Namaz Vakitleri By: reyyan Date: 21 Aðustos 2010, 09:00:54
Namaz Vakitleri
Vakit, namazýn þartlarýndan biridir. Günün belli vakitlerinde insanýn yüce yaratanýnýn huzuruna çýkýp, bir bakýma onunla konuþmasý kadar eðitici ve yönlendirici bir baþka eðitim yoktur. Her yönüyle iç ve dýþ disiplini saðlar; ahlâk ve fazilet duygularýný geliþtirir, hayatý Allah'ýn iradesi doðrultusunda düzene sokar.
Ancak mahalli saatlere göre vakitleri belirlememiz emredilirken, 45. dereceden itibaren gün ve gecelerin anormal þekilde uzayýp kýsaldýðý ve daha yukarýlarda kutuplara doðru günlerin ve gecelerin aylarca sürdüðü bir gerçektir. Vakti namazýn þartlarýndan biri olarak belirleyen dinimizin, sözünü ettiðimiz bölgelerde vakit kavramýnýn kalktýðýný dikkate almýþ mýdýr ? Deccal hadîsi her türlü þüpheyi giderecek bir açýklýktadýr. Bir günün bir yýl kadar süreceðini söylemesi üzerine ashab-ý kirâm'ýn öyle bir günde namaz ve oruç ibâdetinin nasýl yerine getirileceðini sorduðu ve Peygamberimizin de (a.s.), "ona göre takdir edin" yani beþ vaktin gerçekleþtiði yerin saatlerine göre vakitleri belirleyip ibâdetinizi yapýnýz, buyurduðu, bizi yeterince aydýnlatmaktadýr.
Böylece Ýslâm Dininin bütün çaðlara ve milletlere hitap etme kudretini kendinde taþýdýðý ve bütünüyle ilâhî olduðu bir defa daha isbatlanmýþ oluyor.
Vakitlerin belirlenmesi, günlük hayatý dünya ile âhiret, bedenle ruh arasýnda denge ve düzen kurmamýzý ilham ederken Rasûlüllah (a.s.) Efendimiz'in bu konuda neler buyurduðunu naklediyoruz:
Câbir b. Abdillâh (r.a.)'den yapýlan rivayette demiþtir ki:
"Cibril (a.s.), Peygamber (a.s.) Efendimiz'e geldi ve þöyle dedi: Kalk da namaz kýl! Peygamberimiz de güneþ gökkubbeden batýya doðru meyledince kalkýp öðle namazýný kýldý. Sonra ikindi vakti Peygamberimiz'e gelerek, kalk (bu vaktin) namazýný kýl, dedi. Peygamberiniz de her þeyin gölgesi bir mislini bulunca ikindi namazýný kýldý. Sonra akþam vakti ona geldi ve, kalk da bu vaktin namazýný kýl, dedi. Peygamberimiz de güneþ (ufukta) sakýt olup (kaybolunca) akþam namazýný kýldý. Sonra Cibril yatsý vakti geldi ve kalk (bu vaktin) namazýný kýl, dedi. Peygamberimiz de þafak (batý ufkunda görünen kýzýllýk veya sarýlýk) kaybolunca kalkýp yatsý namazýný kýldý. Sonra Cibril fecir vakti ona geldi ve kalk (bu vaktin) namazýný kýl, dedi. Fecir ýþýldayýnca Peygamberimiz sabah namazýný kýldý. (Veya fecrin aydýnlýðý yükselince namaz kýldý)
Sonra Cibril (a.s.) ertesi gün Peygamber (a.s.) Efendimiz'e geldi ve öðle için þöyle dedi: Kalk da (bu vaktin) namazýný kýl. Peygamberimiz de her þeyin gölgesi bir mislini bulunca öðle namazým kýldý. Sonra ikindi vakti ona gelip, kalk da (bu vaktin) namazýný kýl, dedi. Peygamberimiz de her þeyin gölgesi iki mislini bulunca ikindi namazýný kýldý. Sonra akþam vakti gelip ve onu tek bir vakit olarak (belirledi) artýk o deðiþmedi. Sonra yatsý vakti ona geldi ki, gecenin yarýsý geçmiþ bulunuyordu ve üçte biri geçmiþ idi, yatsý namazýný kýldý. Sonra (sabah vakti) ona geldi ki, ortalýk cidden aydýnlanmýþtý ve ona: kalk da (bu vaktin) namazýný kýl, dedi. Peygamberimiz de fecir (sabah) namazýný (emredilen vakitte) kýldý. Sonra da Cibril (a.s.) þöyle dedi: Bu iki vaktin arasý (faziletli) vakittir..."[36]
Buhari, bu hadis namaz vakitleri hakkýnda en sahihidir, demiþtir.
