Savunma psikolojisi By: reyyan Date: 04 Eylül 2010, 09:48:24
Max Weber’in “Sosyoloji Yazýlarý” kitabýnda geçtiði üzere, ki buna Weber Metodolojisi de diyebiliriz, toplumun sevk ve idaresinde, gruplarýn belirleyici önemli rolleri vardýr. ”Sýnýf”olgusu toplumun esas miyarýdýr. Ve toplumun þeklini “sýnýf” çizer. Sýnýf toplum içinde “pazar þansý”na göre kümeleþen gruplar demektir ayný zamanda. Pazar þansýnýn bir baþka tezahürü “siyasî güç’e sahip olma biçiminde görülür. Yani toplumda siyasî güç pazarý etrafýnda kümeleþen gruplar vardýr. Bunlarýn kümeleþme esasý “statü”dür.
Weber, kitabýnda baþka bölümlere ve birimlere de temas eder, ama iþin kýsa özeti budur. Statü zamanla ‘state’e dönüþtürülmüþtür. Esasen Weber’den önce de bu alanda Ýbni Haldun gibi sosyologlarýn yakýn anlamda yorumlarýna rastlamak mümkün. Sadece kategorizasyon, tasnif ve terimoloji eklemeleri farklý oluyor.
Eski çaðlardan beri süregelen devlet anlayýþý, kast sistemleri, sýnýflamalar gibi yerleþik gelenekler ve bu geleneksel düzenin sorgulamaya kapalý tutulmasý bir anlam ifade etmiyor. Bu gün bunlarý çaðdýþý saysak bile isim ve terim deðiþtirerek örneðin bir kast sisteminin hâlâ devam ediyor olduðunu isim ve resimlere aldanmadan biraz dikkatle bakan hemen herkes fark edebilir. Kast sistemlerinde sorgulamalarý yapýlmayan hatta kutsallýk atfedilerek koruma altýna alýnan krallar, bu gün devlet, en büyük toplumsal örgüt olarak hayatýný sürdürmektedir. Devlet ve ‘state’ler aslýnda siyasal statü pazarýný elde eden bir takým gruplarýn elinde ve tekelinde olabiliyor. Kast sistemindeki “asker”ler de bu statüyü devam ettiren ikinci bir erk sýnýfý halinde mevcudiyetini devam ettirebilmektedir. Bu sistem anlayýþýna göre askerler asla yanlýþ yapmazlar. Onlar toplumu bilinen ve bilinmeyen, beklenen ve beklenmeyen, açýk ve gizli saldýrý ve tehlikelerden her zaman ve zeminde koruyup kollamak için ‘devlet’in gözü gibi baktýðý zinde silâhlý kuvvetlerdir. Kurtarýcý konumunda olmalarý sebebiyle toplum onlara minnetle bakmalýdýr. Yanlýþ yapmazlar, velev ki yanlýþ yapacak olurlarsa o yanlýþýn doðru olduðuna hükmedecek yasal temellendirmeler ve kanunlar önceden düzenek halinde hazýrlanmýþtýr aslýnda. Kanun çýkarmak için yargý gücünün uygulayýcýlarý “yargýçlar” da boþu boþuna kast sisteminin bir parçasý haline getirilmemiþtir.(Bk. Konfüçyus felsefesi) .
Weber, sosyolojik yazýlarýnýn bir bölümünde topluma karþý þiddet kullanýmýný irdelerken, en büyük þiddet kaynaðýnýn ‘devlet’ olduðunu da ifade eder. Yani devlet þiddet uygulayanlarýn en ‘þedidi’dir. Bir farkla ki, devlet bu þiddetini meþrulaþtýrmak için kendisine statü gereði yetki vermiþtir. Bu yetkiyi çýkarýlmýþ kanunlarla meþru hale getirir. Böylece haksýzlýk yaptýðý zaman kendini savunabilecek malzemelerle donanmýþtýr. Ve bu statü yaþamak için öldürecektir de.
Aslýna bakarsanýz insanlardaki savunma psikolojisi devlet denilen en büyük ‘örgüt’ün elemanlarýnda, organlarýnda da aynen vardýr. Hatta daha fazla oranda vardýr. Hatta daha þiddetli miktarda vardýr. Ýþin þiddeti derecesinde, gerekçelerin de þiddeti artar.
Bütün bu yukarýdaki didaktik aktarmalarý niye yazdým acaba? Bilinen þeyleri neden tekrarladým? Okuyucularým ve toplum bunlarý bilmeyecek kadar saf ve cahil mi? Elbette ki hayýr. Bazýlarý, toplumu sürü psikolojisi baðlamýnda bir iki yalan, iftira ve inkâr demeçleriyle ikna edeceðini sanýyor da ondan yazýyorum. Belge, bilgi, imza, inceleme, mahkeme, kanun ve bilmem ne maddeleri uyarýnca.. diyerek bazýlarý kendini akýllý zannediyor, dalga geçer gibi açýklamalar yaparak kedilerin pisliklerini kapatmalarý nevinden olaylarý hasýraltý etmeye çalýþýyorlar. Boþ ve beyhude…Toplumlar kast sistemini çoktan aþtýlar çünkü.
En iyisi bir fýkrayla bitirelim yazýyý. Kekeme müþteri, kendisi gibi kekeme bir bakkala giderek “mal mal mal Maltepe va var mý?”demiþ. Bakkal da “va var ee efendim!” demiþ. Müþteri “bir bir ta tane ver “demiþ. Bakkal Maltepe sigarasýný verirken içeriye normal konuþan bir baþka müþteri girmiþ. “Maltepe var mý?” kekeme bakkal, düzgün ve seri olarak “Maltepe sigarasý var efendim” diye cevaplamýþ. Müþteri "Bir paket verir misiniz?” deyince bakkal yine düzgün cümleyle "Baþüstüne efendim” demiþ ve tezgâhtan bir paket sigara indirmiþ. Bakkalýn düzgün konuþmasýna içerleyen kekeme müþteri “Se se sen ..benimle dal dal dalga mý geçiyorsun?” diye öfkeyle sorunca, kekeme bakkal öteki müþteriyi iþaret ederek: "Yo yoo yooo.. Be be ben. O o onunla dal da dalga geçtim..” demiþ.
Bizimki de ayný hesap sevgili okuyucular...
ZAFER AKGÜL
radyobeyan