Tarihte Rusya Fedarasyonu By: ayten Date: 08 Eylül 2010, 03:52:38
Tarihte Rusya Fedarasyonu
Rusya´nýn bilinen tarihi 5. yüzyýlda batýdan Rusya topraklarýna giren Slav kabileleriyle baþlar. Ýlk Rus devleti 9. yüzyýlda Ýskandinavyalýlar tarafýndan kuruldu. Devletin merkezi Novgrod ve Kiev´deydi. On üçüncü yüzyýlda ülke topraklarý Moðollarýn saldýrýlarýna uðradý. Bundan sonra Moskova prenslikleri ve büyük dükleri idaresinde ortaya çýkmaya baþlayan ülke 1480 yýlýnda Altýnordu Devletinin hakimiyetinden kurtuldu.
On beþinci asýrda Osmanlý Devleti ile münasebetleri baþladý. Ýstanbul´u fethederek, Bizans da denilen Doðu Roma Devletine son veren Fatih Sultan Mehmed Han (1451-1481) Rus Knezliklerinin güneyindeki Kýrým Hanlýðýný imtiyazlý beylik halinde, Osmanlý Devletine baðlayýp, vergi yerine her yaz Moskoflar üzerine netice alýcý ve yýldýrýcý akýnlar yapmakla vazifelendirdi.
Ruslar, Papalýðýn gönderdiði kardinal ve papaz heyetleri sayesinde Türklere karþý uyanmaya baþladý. Rus Knezlikleri birleþtiler ve Çarlýk dönemi baþladý. Korkunç Ývan 1547´de ilk çar ilan edildi. Böylece Rus çarlarý kendilerini Doðu Roma´nýn varisi saydýlar.
Yönetim ve askerlik alanýndaki düzenlemelerle devlet idaresini güçlendiren, Çar Ývan katýldýðý seferlerde Kazan Hanlýðý topraklarýný iþgal etti ve 1556´da Astrahan Hanlýðýný da Moskova´ya baðladý. Kýrým Hanlýðýna karþý sefer düzenlediyse de baþarýlý olamadý. Daha sonra Baltýk Denizine açýlmaya aðýrlýk vererek Litvanya topraklarýna girdi. Rus Çarlýðý ile Ýsveç ve Polonya´yý karþý karþýya getiren bu savaþta Rusya ilk önceleri baþarýlý oldu ise de daha sonralarý ard arda alýnan maðlubiyetler ülkede iç karýþýklýða sebep oldu. Bunun üzerine Çar Ývan baskýcý bir politika takip etti ve muhaliflerini acýmasýzca öldürdü. Bu sýrada Rus ekonomisi aðýr bir darbe aldý.
Korkunç Ývan´ýn ölümünden bir süre sonra iç karýþýklýklar baþladý. Rus Çarlýðý yýkýlmanýn eþiðine geldi. Ýsveç ve Polonya´nýn da olaylara karýþmasýyla, tam bir iktidar boþluðu ortaya çýktý. Polonya kuvvetlerinin Rusya´yý 1610´da iþgali halký direniþe sevk etti ve Romanov ailesinden Mihail Fyodoroviç çar seçildi. Bir süre sonra düzeni yeniden saðladý. Büyük toprak kaybedilmesine raðmen Ýsveç (1617) ve Polonya ile (1618) barýþ antlaþmasý yapýldý. Ayrýca Rusya bütün Avrupa´yý sarsan Otuzyýl Savaþlarýnýn dýþýnda kaldý.
Ýlk Osmanlý-Rus savaþý, Çar ordularýnýn 1667´de Kiev´i de ele geçirmesinden on yýl sonra 1677´de Kýrým Hanlýðý ile Ukrayna arasýndaki topraklara saldýrmasýyla baþladý. 1677-1678 yýllarýnda Osmanlý ordusu Ruslara karþý Çihrin/Çehrin Seferine çýkarak, Ruslarý ve onlara yardýmcý Lehlileri yendi. Çihrin Kalesi Osmanlý ordusu tarafýndan, bir daha bölgede Ruslarýn tutunmasýna mani olmak için yýktýrýldý.
