Yeni Said By: ehlidunya Date: 26 Aðustos 2010, 13:50:58
Yeni Said niçin bu kadar þiddetle siyasetten tecennüb ediyor?
ÝKÝNCÝ NOKTA
Yeni Said niçin bu kadar þiddetle siyasetten tecennüb ediyor?
Elcevap: Milyarlar seneden ziyade olan hayat-ý ebediyeye çalýþmasýný ve kazanmasýný, meþkûk bir iki sene hayat-ý
dünyeviyeye lüzumsuz, fuzulî bir surette karýþmayla feda etmemek için; hem en mühim, en lüzumlu, en saf ve en hakikatli olan hizmet-i iman ve Kur’ân için þiddetle siyasetten kaçýyor. Çünkü, diyor:
Ben ihtiyar oluyorum; bundan sonra kaç sene yaþayacaðýmý bilmiyorum. Öyleyse bana en mühim iþ, hayat-ý ebediyeye çalýþmak lâzým geliyor. Hayat-ý ebediyeyi kazanmakta en birinci vasýta ve saadet-i ebediyenin anahtarý imandýr; ona çalýþmak lâzým geliyor.
Fakat ilim itibarýyla insanlara dahi bir menfaat dokundurmak için þer’an hizmete mükellef olduðumdan, hizmet etmek isterim. Lâkin o hizmet, ya hayat-ý içtimaiye ve dünyeviyeye ait olacak. O ise elimden gelmez. Hem fýrtýnalý bir zamanda saðlam hizmet edilmez. Onun için, o ciheti býrakýp, en mühim, en lüzumlu, en selâmetli olan, imana hizmet cihetini tercih ettim. Kendi nefsime kazandýðým hakaik-i imaniyeyi ve nefsimde tecrübe ettiðim mânevî ilâçlarý, sair insanlarýn eline geçmek için, o kapýyý açýk býrakýyorum. Belki Cenâb-ý Hak bu hizmeti kabul eder ve eski günahýma kefaret yapar. Bu hizmete karþý þeytan-ý racîmden baþka hiç kimsenin-mü’min olsun, kâfir olsun, sýddýk olsun, zýndýk olsun-karþý gelmeye hakký yoktur. Çünkü imansýzlýk baþka þeylere benzemiyor. Zulümde, fýskta, kebâirde birer menhus lezzet-i þeytaniye bulunabilir. Fakat imansýzlýkta hiçbir cihet-i lezzet yok. Elem içinde elemdir, zulmet içinde zulmettir, azap içinde azaptýr.
Ýþte, böyle hadsiz bir hayat-ý ebediyeye çalýþmayý ve iman gibi kudsî bir nura hizmeti býrakmak, ihtiyarlýk zamanýnda lüzumsuz, tehlikeli siyaset oyuncaklarýna atýlmak, benim gibi alâkasýz ve yalnýz ve eski günahlarýna kefaret aramaya mecbur bir adamda ne kadar hilâf-ý akýldýr, ne kadar hilâf-ý hikmettir, ne derece bir divaneliktir; divaneler de anlayabilirler.
Mektubat
radyobeyan