Sizden Gelenler (Tasavvuf)
Pages: 1
Muhammet Konyevi Hz. ile tasavvuf By: sumeyye Date: 27 Aðustos 2010, 13:40:29
Muhammet Konyevi Hz. Ýle Tasavvuf ve M.Raþid Hz Hakkýnda

FEYZ: Efendim, bize vakit ayýrdýðýnýz için Allah (c.c.) razý olsun. Bazý bid'at ehli insanlar haþa tarikatý ve rabýtayý inkar ediyorlar, bu konudan biraz bahseder misiniz?

     MOLLA MUHAMMED KONYEVÝ HZ.: Rabýta hakkýnda bazý müslüman arkadaþlarýmýzýn söyledikleri bize de geliyor. Bunu esefle karþýlýyoruz. Her zaman insan dünya ile, hatta pis fikirleriyle düþündüðü zaman haram olmuyor, küfür olmuyor. Bir evliyayý insan böyle düþündüðü zaman küfür olacaðýný ne akýl kabul ediyor, ne Kur'an kabul ediyor, ne hadisler kabul ediyor. Bunu söyleyen kiþileri insan esefle, hayretle karþýlýyor. Ve bunun hakkýnda ayeti kerimeler her ne kadar zahir olmasa da iþaret olarak emrediyor. Esteuzu Billah: ''künü maassadýkin'' ayeti kerimede ''sadýkin'' yani doðru olan kimselerle olun diyerek Allah-u Zülcelal emrediyor. Onlarla beraber olmak zahiri olarak emrediliyor ise de manevi olarak da onlarla beraber olun emri vardýr.

     Celaleyin tefsirinde, Allah razý olsun, ayeti kerime ''Yusuf Peygamber (a.s.) Züleyha'ya, birbirlerine meylettiði zaman, orada Yakup (a.s.) ellerini Yusuf'un (a.s.) göðsüne vurmak suretiyle onun bütün þehvetini çýkarmýþtýr'' olarak tefsir edilmektedir. Burada rabýtanýn menfaati olduðunu ve insanýn daima bir evliyayla veyahutta bir Peygamber hayaliyle olmasýnýn, rabýtaya iþaretle, günahlardan muhafaza olunacaðýný iþaret ediyor.Ayný konu Kütub-i Sitte'de geçiyor.

     Yine rabýta hakkýnda hatta Ashab-ý Kiram'dan bir kiþi Hz. Peygamber'e (s.a.v.) rabýta yaparak sonrasýnda namaz kýlmýþ. Sonra da ''Þimdiye kadar böyle lezzet alarak namaz kýlmamýþtým'' demiþ. Ve baþka bir Ashab-ý Kiram'a bunu söylüyor. O Ashab-ý Kiram ona diyor ki: ''Sen nasýl Hz. Peygamberi (s.a.v.) böyle hayal ediyorsun yani rabýta ediyorsun? Bu küfürdür''. Bunlar ikisi beraber Hz. Peygamber'i (s.a.v.) yanýna gidiyorlar. Hz. Peygamber (s.a.v.) bunu hoþ görüyor. ''Ýyi yapmýþtýr'' diyor Ashab-ý Kiram'a. Bu cevabý da evliyanýn büyükleri de söylemiþtir. Kendileri de rabýta yapmýþtýr. Bundan dolayý onlarý küfre düþtüler diye kabul etmek, böyle de düþünmek doðru deðildir. Rabýta hakkýnda size kýsaca bunlarý söyleyebilirim.

     FEYZ:Efendim, mürþidin müride tasarrufu nasýldýr? Kitaplarda olduðu gibi, mürþid, her zaman ve her yerde, müridlerinin bütün yaptýklarýna vakýf olur mu? Yoksa gerektiði zamanlarda mý vakýf olur?

     MOLLA MUHAMMED KONYEVÝ HZ.: Hayýr! ''O, devamlý olarak herþeyi bilir'' Vasfý Allah'a (c.c.) ait olan bir sýfattýr. Allah-u Zülcelal dilediði zaman, mürþidi, kendi müridi üzerindeki olan halleri üzerine vakýf kýlar. Ve mürid bunu bu þekilde kabul etmelidir. Acaba ben böyle bir hata yaparsam bu sefer Allah-u Zülcelal benim mürþidimi benim hareketimin üzerine vakýf kýlar mý diyerek bu korkuyla devamlý olarak günah yapmamasý lazýmdýr. Bu sefer belki mübtela eder. Bu þekilde devamlý olarak günahlardan muhafaza etmek için bu þekilde düþünebilir.

     Fakat benim ne yaptýðýmý nerede olduðumu her zaman biliyor diye düþünmek yanlýþtýr. Bu sýfat Allah'a (c.c.) ait olan bir sýfattýr. Yani mürþidin mürid üzerindeki tasarrufatý ancak bu kadar olur.

