Konularýna Göre Ayetler
Pages: 1
Veli By: meryem Date: 02 Eylül 2010, 21:21:45
VELÝ

(Yine) Bilmez misin ki, gerçekten göklerin ve yerin mülkü Allah´ýndýr. Sizin Allah´tan baþka veliniz ve yardýmcýnýz yoktur. (2/107)

Ey iman edenler, öldürülenler hakkýnda size kýsas yazýldý (farz kýlýndý). Özgüre karþý özgür, köleye karþý köle ve diþiye karþý diþi. Fakat kimin (hangi katilin) lehine, onun (maktulün) kardeþi (varisi veya velisi) tarafýndan baðýþlanýrsa, artýk (yapýlmasý gereken) örfe uymak (ve) ona (maktulün varis veya velisine) güzellikle (diyet) ödemektir. Bu, Rabbinizden bir hafifletme ve bir rahmettir. Artýk kim bundan sonra tecavüzde bulunursa, onun için elem verici bir azab vardýr. (2/178)

Allah, iman edenlerin velisi (dostu ve destekçisi)dir. Onlarý karanlýklardan nura çýkarýr; inkâr edenlerin velileri ise taðut´tur. Onlarý nurdan karanlýklara çýkarýrlar. Ýþte onlar, ateþin halkýdýrlar, onda süresiz kalacaklardýr. (2/257)

Ey iman edenler, belirli bir süre için borçlandýðýnýz zaman onu yazýnýz. Aranýzdan bir katip doðru olarak yazsýn, katip Allah´ýn kendisine öðrettiði gibi yazmaktan kaçýnmasýn, yazsýn. Üzerinde hak olan (borçlu) da yazdýrsýn ve Rabbi olan Allah´tan sakýnsýn, ondan hiçbir þeyi eksiltmesin. Eðer üzerinde hak olan (borçlu), düþük akýllý ya da za´f sahibi veya kendisi yazmaya güç yetiremeyecekse, velisi dosdoðru yazdýrsýn. Erkeklerinizden de iki þahid tutun; eðer iki erkek yoksa, þahidlerden rýza göstereceðiniz bir erkek ve biri þaþýrdýðýnda öbürü ona hatýrlatacak iki kadýn (da olur). Þahidler çaðýrýldýklarý zaman kaçýnmasýnlar. Onu (borcu) az olsun, çok olsun, süresiyle birlikte yazmaya üþenmeyin. Bu, Allah katýnda en adil, þahitlik için en saðlam, þüphelenmemeniz için de en yakýn olandýr. Ancak aranýzda devredip durduðunuz ve peþin olarak yaptýðýnýz ticaret baþka, bunu yazmamanýzda sizin için bir sakýnca yoktur. Alýþ-veriþ ettiðinizde de þahid tutun. Yazana da, þahide de zarar verilmesin. (Aksini) Yaparsanýz, o, kendiniz için fýsk (zulüm ve günah)týr. Allah´tan sakýnýn. Allah size öðretiyor. Allah herþeyi bilendir. (2/282)

Mü´minler, mü´minleri býrakýp da kafirleri veliler edinmesinler. Kim böyle yaparsa, Allah´tan hiçbir þey (yardým) yoktur. Ancak onlardan korunma gayesiyle sakýnma(nýz) baþka. Allah, sizi kendisinden sakýndýrýr. Varýþ Allah´adýr. (3/28)

Doðrusu, insanlarýn Ýbrahim´e en yakýn olaný, ona uyanlar ve bu peygamber ile iman edenlerdir. Allah, mü´minlerin velisidir. (3/68)

Ýçinizden özgür mü´min kadýnlarý nikahlamaya güç yetiremeyenler, o zaman sað ellerinizin malik olduðu inanmýþ cariyelerinizden (alsýn.) Allah sizin imanýnýzý en iyi bilendir. Öyleyse onlarý, fuhuþta bulunmayan, iffetli ve gizlice dostlar edinmemiþler olarak velilerinin izniyle nikahlayýn. Onlara ücretlerini (mehirlerini) maruf (güzel ve örfe uygun) bir þekilde verin. Evlendikten sonra, fuhuþ yapacak olurlarsa, özgür kadýnlar üzerindeki cezanýn yarýsý(ný uygulayýn.) Bu, sizden günaha sapmaktan endiþe edip korkanlar içindir. Sabrederseniz sizin için daha hayýrlýdýr. Allah, baðýþlayandýr, esirgeyendir. (4/25)

Allah, sizin düþmanlarýnýzý daha iyi bilendir; bir veli (en güvenilir bir dost) olarak Allah yeter, bir yardýmcý olarak da Allah yeter. (4/45)

