Dini makale ve yazýlar
Pages: 1
Saidlerle doldu By: ehlidunya Date: 06 Eylül 2010, 16:53:02
Etraf ‘Saidler’le dolu...

Said’i gördünüz mü?

Nasýl olur, ben her yerde onu görüyorum.

Havada Ýlâhî bir koku var.

Said gören gözler bende, ne mutlu bana.

Taþtan yapýlmýþ bir bayýr.

Daracýk bir yol, çýkmaz bir sokak deðil bu dikkatli nazarlara. Baksana, yolun darlýðý saatlerdir ayakta bekleyen Saidlerin gönül geniþliði, yolun çýkmaz oluþu ise Saidlerin hasret nokta-i kesiþikliði.

Eller pýrýl pýrýl, iþkencelerin sabahýnda; uzaktan bakan küçümser gözlerle bu paklýk nedendir pek bilin(e)mez. Daha bir yaklaþman, derinlere nüfuz etmen, hissetmen gerek; lâhutî binler nefesle tek tek içine alman icap eder, anlamak ve anlamlandýrmak için gördüklerini. Bir þeyler almaya deðil de, bir þeyler paylaþmaya geldiðinin farkýna varmak/varman için bu kadar yakýnlýk/yakýnlaþman yeter de artar bile. ‘Onlar’ Saidler, yüzler Saidler, binler Saidler Seydalarýnýn peþinde hepsi... Tek yürek, bir nefeste hakikat isteyen Saidler onlar.

‘Ýntikamýmý almayýn’ emrine münâfî tek bir hareket yok; hakikat þu ki, o Saidler hakký kabul edenlere hakkýný helâl edenler...

Nefeslik yokuþu nefes almadan çýkanlar, nefes nefese çalýþanlar var, bir de orada konaklayanlar, sohbete dalanlar, içeride aklý kalanlar, uzun zamandýr göremediði Said’e yürekten sarýlanlar var.

Yokuþ alabildiðine yoðun, alabildiðine manevî…

Bir bayýr var darlýðý, bir sokak var çýkmazlýðý pek anlaþýl(a)mayan taþ yoldan yukarý sade bir bayýr. Daha önce þiirlere, þarkýlara konu olmamýþ üstelik.

Sýrtýný verdiði mabet asýrlýk, ne Saidler görmüþ fakat bu Said baþka...

“Bir tutam hakikat isteyen var mý?”

Bir çaba ki asýrlara deðer.

Saidler var bugün dört bir yanýmda, hangi çýlgýnýn zinciri ulaþýr.

Canýma minnet.

Görüyorum onu.

Ýþte Said; yedisinde su içerken þadýrvanda...

Meydanda hakikati haykýrýrken hakikatbîn acûbe-i hilkatlere, iþte seksenine merdiven dayamýþken hâlâ dipdiri.

Ýntikam yok kitabýnda eminim.

Eminim zira her yerde Said’i gören, ‘gözlerim’.

Þefkat hâkim gözüne kurban olduklarýmýn gözlerinde. Nefret yok, zorbalýk yok, þahsî menfaat yok, umursamazlýk yok…

Muhabbet var, ikna etmek var, umumun menfaati var, dikkate almak, önemsemek var…

Savaþtan yeni çýkmýþ bedenler kemâle ermiþ askerler gibi; savaþa hazýr, sapasaðlam.

Fakat bu savaþ topla tüfekle deðil bilenler bilir; ilimle irfanla, kalemle kitapla.

Unutulmamýþ yaralar; fakat yine dikkatli onlar; zira düþman hain, düþman kalleþ, düþman korkak henüz meydanda yok—meydan mý?—meydanda sadece kandýrýlmýþ bir yýðýn insan, Saidlerden baþka.

Yokuþu çýkan ayaklarýmýn ‘feri’ gözlerimde.

Zira gözlerim Saidleri görmekte. Pak elli Saidlerin arasýndan, hakikati haykýran Saidlerin yanýndan, ulu mabede uzanmakta bedenim, bedenim bir hoþ, bedenim hafif, bedenim sakin, bedenim duru…

Bir o kadar yorgun bedenim; zihnim müþevveþ fakat yine de Saidleri gören ‘gözlerim’.

Anne baðrýnda hissedilir, ancak bu türden bir eziklik, bu türden bir iç içe geçmiþlik; zirâ eziklik zor, elin kolun baðlanmasý cabasý; fakat anne kucaðý gibi bir o kadar tatlý bir o kadar sürurlu...

Mutluyum, mesrurum, sevinçliyim lâhutî bir rüzgâr okþamakta yanaðýmý; içeride hakikati haykýran bir Said daha ve dinleyen onlar (Said) yüzler, binler Said.

Yirmi beþ yýllýk bir istibdatta din-i Ýslâmý haykýran biri. Divan-ý harplerde kurulan daraðaçlarýnda asýlanlara aldýrmadan ayný hakikati defalarca haykýran Said, ‘Þeriatýn bir hakikatine binler caným feda olsun.’

Makam mevki umursamadan en cebbar kumandanlara aldýrmadan, hakikat þamarlarý patlatan Said.

‘Ben bir Müslüman din âlimiyim, dinsiz birisinin önünde ayaða kalkmam…’

‘Paþa, paþa! Kâinatta en yüksek hakikat imandýr. Ýmandan sonra namazdýr. Namaz kýlmayan haindir. Hainin hükmü merduttur…’

Ýmanýn kor bir alev gibi elde tutulmaya çalýþýldýðý bir hengâmda her þeyini feda edip, dâvâsýna sarýlan Said. ’…Milletimin imanýný selâmette görürsem, Cehennemin alevleri içinde yanmaya razýyým. Çünkü vücudum yanarken, gönlüm gül gülistan olur.’

Türlü türlü iþkencelere maruz kalan fakat cadde-i Kübrâ-i Kur’âniye olan mesleðinden bir parmak ayrýlmayan ve en sonunda o kadar suikastlara raðmen, Urfa’da bir otel odasýnda ateþler içinde vefat eden Said.

Onu anlatmak zor.

Said’i gördünüz mü?

Nasýl olur, ben her yerde onu görüyorum...

Yine de Said’leri gören ‘gözlerim’.

‘Etraf sekiz yaþýndan seksen yaþýna kadar Saidlerle dolu.’

ERSÝN ACAR


radyobeyan