Paradigma By: ezelinur Date: 28 Aðustos 2010, 15:11:23

Önemli bir toplantýda cep telefonuyla baðýra baðýra konuþan bir kiþi garibinize gidiyorsa, paradigmanýzý deðiþtirmeden onu deðerlendirdiðiniz için, siz yanýlýyorsunuzdur.
Örneðin; trende giderken, bir baba, 3 evladýyla oturup, sürekli aðlayan çocuklarýna hiç, susun, demeden yolculuða devam ettiðinde ; siz ona ne gamsýz adam, diyebilirsiniz. Ama sorsanýz, belki de onlar hastaneden geliyorlardýr ve bir saat önce çocuklarýn anneleri ölmüþtür ve eve dönüyorlardýr.
Prof.Covey’in konuþmasýný dinlemeye gelen annesi, arka sýrada oturan 2 kiþinin toplantý boyunca sürekli konuþtuklarýný görerek, çok öfkelenmiþ ve oðlumu küçümsüyorlar diyerek te çok üzülmüþ. Yemek molasýnda oðluna, þunlarýn kafasýna çantamý indiresim geliyor, demiþ. Oðlu; “anne o adam Finlandiyalý, burada simultane tercüme yok, mecburen tercümaný yanýna oturttuk” demiþ.
Havaalanýnda aktarma yapmak isteyen yaþlý bir haným, uçaðýnýn 2 saat gecikmeli olduðunu öðrenince, dergiler ve bir kutu kurabiye alarak bekleme salonuna geçmiþ. Yanýndaki sehpaya da dergileri ve kurabiye kutusunu býrakarak, okumaya dalmýþ. Bir ara bakmýþ ki, yanýndaki koltuðu oturan bir adam, sehpadaki kurabiye paketini açýyor ve yemeye baþlýyor. Kurabiyelerin kendisine ait olduðunu hissettirmek isteyen kadýn, adama dik dik bakmýþ. Hatta caný o an istemediði halde, kutudan bir kurabiyeyi aðzýna atmýþ. Her halde kurabiyelerin sahibinin kim olduðunu artýk anlamýþtýr diye düþünürken, adam bir tane daha aðzýna atmaz mý? Hemen kadýn da bir tane daha atmýþ ve bir yarýþma baþlamýþ, adam bir tane, kadýn bir tane. Sonuçta kutuda tek kurabiye kalmýþ, adam onu hýzlýca kaparak ortadan bölmüþ ve gülerek kadýna ikram etmiþ. O sýrada, kadýnýn uçaðýnýn alana indiði anonsu duyulmuþ ve iþlemler için kadýn bankoya gitmiþ. Pasaportunu çýkartmak için çantasýný açtýðýnda, ne görsün ; kendi kurabiye paketi, hiç açýlmamýþ olarak çantasýnda durmuyor mu?
Meðer, bunca zamandýr adamýn kurabiyesini yiyormuþ. Tabii çok utanmýþ ama, artýk iþ iþten çoktan geçmiþ.
Baþkalarýnýn düþünce ve davranýþlarý hakkýnda hüküm verirken, elimizdeki veriler çoðu zaman yeterli olmuyor. Davranýþlarýn nedenini bilmeden çok yanlýþ yargýlara varabiliyoruz.
Covey bu örnekleri ; “ayný enformasyona farklý bakýþ, bizim davranýþlarýmýzý belirler” diye özetliyor. Buradan yola çýkarak çözemediðimiz sorunlar için, paradigma (zihin haritasý) deðiþtirmenin gereðini vurguluyor ve Einstein’in bir sözünü anýmsatýyor:
Karþýlaþtýðýnýz sorunlarý, o sorunlarý yarattýðýnýz düþünce düzleminde kalarak çözemezsiniz.
Çoðumuzun zaman zaman yaptýðý gibi, “sorunlarýn içinde kaybolmak” yerine, paradigma deðiþtirmeyi baþarýp, sorunlara farklý biçimde yaklaþabilenler, o sorunu asma þansýný da yakalýyorlar. Zaten sorunlarýmýzý dostlarýmýzla paylaþmamýzýn nedenlerinden biri de, farklý bir bakýþýn, bize farklý davranabilme kapýsý aralama ihtimali deðil midir?
ÇÖZÜMSÜZ gibi gördüðünüz sorunlar konusunda PARADÝGMA deðiþtirmenin önemi çok büyüktür. Aslýnda hayatýmýzý, baþarýmýzý, mutluluðumuzu belirleyen bizim kendi davranýþlarýmýzdýr. Baþýmýza gelen her þeyle onlara verdiðimiz tepki ve yanýt arasýnda geniþ bir hareket alaný vardýr…”
Stephan R. Covey – Etkili Ýnsanlarýn 7 Alýþkanlýðý