Molla Abdussamed Efendi ile tasavvuf By: sumeyye Date: 27 Aðustos 2010, 13:41:30
Molla Abdussamed Efendi Ýle Tasavvuf ve M.Raþid Hz. Hakkýnda
FEYZ: Efendim, tasavvuf ehli olsun olmasýn, müslümanlara tavsiyeleriniz nelerdir? Müslümanlar nasýl yaþamalý?
MOLLA ABDUSSAMED HZ.: Herkese diyorum ki, hem sofi olun hem de tavizsiz olarak Allah'ýn (c.c.) emirlerine sýmsýký sarýlýn. Nefis isterse istesin, istemezse istemesin. Allah'ýn (c.c.) emirlerine, Allah'ýn (c.c.) istediði gibi sarýlýn, nefsin istediði gibi deðil. Allah'ýn (c.c.) ipine sarýlýnacak. Þah-ý Nakþibend Hazretlerine soruyorlar:
''Bazýlarýnýn müridleri denizin üstünde yürüyor''. Cevap veriyor,
''Kurbaða da yürüyor.''
''Bazýlarýnýn müridleri uçuyor.'' diyorlar,
''Kuþ da uçuyor'' diyor.
''Bazýlarýnýn müridleri buradayken, öðle namazýný Mekke'de kýlýyorlar.'' diyorlar. Diyor ki; ''Þeytan da Þarkta iken, bakýyorsun bir Garpta.''
''Peki söylediklerinizin hikmeti nedir? '' diye sorduklarýnda, ''Bunun tek hikmeti, istikamet üzere olmak gerektiðidir. Bir insanýn, hal ve hareketleri Allah'ýn (c.c.) emirlerine, Resulullah (s.a.v.)'in sünnetine uygun olduktan sonra, gerisi önemli deðildir. Keþif bazen insan da olur. Ýnsana bir his gelir, sanki ilham gibi bir þey olur. Ýþte bunlarýn arkasýna düþülmeyecek, bunlarýn arkasýna düþülünce istikamet gidiyor. Bu haller, Allah'ýn (c.c.) emrine uygunsa, o þekilde hareket edecek, o da kendi nefsinde duracak kimseye söylemeyecek. Bazý sofilerin keþfi açýlýyor. Bu keþif cinden de olur, þeytandan da olur, onun hal ve hareketlerine bakacaksýnýz, hal ve hareketi þeriata uygunsa, onu kabul edecek, deðilse etmeyeceksiniz. Üstelik de o kiþi iddia ediyor, benim þeyhim Gavs'dýr, ben Gavs'ýn müridiyim diyerek kendisini haklý gösteriyor.
Hem de Allah-u Zülcelal'in dinine darbe vuruyor. Bazý sofiler diyorlar ki, ''Ben Seyda'yý gördüm, ben Gavs'ý gördüm, þöyle yapýyorlardý, bana söyledi'' derler. Bunlarýn hepsi yalandýr. Böyle þey yoktur, þeriata muhaliftir. Bir mürid, kendi þeyhinin hal ve hareketlerini bilemez, o yalandýr. Bunu yapan kiþi sofileri kandýrýyor. önemli bir husus da; bir mürid, yeri geldiði zaman, yani ihtiyaç olduðu zaman, nerede olursa olsun, insanlara bildiðini teblið edecek. Sorulduðu zaman söyleyecek. Teblið herkesin vazifesidir. Allah (c.c.) yardýmcýnýz olsun.
FEYZ:Efendim, eskiden tarikatlara ilim sahibi, takva insanlar alýnýrlardý. Þimdi ise herkes girebiliyor, bunun hikmeti nedir?
MOLLA ABDUSSAMED HZ.: Önceleri bu kadar, Allah'a (c.c.) isyan, Allah'ýn emirlerini çiðneme yoktu. Bu nedenle, takva ve istidatlý insanlar tarikata alýnýrlardý. Þimdi ise Allah (c.c.)'ýn emirleri çiðneniyor, herkes günahlar içinde... Ýþ, onlarý, sadece Allah'a (c.c.) yöneltmektir.
FEYZ:Efendim, tarikatlarýn gayesi nedir?