Size ne oluyor ki, Allah yolunda ve: "Rabbimiz, bizi halký zalim olan bu ülkeden çýkar, bize katýndan bir veli (koruyucu sahib) gönder, bize katýndan bir yardým eden yolla" diyen erkekler, kadýnlar ve çocuklardan zayýf býrakýlmýþlar adýna savaþmýyorsunuz? (4/75)

Onlar, kendilerinin inkâra sapmalarý gibi sizin de inkâra sapmanýzý istediler. Böylelikle bir olacaktýnýz. Öyleyse Allah yolunda hicret edinceye kadar onlardan veliler (dostlar) edinmeyin. Þayet yine yüz çevirirlerse, artýk onlarý tutun ve her nerede ele geçirirseniz öldürün. Onlardan ne bir veli (dost) edinin, ne de bir yardýmcý. (4/89)

Ne sizin kuruntularýnýzla, ne de Kitap Ehlinin kuruntularýyla deðil. Kim kötülük yaparsa, onunla ceza görür; o, Allah´tan baþka bir veli (dost) ve bir yardýmcý bulamaz. (4/123)

Ey iman edenler, mü´minleri býrakýp kafirleri veliler (dostlar) edinmeyin. Kendi aleyhinizde Allah´a apaçýk olan kesin bir delil vermek ister misiniz? (4/144)

De ki: "O, gökleri ve yeri yaratýrken ve O, (hep) besleyen (hiç) beslenmezken, ben Allah´tan baþkasýný mý veli edineceðim?" De ki: "Bana gerçekten Müslüman olanlarýn ilki olmam emredildi ve: Sakýn müþriklerden olma." (denildi.) (6/14)

Rablerine (götürülüp) toplanacaklarýndan korkanlarý onunla (Kur´an´la) uyarýp-korkut; onlar için ondan baþka ne velileri vardýr ne þefaatçileri. Umulur ki korkup-sakýnýrlar. (6/51)

Dinlerini bir oyun ve eðlence (konusu) edinenleri ve dünya hayatý kendilerini maðrur kýlanlarý býrak. Onunla (Kur´an´la) hatýrlat ki, bir nefis, kendi kazandýklarýyla helake düþmesin; (böylesinin) Allah´tan baþka ne bir velisi, ne bir þefaatçisi vardýr; her türlü fidyeyi verse de kabul olunmaz. Ýþte onlar, kazandýklarý nedeniyle helake uðrayanlardýr; küfre saptýklarýndan dolayý onlar için çýlgýnca kaynar sular ve acýklý bir azab vardýr. (6/70)

Onlar için Rableri katýnda barýþ yurdu vardýr ve O, yapmakta olduklarý dolayýsýyla onlarýn velisidir. (6/127)

Rabbinizden size indirilene uyun, O´ndan baþka velilere uymayýn. Ne az öðüt alýyorsunuz? (7/3)

Kimine hidayet verdi, kimi de sapýklýðý haketti. Çünkü bunlar, Allah´ý býrakýp þeytanlarý veli edinmiþlerdi. Ve gerçekten onlarý doðru yolda saymaktadýrlar. (7/30)

Musa, belirlediðimiz buluþma zamaný için kavminden yetmiþ adam seçip-ayýrdý. Bunlarý da ´dayanýlmaz bir sarsýntý´ tutuverince, dedi ki: "Rabbim, eðer dileseydin, onlarý ve beni daha önceden helak ederdin. (Þimdi) Ýçimizdeki beyinsizlerin yaptýklarýndan dolayý bizi helak edecek misin? O da Senin denemenden baþkasý deðildir. Onunla sen dilediðini saptýrýr, dilediðini hidayete erdirirsin. Bizim velimiz Sensin. Öyleyse bizi baðýþla, bizi esirge; Sen baðýþlayanlarýn en hayýrlýsýsýn." (7/155)

Hiç þüphesiz, benim velim Kitabý indiren Allah´týr ve O salihlerin koruyuculuðunu (veliliðini) yapýyor. (7/196)

Gerçek þu ki, iman edenler, hicret edenler ve Allah yolunda mallarýyla ve canlarýyla cihad edenler ile (hicret edenleri) barýndýranlar ve yardým edenler, iþte birbirlerinin velisi olanlar bunlardýr. Ýman edip hicret etmeyenler, onlar hicret edinceye kadar, sizin onlara hiçbir þeyle velayetiniz yoktur. Ama din konusunda sizden yardým isterlerse, yardým üzerinizde bir yükümlülüktür. Ancak, sizlerle onlar arasýnda anlaþma bulunan bir topluluðun aleyhinde deðil. Allah, yaptýklarýnýzý görendir. (8/72)

