Ekser hakikatleri By: ehlidunya Date: 23 Aðustos 2010, 13:33:57
Risâle-i Nur’un ekser hakikatleri Ramazan’da zuhur etti
Mânidardýr ki, Âyetü’l-Kübrâ ve Risâle-i Nur’un ekser hakikatleri, Ramazan’da ve tesbihâtýnda zuhuru gibi, bu Hülasatü’l-Hülâsa, aynen Ramazan’da ve tesbihatta zuhur etti.
Risâle-i Nur’un bir hülâsasý olan Âyetü’l-Kübra ve Hizb-i Nuriyenin bir hülâsatü’l-hülâsasý hükmünde otuz üç kelime-i tevhidin namaz tesbihatýndaki eskiden beri okuduðum ve Risâle-i Nur’un ekser hakikatleri namaz tesbihatýnda inkiþaf etmesiyle hayalim fazla tevessü ederek, o otuz üç kelime-i tevhid, herbirisini kâinatýn bir tabaka-i mahlûkatýnýn lisan-ý hâliyle söylediði o kelimeyi ben o lisan ile söylüyorum gibi, o külli lisan-ý hâl, benim cüz’î lisan-ý kâlimin ayný olur. Ben, kemal-i zevkle okuyorum. Size de sûretini gönderiyorum.
Benim þüphem kalmadý ki: ...”Tefekküri sâatin...” (Bir saatlik tefekkür, bir sene nafile ibadetten hayýrlýdýr) sýrrýný taþýyan Hizb-i Nuriyenin on beþ dakika zarfýnda bu Hülâsatü’l-Hülâsasý dahi ayný sýrrý taþýyor. Arabî bilmeyenler, Âyetü’l-Kübrâ’nýn mertebelerini güzelce anlasalar, bu Arabî parça tam anlaþýlýr. Arabî bilmeyen, birkaç defa ikisine baksa, tam anlayacak. Bunu ben yirmi dört saatte bir defa ya sabah namazýnýn tesbihatýnda veya baþka vakitte, en ziyade usandýðým ve sýkýntý zamanýnda okuyorum. Bana ulvî bir inþirah verir, usancý izâle eder. Âyetü’l-Kübrâ ve Hizb-i Nuriyenin ahirinde yazýlsa, münasip olur. Manidardýr ki, Âyetü’l-Kübrâ ve Risâle-i Nur’un ekser hakikatleri, Ramazan’da ve tesbihatýnda zuhuru gibi, bu Hülâsatü’l-Hülâsa, aynen Ramazan’da ve tesbihatta zuhur etti.
Salisen: Bugünlerde haber aldým ki, Heyet-i Vekile, benim nüfusumu Kastamonu’dan alýp Emirdaðýna nakletmeye karar vermiþler. Anlaþýlýyor ki, Risâle-i Nur’a ve talebelerine iliþmeye bahane bulamýyorlar, yalnýz ehemmiyetsiz þahsýma ehemmiyet veriyorlar, kayýtlar altýna alýyorlar.
Ben de size bütün kuvvetimle temin ediyorum ki, ben ruh u canýmla, onlarýn, Risâle-i Nur ve talebelerine iliþmeye bedel bana iliþmelerini iftiharla kabul ediyorum. Güya baþka yerlerde birden bana iltihak ediyorlar ve men’ine çare bulamýyorlar, fakat burada tam çare bulmuþlar zannedip böyle muamele oluyor. Siz hiç müteessir olmayýnýz. Benim bu vaziyetim, Risâle-i Nur þakirtlerinin fütuhatlarýna bir vesiledir. Ýnayet-i merhamet-i Ýlâhiye, hakkýmda ehl-i dünyanýn haksýzlýklarýný büyük bir hayra çevirecek kanaatindeyim. Zaten mesleðimizde zaman, mekân sohbetimize mani olamaz. Þarkta, garpta, hatta ahirette, berzahta olsa da beraberiz. Meselâ, berzahta Hafýz Ali (r.h.) hergün mânen yanýmýzdadýr. Bu hakikate binaen, sûrî ayrýlmaya, hatta ölüme ehemmiyet vermemeliyiz.
Emirdað Lâhikasý
***
Kardeþlerim, Âyetü’l-Kübrâ Ramazan’da zuhur ettiði gibi, zannýmca Ramazan’da da matbaadan çýktýðýný, Isparta’ya geldiðini ve Ramazan’da serbestiyetle okunmasý ve camilere okutmak için girmesi gibi, bu Ramazan-ý Þerifte Âyetü’l-Kübra’dan çýkan ve bir saat tefekkür bir sene ibadet mânâsýný taþýyan Hizb-i Nuriye Âyetü’l-Kübra’dan çýktýðý misilli, bizim tesbihatýmýzda otuzüç defa “Lâilâheillallah” Âyetü’l-Kübra’nýn berekâtý ve feyziyle on dakikada ayný hakikat-ý tevhidi veren iki sayfa kadar Ramazan’ýn nuruyla kalbe ihtar edildi.
Emirdað Lâhikasý
LÜGATÇE:
inkiþaf: Açýlma, yayýlma.
tevessü: Geniþleme.
lisan-ý hâl: Hâl dili.
lisan-ý kâl: Konuþma, anlatma dili.
inþirah: Gönül rahatlýðý.
zuhur: Ortaya çýkma, meydana çýkma.
Hizb-i Nuriye: Nura ait hizb, duâ mecmuasý.
Hülâsatü’l-Hülâsa: Bediüzzaman’ýn ifadesiyle, “Âyetü’l-Kübrâ’nýn Birinci Makamýnýn ayrý ve nurânî diðer bir tarzý...”
fütuhat: Fetihler, zaferler; Ýlâhî feyizler.
inayet-i merhamet-i Ýlâhiye: ALLAH’ýn merhamet ve yardýmý.
sûrî: Görünüþte; hakîki, ciddî olmayan.
berekât: Bereketler.
hakikat-ý tevhid: Tevhid hakikatý.
radyobeyan