Sonsuzluk By: ehlidunya Date: 20 Aðustos 2010, 21:16:38
Sonsuzluk anlaþýlabilir mi?
Sonsuzluðu anlatabilmek için anlamak gerek... Sonsuzluðu anlamak ise bir fani için mümkün deðil...
Ama ne var ki, anlamak baþka, inanmak daha baþkadýr. Zaten biz, varlýðýný aklen kabul ve kalben tasdik ettiðimiz, ancak mahiyetini idrakten aciz bulunduðumuz hakikatlere iman getiririz. Varlýðýný da, mahiyetini de kavrayabildiðimiz hakikatler için iman etmekten deðil, bilmekten söz ederiz.
“Ezeli olan elbette ebedidir. Kadim olan elbette bakidir. Vacib-ül vücut olan elbette sermedidir.”
Ýnsanoðlu her þeyiyle sýnýrlý. Hayatýnýn bir baþlangýcý var. Her baþlangýç bir sondan haber verdiði için bu hayatýn bir de sonu olacaktýr. Ýþte, baþý ve sonu olan bu kýsa hayat içerisinde, insan her yönüyle sýnýrlý iþler görebiliyor. Kulaðý belli bir frekansta iþitmeye baþlýyor ve yine belli bir noktada takatten düþüyor, ondan ötesini iþitemez oluyor. Aðzýndan çýkan kelime de öyle. Belli bir mesafeden sonra artýk iþitilmez oluyor. Madde aleminde açýkça görünen bu hakikat, ruh aleminde de geçerli...
Ýnsan aklý her þeyi anlayamýyor. Zira, öðrenmeye baþlamasýnýn bir baþlangýcý var... Baþlangýcý olan ilim sonsuz da olamýyor; týpký hayat gibi...
Sonu olmayan, ancak ezeli olan Allah...
Ýnsan aklýnýn aczinde baþlangýç noktasý, kendini anlayamamasý... Þu sýnýrlý akýl, henüz kendini anlamýþ deðilken nasýl oluyor da sonsuzu anlamaya kalkýþabiliyor?..
Üçün dörtten küçük olduðunu bilen insanoðlu, yine kesinlikle bilir ki, ben üç’ten dördü çýkarmaya kalkýþýrsam menfi bir netice ile karþýlaþýrým. Bunu bildiði halde, sýnýrlý olan aklýna sonsuzluðu sýkýþtýrmaya çabalýyorsa, sonucun eksi sonsuz, yani sonsuz bir menfi olacaðýný da baþtan kabul etmiþ demektir.
Ýnsan sonsuzu anlayamaz, ama sonsuza inanabilir... Bu da insanoðluna büyük bir ilahi lütuf... Yoksa, bütün sýfatlarý sonsuz olan Rabbine nasýl iman edecekti?..
Bu vadide insanoðluna bir mukayese imkaný, bir fikir yürütme, istidlalde bulunma gücü verilmiþ. O, bu güç sayesinde çok iyi bilir ki, bu alemde benim bir baþlangýcým ve sonum olduðu gibi, her þeyin de yine bir ilk ve son noktasý var.
Ölüm kanunu sadece insan için geçerli deðil. Mahluk, sonradan var edilen demektir ve her mahluk fanidir. Kur'an'ýn haberiyle, “her nefis ölümü tadacaktýr.”
Baþlangýcý olan her þey, bize þu iki hakikati birden ders verir: Beni yoktan yaratan bir zat var ve o, baþlangýcý olmayan bir zat-ý ezeli... Ayný þekilde her son da bize bir zat-ý ebedi'den haber verir.
“Beni yer ve gök içine alamadý, ancak mü'min kulumun kalbine sýðdým.” hadis-i kutsisi, baþlangýcý ve sonu olmayan Allah'a, insan kalbinin iman edebilmesindeki sonsuz lütfu ders verir bize.