Ýbn Abbas (r.a.)'den yapýlan rivayette, Peygamber (a.s.) Efendimiz'in þöyle buyurduðunu söylemiþtir:
"(Melek) Cibril, Beyt'in (yani Kabe'nin) yanýnda iki defa bana imamlýk etti..."
Ve Cabir'in hadisinin benzerini anlattý, ancak burada þunu zikretti:
"Ýkinci bir defa, ertesi günün ikindi vakti için her þeyin gölgesi bir mislini bulunca namaz kýldý..." Ve Peygamber (a.s.) bu haberinde þunu da söyledi: "Sonra gecenin üçte biri geçince son iþa (yatsý) yi kýldý ve sonra da þöyle dedi: "Yâ Muhammed! Bu, senden önceki peygamberlerin vaktidir. (Senin için) vakit ise, bu iki vaktin arasýdýr."[37]
Tirmizî bu hadisin hasen olduðunu belirtmiþtir.
Hadislerin açýk delâletinden anlaþýlan hükümler:
1- Vakit namazlarý mahallî saatlere göre Melek Cebrail'in talimatýna göre belirlenmiþtir.
2- Öðle namazý için, biri her þeyin gölgesi bir mislini bulunca, diðeri güneþ gökkubbeden batýya meylettiðinde kýlýnmak üzere iki vakit belirlenmiþtir.
3- Ýkindi namazý için biri her þeyin gölgesi bir mislini bulunca, diðeri her þeyin gölgesi iki mislini bulunca kýlýnmak üzere iki vakit belirlenmiþtir.
4- Akþam namazý için, güneþin batý ufkunda batýp kaybolmasý vakti belirlenmiþtir.
5- Sabah namazý için, biri fecir doðunca, diðeri ortalýk iyice aðarýnca kýlýnmak üzere iki vakit belirlenmiþ ve bu iki vaktin ortasý tavsiye edilmiþtir.
6- Yatsý namazý için, batý ufkundaki kýzýllýðýn veya sarýlýðýn kaybolmasý ve bir de gecenin üçte biri veya yarýsý geçtikten sonra alýnmak üzere iki vakit belirlenmiþtir. Bu iki vaktin ortasý tavsiye edilmiþtir.
7- Melek Cebrail nasýl imamlýk yapýlacaðýný fiilî olarak Peygamber (a.s.) Efendimiz'e imamlýk ederek göstermiþtir.
Hadislerin ýþýðýnda müctehid imamlarýn görüþ, istidlal ve ihticaclarý:
a) Hanefilere göre:
Sabah namazýnýn ilk vakti "fecr-i sadýk"ýn doðmasýyla baþlar, güneþ doðuncaya kadar devam eder. Bu ikisinin ortasýný ayarlayýp sabah namazýný kýlmak efdâldir.
"Fecr-i sadýk"dan maksat, sabahleyin doðu ufkunda enine yayýlan aydýnlýktýr. Bunun aksine bir de "fecr-i kâzîb" vardýr ki, sabahleyin doðu ufkunda önce dikey olarak bir aydýnlýk belirir; bu, sabah namazýnýn vaktinin henüz girmediðini ama çok yakýn olduðunu gösterir.