Moskova elçileri 1681 Ocak ayýnda Kýrým Hanýna ricaya gelerek bir daha Osmanlý ve Kýrým topraklarýna saldýrmayacaklarýna yeminle söz verip, bir antlaþma imzaladýlar. Kýrým Haný, Edirne´de sefer hazýrlýðý görmekte olan Merzifonlu Kara Mustafa Paþayý ikna ederek Bahçesaray Barýþü adýyla anýlan ilk Osmanlý-Rus Antlaþmasýný imzalatmaya muvaffak oldu (11 Þubat 1681).
1683 yýlýnda Avusturya Ýmparatorluðunun merkezi Viyana´nýn ikinci defa kuþatýlmasýndaki türlü düþünce ve hatalar yüzünden geri çekiliþ, Ruslarýn beklediði büyük fýrsatý doðurdu. Papalýk-Avusturya-Venedik-Lehistan gibi Akdeniz´den Baltýk´a kadar yayýlan Katolik devletlerinin Osmanlý aleyhine kurduðu Mukaddes Ýttifak´a, Rusya´da katýldý. Bu beþli ittifak devletleriyle yapýlan on üç yýllýk harpler sýrasýnda, Rusya Çar Deli Petro´nun (1682-1725) gayretleriyle geliþip, kuvvetlendi.
Ýttifak devletlerinin Osmanlý Devleti ile harplerinden cesaret alan Deli Petro; 1695 ilkbaharýnda kuvvetli bir ordu ile, Sibirya´dan gelen tarihi kürk ticaret yolunun aðzýnda bulunun ve gelen da baðlanmýþ kürklerin Karadeniz, Akdeniz ve Avrupa içlerine sevkiyat merkezi olan Azak Kalesine saldýrdý. Azak Kalesindeki sayýca az olan Osmanlý kuvveti, kahramanca karþý koyarak uzun süre dayandý. Rus Donanmasý Don/Ten Nehri boyunca Azak Kalesine geldi. Ruslar nehir ve deniz tahkimatý güçlü olmayan Azak Kalesini ele geçirdiler.
Azak Kalesinin düþmesiyle, bir Türk gölü halinde olan Karadeniz´de Ruslara bir pencere açýlmýþ oldu. Azak Denizinin, Karadeniz´e açýlan boðazda bulunan Kerç/Kerþ Liman Kalesi Osmanlýlarýn hakimiyetinde bulunduðundan, Rus donanmasýnýn Karadeniz´e çýkmasýna engel oluyordu.
1699 Karlofça Antlaþmasýndan sonra, Osmanlý Devletiyle savaþý göze alamayan Rusya, 1700´de imzalanan Ýstanbul Antlaþmasýyla barýþa razý oldu. Antlaþmayla Azak Kalesi ve çevresi Ruslara býrakýldý. Ekonomik ve kültürel alanda bilgi toplamak amacýyla çýktýðý Avrupa gezisinde Osmanlýlara karþý yeni bir ittifak giriþiminden netice alamayan Deli Petro, Karadeniz yerine Baltýk Denizine yönelmeye karar verdi ve Ýsveç´le ünlü Büyük Kuzey Savaþýný baþlattý (1700-1721). Baþlangýçta Ruslar maðlup oldu ise de Poltava çarpýþmasýyla (1709), savaþ Ruslarýn lehine döndü.
Bu arada Rus ordularýnýn Osmanlý hududuna tecavüz etmesi üzerine, 9 Nisan 1711 tarihinde Osmanlý Devleti,Rusya´ya sefer düzenledi ve iki ordu Prut Irmaðý boyunda karþýlaþtý. Ruslar maðlup oldu. Çar Deli Petro kumandasýndaki Rus ordusu, antlaþma isteðinin kabulüyle imhadan kurtuldu. Azak Kalesi ve çevresi Osmanlýlara geri verildi ve aþaðý Özü boyundaki Rus kaleleri yýktýrýldý.
