Konularýna Göre Ayetler
Pages: 1
Zorluk ve zorlama By: meryem Date: 02 Eylül 2010, 00:46:27
ZORLUK-ZORLAMA

Yüzlerinizi doðuya ve batýya çevirmeniz iyilik deðildir. Ama iyilik, Allah´a, ahiret gününe, meleklere, Kitaba ve peygamberlere iman eden; mala olan sevgisine raðmen, onu yakýnlara, yetimlere, yoksullara, yolda kalmýþa, isteyip-dilenene ve kölelere (özgürlükleri için) veren; namazý dosdoðru kýlan, zekatý veren ve ahidleþtiklerinde ahidlerine vefa gösterenler ile zorda, hastalýkta ve savaþýn kýzýþtýðý zamanlarda sabredenler(in tutum ve davranýþlarýdýr). Ýþte bunlar, doðru olanlardýr ve müttaki olanlar da bunlardýr. (2/177)

(Oruç) Sayýlý günlerdir. Artýk sizden kim hasta ya da yolculukta olursa tutamadýðý günler sayýsýnca baþka günlerde (tutsun). Zor dayanabilenlerin üzerinde bir yoksulu doyuracak kadar fidye (vardýr). Kim gönülden bir hayýr yaparsa bu da kendisi için hayýrlýdýr. Oruç tutmanýz, -eðer bilirseniz- sizin için daha hayýrlýdýr. (2/184)

Ramazan ayý... Ýnsanlar için hidayet olan ve doðru yolu ve (hak ile batýlý birbirinden) ayýran apaçýk belgeleri (kapsayan) Kur´an onda indirilmiþtir. Öyleyse sizden kim bu aya þahid olursa artýk onu tutsun. Kim hasta ya da yolculukta olursa, tutmadýðý günler sayýsýnca diðer günlerde (tutsun). Allah, size kolaylýk diler, zorluk dilemez. (Bu kolaylýk) sayýyý tamamlamanýz ve sizi doðru yola (hidayete) ulaþtýrmasýna karþýlýk Allah´ý büyük tanýmanýz içindir. Umulur ki þükredersiniz. (2/185)

Yoksa sizden önce gelip-geçenlerin hali baþýnýza gelmeden cennete gireceðinizi mi sandýnýz? Onlara öyle bir yoksulluk, öyle dayanýlmaz bir zorluk çattý ve öylesine sarsýldýlar ki, sonunda elçi, beraberindeki mü´minlerle; "Allah´ýn yardýmý ne zaman?" diyordu. Dikkat edin. Þüphesiz Allah´ýn yardýmý pek yakýndýr. (2/214)

Dinde zorlama (ve baský) yoktur. Þüphesiz, doðruluk (rüþd) sapýklýktan apaçýk ayrýlmýþtýr. Artýk kim taðutu tanýmayýp Allah´a inanýrsa, o, sapasaðlam bir kulpa yapýþmýþtýr; bunun kopmasý yoktur. Allah, iþitendir, bilendir. (2/256)

Eðer (borçlu) zorluk içindeyse, ona elveriþli bir zamana kadar süre (verin). (Borcu) Sadaka olarak baðýþlamanýz ise, sizin için daha hayýrlýdýr; eðer bilirseniz. (2/280)

Her nerede bulunurlarsa bulunsunlar -Allah´ýn ipine ve insanlarýn ipine (ahdine) sýðýnanlar baþka- onlara zillet (zorluk damgasý) vurulmuþtur. Onlar, Allah´tan bir gazaba uðradýlar da üzerlerine aþaðýlanma (damgasý) vuruldu. Bu, Allah´ýn ayetlerini inkar etmeleri ve peygamberleri haksýz yere öldürmeleri nedeniyledir. (Yine) Bu, isyan etmeleri ve haddi aþmalarý dolayýsýyladýr. (3/112)

