Denemeler
Pages: 1
hacca gidebilmek By: sumeyye Date: 06 Eylül 2010, 15:19:04
hacca gidebilmek

“Ben uzun yol þoförüyüm, kamyonculuktan gelme. 302'ler çýkýnca heveslendik. Her delikanlý þoförün kalbinde böyle bir aslan yatar. Ancak ben garibanýn tekiyim, aða kýzýna aþýk olan ýrgat gibi” diye baþlýyor Mustafa Kutlu'nun Hacca Gidebilmek hikayesi. Hacca Gidebilmek, Kutlu'nun son kitabý Menekþeli Mektup'ta yer alýyor. Hikaye kahramaný Kadir'in aðzýndan dökülen bu ifadeler kahramanýmýzýn kiþiliði hakkýnda ilk ipuçlarýný da bize vermiþ oluyor. Böyle tarif ediyor ediyor kendini Kadir. Bu cümlelerle hepimizin zihninde belirivermiþtir herhalde. Arý duru bir Türkçe ile sýmsýcak bir baþlangýç. Ýnsaný saran ve toplumumuzda gittikçe tükenen saf, samimi, güzel insanlarýn hikayesi. Güzel atlara binip giden güzel insanlarýn hikayesi. Ben de böyle bildim onu ilkin. Mustafa Kutlu diðer hikayelerinde olduðu gibi, modern insanýn bunalýmlarýna düçar olmamýþ, kirlenmemiþ bir insan tipini nakþediyor yüreðimize. Buruk bir tebessümle… Kadir…

 

Bir kitap, kahramanýný okurun zihninde canlandýrabildiði derecede baþarýlý olmuþ demektir. Onun yaþadýklarýný, hissettiklerini bize de hissettirebiliyorsa ve bizim de kalbimizde bir þeyler uyandýrabiliyorsa etkili olmuþ demektir. Mustafa Kutlu uzun yollarýn, yýllarýn insaný bir Kadir'i yazmýþ sayfalarýna, týpký bir ressam edasýyla. Çünkü her sayfa bir kare olup canlanýveriyor zihnimde. Herkes gibi bulunduðu kesimin, çevrenin insanýdýr Kadir. Hani diyor ya þair: “Ýnsan yaþadýðý yere benzer / O yerin suyuna, o yerin topraðýna benzer.” Kadir ne de olsa Türk insaný. Sýcakkanlý, kadir kýymet bilen biri. Vefalý. “Hem ticaret, hem ziyaret” maksatlý hacca niyetleniyor bir gün. Ama asýl derdi ticaret deðil. Rýzkýný da kazanacak elbet. Kendisi de söylüyor zaten, pek bilgisi olduðu söylenemez, ama gönlüne bir ateþ düþmüþ. “Harem-i Þerif'e girip Beytullah'ý görünce sanki barajýn kapaklarý açýldý; o büyüyüp büyüyüp içimize sýðmayan þey gözyaþlarý hâlinde akmaya baþladý. Ben bir þoför adamým, dilim bu kadar dönüyor, hâlimi nasýl anlatacaðýmý bilemiyorum.” der. Öyle birisi iþte Kadir.

 

Vaktiyle bir çoban varmýþ. Daðlarda geçermiþ ömrü. Cahilmiþ. Bilmezmiþ. “Allah'ým ben senin yanýnda olsaydým, senin dizlerine yatsaydým. Sen de benim baþýmdaki bitleri temizlerdin.” diye dua edermiþ kendince. Belki Kadir'in ahvâlini bununla müsavi sayamayýz ama, Kadir'inki de öyle kendince bir sevda iþte. Kalp kýrmanýn günah olduðunu, “Bir kez gönül yýktýn ise bu kýldýðýn namaz deðil” kaidesini bilen biri Kadir. Hikayede arkadaþlarý Kadir'e ihanet edip onu yarý yolda býrakýyorlar. Onu bu þekilde yarý yolda býrakan arkadaþlarýna kýrýlýyor, davranýþlarýný yadýrgýyor. “Müslümanlýk'ta var mýdýr bu?”, “Ýnsanlýk bu mudur?” diye sorguluyor kendince. Ve “Ben bir þoför adamým. Dilim bu kadar dönüyor.” diyen bir Kadir ile  ondan çok daha üst düzeylerde olup da, arkadaþýna ihanet edebilecek insanlara mesaj veriyor burada yazar. Modern sistemin yaptýðý tahriflerin üzerinden “çýkýþ” aramaya yönelik bir kurgu Kadir'in hikayesi. Hacca Gidebilmek hikayesinde Mustafa Kutlu, geleneksel ve Ýslâmi deðer yargýlarýmýza yabancýlaþmamýzý, Müslümanlarda kaybolan birtakým hassalarý bize hissettirirken, hikaye kahramaný Kadir'in þahsýnda “Hala iyi insanlar var” düþüncesini ve umudunu diri tutuyor.

 

Doðruyu, yanlýþý bilen biri Kadir. Lâkin biraz aðzý bozuk. Kendisi de söylüyor zaten. Baþýndan geçen bir olayý anlattýktan sonra, kýzgýnlýðý esnasýnda neler söylediðini zikretmek istemiyor. “Tabi iþte þoför aðzý, burada söylemeye ar ederim.” diyor. Kadir, dinini kendi tabiriyle “kýl beþi kurtar baþý” kararýnca yaþýyor. Bilmiyorum belki bulunduðu kesimin etkisi, ama en fazla bilmeyiþi etkilidir. Lâkin ufku açýk, gönlü geniþ biri Kadir. Deðiþmez deðerlerin taþýyýcýsý. Zamana direnen. Hesap içerisinde deðil.  Bizim neslimizin anlamasýnýn mümkün olmadýðý bir tevekkül içinde. Kaza sonrasý çölde hiç beklemediði anda köylüsü ve çocukluk arkadaþý Hüsamettin'le karþýlaþmasý üzerine “Rabbim beni çöl ortasýnda kimlerle buluþturdu. Masal gibi efsane gibi. Demek ki masallar da boþ deðil, menkýbeler de.” der. Bu “olanda hayýr umma” düþüncesinin Kadir'in þahsýnda tecellisidir ayný zamanda. Yani Kadir bizim topraðýmýzýn insanýdýr. Temiz bir Müslüman karakteri. Böyle deyince Erdem Bayazýt'ýn þiirinden mýsralar geliyor aklýma:

 

“Müslüman yürekler bilirim daha

Kýzdý mý cehennem kesilir sevdi mi cennet

Eller bilirim haþin hoyrat mert

Alýnlar görmüþüm ki vatanýmýn coðrafyasýdýr

Her kýrýþýðý sorulacak bir hesabý

Her çizgisi tarihten bir yapraðý anlatýr.”

 

Evet, Kadir küçük yaþta annesini babasýný kaybetmiþ, hem öksüz hem yetim bir insan. Bunun burukluðu da hemen okunuyor zaten hayatýndan. Yaþadýklarý, olaylara karþý verdiði tepkiler, sevinci, hüznü yine de her þeyiyle hayata tutunmaya çalýþan bir Kadir o. Ve yetimlerin efendisini ziyareti, en çok da onlardan okumak hüzünlendiriyor insaný. Ve Kadir'in hikayesi de hasreti telkin eden bir cümle ile son bulmuþ: “Bir yerlerden gül kokusu geliyor.”


ALINTI

radyobeyan