Buna iþaretle Rasûlüllah (a.s.) Efendimiz, "Bilâl'ýn (ilk) ezanýyla fecr-i müstatil (doðu ufkunda beliren dikey aydýnlýk) sizi aldatmasýn!" buyurmuþtur.[38] Çünkü Bilâl, biri fecirden önce, biri de fecir doðduktan sonra iki ezan okurdu. Hadîsin de açýk delâletinden, birinci fecir, ufukta dikey bir aydýnlýk olarak belirir ki, henüz sabah namazýnýn vakti girmiþ sayýlmaz. Ýkinci fecirde ise aydýnlýk ufukta enine yayýlýr ve artýk namaz vakti girmiþ demektir.
Öðle namazýnýn baþlangýç vakti hakkýnda görüþ birliði vardýr. Güneþ gökkubbe'nin tam ortasýna gelip dikey cisimlerin gölgesi son bularak titreþip yerinde kaldýðý andan sonra batýya doðru meyletmesiyle öðle namazýnýn vakti girmiþ olur. Vaktin sonu hakkýnda farklý görüþ vardýr: Ýmam Ebû Hanîfe'ye göre, her þeyin gölgesi -fey'-i zeval hariç- iki mislini buluncaya; Ýmam Ebû Yusuf ile Ýmam Muhammed'e göre, yine fey'-i zeval hariç bir mislini buluncaya kadar devam eder.
Bu her iki ictihâdla da amel edinilebilir...
Ýkindi namazýnýn vakti hakkýnda da ayný farklý görüþler söz konusudur. Her þeyin gölgesi bir mislini veya iki mislini bulunca ikindi vakti girmiþ olur ve güneþ batýncaya kadar devam eder.
Akþam namazýnýn vakti hakkýnda da imamlarýn farklý görüþleri olmuþtur: Ýmam Ebû Hanîfe'ye göre, batý ufkunda beliren kýzýllýktan sonra ortaya çýkan beyazlýk kaybolunca akþam vakti sona ermiþ, yatsý vakti girmiþ olur. Ýmâmeyn'e göre, sadece kýzýllýðýn kaybolmasýyla akþam vakti sona ermiþ ve yatsý vakti girmiþ sayýlýr.[39]
b) Þâfiilere göre:
Öðle namazýnýn vakti, güneþin gökkubbenin ortasýndan batýya doðru meyletmesiyle baþlar ve istivâ-i þems gölgesinden baþka her þeyin gölgesi bir mislini buluncaya kadar sürer ve böylece ikindi namazýnýn vakti girmiþ olur da güneþ batýncaya kadar devam eder. Uygun olaný ise, ikindi vaktini, her þeyin gölgesi iki mislini bulduktan sonraya býrakmamaktýr. Akþamý da güneþin batmasý gerçekleþince hemen kýlmaktýr. Ancak batý ufkundaki kýzýllýk kayboluncaya kadar akþam namazýnýn vakti sürer. Bu Þafiî'nin kavl-i kadîm'ine göredir. Kavl-i cedîd'inde ise, güneþ battýktan sonra bir abdest alacak, avret yerini örtecek, ezan ve ikamet okuyacak ve beþ rek'at kýlýnacak kadar bir sürenin geçmesiyle akþam namazýnýn vakti sona erer.
Ýmam Yahya en-Nevevi'ye göre, kavl-i kadîm daha zahirdir.
Yatsý namazýnýn ilk vakti, batý ufkundaki kýzýllýðýn kaybolmasýyla baþlar ve fecir doðuncaya kadar sürer. Ama en uygun olaný, gecenin üçte birinden sonraya geciktirilmemesidir.
Sabah vakti, fecr-i sadýk'ýn doðmasýyla baþlar güneþ doðuncaya kadar sürer. Daha uygun olaný, bu namazý ortalýk aðarýncaya kadar geciktirmemektir.[40]
c) Hanbelîlere göre:
Bu mezhep imamlarýna göre de, öðle namazýnýn vakti, zeval ile baþlar ve her þeyin gölgesi -hey'-i zeval hariç- bir mislini buluncaya kadar devam eder. Ve bundan biraz sonra ikindi vakti girer. Her þeyin gölgesi iki mislini bulunca ihtiyar vakti çýkmýþ olur. Güneþ batmadan ikindi namazýnýn bir rek'atine ulaþan kimse ona bizzarure ulaþmýþ olur.