Ey iman edenler, sizden olmayanlarý sýrdaþ edinmeyin. Onlar size kötülük ve zarar vermeye çalýþýyor, size zorlu bir sýkýntý verecek þeyden hoþlanýrlar. Buðz (ve düþmanlýklarý) aðýzlarýndan dýþa vurmuþtur, sinelerinin gizli tuttuklarý ise, daha büyüktür. Size ayetlerimizi açýkladýk; belki akýl erdirirsiniz. (3/118)

Ey iman edenler, kadýnlara zorla mirasçý olmaya kalkýþmanýz helal deðildir. Apaçýk olan ´çirkin bir hayasýzlýk´ yapmadýklarý sürece, onlara verdiklerinizin bir kýsmýný gidermeniz (kendinize almanýz) için onlara baský yapmanýz da (helal deðildir.) Onlarla güzellikle geçinin. Þayet onlardan hoþlanmadýnýzsa, belki, bir þey hoþunuza gitmez, ama Allah onda çok hayýr kýlar. (4/19)

Artýk sen Allah yolunda savaþ, kendinden baþkasýyla yükümlü tutulmayacaksýn. Mü´minleri hazýrlayýp-teþvik et. Umulur ki Allah, küfredenlerin aðýr-baskýlarýný geri püskürtür. Allah, ´kahredici baskýsýyla´ daha zorlu, acý sonuçlandýrmasýyla da daha zorludur. (4/84)

Andolsun, senden önceki ümmetlere (peygamberler) gönderdik de onlarý dayanýlmaz zorluk (yoksulluk) ve sýkýntýlarla çeviriverdik. Umulur ki yalvarýrlar diye. (6/42)

Onlara, zorlu azabýmýz geldiði zaman yalvarmalarý gerekmez miydi? Ama onlarýn kalpleri katýlaþtý ve þeytan onlara yapmakta olduklarýný çekici (süslü) gösterdi. (6/43)

Þirk koþanlar diyecekler ki: "Allah dileseydi ne biz þirk koþardýk, ne atalarýmýz ve hiç bir þeyi de haram kýlmazdýk." Onlardan öncekiler de, bizim zorlu-azabýmýzý tadýncaya kadar böyle yalanladýlar. De ki: "Sizin yanýnýzda, bize çýkarabileceðiniz bir ilim mi var? Siz ancak zanna uymaktasýnýz ve siz ancak "zan ve tahminle yalan söylersiniz." (6/148)

Biz nice ülkeleri yýkýma uðrattýk. Geceleri uyurlarken ya da gündüzün dinlenirlerken bizim zorlu azabýmýz onlara geliverdi. (7/4)

Zorlu azabýmýz onlara gelince yakarabildikleri: "Biz gerçekten zulme sapanlardandýk" demelerinden baþka olmadý. (7/5)

Biz hangi memlekete bir peygamber gönderdiysek onun halký yalvarýp-yakarsýnlar diye, mutlaka onlarý dayanýlmaz bir zorluk (yoksulluk) ve sýkýntýyla yakalayývermiþiz. (7/94)

O ülkeler halký, geceleri uyurken, onlara zorlu azabýmýzýn gelmeyeceðinden güvende miydiler? (7/97)

Ya da o ülkeler halký, kuþluk vakti eðlenceye dalmýþken, onlara zorlu-azabýmýzýn gelmeyeceðinden güvende miydiler? (7/98)

Kendilerine hatýrlatýlaný unuttuklarýnda ise, biz de kötülükten sakýndýranlarý kurtardýk. Zulmedenleri yaptýklarý fýsk dolayýsýyla pek zorlu bir azab ile yakaladýk. (7/165)

Eðer yakýn bir yarar ve orta bir sefer olsaydý, onlar mutlaka seni izlerlerdi. Ama zorluk onlara uzak geldi. "Eðer güç yetirseydik muhakkak seninle birlikte (savaþa) çýkardýk." diye sana Allah adýna yemin edecekler. Kendi nefislerini helaka sürüklüyorlar. Allah onlarýn gerçekten yalan söylediklerini biliyor. (9/42)