Deli Petro´nun kýzý Anna zamanýnda, Osmanlýlar ile Venedik-Avusturya harplerini fýrsat bilen Ruslar, Avusturya-Rusya ittifakýný yenilediler. Ardýndan Rus ordusu, Osmanlý ordusunun Avusturya cephesinde bulunmasýndan faydalanarak, Kýrým Yarýmadasý batýsýndaki Özü Kalesini alýp, Kýrým´a girdiler. Ruslar, 1 Temmuz 1736´da ikinci defa Azak Kalesini zapt ettiler. Azak savaþý 18 Eylül 1739 Belgrad Antlaþmasýyla sona erdi. Antlaþmayla Azak Kalesi yýktýrýlýp, Azak bölgesi Osmanlý Devleti-Rusya arasýnda tarafsýz saha ve müstakil Kabartay ülkesi de iki devlet arasýnda tampon halde tutulup, Moskoflar Karadeniz´den son bir defa daha uzaklaþtýrýldý.
Çariçe Ýkinci Katerina (1762-1796) zamanýnda Rusya´nýn Lehistan Polonya´ya yerleþmesine engel olmak için, Osmanlý Devleti tarafýndan Rusya´ya sefer açýldý. Ruslarýn iþgal ve zulmünden kaçýp Türk hududunu aþarak Osmanlý Devletine sýðýnan ailelerini Rus ordusunun takip etmesi ve uðradýklarý köy ve kasabalardaki silahsýz masum ahaliyi kýrmalarý bu seferin açýlmasýna sebep oldu. Divan-ý hümayun kararý ile Rusya´ya sefer açýldý. 1769 Þubatýnda Kýrým Haný Giray Hanýn ordularý Güney Rusya´ya girerek Ruslarý yendi ve 100.000´den fazla esir aldý. Fakat geliþmeler Osmanlý Devletinin aleyhine oldu.
Beþ yýl süren ve 21 Temmuz 1774 tarihli Küçükkaynarca Antlaþmasýyla biten bu harp; ilk defa ahalisi Müslüman ve Türk olan topraklarýn elden çýkmasý ve 300 yýldan beri Anadolu´nun kuzey kalesi sayýlan Kýrým Hanlýðýnýn Kuban ve Bucak Tatarlarýnýn, sözde müstakil olma kaydýyla koparýlmasýyla neticelendi. Azak, Yenikale, Kerç ve Kýlburun þehirleriyle Aksu-Turla´ya kadar olan Karadeniz kýyýlarý Ruslara býrakýldý. Ruslar Karadeniz´e rahatça çýkabildiler. Nihayet, sözde müstakil olan Kýrým Hanlýðýný 1783 Temmuzunda iþgal ederek yerli ahaliden kadýn ve çocuklarýyla 30.000´den fazla Türk´ü öldüren Ruslar, 1784 Ocaðýnda Kýrým´a resmen hakim oldular. Rus zulmü altýnda ezilen birçok Kýrýmlý, Osmanlý topraðýna göç etti.
Osmanlý Devleti Kýrým´ý Ruslarýn iþgalinden kurtarmak için Sultan Birinci Abdülhamid Han zamanýnda Rusya´ya altýncý sefer düzenlendi. Rus Çariçesi II. Katerina Avusturya Ýmparatoru II. Josef ile Bizans-Yunan projesinin tatbiki ve Osmanlý Devletinin parçalanmasý için ittifak yaptýlar. Avusturya´nýn, Rusya müttefiki olarak Osmanlý Devletine savaþ açmasý üzerine, Osmanlý askeri iki cephede savaþmak mecburiyetinde kaldý.