Akþam namazýnýn vakti ise güneþin batmasýyla girer ve batý ufkunda kýzýllýk kayboluncaya kadar devam eder. Yatsý namazýnýn vakti, kýzýllýðýn kaybolmasýyla baþlar ve fecir doðuncaya kadar sürer. Ancak uygun olan vakti gecenin üçte biri henüz geçmeden kýlýnmasýdýr.[41]
d) Mâlikîlere göre:
Öðle namazýnýn vakti, zeval ile baþlarsa da zeval vaktindeki gölge bir zira' (60-70 cm,) olunca kýlmak ve dikey cisimlerin gölgesi bir mislini buluncaya kadar vaktin devam ettiðini bilip ona göre ayarlamak efdâldir.
Sabah namazý ise, yýldýzlar henüz rahat görüldüðü zaman kýlýnýrsa afdaldýr. Fecr-i sadýk'ýn doðmasýyla vakit girmiþtir ve ortalýk iyice aydýnlanýncaya kadar devam eder. Nitekim Hz. Ömer (r.a.) de Musa el-Eþ'ârî'ye bu mealde bir mektup yazmýþtýr.[42]
Konuyla ilgili diðer rivayetler, tesbitler ve tahliller:
Sabah namazýnýn fecr-i sadýk'ýn doðmasýyla birlikte kýlýnmasýný daha uygun gören Ýmam Þafiî ve arkadaþlarý bu hususta bazý rivayetlerle istidlal etmiþlerdir ki, Ebû Cafer et-Tahavî bunlarý þöyle sýralamýþtýr:
Hz. Aiþe (r.a.)'den yapýlan rivayette demiþtir ki:
"Biz mü'mine kadýnlar olarak Rasûlüllah (a.s.) Efendimizle birlikte sabah namazýný dýþ elbisemize bürünüp örtündüðümüz halde kýlar ve kendi ailemize döndüðümüzde (yolda, çevrede) bizden hiçbiri tanýnmazdý."
Bu, ortalýk henüz iyice aðarmadan namaz kýlýp evlerine döndüðünü ifade etmektedir.
Beþir b. Ebi Mes'ud'un babasýndan yapýlan rivayete göre, "Rasûlüllah (a.s.) Efendimiz sabah namazýný ortalýk henüz karanlýk iken kýldý, sonra ortalýk iyice aðarýnca kýldý ve vefat edinceye kadar bir daha iyice aðarýncaya kadar býrakmadý, karanlýk iken kýlmaya devam etti."
Nehik berim'in Muðis Ýbn Semiy'den yaptýðý rivayete göre, Muðîs þöyle demiþtir:
"Ýbn Zübeyr ile beraber sabah namazýný ortalýk henüz karanlýk iken kýldýktan sonra ben Ýbn Ömer'e dönüp, bu nedir? diye sordum. O bana þöyle dedi: Bu, bizim Rasûlüllah (a.s.) Efendimiz'le beraber kýldýðýmýz, Ebûbekir ve Ömer ile birlikte devam ettiðimiz namazdýr. Hz. Ömer öldürülünce Hz. Osman (r.a.) sabah namazýný artýk ortalýk biraz aydýnlanýnca kýlmaya baþladý."
Râfi' b. Hudayc (r.a.)'den yapýlan rivayette, Resûlüllah (a.s.) Efendimiz þöyle buyurmuþtur:
"Sabah namazýný ortalýk aydýnlanýnca kýlýnýz! Siz ne kadar böyle aydýnlýk olunca sabah namazýný kýlarsanýz onun ecri (o nisbette) büyük olur."
Ebû Cafer birbiriyle tearuz eden iki rivayeti birçok kanallardan tesbit ederek rivayet ettikten sonra iki rivayet arasýný te'life çalýþarak þöyle demiþtir:
"Ortalýk henüz karanlýk iken sabah namazýna baþlamak ve ortalýk aydýnlanýnca namazý bitirip (camiden) çýkmak en uygundur. Nitekim bu Ebû Hanîfe'nin, Ebû Yusuf'un ve Muhammed b. Hasan'ýn kavlidir."[43]
Tahliller:
Bir nolu Cabir hadîsini, Ýbn Hibban ile Hâkim de tahrîc etmiþlerdir. Tirmizî de kendi Sünen'inde -az yukarýda da belirttiðimiz gibi- Buhari'den naklen onun þöyle dediðini belirtmiþtir: "Bu babda en sahîh rivayet de budur!.."