Þu halde onlarýn mallarý ve çocuklarý seni imrendirmesin; Allah bunlarla ancak onlarý dünya hayatýnda azablandýrmak ve canlarýnýn inkar içindeyken zorlukla çýkmasýný ister. (9/55)

Onlarýn mallarý ve evlatlarý seni imrendirmesin; Allah bunlarla, ancak onlarý dünyada azablandýrmak ve canlarýnýn onlar inkar içindeyken zorluk içinde çýkmasýný istiyor. (9/85)

Eðer Rabbin dileseydi, yeryüzündekilerin tümü, topluca iman ederdi. Öyleyse, onlar mü´min oluncaya kadar insanlarý sen mi zorlayacaksýn? (10/99)

Dedi ki: "Ey Kavmim, görüþünüz nedir söyleyin? Eðer ben Rabbimden apaçýk bir belge üzerinde isem ve Rabbim bana kendi katýndan bir rahmet vermiþ de (bu,) sizin gözlerinizden saklý tutulmuþsa? Siz bunu istemiyorken biz sizi buna zorlayacak mýyýz?" (11/28)

Elçilerimiz Lut´a geldiði zaman, onlardan dolayý kaygýlandý, göðsünü bir sýkýntý bastý ve: "Bu, zorlu bir gün" dedi. (11/77)

Sonra bunun arkasýndan (kuraklýðý) zorlu yedi yýl gelecektir, sakladýðýnýz az bir miktar dýþýnda, daha önce biriktirdiðinizi yiyip bitirecektir." (12/48)

Öyle ki elçiler, umutlarýný kesip de, artýk onlarýn gerçekten yalanladýklarýný sandýklarý bir sýrada onlara yardýmýmýz gelmiþtir; biz kimi dilersek o kurtulmuþtur. Suçlu-günahkarlar topluluðundan zorlu azabýmýz kesin olarak geri çevrilmeyecektir. (12/110)

Dünya hayatýnda onlar için bir azab vardýr, ahiretin azabý ise daha zorludur. Onlarý Allah´tan (kurtaracak) hiç bir koruyucu da yoktur. (13/34)

Ýþ hükme baðlanýp-bitince, þeytan der ki: "Doðrusu, Allah, size gerçek olan va´di va´detti, ben de size vaadde bulundum, fakat size yalan söyledim. Benim size karþý zorlayýcý bir gücüm yoktu, yalnýzca sizi çaðýrdým, siz de bana icabet ettiniz. Öyleyse beni kýnamayýn, siz kendinizi kýnayýn. Ben sizi kurtacak deðilim, siz de beni kurtacak deðilsiniz. Doðrusu daha önce beni ortak koþmanýzý da tanýmamýþtým. Gerçek þu ki, zalimlere acý bir azab vardýr." (14/22)

"Þüphesiz, kýþkýrtýlýp-saptýrýlmýþlardan sana uyanlar dýþýnda, senin benim kullarým üzerinde zorlayýcý hiç bir gücün yoktur." (15/42)

Allah, sizin için yarattýðý þeylerden gölgeler kýldý. Daðlarda da sizin için barýnaklar-siperler kýldý, sizi sýcaktan koruyacak elbiseler, sizi savaþýnýzda (zorluklara karþý) koruyacak giyimlikler de var etti. Ýþte O, üzerinizdeki nimetini böyle tamamlamaktadýr, umulur ki teslim olursunuz. (16/81)

Gerçek þu ki, iman edenler ve Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun (þeytanýn) hiç bir zorlayýcý-gücü yoktur. (16/99)

Kim imanýndan sonra Allah´a (karþý) inkara sapýp da, -kalbi imanla tatmin bulmuþ olduðu halde baský altýnda zorlanan hariç- inkara göðüs açarsa, iþte onlarýn üstünde Allah´tan bir gazab vardýr ve büyük azab onlarýndýr. (16/106)

