Parayla rezil olma sanati moda By: sumeyye Date: 04 Eylül 2010, 14:08:11
PARAYLA REZÝL OLMA SANATI; MODA
Kadýn sömürüsünün adý
Modayý, bir düþünürümüz þöyle tanýmlýyor: �Moda, kudurmuþ þehvetlerini doyurmak için kadýna saldýran aç kurtlarý çekebilmek adýna, yeni kýlýklar icat etmektir��
Enteresan bir taným. Bazý aydýnlarýmýz da modaya �zincirsiz esaret� veya �kendi paranla ve gayretinle rezil olma sanatý� adýný vermiþlerdir.
Oscar Wilde de modayý þöyle tarif ediyor. �Moda, öyle kötü bir þeydir ki onu her altý ayda bir deðiþtirirler.�
Bunlar moda karþýtlarýnýn tanýmý. Tabiî ki modernistlerin de kendilerine göre modayla ilgili tanýmlarý vardýr. Modanýn tanýmý çok olduðu gibi çeþitleri de oldukça boldur: �Çýplaklýk modasý, þehevî arzularý tahrik edici yeni elbise modalarý, saç modasý, kozmetik modasý, lüks eþya modasý, sonbahar modasý, yaz modasý, resim, müzik, ev dekorasyonu, mobilya modasý, perde modasý� Örnekleri çoðaltmak mümkündür. Moda o kadar çok ki yetiþebilmenin imkâný yok.
Moda konusunda üzerinde durulmasý gereken þudur: Moda gerçekten ihtiyaç mýdýr? Hayatýmýzýn vazgeçilmez bir parçasý mý? Modernist geçinenlere göre belki gerekli görülebilir.
Geçim kaynaðý
Moda, aslýnda tüketici için o kadar gerekli deðil ama moda üreticileri ve tekstilciler için çok gerekli. Çünkü onlarýn geçim kaynaðý! Onlar, insanýn asýl ihtiyacý olmasa da mallarýný satabilmek için devamlý moda üretip propagandasýný yaparlar. Gerekirse ilahlaþtýrýrlar.
Sosyal psikolog bilim dallarý da kullanýlarak, modayý ünlü Fransýz modacý Christian Lacroix'in deyiþiyle, bir ibadet biçimi, bir tören süsü haline getirirler. Yani insanlara, ibadet aþkýyla modayý benimsetmeye ve dayatmaya çalýþýrlar. Çeþitli kamuoyu baskýlarýna maruz býrakýlan �birey�lerin, modaya uymaktan baþka bir çareleri yoktur.
Ne yazýk ki sömürü düzenine, kirli beyin yýkamasýna alet olan kimi hanýmlar, modaya uygun giymeyi en büyük ihtiyaç olarak görürler. Modaya uygun giyinmezlere insan içine çýkmaya utanýrlar. Hele hele eðer elindeki kýyafetler �modasý geçmiþ� olarak lanse edilirse modanýn esiri olan hanýmefendi tarafýndan bir daha giyilmeyerek, çöpe atýlýr. Yeni moda ürünler satýn alýnýr. Ve haliyle moda durmadan deðiþir...
Eðer bir haným, bir kýyafeti, mesela bir eteði, devamlý giyerse moda sektörü nasýl para kazanacak? Onun için mesela etek, her altý ayda bir deðiþmelidir. Modelistler durmadan �önden yýrtmaçlý, daha sonra arkadan yýrtmaçlý, daha sonra minisi�� Þekil ve renk olarak yeni moda etekler üretecektir.
Artýk modern hanýmýn önünde kýsýr bir döngü oluþturulacak ve bu moda esirleri, yeni ürünlerin arkasýndan yarýþ atý gibi koþturulacaktýr. Artýk moda tutkunu haným ne yapýp edip modayý takip edecektir.
Paralarý yoksa bile, kredi ve borç ile modayý takip etmeye çalýþacaktýr. Hatta bunun için namuslarýný bile satmaktan kaçýnmayanlar çýkabilir. Sýk sýk kozmetik ve moda giysileri alabilmek için fuhuþ yapan hanýmlarýn haberlerinin medyaya düþmesi tesadüfî deðildir.