     FEYZ: Peki kurban mürþidler müridlerini yetiþtirirken tasarruflarýyla kitap okumaya veya namaz kýlmaya sevkederler mi?
MOLLA MUHAMMED KONYEVÝ HZ.:  Eee tabii! Þimdi Hz. Peygamber (s.a.v.) tesbihatta sað tarafa yüzünü çevirdiði zaman, yani namaz kýldýktan sonra cemaate sað tarafa döndüðü zaman Ashab-ý Kiram'da hepsi o tarafa duruyorlardý ki Hz. Peygamber'in (s.a.v.) nazarý onlarýn üzerinde olsun. Onun nazarý onlarýn üzerinde olduðu zaman Allah-u Zülcelal tarafýndan o kiþiler üzerine bir feyz geliyordu. ''El ulema ve rasetül Enbiya'' Peygamberler nasýl iyiydi? Hz. Peygamber (s.a.v.)'den sonraki evliya ve ulemalar da ayný onun vazifesini görürler.

     Demek onlarýn nazarý herhangi bir kimsenin üzerinde olduðu zaman, O nazarýn manasý þudur ki, yani o kiþinin iyi olmasýný Allah (c.c.) diliyor manasýndadýr.

     FEYZ: Efendim, ilk defa Muhammed Raþid Hz. (k.s.) ile ne zaman karþýlaþtýnýz?

     MOLLA MUHAMMED KONYEVÝ HZ.: Benden önceki imam oradan ayrýldýktan sonra Seyda Hz. (k.s.) benim kayýnpeder Seydam Molla Abdul Samed'e Gavsýn halifesine Kur'an Kursu için bir imam bir hoca bulabilirsek iyi olur diye söyledi. O da biraz araþtýrma yaptý. Bir kaç gün sonra son olarak demek ki acizane bize nasip oldu. Seyda Hz.'ne (k.s.) 20 sene hizmet etmek bana nasip oldu. Bana teklifte bulundu. Ben de onun yanýna geldim. Seydam Molla Abdul Samed'le beraber Seyda Hz.'nin (k.s.) yanýna geldik. Bir kaç gün orada kaldýktan sonra, Seyda Hz. de bizi istedi ve o þekilde oraya geldik.
   

     FEYZ: Efendim kaç yýldýr Menzil'desiniz?

     MOLLA MUHAMMED KONYEVÝ HZ.: 20 küsur yýl 1972 veya 73'dü. Öyle birþeydi herhalde.

     FEYZ: Sultan Hz. sofilere özellikle neler tavsiye ederdi, kurban?

     MOLLA MUHAMMED KONYEVÝ HZ.: Özet olarak Allah'ýn (c.c.) emir ve nehiylerini yerine getirme konusu üzerinde çok dururdu. Özellikle nefsi ve bir de ucubü zail edecek hizmetlerin yapýlmasý çok hoþuna giderdi ve severdi. Defalarca O'nda gördüðüm kadarýyla tesennü ve þöhrete meydan veren konuþma, davranýþ ve hareketlerden kaçardý ve yapmayý sevmezdi. Eðer, yani çok ilhah yapsaydý, ille ki yapacak bir durum olsaydý, kerhen gönülsüz olarak izin verirdi. Onun konuþma ve sohbetlerinden, daha fazla ve daha ziyade onun hareket ve davranýþlarýndan istifade edilirdi.

     FEYZ: Seydam Sultan Hz. (k.s.) size nasýl halifelik verdi, kaç yýlýndaydý, biraz bahseder misiniz?

     MOLLA MUHAMMED KONYEVÝ HZ.: Acizane bana izin verme þekli þöyle oldu: Bana izin vermeden önce bir kaç sefer kendi sohbetlerinde þöyle buyuruyordu; ''Halifelik iki kýsýmdýr. Birincisi Sadatlar tarafýndan iþaretle gelen halifeliktir. Bu hakikidir, bunun menfaati çoktur. Ýkincisi ise yalnýz mürþid tarafýndan uzak bir yerde ihtiyaç vardýr, o ihtiyacý görmek için verilen halifeliktir. Bu mecazidir, hakiki deðildir. Bu halifelik sadece oranýn ihtiyacýný görmek için mürþid tarafýndan verilir. Bu hakiki deðildir. O ihtiyacý gidermek için verilen bir halifeliktir. Bunun menfaati öbürü gibi olmaz'' diyordu.