Nitekim o ikiden ilk-vaid geldiði zaman, oldukça zorlu olan kullarýmýzý üzerinize gönderdik de (sizi) evlerin aralarýna kadar girip araþtýrdýlar. Bu yerine getirilmesi gereken bir sözdü. (17/5)

"Benim kullarým; senin onlar üzerinde hiç bir zorlayýcý gücün (hakimiyetin) yoktur." Vekil olarak Rabbin yeter. (17/65)

(Musa:) "Beni, unuttuðumdan dolayý sorgulama ve bu iþimden dolayý bana zorluk çýkarma" dedi. (18/73)

"Gemi, denizde çalýþan yoksullarýndý, onu kusurlu yapmak istedim, (çünkü) ilerilerinde, her gemiyi zorbalýkla ele geçiren bir kral vardý." (18/79)

"Çocuða gelince, onun anne ve babasý mü´min kimselerdi. Bundan dolayý, onun kendilerine azgýnlýk ve inkar zorunu kullanmasýndan endiþe edip-korktuk." (18/80)

Biz sana bu Kur´an´ý güçlük çekmen için indirmedik (20/2)

"Gerçekten biz Rabbimize iman ettik; günahlarýmýzý ve sihir dolayýsýyla bizi kendisine karþý zorlayarak-sürüklediðin (suçumuzu) baðýþlasýn. Allah, daha hayýrlýdýr ve daha süreklidir." (20/73)

Bizim zorlu-azabýmýzý hissettikleri zaman, oradan büyük bir hýzla uzaklaþýp kaçýyorlardý. (21/12)

Ve sizin için ona, zorlu-savaþýnýzda sizi korusun diye, ´(madeni) giyim-sanatýný´ öðrettik. Buna raðmen siz þükredenler misiniz? (21/80)

Kendileri için bir takým yararlara þahid olsunlar ve kendilerine rýzýk olarak verdiði (kurbanlýk) hayvanlar üzerine belli günlerde (kurban adarken) Allah´ýn adýný ansýnlar. Artýk bunlardan yiyin ve zorluk çeken yoksulu da doyurun. (22/28)

Allah adýna gerektiði gibi cihad edin. O sizleri seçmiþ ve din konusunda size bir güçlük yüklememiþtir atanýz Ýbrahim´in dini(nde olduðu gibi). O (Allah) bundan daha önce de bunda (Kur´an´da) da sizi "Müslümanlar" olarak isimlendirdi; elçi sizin üzerinize þahid olsun siz de insanlar üzerine þahidler olasýnýz diye. Artýk dosdoðru namazý kýlýn zekatý verin ve Allah´a sarýlýn sizin Mevlanýz O´dur. Ýþte ne güzel mevla ve ne güzel yardýmcý. (22/78)

Nikah (imkaný) bulamayanlar, Allah onlarý kendi fazlýndan zenginleþtirinceye kadar iffetli davransýnlar. Sað ellerinizin malik olduðu (köle ve cariyelerden) mükatebe isteyenlere -eðer onlarda bir hayýr görüyorsanýz- mükatebe yapýn. Ve Allah´ýn size verdiði malýndan onlara verin. Dünya hayatýnýn geçici metaýný elde etmek için -ýrzlarýný korumak istiyorlarsa- cariyelerinizi fuhþa zorlamayýn. Kim onlarý (fuhþa) zorlarsa, þüphesiz, onlarýn (fuhþa) zorlanmalarýndan sonra Allah (onlarý) baðýþlayandýr, esirgeyendir. (24/33)

Ýþte o gün, gerçek mülk, Rahman (olan Allah)ýndýr. Ýnkar edenler için oldukça zorlu bir gündür. (25/26)

"Tutup yakaladýðýnýz zaman da zorbalar gibi mi yakalýyorsunuz?" (26/130)

Sonunda ikisinin de düþmaný olan (adam)ý yakalamak isterken (adam ona) dedi ki: "Ey Musa dün birini öldürdüðün gibi, bugün de beni mi öldürmek istiyorsun? Sen yeryüzünde yalnýzca bir zorba olmak istiyorsun, ýslah edicilerden olmak istemiyorsun." (28/19)