�Ah bu moda müptelasý hanýmlar bir düþünseler! Son moda bir elbiseye sahip olmak; insana nasýl bir saadet getirir ki? Düþünse onun bütün saadeti, o son moda elbiseye sahip oluncaya kadardýr. Günlerce o elbisenin hayalini kurar, onu kendi üzerinde hayal eder. Belki evinin bütçesinden, çocuklarýnýn nafakasýndan keser ve yahut herhangi bir maðazaya bilmem ne kadar bir borç açar. Neticede o elbiseye sahip olur. Bir ay boyunca hayallerini süsleyen ve zihnini meþgul eden mesele, bu elbisedir. Ýþte o elbiseyi nihayet giymiþtir. Üç beþ kiþinin, �Ay! Ne güzel yakýþmýþ! Modaya uyuyorsun ha!� gibi birkaç övgü kelimesi karþýlýðýnda, o kadar sýkýntýya katlanýr.�
Teþhir ürünü; Kadýn!
Günümüzde, yeni elbiselerin tanýtýmý için haným mankenlerin sunduðu defilelere seyirci olarak hanýmlar katýlýyorlar da peki erkekler acaba bu defilelere niçin katýlýrlar? Vücudunun büyük çoðunluðu çýplak olan ve güya yaptýklarýnýn sanat olduðuna inandýrýlmýþ manken kýzlar, genç yaþlý birçok erkeðin iþtahlý bakýþlarý karþýsýnda teþhir ettikleri, et pazarýný andýran gösterilerinin bir izahý var mýdýr?
Kurtlarýn önünden besili kuzularýn geçirilmesiyle, þehvet dolu erkek bakýþlarýnýn önünden yarý çýplak manken kýzlarýnýn geçirilmesi arasýnda acaba bir fark var mýdýr?
Önce mankenler arzý endam edecekler, yeni ürünleri pazarlayacaklar, arkasýndan bunlarý izleyen hanýmlar, defilelerde gördükleri manzarayý hem kýyafet hem bedeniyle devam ettireceklerdir. Burada kadýnlar, acaba kullanýldýklarýnýn farkýnda mýdýrlar?
Sözünü ettiðimiz çevreler, kadýnýn zaafýndan yararlanýrlar. Onu her türlü hayâ duygusundan, yani hem maddî hem de manevî elbiselerden soyarak sokaða atarlar. �Ne güzelsin, hayat abidesisin�(!) diyerek alkýþlar ve ayartýrlar. Böylece o, bir taraftan onlarýn ürettiklerini durmadan satýn alýr, tatmin olmayýnca yenisini çýkarýrlar. �Ýþte, bu güzel, bununla özlediðim huzura kavuþacaðým� diye koþar ve bu süreç akar gider, onlar kasalarýný ve midelerini þiþirirler.
Diðer yandan, onun her gün biraz daha açtýðý vücudundan, teninden ve kadýnlýðýndan yararlanýr ve baþka zevklerini tatmin ederler. Bunu yaparken de kadýnýn haklarýný savunduklarýný söyler, buna karþý çýkanlarý kadýn düþmaný olarak suçlarlar. Gerçekte ise kendileri kadýný insanlýktan çýkarmakla yetinmemiþler, onu bir maskaraya, et parçasý haline, her sokak baþýnda rahatlýkla bulunabilen, defolu bir iþporta malýna çevirmiþlerdir.
Bu iþin uzmaný bir kadýn sosyologumuz, Doç. Dr. Ümit Meriç bu konuda þunlarý söylüyor: �Bu kýsa zamandan baþka bir þeye sahip olamayan insanýn yapacaðý tek þey, bu zaman içinde kendisine en yararlý gelen þeyleri toplamak ve kendisine en fazla zevk ve eðlence veren þeylerden alabildiðine faydalanmaktýr. Bu, iki ayaðý üzerinde gezen dünyalýk ve akýllý hayvan, bütün fýtrî ve bedenî güdülerini sonuna kadar kullanmalýdýr. Arzularýný doyurmak yolunda hürdür. Sosyal hayat da bu özgürlüðe bir sýnýr koymamaktadýr.�
�Ýþte bu sebepten, böyle bir toplumda cinsî güdüler vahþîleþir, sýnýr tanýmaz. Kadýn da verdiði zevk oranýnda deðer taþýr. Artýk kadýn ilâhî bir emanet ve insaný oluþturan iki temel parçadan biri olmaktan çýkmýþ ve yalnýz bir �beden� haline gelmiþtir. Taþýdýðý deðer, bedeninin deðeri kadar olacaktýr. Böyle bir toplumda kadýnýn tüm varlýðý görülmekte ve alýcýnýn gözü ile deðerlendirilmektedir. Kadýn sadece deri, erkekse sadece gözdür.�
�Ýnsanýn yalnýzca beden, yüz ve gözden ibaret olduðu bir kültürde, giyimin þekli ne olacaktýr? Böyle bir insan için elbise, vücudu örtmekte deðil, tersine teþhir etmekte kullanýlan bir araçtýr. Kadýn için bir sýðýnak deðil, ikinci bir deridir.�
�Batýlý anlayýþ, dünyayý tüketime, daha çok tüketime zorlamaktadýr. Böyle maneviyattan yoksun bir sistem içinde kadýna biçilen yol, tüketen ve tükettiren bir araç olmaktýr ve deðeri de bu rolünü oynayabildiði ölçüdedir.�
�Resim, müzik, sinema, tiyatro, gazete, dergi, posterler, kadýný sürekli pazara sürmektedir. Sermayesi ayný olan iki önemli endüstri kolu daha vardýr ki bunlardan biri tekstil, giyim, diðeri ise kozmetik endüstrisidir. Eðer kadýn beden ve gözlerle deðerlendirilen bir varlýk olmaktan çýkarsa gerçek hüviyetine kavuþturulursa bu endüstri kollarýnýn kaderi ne olacaktýr? Batýlý veya batýlýlaþmýþ bir kadýn, yalnýzca vücudunu ortaya koyan elbiseler giymekle kalmamalý, ayný zamanda elbiselerini de sürekli deðiþtirmeli ki, dokuma ve kumaþ endüstrileri yaþasýn.� (Ümit Meriç ve Yazarlar; Ýslâm�da Kýlýk Kýyafet ve Örtünme, ISAV s. 33.)
Kozmetik ürünleri ve zararlarý
Kimi moda ve kozmetik ürünlerinin saðlýk açýsýndan zararlarý tespit edilmiþtir. Moda da cazibe merkezi olmak uðruna kullanýlan sahte güzellik ve makyaj malzemeleri, bir süre sonra cildi bozmakta, kýrýþtýrmakta, pörsütmektedir. Bunlarý kullanan kadýnlar, çeþitli cilt hastalýklarýna maruz kalmakta, çirkinleþmektedir. Böylece, erken yaþta cildi bozulan kadýn, bir yandan ayýbýný örtmek için daha fazla makyaj yapma ihtiyacý duymakta, öte yandan kullandýðý makyaj malzemesi miktarý ve çeþidi nispetinde, cildinin bozulduðunu tahrip olduðunu hissederek bunalýmlara sürüklenmekte ve periþan olmaktadýr.
Makyaj ve kozmetik ürünlerinin sebep olduðu rahatsýzlýklar sadece bununla kalmaz. Cilt kanseri ile noktalanan deri hastalýklardan baþlayýp zehirlenmeye kör olmaya ve vücut sistemlerinden bazýlarýnýn bozulmasýna kadar uzanan bir tehlike zinciri söz konusudur. Hastalýk zinciri önden koþmakta, týp arkadan kovalamakta fakat bir türlü birbirine yetiþememektedirler.
Moda uðruna, dar pantolon veya dar bluz giyilmesi; vücudu herhangi bir duruþ ve þekil vermek gayesi ile oluyor ki, bu da vücuda geçici yâda devamlý çeþitli þekil bozukluklarý, teneffüs zorluðu, karýn organlarýnýn yer deðiþtirmesi gibi arýzalarýn da ortaya çýkmasýna sebep oluyor. Dar giysiler solunumu engelledikleri için vücut ýsýsýnýn yükselmesine neden oluyor. Kalbin rahat çalýþmasýný engellediði için de yavaþ yavaþ ciddi kalp rahatsýzlýklarý ortaya çýkýyor.
Yüksek ökçeli ayakkabýlarýn zararlarý da tartýþýlmaz. Bunlar arasýnda, ayak parmaklarýnýn deforme olmasý, nasýr ve dolaþým bozukluklarý baþta gelmektedir. Dizde þekil bozukluklarýna sebep olduðu için þiþmelere ve ileriki yaþlarda dayanýlmaz aðrýlara neden da olduðu bilinmektedir.
Doç. Dr. Serdar Necmioðlu bu konuda þunlarý söylemektedir: �Apartman topuklu ayakkabý giyenlerin, ayak bileði stablezisi bozulduðu için burkulmalar sýk sýk görülüyor. Bu burkulmalar da bað yetersizliði yaparak, erken ve geç dönemde çeþitli problemler ortaya çýkýyor. Yani ayak bileðindeki baðlar yýrtýlýr. Zayýf ve güçsüz kalýr. Aðrýlý ve sýk burkulan bir ayak oluþur.
(Devam edecek)HASAN ÇALIÞKAN