Ýnkâr edenler birbirlerinin velileridir. Eðer siz bunu yapmazsanýz (birbirinize yardým etmez ve dost olmazsanýz) yeryüzünde bir fitne ve büyük bir bozgunculuk (fesat) olur. (8/73)

Ey iman edenler, eðer imana karþý inkârý sevip-tercih ediyorlarsa, babalarýnýzý ve kardeþlerinizi veliler edinmeyin. Sizden kim onlarý veli edinirse, iþte bunlar zulmeden kimselerdir. (9/23)

Mü´min erkekler ve mü´min kadýnlar birbirlerinin velileridirler. Ýyiliði emreder, kötülükten sakýndýrýrlar, namazý dosdoðru kýlarlar, zekatý verirler ve Allah´a ve Resûlü´ne itaat ederler. Ýþte Allah´ýn kendilerine rahmet edeceði bunlardýr. Þüphesiz, Allah, üstün ve güçlüdür, hüküm ve hikmet sahibidir. (9/71)

Gerçek þu ki, göklerin ve yerin mülkü Allah´ýndýr; diriltir ve öldürür. Sizin Allah´tan baþka veliniz ve yardýmcýnýz yoktur. (9/116)

Haberiniz olsun; Allah´ýn velileri, onlar için korku yoktur, mahzun da olmayacaklardýr. (10/62)

Bunlar, yeryüzünde (Allah´ý) aciz býrakacak deðildir ve bunlarýn Allah´tan baþka velileri yoktur. Azab onlar için kat kat arttýrýlýr. Bunlar (hakký) iþitmeye güç yetirmezlerdi ve görmezlerdi de. (11/20)

Zulmedenlere eðilim göstermeyin, yoksa size ateþ dokunur. Sizin Allah´tan baþka velileriniz yoktur, sonra yardým göremezsiniz. (11/113)

Rabbim, Sen bana mülkten (bir pay ve onu yönetme imkanýný) verdin, sözlerin yorumundan (bir bilgi) öðrettin. Göklerin ve yerin yaratýcýsý, dünyada ve ahirette benim velim Sensin. Müslüman olarak benim hayatýma son ver ve beni salihlerin arasýna kat." (12/101)

O´nun (insanýn) önünden ve arkasýndan izleyenleri vardýr, onu Allah´ýn emriyle gözetip-korumaktadýrlar. Gerçekten Allah, kendi nefis (öz)lerinde olaný deðiþtirip bozuncaya kadar, bir toplulukta olaný deðiþtirip-bozmaz. Allah bir topluluða kötülük istedi mi, artýk onu geri çevirmeye hiçbir (biçimde imkan) yoktur; onlar için O´ndan baþka bir veli yoktur. (13/11)

De ki: "Göklerin ve yerin Rabbi kimdir?" De ki: "Allah´týr." De ki: "Öyleyse, O´nu býrakýp kendilerine bile yarar da, zarar da saðlamaya güç yetiremeyen birtakým veliler mi (tanrýlar) edindiniz?" De ki: "Hiç görmeyen (a´ma) ile gören (basiret sahibi) eþit olabilir mi? Veya karanlýklarla nur eþit olabilir mi?" Yoksa Allah´a, O´nun yaratmasý gibi yaratan ortaklar buldular da, bu yaratma, kendilerince birbirine mi benzeþti? De ki: "Allah, herþeyin yaratýcýsýdýr ve O, tektir, kahredici olandýr." (13/16)

Andolsun Allah´a, senden önceki ümmetlere de (elçiler) gönderdik, fakat þeytan onlara yapýp ettiklerini süslü göstermiþtir; bugün de onlarýn velisi odur ve onlar için acý bir azab vardýr. (16/63)

Onun zorlayýcý-gücü ancak onu veli edinenlerle, onunla O´na (Allah´a) ortak koþanlar üzerindedir. (16/100)

Haklý bir neden olmaksýzýn Allah´ýn haram kýldýðý bir kimseyi öldürmeyin. Kim mazlum olarak öldürülürse onun velisine yetki vermiþizdir; o da öldürmede ölçüyü aþmasýn. Çünkü o, gerçekten yardým görmüþtür. (17/33)

Allah, kimi hidayete erdirirse, iþte o, hidayet bulmuþtur, kimi saptýrýrsa onlar için O´nun dýþýnda asla veliler bulamazsýn. Kýyamet günü, biz onlarý yüzükoyun körler, dilsizler ve saðýrlar olarak haþrederiz. Onlarýn barýnma yerleri cehennemdir; ateþi sükun buldukça, çýlgýn alevini onlara arttýrýrýz. (17/97)

