Resimli Konular
Pages: 1
Sevgiye Dair By: ezelinur Date: 25 Aðustos 2010, 21:22:37


Sevgi konuþulmaz, yaþanýr. Sevgiyi konuþmak, sözün bittiði yerden konuþmaktýr. Ýnsan ancak sevgiye dair konuþabilir. Ey sevgili okur! Bu yazýyý “sevgiye dair” bir yazý olarak oku! Sevgi ýþýk gibidir, sevgisizlik karanlýk. Karanlýðýn kaynaðý olmaz. Karanlýk ýþýðýn yokluðu halidir. Fakat ýþýðýn bir kaynaðý olmak zorundadýr. Kaynaksýz ýþýk olmayacaðý gibi, kaynaksýz sevgi de olmaz.Sevginin kaynaðý Allah’týr. Sevgi ýrmaðý Allah’tan çaðlar. Zira o el-Vedud olandýr. Vedûd ismi, fe’ûl veznindendir. Bu veznin özelliði, hem fail hem mef’ul, hem etken hem edilgen olmasýdýr. Bu yüzden Vedud ismi, hem “En çok seven”, hem de “En çok sevilen” anlamýna gelir. Bir baþka ifadeyle, hem “sonsuzca seven”, hem de “sevilmeyi isteyen” anlamýný verir. Vedud ismini diðer birçok isimden ayýran fark da budur.Allah Rezzak ismiyle “rýzýk verir”, Hallak ismiyle “yaratýr”, Ðaffar ismiyle “baðýþlar”, Rahman ismiyle “rahmet eder”. Bu ve bunun gibi isimler hep tek taraflýdýr. Fakat Vedud’a gelince iþ deðiþir, çift taraflý bir iliþki baþlar: Hem sever, hem de sevgi ister. Ýþte bu, sevgi farkýdýr.

Allah isminin mücerret hali “e-l-h”dir. Bu harflerin yer deðiþtirmesinden ancak 7 kompozisyon oluþturulabilir. Bunlarýn tümü tek bir manaya delalet eder: Sevgi. Onun el-Esmau’l-Husna’sý, ondan neþet eden sevginin esma prizmasýndaki yansýmalarýdýr. Besmele ile Müslüman diline pelesenk olan Rahman ve Rahîm, O’nun özünde ve iþinde sevgiyle dolu olduðunu gösterir.

Allah’a nisbet edilen sevgi “hubb” ve “vudd” kelimeleriyle ifade edilir. Kur’an ve sünnet edebiyatýnda ‘aþk’ kelimesi ilahi sevgi için hiç kullanýlmaz. Zira “sarmaþýk”, “sarmaþýk gibi sevdiðine sarýlan ve onu esir alan” anlamýna gelen ‘aþk’, beþeri sevgiyi ifade eder. Hubb ise “tohum, çekirdek, öz” manasýna gelir. “Hububat” buradan gelir. Sevgiye “muhabbet” denmesinin hikmeti bellidir: Sevgi, mahlûkat aðacýnýn tohumudur. Mahlûkat aðacýnýn en soylu meyvesi olan insan da, sevgi tohumunun kendi tohumunu içinde taþýyan meyvesidir.

Meyve, köküne olan sadakatini sevgiyle isbat eder. Ýnsanýn Allah sevgisi de böyledir. Bu yüzden vahiy sevgide en büyük payýn Allah’a ayrýlmasýný þart koþar: “Ýman edenler her þeyden daha çok Allah’ý severler”. Ve Hz. Peygamber’e þöyle söylemesi emredilir: “De ki: Eðer Allah’ý seviyorsanýz beni izleyin ki, Allah da sizi sevsin.” Allah ile kul arasýndaki bu karþýlýklý sevgi, daha baþka ayetlerde de vurgulanýr: “O (hakiki müminler) Allah’ý severler, Allah da onlarý sever”.

