Vehhab ismi By: ehlidunya Date: 08 Eylül 2010, 02:09:53
Esma-i Hüsnâ'dan Vehhab ismi
Cenâb-ý Allah, Vehhab’týr. Yani kullarýna cömertçe veren, mahlûkâtýnýn her ihtiyâcýný umulmadýk yerlerden bedelsiz ihsan eden, her isteyene karþýlýksýz, bol, bereketle ve cömertçe ikrâm edendir. Cenâb-ý Hak hastaya þifâ, dertliye devâ verir, musîbete düþene âfiyet hîbe eder, dalâlette olana hidâyet lütfeder, her duâ edenin dileklerini, hikmeti mûcibince yerine getirir.
Cenâb-ý Hak Kur’ân’da: “Yoksa Azîz ve Vehhâb olan Rabb’inin rahmet hazîneleri onlarýn yanýnda mýdýr?”1 buyurur. Bir diðer âyette Hazret-i Süleyman’ýn (as) þu dileði nakledilir: “Rabb’im, bana maðfiret et. Bana benden sonra hiç kimsenin ulaþamayacaðý bir hükümrânlýk hîbe et (ver). Þüphesiz Sen Vehhâb’sýn’ demiþti.”2 Þu âyette, duâ lâfzý içinde Vehhâb ismi de zikredilir: “Rabbimiz! Bize hidâyet lütfettikten sonra kalplerimizi eðriltme. Katýndan bize rahmet hîbe et (ver). Muhakkak Sen Vehhâb’sýn.”3
Üstad Bedîüzzaman Hazretlerine göre, insan kendisine hayatý veren Allah’ý tanýmalý, O’nun bütün kâinâtýn hâkimi olduðunu bilmeli, varlýðýna ve birliðine þehâdette bulunmalý, isimlerinin bütün kâinâttaki cilvelerini tefekkür etmeli, ubûdiyetini hiçbir zaman eksik etmemelidir. Bunlar insan hayatýnýn en mühim gâyeleridir. Bu gâyeleri insan, kendi hayatýna verilen cüz’î ilim, küçücük kudret ve azýcýk irâde gibi mikro ölçüdeki sýfat ve hallerini, Cenâb-ý Hakk’ýn mutlak, nihâyetsiz ve kâmil sýfatlarýna ve mukaddes þuûnâtýna birebir ölçü ve mukâyese yapmak sûretiyle kavrayabilir. Meselâ küçücük gücüyle, irâdesiyle ve bilgisiyle evini binâ eden adam, kâinâtý halk eden Cenâb-ý Allah’ýn nihâyetsiz kudretini, küllî irâdesini ve sonsuz ilmini kolaylýkla idrâk eder. Baþkalarýna cömertçe vermeyi ve ihsân etmeyi seven insan, Cenâb-ý Hakk’ýn bütün kâinâtýn üstündeki Vehhâb ismini anlamakta güçlük çekmez.4
Üstad Saîd Nursî’ye göre, maddî-mânevî lezîz nîmetlerini ihsân eden, her istediðini ikrâm eden, her dilediðini hîbe eden Cenâb-ý Hakk’a karþý insan; fiiliyle, hâliyle, sözüyle ve hattâ bütün duygularýyla þükür ve hamd ü senasýný eksik etmemelidir. Gani-i Mutlak olan Cenâb-ý Allah’ýn, sonsuz bir cömertlikle nihâyetsiz servetini ve hazînelerini insanýn önüne serdiðinde þüphe yoktur. Öyleyse insan tazim ve senâ içinde, fakrýný ve aczini tam hissederek Cenâb-ý Hak’tan hem istemeli, hem de O’na þükretmelidir.5
Yeryüzünün bütün sâkinleriyle, Hâlýk’ýnýn Vâcib’ül-Vücud ve Vehhâb-ý Rezzâk olduðuna þehâdet ettiðini beyan eden Üstad Hazretleri, dört yüz bin muhtelif bitki ve hayvan türlerine hayatî önemi hâiz bulunan ayrý ayrý cihâzlarýn ve duygularýn verilmesinin ve hiçbirinin hiçbir zaman ihmal edilmemesinin, Cenâb-ý Hakk’ýn Rubûbiyetinin haþmetine ve kudretinin her þeye yetiþtiðine delâlet ettiðini kaydeder.
Bedîüzzaman’a göre, hadsiz canlýlarýn rýzýklarýnýn, vakti vaktine kuru ve basit bir topraktan rahîmâne ve kerîmâne verilmesi, Allah Teâlâ’nýn rahmetinin her þeye þümûlünü ve hâkimiyetinin her þeye ihâtasýný gösterir.6 Öyle ki, biz fakîriz, Cenâb-ý Hak ise Ganî-i Mutlak’týr. Fakrýmýzýn eline, elimizin yetiþmediði bir gýnâ ve zenginlik verilmektedir. Veren, Ganî olan, sonsuz zengin olan Cenâb-ý Hak’tan baþkasý deðildir. Nîmetlerini ihsân eden, arzû ettiklerimizi hîbe eden ve duâlarýmýza cevap veren Cenâb-ý Hak’týr. Çünkü biz istiyoruz; istedikçe arzûlarýmýzýn yerine geldiðini görüyoruz.7 Biz duâ ediyoruz, maðfiret talep ediyoruz; Vehhâb olan Cenâb-ý Hak günahlarýmýzý baðýþlýyor; günahlarýmýzýn yerine bize hidâyet, sevap, fazîlet ve feyiz lütfediyor.8
Dipnotlar:
1- Sâd Sûresi: 9.
2- Sâd Sûresi: 35.
3- Âl-i Ýmrân Sûresi: 8.
4- Sözler, s. 118.
5- Sözler, s. 298.
6- Lem’alar, s. 353.
7- Mektûbât, s. 234.
8- Mesnevî-i Nûriye, s. 113.
radyobeyan