Sanal istila By: sumeyye Date: 02 Eylül 2010, 14:00:05
SANAL ÝSTÝLA
Tüm dikkatlerimizin salgýn hastalýklara yöneldiði ve tabiatýn intikamýný yine küresel bir felaketle alacaðý korkusu, maddileþen ve duygusuzluk üzerine hayatýný inþa eden insanýn elini belki de bir nebze daha kuvvetlendirdi. Geçen asrýn ikinci yarýsýndan sonra ailesinden, topraðýndan, örf ve ananelerinden ve aslýnda kendinden uzaklaþan insan, yalnýzlaþarak yozlaþmýþtý. Telefon, televizyon, internet gibi hýzla yayýlan ve bizi yutan sanal felaketin farkýna bile varamadý. Her geçen gün sokaklar kalabalýklaþýrken yalnýzlaþan insan zarafetten, letafetten, diðer gamlýlýktan, kadirþinaslýktan uzaklaþtý. Ortaçað zihinsel ilkelliðini tekrar yaþayan, her geçen gün biraz daha makineleþen, duygusuz, inançsýz, zayýf iradeli mekanik ve zaman zaman gýcýrdayan yeni bir mahlûkat oluþtu. Hafýzalarýmýza kazýnan taþ üstünde taþ, omuz üstünde baþ býrakmayan Moðollar, insanlarla birlikte þehirleri, kültürleri ve kütüphaneleri yok ederken aslýnda bu günkü sanal istila kadar zarar vermemiþlerdi.
Her felaket sancýlý bir doðumla yeni baþtan inþaya öncülük eder! Zorda olsa kalanlar bir araya gelerek yeni bir birliktelikle yozlaþan kültürü yeniden temize çekerler. Sanal felakette ise insanlar yalnýzlaþarak sandalyelerinde monitörlere gömüldüler. Felaket öncesinde yaklaþmakta olan sanal istilanýn farkýna bile varamadýlar.
Yepyeni bir din oluþtu belki de. Ve bu dinin ritüelleri; mabet, ibadet ve çok tanrý! Umursamaz tavrýmýz bu ýþýklý sanal istilanýn ruhumuzu sömürmesine ve kiþiliksizleþmemize sebep olmakta. Saatlerimizi, tam bir teslimiyet içerisinde huzurunda geçirdiðimiz ýþýklý mabet, sanal cemaat; internet siteleri, televizyon kanallarý ve renkli basýnýyla çok tanrýlý bir din. Ve bilgi kaynaðý olarak kullanýlan bu yolla duyduklarýna neredeyse mutlak itaat eden bir gurup. Ekranda tanýmadýk arkadaþlar, cep telefonunda yalancý aþklar ve sanal ten! Önüne geçilmez kiþiliksiz bir istila. Fert fert zihnimizde gerçekleþen bu sanal istilanýn toplumun kafasýnda normalleþiyor olmasý tedavisinin de zor olacaðýnýn iþareti. Klavyenin karþýsýnda, çirkinlerin güzel, fakirlerin zengin, korkaklarýn cesurlaþtýðý dünya!
Sahi bu ruhumuzda depreþen, atýk, özümüze uzak hayvani arzularý ön plana çýkaran, bizi bu denli önce kendimizle sonra toplumla sorunlu hale getiren, yalnýzlaþtýrdýðý insaný daha da kendine baðlayan güç ne?
Bu içine düþtüðümüz serkeþ, baþýboþ adi istiladan kurtuluþ kendi benlimizde baþlatacaðýmýz hakiki bir intifada hareketidir.
Ne mutlu bu kýyamýn kutlu yolcularýna.Bülent GÜNDOÐAN