     Onun yanýnda yirmi küsür seneden sonra, bir gün camiye bitiþik güzel odasýna beni çaðýrdý. Ve bana halifelik izni teklif etti. Ben acizane teberru ile yalvardým ve dedim ''Ben bu göreve layýk deðilim. Ben zaten Seyda Hz.'nin (k.s.) yanýndayým. Bana ihtiyaç yoktur''. Bana þöyle buyurdu: ''Sadatýn iþareti vardýr''. Onun bu lafý üzerine sanki ''Sen mecbursun'' der gibi hissettim ve daha bir þey diyemedim. Sonra bana talimat vermeye baþladý.

     FEYZ:Efendim tasavvufa girmenin veya baþka bir tabirle bir mürþide baðlanmanýn insanlara ne tür faydasý oluyor açýklar mýsýnýz?

     MOLLA MUHAMMED KONYEVÝ HZ.: Ýnsanlar tasavvuf yoluna girdiklerinde yani bir mürþide baðlandýklarýnda, o mürþidin denetiminde Ýslam'ýn emirlerini yerine getirirlerse nefis terbiye olur. Ve haliyle nefsi terbiye olmuþ kiþinin çevresindeki insanlara karþý davranýþlarý da Ýslam'ýn emrettiði gibi faydalý ve iyi olur. Çünkü tasavvuf Hz. Peygamber tarafýndan bildirilen emirlere uymak, nehiylerden kaçmak suretiyle insanýn ruhunun temizlenmesine ve güzel ahlak sahibi olmasýna yol açar.

     FEYZ: Efendim tövbe etmenin hükmü nedir? Bu konudan da biraz bahseder misiniz?

     MOLLA MUHAMMED KONYEVÝ HZ.: Tövbe etmek vaciptir. Allah (c.c.) Kur'an-ý Kerim'inde tövbeyi emrediyor. Tövbenin mahiyetine gelince geçmiþte yapmýþ olduðu günahlardan piþman olmak demektir. Mesela hýrsýzlýk yapmýþtýr; piþman olup "keþke yapmasaydým", bir adama zulmetmiþtir, "keþke zulmetmeseydim", namaz kýlmamýþtýr; "keþke kýlsaydým" diye samimi bir þekilde piþmanlýðý dile getirmek ve hatadan dönerek emirleri yerine getirmeye baþlamak tövbedir.

     Ayrýca bu þekilde tövbe demin de dediðim gibi vaciptir. Bütün müslümanlarýn, herkesin tövbe etmesi lazýmdýr, gereklidir. Tövbe etmeden ölenin hali çok kötüdür. Bunlarýn durumu kýyamet günü Rabbimizin yüce merhametine kalmýþtýr. Dilerse affeder, dilerse affetmeyebilir de...

     FEYZ: Efendim Seyda Hz.'leri (k.s.) büyük tasarruf sahibi idi ve onu tanýyan, tanýmayan bütün insanlarý mýknatýsýn demir tozlarýný çektiði gibi kendine çekerdi. Akýllara durgunluk veren bu muhteþem hali nasýl izah edebilirsiniz?

     MOLLA MUHAMMED KONYEVÝ HZ.:Seyda Hz.'lerinin (k.s.) maneviyatý çok yüksekti. Bizlerin onun bu halini izah etmesi hiç kolay deðildir.O'nun (k.s.) yüksek maneviyatý insanlarý yanýna çekiyor, yanýna gelenler de himmet ve bereketinin büyüklüðünden deðiþiyorlardý. Mübareðin yanýnda yaþadýklarý haller ve kerametler de onlara yardýmcý oluyor, o insanlarýn halleri kýsa sürede deðiþerek iyiye doðru gidiyordu.

     FEYZ: Efendim, sofilere söylemek istediðiniz bir þey var mý? Çünkü dergimiz bütün Türkiye çapýnda çýkýyor. Almanya da da Avrupa'nýn diðer ülkelerinde de abonelerimiz var. Ýnþallah bütün Türkiye'ye de ulaþacaðýz.

     MOLLA MUHAMMED KONYEVÝ HZ.: Allah (c.c.) onlara yardýmcý olsun. Ýnþallah, benim selamýmý hepsine söyleyin.

  (Not: Muhammed Raþid Hz. (k.s.) vefatýndan kýsa bir süre önce ''Molla Muhammed kendine Konya'dan ya da Bursa'dan bir yer ara'' demiþ, o da Seyda Hz. (k.s.) ilk önce Konya dediði için  Konya'dan yer almýþtýr.)


 ALINTI

Ynt: Muhammet Konyevi Hz. ile tasavvuf By: Rüveyha Date: 31 Ekim 2014, 19:44:50
Esselamu Aleyküm..Mevlam razý olsun kardeþim..Muhammed Konyevi Hz.lerinde Mevlam ebeden razý olsun..ÝnþaAllah mübareklerin yolunda hakkýyla gitmek nasip olur..

radyobeyan