Osmanlý Devleti ateþli silahlarý ellerinde bulunduran Yeniçerinin sebep olduðu bozgunla aðýr yenilgiye uðradý. Önce Avusturya ile 1791 Aðustosunda Ziþtovi Barýþü imzalanarak Belgrad geri alýndý. Ruslarla devam eden harp 9 Ocak 1792 tarihinde imzalanan Yaþ Antlaþmasýyla sona erdi ve Kýrým Hanlýðýnýn tamamen Rusya hakimiyetine girmesi kabul edildi.
Üçüncü Selim Hanýn her sahadaki icraatlarýyla Osmanlý Devletini güçlendirip, ýslahatlarda bulunmasý Rusya´yý telaþlandýrdý. Çar I. Aleksandr, Osmanlýya tabi Sýrbistan´ý isyana teþvik edip, Slavlýk propagandasýyla Balkanlarý karýþtýrdý. Sýrplar, Ruslarýn teþvikleriyle isyan etti. Vilayet merkezi Belgrad 13 Aralýk 1806´da düþtü. Ruslar 1806 Aralýk ayýnda ansýzýn Basarabya´da Bender ve Hotin kalelerini alýp, Tuna Nehri aðzýndaki kaleleri de istila ettiler. Bunun üzerine Osmanlý Devleti 22 Aralýk 1806 tarihinde Rusya´ya harp ilan etti.
1807´de Tiflis´ten hareket eden Rus ordusu, Temmuz ayý baþlarýnda Arpaçay´ý geçerek Kars Kalesine saldýrdý. Kars´taki Osmanlý askerlerinin ve ahalinin cansiperane müdafaasýyla Rus taarruzu püskürtüldü. Ruslar pek çok zaiyat vererek, Arpaçay ötesine geri çekildiler. 1810 yazýnda Ahýlkelek üzerinden saldýrýya geçen Ruslar, bu kaleyi alamayýnca Ahýska þehrini kuþattýlar. Osmanlý mukavemeti ve salgýn hastalýða dayanamayýp 1811´de Tiflis´e geri çekildiler.
Ayný sene üçüncü defa taarruza geçerek Ahýlkelek Kalesini ele geçirdiler. Bu sýrada Almanya´yý istila eden Napolyon Bonapart´ýn Moskova´ya sefer düzenlemesi üzerine, Ruslarýn isteði ile 28 Mayýs 1812´de Bükreþ´te imzalanan antlaþmayla Osmanlý-Rus savaþýna son verildi. Bükreþ Antlaþmasýyla; Kuzey Boðdan Ruslara, güney Boðdan ise Osmanlý Devletine býrakýldý.Kalelerinde Osmanlý askeri bulundurmak þartýyla da Sýrbistan´a idari muhtariyet hakký tanýndý.
Napolyon ordularý Moskova önlerine kadar geldiyse de yoðun kýþ þartlarý askerin telef olmasýna sebep oldu ve Napolyon geri çekilmek mecburiyetinde kaldý. Rus ordularýnýn hýzla batýya doðru ilerlemesi ve kazanýlan zafer Rus Çarlýðýný Avrupa´nýn önde gelen devletleri arasýna girmesini saðladý. Avrupa´da söz sahibi durumuna gelen Çar I. Nikolay Ýran, Osmanlý Devleti, Polonya ve Kafkasya üzerine seferler düzenleyerek yerini iyice kuvvetlendirdi.
Sultan Mahmud Han, Yeniçeri Ocaðýný 1826´da kaldýrmasý ve 1827 Fransa-Ýngiltere, Rusya ittifakýna mensup müttefik Haçlý donanmasýnýn Navarin´deki Osmanlý-Mýsýr donanmasýný bir hile ile yakmasýyla, Osmanlý Devleti kara ve deniz kuvvetlerinin büyük bir bölümünü kaybetmiþ oldu. Bunu fýrsat bilen Rusya, 26 Nisan 1828´de Osmanlý Devletine karþý harp ilan ederek, Boðazlar ile Ýskenderun körfezini elde edip, Akdeniz´e inmek idealiyle Rumeli ve Anadolu cephesinden harekete geçti.
