtýr (Ali el-Mütteki, Kenzü'l-Ummâl, V, 136-137). Medine'de onun evi Ýslâm tebliðcilerinin bir merkezi durumunda idi. O zamanlar müslümanlar kýrk kiþi idi. Medine'de inþa edilen Mescidi Nebevi, iki yetimin arsasý üzerinde kurulmuþ, onlar arsalarýný Hz. Peygamber'e baðýþlamak istemelerine raðmen, Hz. Peygamber arsayý satýn almýþ ve Es'ad b. Zürâre de onlara Beyâdoðullarý tarafýnda bir arazi temin etmiþtir. Es'ad b. Zürâre'nin menenjitten öldüðü nakledilmiþ, öldüðü zaman yahudiler Hz. Peygamber hakkýnda, "Bir kudreti olsaydý arkadaþýný kurtarýrdý" diye fitne çýkarmaya çalýþmýþlardýr. Hz. Peygamber de onlara kendisinin bir tabib olmadýðýný, görevinin ris'alet olduðunu söylemiþtir (Ahmed b. Hanbel, Müsned, IV, 138; Ýbnü'l-Esir, Üsdül-Ðâbe, II, 7). Es'ad b. Zürâre öldükten sonra Hz. Peygamber'e gelen Neccâroðullarý, nakiblerinin öldüðünü ve yerine birisini atamasýný istemiþler ve Hz. Peygamber de ''Sizin nakibiniz benim" demiþtir (Ýbnü'l-Esir, a.e.g., I, 72).

Es'ad b. Zürâre arkasýnda Kebþe, Habibe ve Faria adlarýnda üç kýz çocuðu býrakmýþtýr.

Ynt: Es'ad B. Zurare (r.a) By: ceren Date: 14 Ekim 2019, 19:57:03
Esselamu aleykum. Rabbim razý olsun bilgilerden kardeþim. ..
Ynt: Es'ad B. Zurare (r.a) By: Bilal2009 Date: 15 Ekim 2019, 19:03:30
Ve aleykümüsselam Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Es'ad B. Zurare (r.a) By: gulsahkilicaslan Date: 17 Ekim 2019, 02:34:16
Allah razý olsun hocam insallah selam ve dua ile

radyobeyan