(Onlara baktýðýnda) Görürsün ki, güneþ doðduðunda maðaralarýna sað yandan yönelir, battýðýnda onlarý sol yandan keser-geçerdi ve onlar da onun (maðaranýn) geniþ boþluðundalardý. Bu, Allah´ýn ayetlerindendir. Allah, kime hidayet verirse, iþte hidayet bulan odur, kimi saptýrýrsa onun için asla doðru-yolu gösterici bir veli bulamazsýn. (18/17)

De ki: "Ne kadar kaldýklarýný Allah daha iyi bilir. Göklerin ve yerin gaybý O´nundur. O, ne güzel görmekte ve ne güzel iþitmektedir. O´nun dýþýnda onlarýn bir velisi yoktur. Kendi hükmünde hiç kimseyi ortak kýlmaz." (18/26)

Hani meleklere: "Adem´e secde edin" demiþtik; Ýblis´in dýþýnda (diðerleri) secde etmiþlerdi. O cinlerdendi, böylelikle Rabbinin emrinden dýþarý çýkmýþtý. Bu durumda Beni býrakýp onu ve onun soyunu veliler mi edineceksiniz? Oysa onlar sizin düþmanlarýnýzdýr. (Bu,) Zalimler için ne kadar kötü bir (tercih) deðiþtirmedir. (18/50)

Ýnkâr edenler, Beni býrakýp kullarýmý veliler edindiklerini mi sandýlar? Gerçekten Biz cehennemi kafirler için bir durak olarak hazýrlamýþýz. (18/102)

Babacýðým, gerçekten ben, sana Rahman tarafýndan bir azabýn dokunacaðýndan korkuyorum, o zaman þeytanýn velisi olursun." (19/45)

Ona yazýlmýþtýr: "Kim onu veli edinirse, þüphesiz o (þeytan) onu þaþýrtýp-saptýrýr ve onu çýlgýn ateþin azabýna yöneltir." (22/4)

Derler ki: "Sen yücesin; senin dýþýnda baþka veliler edinmemiz bize yakýþmaz, ancak onlarý ve atalarýný sen meta verip yararlandýrdýn, öyle ki (senin) zikri(ni) unuttular ve böylece yýkýma uðrayan bir kavim oldular." (25/18)

Kendi aralarýnda Allah adýna and içerek, dediler ki: "Gece mutlaka ona ve ailesine bir baskýn düzenleyelim, sonra velisine: Ailesinin yok oluþuna biz þahid olmadýk ve gerçekten bizler doðruyu söyleyenleriz, diyelim." (27/49)

Siz yerde ve gökte (Allah´ý) aciz býrakamazsýnýz. Sizin Allah´ýn dýþýnda veliniz yoktur, yardým edeniniz de yoktur. (29/22)

Allah´ýn dýþýnda baþka veliler edinenlerin örneði, kendine ev edinen örümcek örneðine benzer. Gerçek þu ki, evlerin en dayanýksýz olaný örümcek evidir; bir bilselerdi. (29/41)

De ki: "Size bir kötülük isteyecek olsa sizi Allah´tan koruyacak, veya size bir rahmet isteyecek olsa (buna engel olacak) kimdir?" Onlar, kendileri için Allah´ýn dýþýnda ne bir veli, ne bir yardýmcý bulamazlar. (33/17)

Orda ebedi olarak kalýcýdýrlar. Onlar ne bir veli, ne bir yardýmcý bulamayacaklardýr. (33/65)

(Melekler) Derler ki: "Sen yücesin, bizim velimiz sensin, onlar deðil. Hayýr, onlar cinlere tapýyordu ve çoðu onlara iman etmiþlerdi." (34/41)

Haberin olsun; halis (katýksýz) olan din yalnýzca Allah´ýndýr. O´ndan baþka veliler edinenler (þöyle derler:) "Biz, bunlara bizi Allah´a daha fazla yaklaþtýrsýnlar diye ibadet ediyoruz." Elbette Allah, kendi aralarýnda hakkýnda ihtilaf ettikleri þeylerden hüküm verecektir. Gerçekten Allah, yalancý, kafir olan kimseyi hidayete erdirmez. (39/3)

Biz, dünya hayatýnda da, ahirette de sizin velileriniziz. Orda nefislerinizin arzuladýðý herþey sizindir ve istediðiniz herþey de sizindir." (41/31)

Allah´ýn dýþýnda birtakým veliler edinenler ise; Allah, onlarýn üzerinde gözetleyicidir. Sen onlarýn üzerinde bir vekil deðilsin. (42/6)