Osmanlý Devleti, askeri ve kadýn çocuk bütün halkýyla bu saldýrýlara karþý koymaya çalýþtý. Ruslar top ile uzaktan attýðý tutuþturulmuþ neftli paçavralarla kaleleri yaktý. Rumeli´de Romen, Bulgar, Rum, Ortodoks Gagavuzlarýn yardýmý ve Anadolu Cephesinde Tiflis´ten gelen Hýristiyan Kartli ve yerli Ermenilerin desteðiyle dönüþ yollarýnýn kapanma korkusu olmaksýzýn, batýda Edirne, doðuda Bayburt ve Muþ´a kadar ilerlediler.
Bir yýl, beþ ay süren harp; Ruslar için korkunç bir insanlýk lekesi ve yüzkaralarýyla dolu, vahþet fiilleri ve Osmanlý Devleti içinde hala yaralarý kapanmayan büyük maddi ve manevi zararlarla neticelendi. Babýali´nin antlaþma isteði veFransa ve Ýngiltere sefirlerinin ihtarýyla, 14 Eylül 1829 tarihinde EdirneAntlaþmasý imzalandý. Rumeli´de Tuna aðzýndaki kaleler Ruslara býrakýlýp, Prut Nehri hudut kabul edildi. Anadolu cephesinde Rusya´ya ilk defa toprak verilerek, Kars vilayetinin Çýldýr, Ardahan ve Deskof kuzeyinden hudut çizildi. Harp tazminatý olarak da 11,5 milyon flemenk altýnýn yedi yýlda taksitlerle ödenmesi kararlaþtýrýldý.
Bu tarihten sonra Rusya, Osmanlý Devletinin bütünlüðünü destekleyerek, Boðazlar üzerinde denetim kurma ve Akdeniz´e inme yönünden büyük kazançlar saðladý. Bir ara Boðdan ve Eflak prensliklerini ele geçirmek isteyen Rusya üzerine Osmanlý Devleti sefer düzenledi.Kýrým savaþý olarak tarihe geçen, bu savaþta Fransa ve Ýngiltere Osmanlý Devletinin yanýnda yer aldý. Kýrým savaþý sonunda imzalanan 30 Mart 1856 tarihli Paris Antlaþmasý sonunda, Rusya toprak ve çok fazla maddi kayba uðradý. Rusya bu harpten sonra, ordularýnýn yetersizliðini anlayarak yenilik yapma yoluna gitti. Bu arada diðer taraftan Osmanlý Devletinin içindeki azýnlýklara karþý Slavlýk ve Ortodoksluk propagandasýný arttýrdý.
Bu propagandalarýn ardýndan 1877´de Rusya Osmanlý Devletine savaþ açtý. Tarihe 93 savaþý olarak geçen bu savaþ 3 Mart 1878 Yeþilköy Antlaþmasýyla neticelendi. Bu antlaþma ile Bulgaristan baðýmsýzlýðýný kazandý. Sultan Ýkinci Abdülhamid Hanýn siyasi dehasýyla toplananBerlin Kongresinde Ýngiltere veAvusturya´nýn etkisiyle imzalanan Berlin Antlaþmasýnda Balkanlarda Rusya´nýn kazançlarý sýnýrlandýrýldý ve Osmanlý Devleti yönünden harp asgari zararla neticelendi. Bir süre sonra Almanya, Avusturya ve Ýtalya; Rusya´ya karþý üçlü ittifak kurdu. Kendisine destek saðlamak için Fransa´ya dönen Rusya, 1891´de ekonomik ve askeri iliþkileri geliþtirmek için Fransa´yla bir ittifak kurdu.
Diðer taraftan doðuda, Rusya, Türkistan´da 1860´lý yýllarda baþlattýðý yayýlma politikasý ile 1880´li yýllarda Hazar Denizinin doðu kýyýsýndaki, Türkmen topraklarýný iþgal etti. Bu geliþmeler Ýngiltere´nin Hindistan´daki durumunu tehdit edince iki ülke arasýnda Afganistan üzerinde baþlayan sürtüþmelerle yeni bir durum kazandý. Orta Asya´daki bu Rus-Ýngiliz mücadelesi, 1885 Eylülünde nüfuz sýnýrlarýnýn tespitiyle yatýþtý.
