Olmak yerine olmak yerinde olmak By: sumeyye Date: 03 Eylül 2010, 18:09:02
OLMAK, YERÝNE OLMAK, YERÝNDE OLMAK
Ýnsanýn görüþ açýsýný daraltan, vizyon belirlemesine beis teþkil eden, varlýðýnýn anlamýný perdeleyen; tefekküre ve düþüncenin tekamülüne mümkünlük tanýmayan, pratiklikten uzak, kararsýzlýk içeren bir kavramdýr kasýl…
Mütekâsýl bu kelimenin ihtiva ettiði anlamý bünyesinde barýndýran bireylere yüklenen olumsuz bir sýfattýr. Bu sýfat ki var olmanýn anlamýný anlaþýlmaz hale getirmekte…
Hülasa; uyuþmuþ bir zihin, tefekkür þuurunda bulunamayacaðý gibi kasýl insan cevval olamaz ve kemale eremez…
Kasýl olmamak, direnmek ve nihayetinde cevvalden kâmil olmak…
Mütekâmil…
Ruhunu dizginlemiþ, terbiye etmiþ, olgunlaþtýrmýþ; varlýðýna anlam çizgisi çekebilmiþ, dünyaya farklý açýlardan bakabilen, olaylarý tüm yönleriyle algýlayan ve düþünceyi sistematize edebilmiþ insan, mütekâmil sýfatýna haizdir.
Ontolojik, epistemolojik, aksiyolojik açýdan soyutun içinde somut olup görünmekle baþlar olgunlaþma…
Soyutun içinde somut olup görünmeyi baþarmaktýr olgunlaþmak…
Mütekâsýl olmak yerine Mütekâmil olmak…
Ben varým demektir…
Ben varým demekten aciz insan kendini dönüþtürebilir mi?
Dönüþmeyen birey dönüþtüremez de.
Nihayetinde üþengeçliðin, uyuþmuþluðun, týkanýklýðýn, ataletin girdabýnda yok olup gider…
Yaþadýðýmýz çað…
Bir duruma eðilmekten, bir hali incelemekten, bir olayý tetkik etmekten korkar hale gelmiþ “Neme lazýmcý” diye tabir ettiðimiz insanlarýn çoðunlukta olduðu bir çað…
Zihin önce bir hale düþecek, düþtüðü an (farkýndalýk) düþünme hali baþlayacak, tefekkür oluþacak ve olgunlaþma baþlayacak…
Ýþin sýrrý tefekkür þuuru, özü ise direnmektir
Zihnini aktif kýlýp tefekkür edemeyen, düþünce adýna ortaya yeni þeyler koyamayan, direnemeyen insan varlýk âleminde anlamýný yitirmekte ve böylece anlamsýzlaþmaktadýr.
Mütekâsýl olmak yerine Mütekâmil olmak…
Zihni fazlalýklardan arýndýrabilmektir…
Fazlalýklar, gereksiz teferruatlar olmasý gerekenin yerine geçirilip merkeze oturtulmakta ve statikleþmiþ bir zihnin tezahürüne sebebiyet verilmektedir.
Olmasý gereken statik deðil dinamik tefekkür þuurunda olan bir zihindir…
Sürekli deveran eden bir zihin bizi bir yerlere götürebilmekte, kaim eylemekte görünenden kurtarýp asýl görülmesi gerekenleri bize gösterebilmektedir. Saim olma gerekliliðiyle birlikte…
Ýleriye gitmek, fazlalýklara takýlmamak, tecessüsü muhafaza etmek olgunlaþamaya bir adým daha yaklaþtýrmaktadýr bizi… Diðerlerini geri planda býrakmak gerekliliði…
Olmasý gerekenin yerine olmamasý gerekeni ikame eylemek kasýl özelliklerin zuhuruna neden olabilmekte…
Kurtulmak lazým kasýl olan hal-i zuhurdan…
Geride kalmak yerine anýn bilincini yakalamak, geleceðe bir þeyler býrakmak…
Zamanda ve mekânda ölçülü olmak, Ýfrite ve tefrite kaçmamak adýna kasýl deðil kâmil özellikleri taþýmak, taþýyabilmek…
Ýnsan olmanýn kaidelerini taþýmak adýna…
Mütekâsýl olmak yerine mütekâmil olmak…
Merkeze asýl olaný ikame eylemektir…
Zihni gereksiz teferruatlardan ve fazlalýklardan arýndýrmak…
Dinamizmi düþünceden bedene kadar etkili kýlmak…
Var olmak adýna…
Ben varým demek adýna…
Mütekâsýl olmak yerine Mütekâmil olmak…
“Kalk Ebu Turab, kalk!” Üzeyir SÜÐÜMLÜ