Ýbni Abbas (r.a.) hadisine gelince, onu Ahmed b. Hanbel, Ebû Dâvud, Ýbn Huzeyme, Darekutnî ve Hakim tahrîc etmiþtir. Ancak isnadýnda üç ravi ihtilâf konusudur. Birincisi, Abdurrahman b. Ebî Zennad'dýr. Ýbn Mehdi gibi bir hadis âlimi ondan hadîs rivayet etmemiþtir. Ahmed b. Hanbel "o, muzdaribü'l-hadîstir" demiþtir. Nesâî onun zayýf olduðunu belirtmiþ; Yahya b. Maîn ile Ebû Hatim, "onun hadisiyle ihticac edilmez" demiþlerdir. Ýmam Þafiî de onun zayýf olduðuna dikkatleri çekmiþtir. Ancak Medine'de tahdîs ettiklerinin Baðdat'ta tahdis ettiklerinden daha sahîh olduðu söylenir. Ýmam Mâlik ise, onun sýka (güvenilir) olduðunu söylemiþtir. Buharî ise onun bir baþka hadîsini þahit olarak gösterip delil saymýþtýr.[44]
Ýkincisi, birinci râvinin þeyhi Abdurrahman b. Hars b. Abdullah b. Ýyaþ'dýr. Ahmed b. Hanbel onun "metruk" olduðunu, Ýbn Main ise "salih, elveriþli ve uygun" olduðunu, Ebû Hatim onun "þeyh hadîste çok bilgili" olduðunu, Ýbn Sa'd onun "sýka" olduðunu, Ýbn Hibban onun "ehl-i hadis" bulunduðunu söylemiþtir.[45]
Üçüncüsü, Hakim b. Hakim'dir ki, Ýbn Ubad b. Hanîf olarak bilinir. Ebû Sa'd, "hadis rivayeti pek azdýr, rivâyetiyle ihticac olunmaz" derken, Ýbn Abdilberr ve Ebûbekir b. Arabi, Ýbn Abbas'ýn yukarýdaki hadîsini sahihleyerek Hakîm'in rivayetini salih görmüþtür. Zehebî ise onu Hakim b. Ebi Hakim þeklinde tesbit edip meçhul olduðunu belirtmiþtir.[46]
Sözünü ettiðimiz raviler hakkýndaki görüþ ve tesbitler tek noktada birleþmediðinden hadîsler ihticaca elveriþli kabul edilmiþtir. Zeylâî ise bu konuda Cibril'in imametiyle ilgili hadîse yer verip, þu mealde nakletmiþtir:
"Cibril, Resûlüllah (a.s.) Efendimiz'e birinci gün fecir doðunca; ikinci günü ortalýk cidden aydýnlanýnca neredeyse güneþ doðmak üzere iken imamlýk ettikten sonra þöyle demiþtir:
"Þu iki vaktin ortasý seninle ümmetin için vakittir."
Bu hadisi ashabdan, Ýbn Abbas, Cabir b. Abdillâh, Ýbn Mes'ûd, Ebû Hüreyre, Amir b. Hazim, Ebû Saîd el-Hudrî, Enes b. Mâlik ve Ýbn Ömer gibi kadri yüce ilim adamlarý rivayet etmiþlerdir. Allah hepsinden razý olsun...