Eðer Allah dileseydi, onlarý her halde tek bir ümmet kýlardý. Ancak O, dilediðini kendi rahmetine sokar. Zalimlere gelince; onlar için ne bir veli vardýr, ne bir yardýmcý (bulursun). (42/8)

Yoksa O´nun dýþýnda birtakým veliler mi edindiler? Ýþte Allah; veli O´dur, ölüleri dirilten O´dur. O, herþeye güç yetirendir. (42/9)

O´dur ki, onlar umutlarýný kestikten sonra yaðmuru indirir ve rahmetini serip-yayar. O, Veli´dir, Hamid´dir. (42/28)

Siz yeryüzünde (O´nu) aciz býrakacak deðilsiniz. Ve sizin Allah´ýn dýþýnda ne bir veliniz vardýr, ne bir yardýmcýnýz. (42/31)

Allah, kimi saptýrýrsa, artýk bundan sonra onun hiçbir velisi yoktur. Azabý gördükleri zaman, o zalimleri bir görsen; "Geri dönmeye bir yol var mý?" derler. (42/44)

Onlarýn Allah´ýn dýþýnda kendilerine yardým edecek velileri yoktur. Allah kimi saptýrýrsa, artýk onun için hiçbir (çýkýþ) yolu yoktur. (42/46)

Arkalarýndan cehennem (onlarý izlemektedir). Kazandýklarý þeyler, onlara hiçbir yarar saðlamaz. Allah´tan baþka edindikleri veliler de. Onlar için büyük bir azab vardýr. (45/10)

Çünkü onlar, Allah´tan (gelecek) hiçbir þeyi senden savamazlar. Þüphesiz zalimler, birbirlerinin velisidirler. Allah ise, muttakilerin velisidir. (45/19)

Kim Allah´a davet edene icabet etmezse, artýk o, yeryüzünde (Allah´ý aciz býrakacak deðildir ve onun O´ndan baþka) velileri yoktur. Ýþte onlar, apaçýk bir sapýklýk içindedirler." (46/32)

Ýþte böyle; çünkü Allah, iman edenlerin velisidir; kafirlerin ise, velisi yoktur. (47/11)

Kafir olanlar, sizinle savaþmýþ olsalardý, arkalarýný dönüp kaçarlardý; sonra, ne bir veli (koruyucu dost), ne bir yardýmcý bulamazlardý. (48/22)

Artýk bugün sizden herhangi bir fidye alýnmaz ve inkâr edenlerden de.. Barýnma yeriniz ateþtir, sizin veliniz (size yaraþan dost) odur; o ne kötü bir gidiþ yeridir. (57/15)

Allah´ýn kendilerine karþý gazablandýðý bir kavmi veli (dost ve müttefik) edinenleri görmedin mi? Onlar, ne sizdendirler, ne onlardan. Kendileri de (açýkça gerçeði) bildikleri halde, yalan üzere yemin ediyorlar. (58/14)

Ey iman edenler, benim de düþmaným, sizin de düþmanýnýz olanlarý veliler edinmeyin. Siz onlara karþý sevgi yöneltiyorsunuz; oysa onlar haktan size geleni inkâr etmiþler, Rabbiniz olan Allah´a inanmanýzdan dolayý elçiyi de, sizi de (yurtlarýnýzdan) sürüp-çýkarmýþlardýr. Eðer siz, Benim yolumda cihad etmek ve Benim rýzamý aramak amacýyla çýkmýþsanýz (nasýl) onlara karþý hâlâ sevgi gizliyorsunuz? Ben, sizin gizlediklerinizi ve açýða vurduklarýnýzý bilirim. Kim sizden bunu yaparsa, artýk o, elbette yolun ortasýndan þaþýrýp-sapmýþ olur. (60/1)

Ey iman edenler, Allah´ýn kendilerine karþý gazablandýðý bir kavmi veli (dost ve müttefik) edinmeyin; ki onlar, kafirlerin mezar halkýndan umut kesmeleri gibi ahiretten umut kesmiþlerdir. (60/13)

De ki: "Ey Yahudi olanlar, eðer siz, (bütün) insanlardan ayrý olarak yalnýzca sizlerin gerçekten Allah´ýn velileri (dost ve sevgili kullarý) olduðunuzu öne sürüyorsanýz, þu halde ölümü temenni edin; eðer doðru sözlü iseniz (bunu çekinmeden yapýn)." (62/6)

Ynt: Veli By: ceren Date: 26 Eylül 2017, 17:13:31
Esselamu aleykum.rabbim bizleri onun yolunda giden ve ona layýk bir kul veli insanlardan eylesin inþallah. ..

radyobeyan