Makale Dünyasý
Pages: 1
El Azim By: reyyan Date: 05 Eylül 2010, 03:12:44
“Hem zâtý hem de sýfatlarý sonsuz kemâlde olan.”

“Büyüklüðü akýl ve fehmin ihatasýndan münezzeh bulunan.”

“Göklerde ve yerde olanlar O’nundur. O, Aliyy’dir (yücedir), Azîm’dir.” (Þûrâ Sûresi, 42/4)

Azîm ismi, hem zâtýn hem de sýfatlarýn kemâline birlikte delalet eder. Azamette, heybet ve celâl mânâsý vardýr.

Kur’ân’dan bir sûre okuduðumuzda bu tilavetimizi ‘sadakallahü’l-Azîm’ diye sona erdiririz; “Azîm olan Allah doðruyu ifade etti, hakikati ders verdi” deriz.

Böylece Kur’ân’ýn da azametini hatýrlar, “bütün insanlar ve cinler toplansa bir tek sûresinin bile mislini getiremeyeceðini” düþünür, onun belagatýndaki azamete hayran oluruz.

Azîm olan Allah’ýn kelamý taklide müsaade etmez. Bu hakikat, kâinat kitabý için de geçerlidir. Onun da ne sûrelerini, ne cümlelerini, ne de kelimelerini beþer taklit edememiþtir ve edemez de.

Bir çiçekteki ilâhî sanatýn azameti, herkesi aciz ve hakir býrakýr; kimse onun taklidini yapamaz.

Azîm ismini çok yâd ettiðimiz bir mevki de rükûdur. Rükûda, ‘sübhane rabbiye’l-Azîm’, yani ‘beni en güzel þekilde terbiye eden Rabbim, Azîmdir, bütün noksan sýfatlardan münezzehtir’ demekle, insan terbiyesindeki azameti hatýrlamýþ oluruz.

Bu azamet karþýsýnda eðilme ihtiyacý duyan bir ruh ve bu ihtiyaca cevap verecek þekilde yaratýlmýþ bir beden...

Ýþte, ruhun ve bedenin böyle en güzel bir þekilde terbiye edilmeleri, ancak Azîm olan Allah’a mahsustur.

ALAADDÝN BAÞAR


radyobeyan