(Babalarý) Dedi ki: "Doðrusu ben, sekiz yýl bana hizmet etmene karþýlýk olmak üzere, þu iki kýzýmdan birini sana nikahlamak istiyorum; þayet on (yýl)a tamamlayacak olursan, artýk o da senden. Ben sana zorluk çýkarmak istemem; beni de inþaallah salih olanlardan bulacaksýn." (28/27)

Biz insana anne ve babasýný (onlara iyilikle davranmayý) tavsiye ettik. Annesi onu, zorluk üstüne zorlukla (karnýnda) taþýmýþtýr. Onun (sütten) ayrýlmasý, iki yýl içindedir. "Hem bana, hem anne ve babana þükret, dönüþ yalnýz banadýr." (31/14)

Gerçekten Allah, içinizden alýkoyanlarý ve kardeþlerine: "Bize gelin" diyenleri bilir. Bunlar, pek azý dýþýnda zorlu-savaþlara gelmezler. (33/18)

Oysa onun, kendilerine karþý hiç bir zorlayýcý-gücü yoktu; ancak biz ahirete iman edeni, ondan kuþku içinde olandan ayýrdetmek için (ona bu imkaný verdik). Senin Rabbin, her þeyin üzerinde gözetici-koruyucudur. (34/21)

Þimdi onlara sor: Yaratýlýþ bakýmýndan onlar mý daha zorlu, yoksa bizim yarattýklarýmýz mý? Doðrusu biz onlarý, cývýk-yapýþkan bir çamurdan yarattýk. (37/11)

"Bizim üzerinizde zorlayýcý hiç bir gücümüz yoktu; hayýr siz (kendiniz) azgýn bir kavimdiniz." (37/30)

"Ki onlar, Allah´ýn ayetleri konusunda kendilerine gelmiþ bir delil bulunmaksýzýn mücadele edip dururlar. (Bu,) Allah katýnda da, iman edenler katýnda da büyük bir öfke (sebebi)dir. Ýþte Allah, her mütekebbir zorbanýn kalbini böyle mühürler." (40/35)

Þüphesiz inkar edenler, Allah´ýn yolundan alýkoyanlar ve kendilerine hidayet açýkça belli olduktan sonra ´elçiye karþý gelip zorluk çýkaranlar´, kesin olarak Allah´a hiç bir þeyle zarar veremezler. (Allah,) Onlarýn amellerini boþa çýkaracaktýr. (47/32)

Bedevilerden geride býrakýlanlara de ki: "Siz yakýnda zorlu savaþçý olan bir kavme çaðrýlacaksýnýz; onlarla (ya) savaþýrsýnýz ya da (onlar) müslüman olurlar. Bu durumda eðer itaat ederseniz, Allah, size güzel bir ecir verir; eðer bundan önce sýrt çevirdiðiniz gibi (yine) sýrt çevirirseniz, sizi acý bir azab ile azablandýrýr." (48/16)

Muhammed, Allah´ýn elçisidir. Ve onunla birlikte olanlar da kafirlere karþý zorlu, kendi aralarýnda ise merhametlidirler. Onlarý, rüku edenler, secde edenler olarak görürsün; onlar, Allah´tan bir fazl (lütuf ve ihsan) ve hoþnutluk arayýp-isterler. Belirtileri, secde izinden yüzlerindedir. Ýþte onlarýn Tevrat´taki vasýflarý budur: Ýncil´deki vasýflarý ise: Sanki bir ekin; filizini çýkarmýþ, derken onu kuvvetlendirmiþ, derken kalýnlaþmýþ, sonra saplarý üzerinde doðrulup-boy atmýþ (ki bu,) ekicilerin hoþuna gider. (Bu örnek,) Onunla kafirleri öfkelendirmek içindir. Allah, içlerinden iman edip salih amellerde bulunanlara bir maðfiret ve büyük bir ecir va´detmiþtir. (48/29)