Rusya, Uzakdoðu sýnýrýnda Japonya ve Çin ile birçok antlaþma imzalayarak Sahalin ve Kuril adalarýyla Amur Irmaðý Vadisi gibi önemli noktalarý ele geçirdi. Kore üzerindeki Çin-Japon mücadelesinde Çin´in yanýnda yer aldý. 1900´de Boxer Ayaklanmasý sýrasýnda Rus askeri Mançurya´ya girince, Japonya ile rekabet sýcak savaþa döndü. Savaþýn büyümemesi için görüþmeler sürerken 1904 Þubatýnda Japon birlikleri Port Arthur´daki Rus harp gemilerine ani baskýnla saldýrmasý üzerine Rus-Japon Savaþý baþladý. Bir seri aðýr maðlubiyetlerin yaný sýra, ülkede meydana çýkan devrimci hareketler Rus ÇarýII. Nikolay´ý barýþ yapmaya mecbur býraktý (5 Eylül 1905).
Ekim 1905´te baþlayan demiryolu iþçileri grevi dalga dalga ülke geneline yayýlarak genel grev þeklini aldý ve Petersburg Sovyeti´nin kurulmasý ile devrimci hareket en yüksek noktasýna ulaþtý. Zor durumda kalan II. Nikolay bir bildiri yayýmlayýp, meþruti bir anayasa ve seçilmiþ bir meclis sözü verdi. Bir süre sonra yavaþ yavaþ iþci hareketi bastýrýldý. Nisan 1906´da yapýlan seçimler neticesinde liberal ve sol muhalefet mecliste çoðunluðu elde etti. Köklü reformlar istediði için çarlýk hükümetiyle ters duruma düþen ilk meclis iki ay geçmeden daðýtýldý. Daha sonra seçilen ikinci meclisin de ömrü üç ay oldu. Köylülere ve azýnlýklara seçme hakkýnýn verilmediði seçimlerle seçilen üçüncü ve dördüncü meclis genelde çarlýk hükümetinin politikasýný destekledi.
Uzakdoðu´da Japonya ile savaþa son veren Rusya 1906´dan sonra Balkanlar üzerinde nüfuz kazanmak için Avusturya ile mücadeleye girdi. Bu durum Rusya´yý Ýngiltere veFransa´nýn yanýnda Birinci Dünya Savaþýna girmesine sebep oldu. Bir süre sonra da Osmanlý Devletinin Almanya, Avusturya´nýn müttefiki olarak harbe girmesiyle Kafkasya´da yeni bir cephe açmak mecburiyetinde kaldý. Ayný zamanda Boðazlarýn açýk olmasýna baðlý ikmal desteðini yitirdi. Önemli derecede silah ve mühimmat sýkýntýsý çeken Rus ordularý batýda birbiri ardýna aðýr maðlubiyetler aldý.
Savaþýn sebep olduðu yýkým, basýn ve mecliste halkýn güvenine dayalý bir hükümetin olmasý isteðini yaygýnlaþtýrdý. 1917 Mart ayýnýn baþlarýnda Moskova´da baþlayan grev, asker ve subaylarýn desteklemesiyle, Þubat Devrimi olarak bilinen ayaklanmaya dönüþtü. Prens Lvov baþkanlýðýnda bir geçici hükümet kuruldu. Hükümete baðlý birliklere Pskov´da kuþatýlan Çar Nikolay´ýn 15 Mart 1917´de tahttan çekilmesiyle Çarlýk rejimi tarihe karýþtý.
