Feragat sevgidendir By: ezelinur Date: 30 Aðustos 2010, 10:29:45
Feragat, sevgidendir
Düz mantýðýn bildik çýkarýmlarýna inat, hayat paradokslarla yüklüdür. O yüzdendir ki, ‘hayat kitabý’ Kur’ân, hak üzere yaratýlmýþ kâinatta hak üzere bir hayat yaþayabilmemiz için birer ‘paradoks’ gibi gözüken gerçeklerle tanýþtýrýr bizleri. Buyurur ki, “Kýsasta hayat vardýr.” Kýsasý bilakis hayatýn yitimi olarak görüp de Kur’ân’a karþý ukalalýða giriþen seküler aklýn hüküm sürdüðü toplumlarda yaþanan bunca cinayet, caydýrma ve önleme yolundaki o kadar çabaya raðmen giderek artan adam öldürmeler, bir delilidir bu hakikatin. Kýsas, hayata hürmet sonucunu doðurur; kýsas olmasýn diyenler ise, nice masumun haksýz yere öldürüldüðü bir zeminin þahidi olur.
Ayný þekilde, ALLAH yolunda öldürülenler için ‘ölüler demeyiniz’ buyurur Kur’ân. Asýl olan ahiret yurdu ve aslolan âlemler Rabbinin rýzasý ise; asýl ‘ölü’ler, ALLAH yolunda öldürülenler deðildir, bilakis onlar ‘fena’dan ‘beka’ devþirmiþlerdir. Asýl ‘ölü’ler, bu dünyayý ahiret hesabýna yaþamayýp âlemler Rabbinin rýzasýný gözetmeyerek insaniyetlerini heba edenlerdir; iki ayaklarý üstünde duruyor, yiyip içiyor olduklarý halde dahi…
Yine, ALLAH sadakalarý kat kat arttýrýr (ribalandýrýr), ribayý, yani faizi ise mahveder” buyurur Kur’ân. Ahiret âleminde daha bir aþikâr görülecek bu gerçeðin saðlamasý, bu dünyada dahi yapýlmaktadýr. Faize bir þekilde bulaþýp da huzur devþiren yoktur.
Yine Kur’ân’ýn öðrettiði bir paradoks, ‘sevgi’ye iliþkindir ve bize bir ‘sevgi sýnavý’ öðretmektedir.
Bugünün anlayýþýyla, hele romanlarýn, filmlerin, þarkýlarýn aktarýmýyla, bir katýksýz baðlanma, bir tereddütsüz sahiplenme durumu olarak sunulur sevgi. Öyle ki, sevgiyi böyle birþey zannettiði için iþi iyice abartan, bir ‘hastalýklý sevgi’yle sözümona sevdiðine ‘yâ bana yâr olacaksan, ya da hiç kimseye’ seçeneðini býrakan, bu yüzden sözümona sevdiðini ‘öldürmeye’ kýyabilen insanlar vardýr. Gazetelerin üçüncü sayfalarýnýn yarý kýsmý, ‘sevmek baðlanmaktýr,’ ‘sevmek sahiplenmektir’ sanan bu arýzalý ruhlarýn ortalýða buladýklarý kanýn ve dehþetin haberiyle dolu deðil midir zaten?
Halbuki Kur’ân-ý Hakîm, Süleyman aleyhisselamýn henüz bir ‘peygamber’ deðil, bilakis gençliðe doðru adým atmak üzere olan bir genç iken ALLAH’ýn dilemesiyle sahip olduðu hikmetin bir niþanesi olarak dile getirdiði bir ‘sevgi sýnavý’nýn haberini bize verir. ‘Bir çocuk ve iki kadýn’ diye özetleyebileceðimiz bir sevgi sýnavýný…
Ortada tek bir çocuk vardýr, ama iki kadýn o çocuðun ‘annesi’ olduðu iddiasýndadýr. Aralarýndaki mesele, ayný zamanda hükümdar olan Davud aleyhisselama kadar gelir ve Davud aleyhisselam çocuðun kadýnlardan birine verilmesine hükmeder. Ama huzurunda bulunan oðlu Süleyman, hükmün yanlýþ olduðu kanaatindedir. Bunun üzerine, Davud aleyhisselam meseleyi çözmesini oðluna havale ettiðinde, Süleyman aleyhisselam herkesi dehþete düþüren bir ‘çözüm’e hükmeder. Çocuk ortadan ikiye bölünecek; yarýsý bir kadýna, yarýsý ötekine verilecektir. Kadýnlardan biri bu çözüme karþý sessiz kalýr; diðeri ise, çocuðun ölümü anlamýna geldiði aþikâr bu ‘çözüm’ gerçekleþmesin diye, kendi ‘annelik’ iddiasýný geri çeker ve çocuðun öbür kadýna verilmesini ister. Tam da burada, Süleyman aleyhisselama verilen hikmet mucizevî bir surette kendini gösterir. “Çocuk, feragat eden bu kadýnýndýr. Çocuðun annesi odur ve ona verilmelidir” buyurur Süleyman aleyhisselam.