Biz bunlardan önce nice nesiller yýkýma uðrattýk ki onlar, zorbaca yakalamak (yakýp-yýkmak, baský ve þiddetle yönetmek, sindirmek) bakýmýndan kendilerinden daha üstündüler; þehirlerde (yerin üstünü altýna getirip, sayýsýz kazý, inþaat ve araþtýrmalarla her yaný) delik-deþik etmiþlerdi. (Ama) kaçacak bir yer var mý? (50/36)

Boyunlarýný çaðýrana doðru uzatmýþ olarak koþarlarken, kafirler derler ki: "Bu, zorlu bir gün." (54/8)

Oysa andolsun, zorlu yakalamamýza karþý onlarý uyarmýþtý. Fakat onlar, bu uyarýlarý kuþkuyla karþýlayýp-yalanlamakta direttiler. (54/36)

(Þöyle de sýzlanýrdýnýz:) "Doðrusu biz, aðýr bir borç altýna girip-zorlandýk." (56/66)

Ýþte o gün, zorlu bir gündür; (74/9)

"Çünkü biz, asýk suratlý, zorlu bir gün nedeniyle Rabbimizden korkuyoruz." (76/10)

Doðrusu, Rabbinin ´zorlu yakalayýþý´ þiddetlidir. (85/12)

Onlara ´zor ve baský´ kullanacak deðilsin. (88/22)

Andolsun, biz insaný bir zorluk içinde yarattýk. (90/4)

En ´zorlu bedbahtlarý´ ayaklandýðýnda, (91/12)

Biz de ona en zorlu olaný (azaba uðramasýný) kolaylaþtýracaðýz. (92/10)

Demek ki, gerçekten zorlukla beraber kolaylýk vardýr. (94/5)

Ynt: Zorluk ve zorlama By: HALACAHAN Date: 16 Aðustos 2016, 12:20:08
Dinimiz.kolaylýk sunar bize her zaman ..Dayatma  ile zorluk çýkarmak ile insanlara yaklaþmak hele ki bu sekilde yaparak insanlarý ýslamiyet davet etmek olmaz..Dinimizin sunduðu o güzel kolaylýklarý ile beraber anlatmalýyýz .
Ynt: Zorluk ve zorlama By: ceren Date: 16 Aðustos 2016, 14:55:48
Aleykumselam.Her konuda kolaylik saglayan ve islami hakkiyla yaþamamýzý emir eden ve zorlmadan kacinmamizi soyleyen dine binler kez Subhanallah.Rabbim razi olsun bilgilerden kardesim...
Ynt: Zorluk ve zorlama By: HALACAHAN Date: 07 Ekim 2016, 03:42:40
Gerçek þu ki, iman edenler ve Rablerine tevekkül edenler üzerinde onun (þeytanýn) hiç bir zorlayýcý-gücü yoktur. (16/99)
Allahim bizleri kapindan ayirma ..O mubarek huzurundan kovulmamjz  için þeytan da nefste  çok uðraþýyor bizlerle ..Ama Mevlam bizlere güçlü irade nasip eyle ..Huzurnda razi olduðun kullardan olarak kalmamizi  nasip  eyle ..Ammin..
Ynt: Zorluk ve zorlama By: Sevgi. Date: 17 Eylül 2017, 04:04:24
Mevlam bizleri kendine lâyýk kul olanlardan eylesin inþaAllah. Aminn ecmain
Ynt: Zorluk ve zorlama By: Bilal2009 Date: 17 Eylül 2017, 14:00:10
Rabbim paylaþým için razý olsun Rabbim bizleri Kur an yolundan ayýrmasýn
Ynt: Zorluk ve zorlama By: ceren Date: 17 Eylül 2017, 14:48:27
Aleykumselam.rabbim bizleri anýn ýþýðýnda yaþayan kullardan eylesin inþallah. ..

radyobeyan