Bir hamdden binler hamd By: ehlidunya Date: 07 Eylül 2010, 12:07:46
Bir hamdden binler hamdler nasýl doðar
Uður Bey: “Þuâlarýn 649. sayfasýnda hamd açýsýndan insanýn altý cihetinden bahsedilmektedir. Bizler hangi þeylere karþýlýk Elhamdülillah demeliyiz ki, hem ruhumuz tatmin olsun, hem Rabbimizin hoþnutluðunu kazanalým?”
Ýnsanýn altý yönü vardýr: Bunlar: Sað, sol, ön, arka, alt ve üsttür. Bedîüzzaman Saîd Nursî Hazretleri, bu yönlerden her birisinin insanýn önemli bir cihetini temsil ettiðini beyan ederek, insanýn en temel insanlýk görevi olan hamd vazifesini bu temsiller penceresinden deðerlendiriyor. Özetle temas edelim:
1- Sað taraf geçmiþ zamaný temsil ediyor. Ýnkârcý gözlüðüne göre, geçmiþte yaþayan insanlarýn kýyâmeti kopmuþtur. Geçmiþin insanlarý karanlýklý ve korkunç bir mezaristandadýrlar. Bu bakýþ açýsý insaný pek büyük bir dehþete, ümitsizliðe ve karamsarlýða atýyor.
Oysa îmân gözlüðü ile geçmiþe bakýldýðýnda, geçmiþ insanlarýn yine ölüp gittikleri görülecektir. Fakat can telefinin olmadýðý anlaþýlacaktýr. Ölenler kesinlikle daha güzel bir âleme nakledilmiþlerdir. O kabirler ve çukurlar ise, bu güzel ve nurlu âleme girmek için kazýlan yer altý tünellerinden ibârettir. Ýþte îmân bu cihetten insana doyulmaz bir sevinç, eþsiz bir ferahlýk, misilsiz bir mutluluk ve benzersiz bir huzur verdiðinden, binlerce “Elhamdülillah” dedirten bir nîmettir!
2- Sol taraf gelecek zamaný temsil ediyor. Ýnkârcý gözlüðüne göre gelecek zaman bizleri çürütecek, yýlan ve akreplere yedirip imha edecek, karanlýklý, korkunç ve büyük bir kabirden baþka bir þey deðildir!
Fakat îmân gözlüðü ile geleceðe bakýlýrsa, Cenâb-ý Hakkýn Hâlýk, Rahman ve Rahîm isimleriyle insanlara hazýrladýðý çeþit çeþit lezzetli yiyecek ve içeceklerle kurulmuþ bir sofra þeklinde görülecektir. Ýnkârcý gözlüðü ile kendisini yedirmekten kurtulamayan insan, îmân gözlüðü ile kendisine envai çeþit yiyecekler sunulacak bir kýymete yükselecektir! Böylece bu cihet de insana binlerce “Elhamdülillah” dedirtecektir!
3- Üst taraf semâvât cihetidir. Ýnkârcý gözlük, göklerin sonsuz fezasýnda raks eden milyarlarca yýldýzýn ve sayýsýz kürenin at koþusu gibi veya askerî bir manevra gibi yaptýklarý pek sür’atli ve çok çeþitli ritimli hareketlerinden büyük bir dehþete, vahþete ve korkuya kapýlacaktýr. Çünkü bir tanesinin bile dünyaya çarpmasý tam bir felâket demektir! Böyle bir ihtimale karþý insanýn fen ve felsefesi çaresizdir!
Oysa îmânlý bir adam, bu benzersiz manevranýn ve bu zengin ritimli koþunun, büyük bir kumandanýn emriyle, nezâreti, kontrolü ve korumasý altýnda yapýldýðýna inanýr. Gökleri süsleyen yýldýzlarý ýþýklý birer kandil gibi algýlar, o dev koþulardan korku ve dehþet deðil, bilâkis sevimlilik, dostluk, sevgi, merhamet ve þefkat bulur. Gökleri böylesine süslenmiþ gösteren îmân nimetine karþý binlerce “Elhamdülillah” elbette az olacaktýr.
4- Alt taraf yer küredir. Ýnkârcý gözlük yer küreyi baþý boþ, yularsýz, güneþin etrafýnda serseri gibi gezen bir hayvan gibi, veya tahtasý kýrýk, kaptansýz bir kayýk gibi görür, dehþete kapýlýr, telaþa düþer!
Oysa îmân ile bakan bir kimse, yer küreyi Allah’ýn kumandasý altýnda bulunan, yiyecek, içecek, giyecek ve sâir ihtiyaçlarýyla berâber hoþça vakit geçirsin diye insaný güneþin etrafýnda gezdiren ve güneþle birlikte fezânýn derinliklerine seyahat ettiren Rahmânî bir gemi gibi görür. Îmânýn verdiði bu büyük nimete karþý büyük büyük “Elhamdülillah”larý söylemeye baþlar.
5- Ön taraf, insanýn yolculuk yaptýðý yöndür. Ýnkârcý gözlük bakar ki, insan olsun, hayvan olsun, bütün canlý varlýklar kafile kafile büyük bir sür’atle ölüme, ademe ve yokluða gitmektedirler. Kendisinin de o yolun yolcusu olduðunu bildiðinden, üzüntüsünden çýldýracak hale gelir.
Oysa îmân ile bakan bir adam, insanlarýn ölüm ötesine seyahatlerinin yokluk âlemine deðil; göçebeler gibi bir yayladan diðer yaylaya bir intikal olduðunu bilir. Ölümün, bu fânî menzilden bâkî menzile, hizmet çiftliðinden ücret dâiresine, zahmetler memleketinden rahmetler dâiresine göç etmek olup, yokluk âlemine gitmek olmadýðýný kavrar ve bu yolculuktan dehþet almaz, bilâkis hoþlanýr. Kendisine ölümü aydýnlatan ve sevdiren, ölümü yokluk deðil, varlýk gösteren îmân nimetine karþý sayýsýz “Elhamdülillah” demesi gerektiðini anlar.
6- Arka taraf, geriden gelen varlýklar cihetidir. Ýnkârcý gözlük, her dünyaya yeni gelen canlýnýn neden geldiðini, nereden gelip nereye gideceðini ve insanýn dünyaya niçin geldiðini kavrayamaz, bilemez! Hayret ve tereddüt azabý içinde kalýr.
Oysa îmân ile bakan bir adam, insanlarýn kâinât sergisinde sergilenen kudretin benzersiz mu'cizelerini görmek ve incelemek için Kâinât Sultaný tarafýndan gönderilmiþ birer mütalaacý olduklarýný anlar. Her þeyin, kudret mucizesi açýsýndan bir resmî geçit hükmünde gösterisini yaptýktan, derece ve numara aldýktan sonra yeniden kâinât Sultanýnýn gösterdiði memlekete dönüp gideceklerini kavrar. Kendisine böyle bir zengin kavrayýþ ve anlayýþ nimeti veren îmân nimetine karþý binlerce “Elhamdülillah” der.
Bahsedilen karanlýklarý daðýtýp insaný düpedüz aydýnlýða çýkaran ve kurtaran îmân nimetine karþý yapýlan hamd de bir nimet olduðundan, ona da bir hamd lâzýmdýr. Bu ikinci hamde de bir üçüncü hamd lâzýmdýr. Üçüncüye dördüncü bir hamd lâzým! Bu böyle zincirleme gider. Demek tek bir hamdden, sonsuz bir hamd zinciri doðmaktadýr.1
radyobeyan