Dini makale ve yazýlar
Pages: 1
Tenteneli perdeler By: sumeyye Date: 06 Eylül 2010, 21:38:08
Tenteneli perdeler

Yeryüzü beyaz kefenini yýrtýp, kýþ mevsiminin þiddetli soðuklarý ve rüzgârlarý elini eteðini çekerken, bahar da nazlý bir gelin gibi süslenip resmigeçidini yapmak için yeryüzüne çýkýyordu.

Son günlerde penceremden bu güzellikleri seyretmek için perdemi aralayýp seyre dalýyordum. Çok kýsa zamanda kâinatýn çehresi deðiþiyordu. Karþýmda cennet libaslarýný giyinmiþ huriler gibi duran aðaçlar, yerlerde en güzel kumaþtan dokunmuþ halýlar ve onlarýn arasýnda desen gibi serpiþtirilmiþ çiçeklerle bezenmiþti yeryüzü ýlýk bir yaðmurun ardýndan.

Gökyüzünde baharýn en güzel cilvelerinden olan gökkuþaðý desenlerini sergiliyor, lisanlara “Mâþâallah, Barekâllah” dedirtiyordu. Bu manzarayý hayran hayran seyrederken þu perdeyi çekmeseydim bu güzelliði göremeyecektim dedim içimden…

Perdeler… Arkasýndakini gizleyen, gösterilmek istenilene de merak uyandýran gizem.

Bu perde,  bu manzarayý örten ve bazen de merak uyandýran bir sebepse, aynen onun gibi Cenâb-ý Hak da cemal ve kemaline hatta bin bir ismine böyle perdeler çekmiþ. Perdeler lisan-ý halleriyle bize, “Ya bizimle oyalanýp uðraþ ya da bizden geç ardýmýzdaki güzelliklere ulaþ!” der.

Bahara sebep; dünya güneþe yaklaþýr, havaya, topraða ve suya cemre düþer, gök gürültüsü tohumlarý çatlatýr, rüzgâr bulutlarla yaðmur taþýr vs… Bu tenteneli perdelerin ardýnda bu iþlerin belirli zamanlarda, dünyanýn her yerinde ayný kanunlarla ayný tasarýmcýdan geldiðini belli eden yüzlerce iþaretlerinin bulunmasýný idrak ederek perdeyi aralayýp bakan insan, daha da dikkatle seyretse, “Ey! Fakir toprak ve hedefsiz rüzgâr, hat ve hudut tanýmayan su unsuru ve Ey! Haþmetli Güneþ, siz bana merhamet edip de bu hikmetli iþleri yapamazsýnýz!” diyecek ve perdelerden geçip  “Batan þeyleri sevmem!” diyerek kesretten vahdete dönecek.

Baþka perdeler çekilmeye baþlar zamanla… Annelerin þefkatidir bu perdelerden biri. Allah’ýn (cc) rahmetinin yüz parçasýndan ancak bir parçasýdýr ama sýrlarla doludur. Bazen o þefkat yavrusuna bakan gözlerde bazen de onu beslediði rahmet çeþmelerinde saklýdýr. O çeþmeler ki bir an rahmet onlardan elini çekse zehir olur, içilmez. Formülünü hiçbir kimya laboratuvarý çözemez çaresiz kalýr. Ýþte kendi rýzka muhtaç, bâtýnýndaki hadiselerden habersiz anne  mi þefkatlidir, yoksa aciz mahlûkata hakiki þefkat eden mi?

Bir perde de Þâfî isminin önüne çekilir, doktorlar ve ilaçlarla... Duyarýz etrafýmýzda, “O ilaç bana iyi geldi” ya da, “O doktor beni kurtardý” sözlerini. Ýlk bakýldýðýnda bu perde çok karanlýktýr. Fakat çok çabuk yýrtýlabilir. Çünkü kendine isabet eden hastalýða mâni olamayan bir el hakiki tabip olamaz. Ancak tabip olan Cenâb-ý Hakk’ýn verdiði marifetle Þâfî ismine âyinedar olur. Ve o hedef ve adres bilmeyen ilaç, tam istenilen hedefe kilitlenip o uzva þifa olamaz. Bu iþler ancak vücut elbisesini tasarlayan ve biçen zatýn insana kendini ve Rabbini tanýtma vesilesidir. “Sen kendine bak! Bir uzvun bile paha biçilemez deðerdedir, öyleyse onu mûcidine feda et!” diyerek o perdeyi kaldýrýr. Böylece Rahmânî þifalar hem kalbe hem bedene ihsan olunur.

Hâdî isminin bir hediyesi olan hidâyet için, “ben buldum, iyiliðimden bana hidâyet geldi” diyerek, insanýn iradesi büyük bir perde olurken, “hidâyet büyük bir hayýrdýr ve insanýn da hayra kabiliyeti pek azdýr” hakîkatinin anlaþýlmasýyla cüz-î irade aradan çekilir ve insan idrak eder ki, hidâyetin tebliðcisi peygamberler dahi hidâyeti verici olmadýklarý halde, nasýl insan, cennet gibi karþýlýðýnda büyük bir mükâfat olan hidâyeti kendi iradesiyle kazanabilir?

Kahhâr ve Mümît gibi isimlerinden gelen belalar, musibetler ve ölümler de bir perdedir. Bunlarýn ekþi simalarýnýn ardýnda mükâfatlar, tekâmüller ve cennet gibi güzel manzaralar vardýr. Bu perde aralanmazsa insan karanlýkta kalýrken, onu araladýðýmýzda maveraya yükselir, dünyada cennetin meltemiyle ruhumuz nefes alýr.

“En karanlýk perde olan nefsim! Sen kalbim, ruhum ve latifelerimin önündesin. Eðer çekilirsen kendi karanlýðýmdan kurtulur, perdeyi aralar ve þems-i ezeliye yüzümü çevirir ona ayinedar olabilirim” Ýnþâallah…

Asuman CÝHAN
 

radyobeyan