Vudd, sevginin çok özel bir türünü ifade eder. Bu tür bir sevgi, bahþedilen bir sevgidir. Veren kaynaktan bir öz taþýdýðý için de ölümsüzdür. Okuyun þu ayeti: “Ýman eden ve salih amel iþleyenler için Rahmân (ölümsüz) bir sevgi (vudd) bahþedecek”. Bu yüzden olsa gerek ki, vahiy ilk yýllarda muhataplarýný Cennetle müjdeleyip Cehennemle korkuturken, onlarýn olgunlaþtýðý ileriki yýllarda “Allah sever-Allah sevmez” diye müjdeler ve uyarýr. Bu, Allah-kul iliþkisinde sevginin nasýl yüksek bir mertebeyi ihraz ettiðini gösterir.

Her þeyin sahtesi olduðu gibi, sevginin de sahtesi olur. Sahih sevgi düzeltir, kalp sevgi bozar. Kaynaðýnda Allah’ýn bulunmadýðý bir sevgi sahte sevgidir, bunu pazarlayan da sevgi kalpazanýdýr. Kaynaðýný kutsaldan almayan sevgi, sevgi deðil tutkudur. Sevgi özü gürleþtirdiði için insaný özgürleþtirir, tutku ise tutuklar ve köleleþtirir. Tutkunun adýný sevgi koyanlar, iki kiþilik yalnýzlýðý sevgi sanmakla sevgiye de haksýzlýk yapmaktadýrlar.

Modern çaðýn üç sahte tanrýsý vardýr: Güç, para, seks. Bunlar tek dünyacý bir hayat tarzýnýn teslisini oluþturur. Küresel deðersizleþtirme operasyonunun bir parçasý olarak seks tanrýsý, þimdilerde “sevgi” adýyla pazarlanmaktadýr. Hayat adýný verdiðimiz bu kutsal emanet, fahiþ ve fahiþelerin elinde hiç bu kadar oyuncak olmamýþtý. Libido, bilinci hiç bu kadar esir almamýþtý. Ýnsanlýk tarihinde þehvet simsarlarý, bu kadar müþteriyi bir arada hiç görmemiþlerdi.

Seksin “sevgi” adý altýnda pompalanmasý, küresel deðersizleþtirme operasyonunun doðal bir uzantýsýdýr. Bu operasyonun amacý hayatý anlamsýzlaþtýrmak ve amaçsýzlaþtýrmak, yani Allahsýzlaþtýrmaktýr. Kendisine karþý savaþ ilan edilmesi gereken gerçek terör budur. Çünkü bu ahlak terörüdür. Bu terör, insan soyunu topyekûn tehdit etmektedir.

Zinaya “hayýr” diyemeyen sevgiye “evet” diyemez. Zira zina, sevgiyi zehirler. Zehirli sevgi, çiftleþtikten sonra diþisini sokarak zehirleyen haþarata benzetir eþref-i mahlûkat olan insaný. Onu erzel-i mahlûkat yapar, vahyin tabiriyle “Hayvanlar gibi, hatta ondan daha da aþaðýlýk” yapar. Mahremiyetin kalmadýðý yerde iffet, iffetin kalmadýðý yerde hürmet, hürmetin kalmadýðý yerde hilkat bozulur. Hilkatin bozulduðu yerde fýtrat bozulur.

Fýtrat bozulursa artýk orada insaný kimse tutamaz. Þehvete kimse bir sýnýr koyamaz. “Keyif benim deðil mi, istediðimi yaparým” diyen birine kimse hudut çizemez. Ýþ sonunda 17 aylýk bebeðe gelir dayanýr. 17 yaþýndakiyle zinaya hayýr demeyenin, tecavüze uðrayan 17 aylýk bebek için yaktýðý aðýtlar, “timsah gözyaþlarý” hükmündedir.

Herkes aklýna koysun: Bir sýnýr yoksa hiç sýnýr yoktur.

SAMÝ HOCAOÐLU


radyobeyan