Sen yoksan anne By: sumeyye Date: 30 Aðustos 2010, 17:34:42
Sen Yoksan Anne
Hayatýmýz boyunca çok zaman annelerimize yaslanýr ve onlardan alýrýz gücümüzü. Bizim her derdimizle dertlenen ve her çýðlýmýzla yürekleri aðýzlarýna gelen fedakâr insanlardýr annelerimiz. Kýþýn soðuk gecelerinde bizi uyutmak için hiç uyumayanlardýr. Kavurucu yaz sýcaðýnda güneþin zararlý ýþýnlarý evladýmý yakmasýn diyerek, körpecik yavrularý için kendilerini siper edenlerdir. Her þeyi bir baþka ve daha çok sevdik onlarla. Daha çok yüzümüz güldü onlar varsa yaný baþýmýzda. Daha tatlý uyuduk, annelerin ninnisi ise söylenen baþucumuzda. Boþuna mý denmiþ; “aðlarsa anam aðlar gayrisi yalan aðlar” diye? Böyle bir paylaþýmý birlikte yürüten anne ile evladý arasýndaki iliþki, yine hep böyle devam edecektir bir ömür boyunca. Yani annelerimizin gözünde bizler hiç büyümeyeceðiz yaþýmýz girerse girsin, kaç’a… Bu yüzden olmalý ki senenin bir gününü, dünya onlara tahsis etmiþtir, hatýrlansýnlar diye! Hâlbuki onlar hiç unutulmamasý ve her gün gönülleri alýnmasý gereken çilekeþ ve nazlý çiçeklerimizdir bizim…
Ýþte bir “Anneler Günü”ne daha ulaþtýk! Hiç düþündük mü geçen yýldan bu güne, kaç çocuk annesiz kaldý geçen zaman zarfýnda diye. Kaç anne yavrusuna veda etti, çocuklarý adýna bin bir kaygýyý beraberinde alýp götürerek… Evet, ben de bu duygular içinde annelerimize tahsis edilmiþ böyle özel bir günü vesile edip, annemin þahsýnda tüm annelerimize seslenmek istedim.
Sevgili anneciðim!
Bizi ne kadar sevdiðini ve önemsediðini biliyoruz. Biz küçükken öptüðün ellerimizle, þimdi biz de senin pamuk ellerinden öpüyoruz. Biliyoruz ki biz senin güllerin ve çiçekleriniz; sevgi, þefkat, emek ve süt kokan… Tüm yoðunluk ve yorgunluklarýna raðmen hiç soðuk yemekler yedirmedin bize. Hep az uyudun, çok harcadýn kendinden. Hayata senin kollarýnda baþladýðýmýzdan mýdýr nedir, hayatýn her badiresinde senin kollarýna dönüþü özlüyor insan, anne! Zaman zaman seninle tartýþtýðýmýz da olmuþtur, üzmüþüzdür de seni muhakkak. Bil ki, bu art niyetimizden deðil, sadece seni anlayamamýþ olduðumuzdandýr. Zaman hep seni haklý çýkardýkça, eksikliðimizi bir parça daha farkettik her geçen günde... Gün olup, inadýmýza yenik düþsek de, âsi zamanlarýmýz olmuþsa da sana karþý, hep senin merhamet denizini suiistimalden, nazdan, kapristendir bil ki, anne. Sen bize bakma… Burnunun kemiklerini sýzlattýysak bilmediðimizdendir anne. Merhamet dolu kalbin bizi affetsin, hatalarýmýzý ve eksiklerimizi sen bizim cahilliðimize, çocukluðumuza say anne. Þimdi seni daha iyi anlýyoruz, özrümüzü kabul et, sen bizim baþýmýzýn tacý ve en kýymetli hazinemizsin, tekrar tekrar ellerinden öpüyoruz anne...
Aþýlmasý zor daðlarýn arkasýnda seni hayal ettik. Kimsesiz odamýzdaki kýþ gecelerinde yorganlar deðildi bizi ýsýtan, senin yüreðinin sýcaklýðýydý. Gecelerin karanlýðýna, biz uyumadan senin de uyumadýðýný düþünerek daldýk. Uzayan yollarýn ucunda bizi bekleyen bir güzel insanýn varlýðýnýn emniyetinde çektik, gurbet yükünü. Gökyüzündeki bulutlarýn uçuþunda, senin havaya kattýðýn oksijeni soluduk. Güneþi karþýladýk sabahlarý tebessümler içinde. Güneþ bize gülümserken sanki senden gelen sabah öpücükleri diye hayal ettik, ýþýk huzmelerini. Seni hatýrdan hiç çýkarmadýk ve gurbet kuþlarýndan sana selamlar gönderdik. Yüzünde gülücükler ve elinde çiçekler açtýrmak istedik her zaman. Her çiçeðin açmak için baharý beklemesi gibi, her yeni günde özlemeni bekledik ve seni andýk. Hep senin gönlünde, yüreðinde, kafanda ve hayalinde olduðumuzu biliyoruz. Sen de sevildiðini ve özlendiðini bil anne. Sen dünyanýn en güzel insaný ve annesisin. En fedakâr, en çilekeþ, ak saçlý, güzel hülyalarýn kadýný ve biricik annemizsin. Ne olur kendine iyi bak, zaman seni soldurmasýn anne!