Yeri gelmiþken, sonsuzluðu anlayamadýðýný söyleyen insanoðluna þunu soralým: Senin anlayamadýðýn sadece bu kadar mý?
Mesela yerin eþyayý nasýl çektiðini anlayabiliyor musun? Güneþin, gezegenlerini nasýl çekip çevirdiðini kavrayabiliyor musun? Ruhunun, aklýnýn, hayalinin, hafýzanýn mahiyetlerini bilebiliyor musun? Elma aðacýnýn içindeki o çamuru elma yapan faaliyeti, izah edebilmiþ misin? Yumurta nasýl oluyor da, uçan bir kuþ oluyor? Nutfe dokuz ay sonra nasýl aðlýyor, görüyor, iþitiyor?
Bu alemde, insanýn göremedikleri gördüklerinden, anlayamadýklarý anladýklarýndan, bilmedikleri bildiklerinden çok fazla. Ýnsanýn, bu fani eþyayý anlamýþ gibi, bekayý anlamaya kalkýþmasý onu en azýndan yorar. En azýndan diyoruz, çünkü bu gibi yersiz arayýþlarýn insaný sersem etme ve yoldan çýkarma ihtimali de vardýr...
Ýnsanýn sonsuzu anlama gayreti iki ayrý sahada cereyan ediyor. Birisi, ilahi sýfatlarýn sonsuzluðu, diðeri de ahiret hayatýnýn sonsuzluðu... Bu ikisi arasýnda, gözden kaçmamasý gereken önemli bir farklýlýk var.
Ahiretteki sonsuzluktan söz edildiðinde, zihinlerde hemen zaman ve müddet kavramlarý canlanýr. Sonu gelmeyen, tükenmeyen, fani olmayan, arýzalanmayan bir hayat... Burada ibka hakikati karþýmýza çýkar... Yani, Cenab-ý Hakk'ýn bir þeyi sonsuz kýlmasý... Ona verdiði hayatý, ebediyen onun elinde býrakmasý... Bunu aklýn almamasý için bir sebep olmasa gerek... Bu dünya hayatýný fani kýlan Allah, ahiret hayatýný da baki kýlmýþ...
Þimdi þöyle bir düþünelim: Kýyamet kopmasa, dünyada ebediyen insan yaratýlacaktýr deðil mi? Bunu her akýl kabul eder. Kimsenin aklýna günün birinde insan neslinin tükeneceði gelmez. Aksine, artacak olan bu nüfusun getireceði problemler zihinleri meþgul eder.
Þimdi soralým: Bu dünyada ebediyen insan yaratýlmasýna akýl erdiren insan, nasýl oluyor da ahiretteki sayýlý insanýn ebedi kalmasýný anlayamýyor. Buna ne mani olabilir?
Allah'ýn sýfatlarýnýn sonsuzluðuna gelince, bu sonsuzluðun zaman ve mekanla alakasý yoktur...
Zamandan ve mekandan münezzeh olan Allah'ýn sýfatlarýnýn sonsuzluðu da bu mefhumlarla açýklanamaz. O'nun kudreti sonsuzdur, demek, “ne kadar alem yaratýrsa yaratsýn kudretinde bir noksanlýk olmaz” demektir. Ýlminin sonsuzluðu o'nun cehilden münezzeh olduðu manasýnadýr. Ýradesinin sonsuzluðu, onun mutlak iradesine karþý çýkacak bir baþka iradenin düþünülemeyeceðini ifade eder. Diðer sýfatlar da ayný þekilde, ayný mantýk içerisinde deðerlendirilmelidir.
“Ezeli olan elbette ebedidir” hakikati, Cenab-ý Hakk'ýn zatý için de geçerlidir, sýfatlarý için de... Yani, o'nun bütün sýfatlarý sonsuzdur, ebedidir. Zira, hiçbiri sonradan var olmuþ deðildir; hepsi ezelidir
radyobeyan