Hz. Cabir b. Abdillah'ýn (r.a.) rivayet ettiði hadîsi biraz deðiþik lâfýzlarla Ýbn Abbas þöyle rivayet etmiþtir:
"Cibril, Beyt'in (Kabe) yanýnda iki defa bana imamlýk etti: Birinci defa güneþin istiva gölgesi nalýn kayýþý gibi olunca öðle namazýný kýldýrdýktan sonra her þeyin gölgesi bir mislini bulunca ikindi namazýný kýldýrdý. Sonra güneþ batýp kaybolunca akþam namazýný kýldý ki, bu vakitte oruçlu iftar eder. Sonra da þafak (ufuktaki kýzýllýk) kaybolunca yatsý namazýný kýldýrdý. Sonra da fecir iyice doðup aydýnlanýnca ve oruçluya artýk yeme içme haram olunca sabah namazýný kýldýrdý. Ýkinci defa ise, her þeyin gölgesi bir mislini bulunca, bir gün önceki ikindi vaktinde, öðle namazýný kýldýrdý, sonra her þeyin gölgesi iki mislini bulunca ikindi namazýný kýldýrdý. Sonra akþam namazýný ilk gündeki vaktinde kýldýrdýktan sonra gecenin üçte biri geçince yatsý namazýný kýldýrdý. Sonra da ortalýk aðarýnca sabah namazýný kýldýrdýktan sonra Cibril bana dönüp þöyle dedi: Ya Muhammed! Bu, senden önceki peygamberlerin vaktidir; (senin için) vakit ise bu iki vaktin arasýdýr."
Tirmizî bu hadîs için "sahîh-hasen" demiþtir. Ayrýca Ýbn Hibban gibi deðerli bir hadis hafýzý sahîhlemiþ ve Hâkim kendi Müstedrek'inde bunu sahih bir tesbitle rivayet etmiþtir. Buharî ve Müslim bunu tahric etmemiþtir.
Ancak yukarýda da belirttiðimiz gibi ravîlerden Abdurrahman b. Haris hakkýnda söz söylenmiþ, "merukû'l-hadîs" olduðunu belirtenler bulunmuþtur. Ahmed b. Hanbel onlardan biridir. Ýbn Cevzî de onu Kitabu'd-Duâfa'da zikretmiþ, Nesâî, Ýbn Maîn ve Ebû Hatim er-Razî onu müliym bulmuþlardýr. Ýbn Sa'd ve Ýbn Hibban onun sýka olduðuna dikkat çekmiþ, Ýbn Huzeyme kendi Sahîh'inde ona yer vermiþtir.
Netice, Zeylâî diyor ki: Ýbn Abbas'ýn bu hadisini rivayet edenlerin hemen hepsi ilimle þöhret bulan zatlardýr. Abdurrezzak da ayný hadisi Sevrî'den tahric etmiþtir.
Ýbn Abbas'ýn rivayetine yakýn bir diðer rivayet Ebû Hüreyre'den (r.a.) yapýlmýþtýr ki, meâlen þöyledir: "Cebrail (a.s.), Peygamber (a.s.) Efendimiz'e gelerek ona iki ayrý vakitte namaz kýldýrdý, ancak akþam namazýný bir vakitte kýldýrdý. Peygamberimiz (a.s.) buyurdu ki:
"Cibril bana geldi, güneþin istiva vaktinde gölgesi nalýn kayýþý kadar olunca öðle namazýný bana kýldýrdý. Sonra gelip gölge bir mislini bulunca ikindi namazým kýldýrdý. Sonra akþam vakti gelip güneþ kaybolunca bana namaz kýldýrdý. Sonra yine gelip þafak (ufuktaki kýzýllýk) kaybolunca yatsý namazýný kýldýrdý. Sonra da fecir vakti bana gelip fecir aydýnlanýnca sabah namazýný kýldýrdý. Sonra ertesi gün geldi ve her þeyin gölgesi bir mislini bulunca öðleyi kýldýrdý. Sonra ikindi vakti geldi, her þeyin gölgesi iki mislini bulunca ikindi namazýný kýldýrdý. Sonra akþam vakti geldi, güneþ kaybolunca akþam namazýný kýldýrdý da birinci günkü vaktini deðiþtirmedi. Sonra yatsý vakti geldi, gecenin evvelinin üçte biri geçince yatsý namazýný kýldýrdý. Sonra ortalýk iyice aydýnlanýnca bana sabah namazýný kýldýrdý ki, gökte o sýrada hiçbir yýldýz göremiyordum. Sonra da þöyle dedi: Bu iki vaktin ortasý (senin için) vakittir."[47]
Bezzâr bu rivayeti kendi Müsned'ine aldýktan sonra þöyle demiþtir:
"Râvileri arasýnda Muhammed b. Ammar b. Sa'd'i bilmiyoruz!"