7 Ekim 1917´de komünist ihtilal patlak verdi. Vladimir Ilyich Lenin baþkanlýðýndaki komünistler, hükümeti ve serbest seçimle iþ baþýna gelmiþ bulunan meclisi laðv ederek komünist diktasýný getirdiler. Lenin, biraz soluk alabilmek için Ýtilaf devletlerinin baskýsýna raðmen, Almanya ile barýþ görüþmeleri yaptý. Bazý bolþeviklerin ve sol sosyalist devrimcilerinin muhalefetine raðmen, Baltýk bölgesi, Polonya, Ukrayna ve Kafkaslar´dan çekilmeyi öngören Brest-Litovsk Antlaþmasýný 3 Mart 1918´de imzaladý.
Bu antlaþmanýn ardýndan bolþeviklerin Sovyet iktidarýný yerleþtirme çabalarý 1918 Mayýsýnda baþlayan iç savaþa sebep oldu. Komünistlerin ordusu olan Kýzýlordu, karþýt grubun ordusu olan Beyazordu ile amansýz bir mücadeleye girdi. Askeri yönden daha üstün olanBeyazordunun, köylülere ve Rus olmayan milliyetlere karþý acýmasýz ve düþmanca politikasý, aðýr maðlubiyetine sebep oldu.
Kýzýlordunun kazandýðý zaferler, Ukrayna, Beyaz Rusya, Gürcistan, Ermenistan ve Âzerbaycan´ýn Sovyet idaresi altýna girmesini saðladý. Bunun yanýnda Almanya´nýn maðlubiyetinin ardýndan kurulan Estonya, Letonya ve Litvanya cumhuriyetleri Ýtilaf devletleri desteðiyle varlýklarýný devam ettirdiler. Sýnýr problemi yüzünden çýkan Rus-Polonya Savaþýnda Kýzýlordu maðlup oldu ve ardýndan yapýlan Riga Antlaþmasýyla (Mart 1921) Ukrayna ve Beyaz Rusya topraklarýnýn büyük bir bölümü Polonya´ya býrakýldý.
Ýç savaþ sýrasýnda çok sayýda insan ölürken, 2 milyona yakýn halk da ülkesini terk etti. Ýç savaþýn bitmesinden sonra yönetimi ele geçiren komünistler, karþýt görüþte olanlarý büyük bir hýzla ortadan kaldýrdýlar. Lenin Rusya´nýn tek siyasi partisi olan Komünist Partisini kurdu. Birinci Cihan savaþý sonrasýnda, Ýstiklal savaþý yýllarýnda Türkiye Büyük Millet Meclisiyle 16 Mart 1921´de Moskova´da Türk-Sovyet Dostluk Antlaþmasý imzalandý. Moskova Antlaþmasýyla, Batum Rusya´ya ait Gürcistan´a býrakýldý ve Kars´ýn doðusundaki Arpaçay Suyu hudut kesildi.
Zalimliði ve halkýna yaptýðý zulümleriyle tanýnan Lenin, milyonlarca insaný katletti. Ýnançsýzlýðýn yayýlmasý için çok uðraþtý. Ölümünden sonra yerine Joseph Stalin geçti. Stalin ölünceye kadar Rus milletini ve Müslümanlarý iþkence altýnda inletti. Lenin´i geride býrakarak elli milyondan fazla insaný öldürttü. Milleti kendine tapmaya zorladý. Bu iki idareci tarafýndan ülke; utanç duvarlarý ile çevrilmiþ ve demir perdelerle kapatýlmýþ bir esaret kampý haline getirildi.
1939 yýlýnda Almanya ve Rusya aralarýnda bir saldýrmazlýk paktý imzalamalarýna raðmen, 1941´de Naziler Rusya´ya saldýrarak Leningrad´ý kuþattýlar. Uzun süren kuþatma neticesinde, Alman askerleri soðuk kýþ þartlarýna dayanamayarak maðlup oldular. Bundan sonraki iki yýl içinde Ruslar, Almanlarý Doðu Avrupa ve Balkanlar´dan çýkardýlar, Ýkinci Cihan savaþýndan Ruslarýn galip çýkmasýnda Ýngiliz ve Amerikan yardýmlarý büyük rol oynadý.