Kýssada görüldüðü üzere, Süleyman aleyhisselamýn çocuðun kime ait olduðunu anlamak için seçtiði ‘sevgi kriteri’ manidardýr. Bir çocuðu herkesten fazla annesi sevebilir; ve bir anne, çocuðunu o kadar çok, o kadar içten ve o kadar gerçek bir sevgiyle sever ki, çocuðunun hayatýný baþka herþeye feda edebilir. Ýþte o kadýn, çocuðun kendi çocuðu olduðundan emin olduðu halde, ve daha doðrusu çocuðun kendi çocuðu olduðundan emin olduðu için, Süleyman aleyhisselamýn gerçekte asýl çözümü arkasýnda gizleyen zahirî ‘çözüm’üyle çocuðunun hayatýndan olmasýn diye, çocuðuyla ilgili bütün iddialarýndan vazgeçmiþ; davasýnda haklý olduðu halde, terk ve feragat yolunu seçmiþtir. Bu yolu seçmesiyle de, çocuðun asýl annesinin kendisi olduðunu isbat etmiþtir. Çünkü ancak gerçek bir anne ‘haksýzlýkla suçlanmak’ pahasýna çocuðunun hayatýný kurtarmayý, çocuðunun hayatý pahasýna ‘haklý çýkmaya’ tercih edebilir!
Sevmeyi neredeyse ölümüne baðlanmak ve neredeyse boðarcasýna sahiplenmek diye anlayan patolojik sevgi tariflerinin raðmýna, Kur’ân hazinesinden Hz. Süleyman’ýn eliyle bize sunulan bu sevgi ölçüsü, ‘ölümüne direnmek’ yerine içinde hayat olan bir tercihe yönelmeyi þiar edinmiþ ruhumu ‘mertlik testine tâbi tutanlar’a karþý kalbimi serinletiyor. Terketmediði için sevdiðinin ölümüne sebebiyet vermeyi deðil, sevdiðinin hayatiyeti için terk etmeyi göze alabilmenin erdemine aklýmý da ikna ediyor üstelik.
Yine bu hikmet iledir ki, Hz. Hasan’ýn zor zamanda gerçekleþtirdiði ve nicelerinin akýl sýr erdiremediði feragati de, eseri Risale-i Nur için ‘Hz. Hasan’ýn bir manevî veledi’ de diyen Bediüzzaman’ýn sözümona ‘baþarýsýz’ gözükmeye razý olarak sergilediði geri çekilme, terk ve feragatlari de tereddütsüz bir þekilde anlayabiliyorum.
Hz. Süleyman’ýn eliyle bize sunulan bu hikmet, öte taraftan, bu topraklarda “Ya sev, ya terk et!” söylemi üzerinden bir faþizm üretmeye çalýþan milliyetçi, ulusalcý, cemaatçi her türden zavallýyý gördüðümde dudaklarýmda acý bir gülümsemenin belirmesine sebebiyet veriyor. Ýçimden bir ses, “Seviyorsan, gerekirse terk edersin; terke zorlarken terk edemediðine göre, sevgi sýnavýndan kalan sensin” diyor, terk etmeyi sevmenin zýddý bilen bu anlayýþýn sahiplerine…
Nitekim, sevmenin gereðinde terk ve feragati de içerdiðini bilemediði için, düz mantýðýna sevmek ne pahasýna olursa olsun sahiplenmektir diye bildiði için, içine girdiði yüreði de, kurduðu aile hayatýný da, kurulan dostluklarý da, mensubu ve belki önderi olduðu camiayý da, hatta içinde bulunduðu toplumu da felâkete sürükleyen ‘sözde sevgili’lerden geçilmiyor ortalýk.
‘Üçüncü sayfa haberleri’ni bir örnek olarak hatýrlatmýþtým hani.
Dilerseniz, ‘Ergenekon’ ve ‘ulusalcýlar’ merkezli ‘birinci sayfa’ haberlerine de bu gözle bakabilirsiniz..
Metin Karabaþoðlu
radyobeyan