Ayný hadîsi Nesâî kendi Sünen'inde rivayet etmiþtir. Hâkim de kendi Müstedrek'ine almýþ ve "Müslim'in þartýna göre sahihtir" demiþtir.
Bu konuda Ebû Saîd el-Hudri'nin hadisini ise Ahmed b. Hanbel kendi Müsned'inde rivayet etmiþ ve akþam namazý dýþýnda diðer namazlarý iki ayrý günde iki ayrý vakitte kýldýrdýðýný bildirmiþtir. Ayný hadîsi Tahâvî, þerhu Meâni'l-Asâr'da nakletmiþtir.
Çýkarýlan Hükümler:
1- Farz namazlarýn belirlenmiþ vakitleri vardýr. Ancak o vakitlerde kýlýnmakla eda edilmiþ olurlar.
2- Farz namazlarýn belirlenmiþ beþ vakti vardýr.
3- Müctehidlerin çoðuna göre, öðle, ikindi, akþam ve yatsýnýn ikiþer vakti vardýr.
4- Öðle vaktinin baþlangýcý, zeval ile gerçekleþir. Bu, güneþin gökkubbesi ortasýnda bulunup her þeyin gölgesinin titreþip kaldýðý ve sonra da gölgenin doðuya doðru meyletmesiyle oluþur. Bu hususta farklý görüþ ve tesbitte bulunan olmamýþtýr.
5- Öðle vaktinin sonu ise, bazý müctehidlere göre, her þeyin gölgesinin bir mislini, bazýsýna göre ise, iki mislini buluncaya kadar devam eder.
6- Ýkindi vaktinin evveli bazýsýna göre, her þeyin gölgesinin bir mislini, bazýsýna göre, iki mislini bulunca baþlar, güneþ batýncaya kadar devam eder.
7- Akþam namazýnýn evveli, güneþ batýnca baþlar, batý ufkunda beliren kýzýllýðýn veya ondan sonra meydana gelen beyazlýðýn kaybolmasýna kadar sürer.
8- Yatsý namazýnýn evveli, batý ufkunda beliren kýzýllýðýn, bazýsýna göre, beyazlýðýn kaybolmasýyla baþlar, fecir doðuncaya kadar devam eder.
Ynt: Namaz Vakitleri By: MELÝKE 7D Date: 05 Nisan 2015, 13:31:46
Vakit, namazýn þartlarýndan biridir. Günün belli vakitlerinde insanýn yüce yaratanýnýn huzuruna çýkýp, bir bakýma onunla konuþmasý kadar eðitici ve yönlendirici bir baþka eðitim yoktur. Her yönüyle iç ve dýþ disiplini saðlar:ahlak ve fazilet duygularýný geliþtirir, hayatý Allah'ýn iradesi doðrultusunda düzene sokar.
Ynt: Namaz Vakitleri By: ceren Date: 03 Eylül 2015, 19:30:14
Aleykümselam.Rabbim razý olsun paylaþýmdan Reyyan abla.Rabbim bizleri namaz kýlmayý emir etmiþ,hangi vakitlerde olduðunu bildirmiþtir.Peygamber efendimiz de hem göstererek,hemde söyleyerek bildirmiþtir.Rabbim namazlarýmýzý hakkýyla ve vaktinde kýlan kullardan eylesin bizleri inþallah..,
Ynt: Namaz Vakitleri By: Bilal2009 Date: 11 Þubat 2019, 19:19:55
Ve aleykümüsselam Rabbim bizleri namazý huþu içinde kilanlardan eylesin Rabbim paylaþým için razý olsun
Ynt: Namaz Vakitleri By: Sevgi. Date: 12 Þubat 2019, 00:30:45
Aleyküm Selam. Namaz dinin direðidir. Gözümüzün nuru Namazýmýzý vaktinde ve huþu içinde kýlmaya gayret eden hayýrlý kullardan olalým inþaAllah
radyobeyan