Güneþ üzerimize doðmadan erken kalkmanýn saðlýklý ve faziletli olduðunu sen öðrettin bize. Doðruluðu, sözünün eri olmayý, hafif meþrepli olmamayý ve çalýþkan olmayý senden öðrendik. Vefasýz olmamak gerektiðini, insanlarý sýrtýndan vurmamayý ve kalleþlere vurulmamayý öðrendik! Hayat zorluklarla dolu olsa da, zoru seçmeyi ve zorla savaþmayý, sonunda da baþarmayý, kaçak ve göçek olmamayý, küçük bir yüreðe; koca koca yürekler sýðdýrmayý ve koca yükler taþýmayý, uygulamalý olarak bizzat senden öðrendik. Bir insan özünde ne ise her yerde o olmasý yani, kendi olmasý gerektiðini, ahlaklý ve saygýlý olmayý yine senden öðrendik. Edepli olmayý; “oðlum nerede ud, edep, orada bet bereket” diyerek perçinlemiþtin bizim dünyamýza. Þimdi baþýmýza geldikçe bazý olaylar, yaþandýkça sýra sýra hepsinin de ne anlama geldiðini, ben de tek tek anlýyorum annem. Meðer o veciz sözlerinde ne sýrlar saklýymýþ…
Sadece sen deðildin, bizimle gurur duymak isteyen. Biz de seninle hep gurur duyduk anne. Tek benim için deðil, dedem, babam, amcamlar, dayý ve kardeþlerim dahil hepimizde; sonsuz ve ödenmeyecek emeklerin vardýr senin. Hiç karþýlýk beklemeden verdin sermayeni... Sýrf Allah (cc) razý gelsin diye! Ne de çok seversin ikram etmeyi. Ýkram senin ahlakýn, cömertlik senin diðer adýndýr anne. Adeta parçalarsýn kendini hep bir þeyler hediye verebilmek için, hem de hiç karþýlýk almayý beklemeden. Çünkü sen bilirsin ki, bir gün bunlarýn karþýlýðýný mülkü verenden alacaksýn! Bu senin inancýndýr... Hayat doludur, merhamet doludur senin yüreðin. Varsýn kýskansýn seni anlayýþsýzlar, cimriler, nâdanlar... Varsýn kýymetini bilmesin vefasýzlar... Sen aldýrýþ etmezsin bütün bunlara, hep mazlum kalmayý tercih ettin, en haklý olduðun zamanlarda bile. Sessiz kaldýn haklý olduðunu bile bile... Biliyordun ki, Yüce Yaratýcýnýn (cc) Nazarý; mahzun gönülleredir hep! Sen övenin övmesine, yerenin yermesine de bakmadýn hiçbir zaman. Her þeyin bir sahibi var dedin; tevekkülü öðrendik senden, teslimiyet senin öbür adýn oldu. Sabrý öðrendik metanetinden; hep özür dilenen, elleri öpülen oldun. Ve yaþantýnla bize hep, en güzel örnek oldun...
Þimdi hayatýn bir gerçeði ile yeniden yüzleþtin. Hayat bunca yýl aradan sonra tekrar baþa dönüyordu, babam ve senin için. Herkes bir dünya sebebine baðlý olarak, yuvadan uçup gitmiþti, týpký göçmen kuþlar gibi. Koca bir ömrü kendilerine karþýlýksýz hediye ettiðin, ýssýz gecelerde baþýnda nöbet beklediðin yavrularýn, artýk hayatýn cilvesine kapýlmýþlar ve fiziki mekân olarak senden ayrýydýlar. Issýz nöbet beklediðin gecelere inat þimdi, bir de ýssýz çöl mevsimi yalnýzlýðýn baþladý... Artýk bir telefon, bir araba sesi, bir torun neþesi ve camlardan seyredilen karlý daðlarýn tepesine çöreklenmiþ bulutlarýn arkasýný gözlemek eklendi hayatýna. Ve geçmiþin çocuk cývýltýlarý ile bütün yaramazlýklarýmýz, belleklerin siyah beyaz anýlarýnda kaldý. Hasret duyulduðunda; týpký kare kare kaydedilmiþ film kesitleri gibi, kasetin geriye sarýlmasýný andýran bir mazi güzelliðinde. Buðulu gözlerle süslenen çocuklarýnýn hasreti, yerini torun neþesine kucak açan özlemlere býraktý…
Senin baharýn ise bize kavuþtuðun andýr diye düþündük hep! Ama sensizliði hiç akla getirmedik. Hayat bizden yýllarýmýzý alýp götürürken birden dünyanýn öbür yüzünü hatýrladýk, kendi hayatýmýzýn hýzla ilerlediðinden ders alarak… Sensizlik hayatýn en kötü yüzü anne!.. Dünya bizim olmuþ, yýkýlmýþ, yâda ayakta durmuþ ne anlamý var sen yoksan… Biz yaþasak ne anlamý olur, kalsak ne önemi vardýr? Gülümserken acý yutkunuþlar hayatýn diðer adý olmaz mý, sen yoksan anne? Bir kelebek gibi kanat çýrpabilir, kanaryalar gibi uçabilir miyiz o zaman? Güneþ doðarken bize gülse, ay geceyi doldursa, yýldýzlar gök kubbeyi süslese ne anlam ifade eder, sen bize veda etmiþsen anne...
Sözün büyük ustasý Necip Fazýl gibi ben de diyorum ki; “Gözlerinde aksi bir derin hiçin, Kanadýn yayýlmýþ, çýrpýnmak için; Bu kýþ yolculuk var, diyorsa için, Beni de beraber al anneciðim.” Al anneciðim..! Sen varsan her þey çok güzel!.. Düþtüðümüz yerden kalkmak, sana tutunmak, hayýr dua’ný almak ve duygusal desteðini hissetmek çok güzel. Senden aldýðýmýz güçle yere saðlam basmak, adýmlarýmýzý kararlý bir þekilde atmak ve yüreðimizde ümitler yeþertmek, senin varlýðýnla daha bir güzel anne…
Tüm annelerimizin, anneler gününü kutluyor, nice güzel günlere sevdiklerinizle birlikte ulaþmanýzý diliyorum. Hüseyin USTAOÐLU