Stalin´in ölmesiyle yerine geçen Kuruþçev idaresindeki Moskova diktasý, Polonyalýlarýn ve Macarlarýn üzerinde uyguladýðý büyük baský ile kontrolünü güçlendirdi. 1964 yýlýnda Kuruþçev´in yerine Leonid Brejnev geçti. Bu sýrada Çekoslovak hükümetinin liberalist faaliyetleri görüldüðü için, Macaristan´da yapýldýðý gibi 1968 yýlýndaRus askerleri Çekoslovakya´yý iþgal etti. Tank paletleri insan cesetleri üzerinde dönerek, milyonlarca insan öldürüldü.
Dünyayý hakimiyeti altýna almak için silahlanan Rusya, dünyanýn birçok ülkesinde komünist teþkilatlar kurarak, dünya barýþýný tehdit ederken, çeþitli ülkelerde de iç savaþlarýn çýkmasýna sebep oldu. Memleket içindeki iktidar deðiþikliði darbe ve karýþýklýklardan istifade ederek 1980 yýlýnda Afganistan´ý iþgal etti. Afganlý mücahidlerin direnmesi karþýsýnda, büyük silah gücüne sahip Rus ordusu, baþarýya ulaþamamýþ ve aðýr kayýplar vererek güç durumlara düþmüþtür.
Gorbaçov, 1987 yýlýnda glasnost (açýklýk) ve perestroika (yeniden yapýlanma) politikasýný baþlattý. Ülkeyi meydana getiren 15 cumhuriyetle ilk çok partili seçimler yapýldý. 17 Mart 1991 referandumunda %77 seçmen Rusya Federasyonu için evet oyu kullandý.
Rusya Federasyonu baþkanlýðýna Boris Yeltsin seçildi. 19 Aðustos 1991´de Gorbaçov´a karþý darbe düzenleyen baþkan yardýmcýsý Gennadi Yanayev baþkanlýðýndaki 8 üyeli Olaðanüstü Hal Komitesi yönetime el koydu. Gorbaçov Kýrým´daki yazlýk evine hapsedildi. Rusya Federasyonu lideri Boris Yeltsin ve halk darbeye karþý koyunca Olaðanüstü Hal Komitesi feshedildi ve darbeciler 21 Aðustos günü ülkeyi terk ettiler. Ayný gün Sovyet parlamentosu Gorbaçov´u resmen yeniden baþkanlýk görevine getirdi. Bunu takip eden günlerde Sovyetler Birliði´ni meydana getiren cumhuriyetler ardýardýna baðýmsýzlýklarýný ilan ettiler.
8 Aralýkta Rusya Federasyonu, Beyaz Rusya ve Ukrayna bir araya gelerek Baðýmsýz Devletler Topluluðunu meydana getirdiler. 17 Aralýk 1991´de Mihail Gorbaçov ile Boris Yeltsin 31 Aralýk 1991´de Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliðinin resmen daðýtýlmasýna karar verdiler. Mihail Gorbaçov emekliye ayrýldý ve yerine Yeltsin devlet baþkanlýðýna getirildi. Baltýk Cumhuriyetleri hariç baðýmsýzlýklarýný ilan eden diðer cumhuriyetler Baðýmsýz Devletler Topluluðuna katýldý. Böylece Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliði tarihe karýþmýþ oldu.
1993 baþlarýnda parlemento ile ters düþen Yeltsin, parlamentoyu feshederek erken seçim kararý aldý. Bunu tanýmayan parlamenterlerin bazýlarý ve komünistler Beyaz Ev denen Rusya Parlamentosunu iþgal etti. Askeri güçlerin baskýsýyla iþgalciler parlamentoyu boþalttýlar ve Yeltsin´in isteklerini kabul ettiler. 12 Aralýk 1993 günü erken genel seçim yapýldý. Hiçbir parti tekbaþýna iktidara gelecek sandalye sayýsý kazanamadý.