Akrep By: Sevdacýk Date: 03 Eylül 2010, 10:47:31
Akrep Yazdan kalma sýcak bir eylül günüydü. Yaþlý kadýn ikindi namazý için camiye giden kocasýnýn arkasýndan kapýyý sürgüleyip merdivene oturdu. Ýçinde bir sýkýntý vardý nedense? Bir müddet oturduktan sonra ezanýn okunmasýyla ayaða kalktý, romatizmalý bacaklarýný sürüyerek yukarý çýktý. Kocasýnýn açýk býraktýðý radyoyu kapattý. Gidip abdest aldý ve namaza durdu. Namazý bitince askerdeki oðluna, gelin kýzýna, kocasýna, akrabalarýna, bütün insanlara uzun ömürlü, hayýrlý olmalarý için uzun uzun dua etti...
Aðýr aðýr, istemeye istemeye ayaða kalktý ve mutfaða gitti. Bir tepsiye bir avuç kadar kýrmýzý mercimek koydu ve ayýklamak için mutfaðýn balkonuna çýktý. Daha akþama epeyce zaman vardý ama yemeði hazýr edeyim diye düþünüyordu. "Bir gelinim olsaydý" diye iç geçirdi. "Kaç kiþi vardý. Þu evde, çýn çýn çocuk sesleri çýnlardý. Yemeðin tadýna bile bakmadan bitirdikleri olurdu." diye düþündü. Sonra canlanýp, "Mercimeði ayýklayayým" dedi. Ama önce balkondaki kuzineyi yakmalýyým dedi. Hem mercimek çorbasý yapacak, hem de patates haþlayacaktý. Bol soðanlý patates piyazýný çok severdi kocasý. Balkondaki naylon torbalarýn birinde çalý çýrpý birindeyse tezek vardý. Önce kuzinenin külünü boþalttý. Sonra çalý çýrpýyla ateþi tutuþturdu. Üstüne tencereyi oturturdu. "Patatesler haþlanýncaya kadar çorbayý da hazýr ederim" dedi. Oturduðu yerden dönüp tepsiyi kucaðýma alayým derken oda ne? Bir adým arkasýnda kocaman bir akrep, kuyruðunu kaldýrmýþ, sanki parçalamaya hazýr bir kaplan gibi tetikte beklemiyor mu? Yaþlý kadýn gözleri faltaþý gibi açýlmýþ, umulmadýk bir hýzla kuzinenin dibindeki maþayý kapýp, akrebi kuyruðundan tuttuðu gibi cayýr cayýr yanan ateþin içine attý. Akrep cýzýrdaya cýzýrdaya, kývrýla büküle yandý...
Akþam olunca iki yaþlý insan yemeklerini yediler... Akþam namazýný kýldýlar. Kocanýn çay faslý, yatsý namazý derken uyku zamaný geldi ve birbirlerine hayýrlý geceler dileyerek yattýlar.
Meydan gibi geniþ bir yer. Kocaman bir ateþ yakýlmýþ, etrafta bir hayli insan var. Sanki bir törene gelmiþler gibi merakla etrafa ve ateþe bakýyorlar. Yaþlý kadýnýn elleri ardýna baðlanmýþ, beyaz bir elbise giydirmiþler. Yanýnda iriyarý, asýk suratlý iki tane adam var. Getirip tam ateþin önüne dikiyorlar. Siyahlar giyinmiþ bir adam gök gürültüsü gibi bir sesle baðýrýyor;
"Bir insan yakmanýn cezasýnýn ne olduðunu biliyor musun? Biz de aynen seni öyle yakacaðýz." Yaþlý kadýn aðlayarak yalvarýyor;
-Vallahi de, billahi de ben kimseyi öldürmedim, ben kimseyi yakmadým.Ben kimseye zarar vermedim." diretiyor siyahlý adam:
-Hayýr,sen bir insan yaktýn, biz de seni yakacaðýz, diye.
Kadýncaðýz diz çöküyor, ayakta duracak dermaný yok. Aðlýyor, aðlýyor, aðlýyor. "Yakmadým ben kimseyi" diyor. O sýrada, ateþin biraz ötesinde, kömürleþmiþ bir erkek cesedi gösteriyorlar. "Ýþte yaktýðýn kiþi diyorlar. Kadýn diretiyor, "Ben kimseyi yakmadým" diye. O sýrada ceset yerinden doðruluyor, kömürleþmiþ þehadet parmaðýný kadýna doðru sallayarak;
-Beni sen yaktýn, diyor.
Artýk yaþlý kadýn bir þey söyleyemiyor. Yere yýðýlýyor. Ýki yanýndaki adamlar kollarýndan tuttuklarý gibi ateþe atýveriyorlar.
"Naciye, Naciye uyan! Rüya mý görüyorsun?" Yaþlý kadýn kocasýnýn sarsmasýyla uyandý. Elini kütür kütür atan kalbinin üstüne koydu. "Allah'a þükür rüyaymýþ" dedi. Kan ter içinde kalmýþtý.
Rüyasýný kocasýna anlattý ve birden ateþe canlý attýðý akrep geldi aklýna. Ne büyük bir hata, ne büyük bir günah iþlediðini anladý. Tereddüt bile etmeden akrebi canlý canlý ateþe atmýþtý. Ceza vermenin, yakmanýn sadece Yüce Allah'a mahsus olduðunu düþündü. Sabah ezanýnýn okunmasýyla Kelime-i Þehadet getirerek yerinden kalktý, ter içindeki çamaþýrlarýný deðiþtirdi. Kocasý camiye gitmiþti. Yaþlý kadýn yorgun bir vaziyette gitti abdest aldý, namazýný kýldý. Allah'tan kendisini affetmesini istedi. Uzun uzun dua etti. Gözyaþý döktü. Ta ortalýk aðarana, kuþlar cývýl cývýl sabah naðmelerine baþlayana dek...
radyobeyan