MOLLA ABDUSSAMED HZ.: Tarikatýn gayesi, insanýn yönünü Allah'a (c.c.) yöneltmektir. Allah'ýn (c.c.) nehiylerinden de sakýndýrmaktýr. Sahabelerin hepsi de Resulullah (s.a.v.)'a baðlýydýlar. Bu yola da insan baktýðý zaman, þeriate tamamen uygunluk görür. Peygamber Efendimizin hal ve hareketlerinin aynýsý Sadatlarda da mevcuttur.
FEYZ: Efendim, mürþid biat etmeden veli olunabilir mi? Nefis tezkiyesi baþarýlabilir mi?
MOLLA ABDUSSAMED HZ.: Çok nadiren olur.
FEYZ:Bidat ehli bazý insanlar, rabýtayý reddediyor. Bu konuda neler söylersiniz?
MOLLA ABDUSSAMED HZ.: Bir müslümaný bu fikirle suçlamak caiz deðildir. Eðer insan, bir müslümana kafir derse kendisi kafir olur. Daha sonra Allah'ýn (c.c.) dediði ayet-i kerimede doðrularla beraber olun. ''Çünkü insan doðrularla beraber olduðu zaman, hal ve hareketleri deðiþir, Allah'a (c.c.) yöneliyor. Þimdi sürekli onlarla beraber olunmadýðý için, 5-10 dk. Allah'ýn (c.c.) dostu düþünülüyor. Bu vesileyle kiþinin hal ve hareketleri deðiþir, Allah'a (c.c.) yöneliyor. O cihet de buna delalet ediyor. Ýkincisi onlara soruyorum; adam namaza durduðu zaman baþkalarýný kendine namahrem kadýnlarý, kýzlarý, malýný, hayvanlarýný, aklýna ne gelirse bunlarý düþündüðü zaman kafir olmuyor da biz, bir Allah dostunun rabýtasýný ettiðimiz zaman mý kafir oluyoruz?
FEYZ: Mürþidin, müride tasarrufu nasýldýr? Mürþid, müridin her zaman yaptýðýna vakýf olur mu?
M. ABDUSSAMED HZ.: Her þeyi Allah (c.c.) yapýyor. Mürþid, tasarrufuna girmiþ bir müridinin günaha girdiðini görse, müridine dua eder ve ona bir þey olmaz. Allah (c.c.), mürþide, müridinin hallerini gösterir. Bunun faili yine Allah (c.c.)'týr. O müridi, mürþide gösteren, o dertten kurtaran yine Allah (c.c.)'týr. O nedenle, mürid, bu iþin failini mürþidi olarak bilmeyecek zaten. Allah-u Zülcelal bildirirse bildirir, bildirmezse bilemez. Ama mürid itikat edecek ki, benim mürþidim, hal ve hareketlerime muttalidir yani biliyor.
FEYZ: Efendim, þimdi vefatýnýn sene-i devriyeleri nedeniyle, Seyyid Muhammed Raþid Hz. ile ilgili hatýralarýnýz ve beraberliklerinizden bahseder misiniz?
MOLLA ABDUSSAMED HZ.: Muhammed Raþid Hz., sofilerle birlikte sabahtan akþama kadar hizmet ederdi. Kimse onun, Gavs'ýn oðlu olduðunu bilmezdi. Ayrýca kendisinin çok ameli vardý.
Gavs Hz.'nin yanýndaydým, Seyda Hz. sakal býrakmýþtý. Gavs Hz. ona sakal duasý yaptý. Fakat çok uzun dua yaptý. Anladým ki Seyda'ya halifelik verecek, o nedenle çok dua ediyordu. O zaman henüz kendi çocuklarýna halifelik vermemiþti.
FEYZ:Efendim, Muhammed Raþid (k.s.) Hz. sohbet etmediði halde, bir çok insan etrafýna toplanmýþtý. Bunun hikmeti nedir?
MOLLA ABDUSSAMED HZ.: Ýnsanýn gayesi Allah (c.c.) olduðu zaman, o çektirici kuvveti, Allah (c.c.) ona veriyor. Gavs-i Hizani (k.s.), bir sohbetinde diyor ki, ''Sükutumuzdan birþey anlamayan sohbetimizden de bir þey anlamaz.''ALINTI