Yuvaniz cennet olsun By: sumeyye Date: 18 Aðustos 2010, 15:39:02
Yuvanýz Cennet Olsun mu? (mutlaka eþler okumalý)
Evlenirken attýðýnýz adým ne kadar büyüktü bilmem?
Ne kadar koþmayý istediniz eþinizle?
Yorulunca birbirinize nasýl destek verdiniz?
Kim taþýdý diðerini, kim kaldýrdý düþeni?
Ýlk adýmý birbirinizden mi beklediniz yoksa?
Neler düþlediniz bu uzun soluklu maratona baþlarken?
Hani hep derler ya, “Evlilik aþký öldürür!” diye
Bu söze ne kadar inanýyorsunuz bilmem Toplumdaki ailelere bakýnca sözlerin beyinlerdeki etkisinin çok fazla olduðu görülüyor, yaþanýyor
Böyle sözlere yenileri ilave edilip deðiþtirilmedikçe; bizler dünyamýzýn cenneti yuvalarýmýzý kurmakta zorlanacak gibiyiz
Sizin yuvanýz cennet gibi mi?
Yoksa…
Yazmak istemiyorum ve istiyorum ki, yuvalarý cennet yapma yolunda adýmlar atalým Ne dersiniz? Evlerimizde yepyeni beyaz sayfalar açmaya, o mutlu ilk adýmý yeniden atmaya hazýr mýsýnýz? Evliliðe Hazýr Olun
Evlenmek kolay, sürdürmek zordur Çaba, gayret, sabýr, eðitim ister
Biz ehliyet alýrken bile sürücü kursuna gideriz, trafik bilgilerini ezberleriz
Ama evlenirken… Evlilik nedir? Niçin evleniyoruz? Cevaplarýný gerçekten bilmek istiyor muyuz?
Evlilikle ilgili hayaller kuruyor, koltuklara, takýlara, çeyizlere milyarlar veriyoruz Ama “Geçinme Sanatý” ve “Evlilikte Çatýþma Çözme Sanatý”, “Mutlu Olma Sanatý” gibi hayatýmýzý etkileyecek konularda bilgi edinmiyor ve rasgele bir evlilik felsefesi ile evleniyoruz
Bu felsefeyi de zaten bizden önce büyüklerimiz belirliyor “Gelinlikle çýktýðýn bu eve kefenle dönebilirsin!” ya da “Ayrýlýk --------liktir!” gibi Þimdi bu felsefe deðiþti tabiî, “Sakýn çekme, geçinemezsen býrak gel!”, “Gidebileceði yere kadar, ölene kadar deðil!” þeklinde
Boþanma dillerde sakýz olmuþFedakârlýk ve sabýr ise unutulan þeyler
Evlilikleri sürdürme çabasý yok Eþler de birbirine güvenmiyor
Güven olmayýnca, saygý ve sevgi dünden terk ediyor yuvalarý
“Evlilik Felsefesi” olmadan, eþler ortak bir kültürle, ortak bir hedefe kilitlenmeden mutluluk olmuyor
Evlilik dilinde, kavramlarý yeniden yorumlamalý aslýnda
Ben-sen yerine, biz Kullanma yerine, paylaþým “Taþ fýrýn” ya da “light” yerine, “beyefendi”, “adam gibi adam” olmak (Ýstanbul beyefendisi) “Bireysel özgürlükçü” bayan yerine, “ailece özgürlüðü benimseyen” hanýmefendi olmak Sevgiyi öldüren “emirler” yerine, sevgiye yol açan “ricâlar”…
“Kýzdým, içime gömdüm” demek yerine, “açýk iletiþim” kurmak
“Tekdir (azarlamak)” yerine “takdir” gibi (Takdir edilen davranýþ mutlaka tekrar eder)
Aklýnýzdan Geçmiþin Olumsuz Anýlarýný Silin
Olumlu düþünün güzel anýlarýnýzý hatýrlayýn (Yok ki, deyip kötüleri deðil)
Evlendiðiniz eþiniz; sizin dünyanýz ve âhiretinizdeki yerinizi belirlemede en etkin kiþidir
Sizin için çok önemlidir
O, babanýzýn, annenizin gelini, damadý deðil; sizin kaderinizdir (Kader deyince insan kendisinin etkisini unutup, boyun eðerek, baþkasýný suçlamamalý)
Sizin eþinizdir, (bu bir)
Düðün karmaþasýnda yaþanan artýlar eksiler, “þu isteklerim oldu, þunlar olmadý”lar artýk bitti
Bunun suçlusu eþiniz deðil (bu iki)
Yuvanýzda birbiriniz için yaptýðýnýzý düþündüðünüz iyilikler, fedakârlýklar yok
Yapýlan fedakarlýk “yuvanýz” için, yani senin için deðil, bizim için
Artýk sizi isteyen çok zengin, makam mevki sahibi kiþilerin önemi yok
Onlar da yok Evlilik için iki kiþi yeterlidir ve o iki kiþi sizsiniz
Eþler zihinlerinde binlerce kiþiyle evlenirse oturduklarý 2 kiþilik koltukta, akýllarýndaki kiþilerle oturmak zorunda kalýrlar ve sýðamazlar O ev, o koltuk, onlara dar gelir
Ne demiþtik “geçmiþ” geçti artýk
Þimdi, “þimdi” var
Ama birçok insan, geçmiþin piþmanlýklarý, geleceðin endiþesi ile þimdiyi yaþayamadan, çoðu zaman bir gün bile yaþamadan bu hayattan göçüp gidiyor (Siz farklý olun, farklý olmaya da kararlý!)
Farklýlýklarýnýzý Kabul Edin
Evliliklerde atýlan ilk adým, alýnan tembihler (!) çerçevesinde eþimizi, kendi isteðimiz yönünde, aklýmýzdaki eþ tipine benzetme ve bu uðurda her türlü kabalýðý mübah görme eðilimidir
Gelin bir sahne canlandýralým gözümüzde:
Ýki eþ, iki eliniz gibi olsun
Ellerinizi yan yana koyun Üstüne yuvanýz olan evi temsilen de bir kitap koyun
Saðlamca duruyor deðil mi?
Þimdi, eþlerin birbirine benzetme çabasýyla, çatýþmadan býkan eþin, artýk otomatik bir makine gibi hissizleþerek eþinin istediði kiþi olduðunu düþünelim
O zaman evlilikte iki kiþi yoktur (Zâhirde var, ama gerçekte yoktur) Tek kiþi vardýr Böylece iki elinizi üst üste koyun ve evinizi simgeleyen kitabý üstüne koyun Eski saðlamlýðýnda mý?
Hele buna bir de zaman zaman zorunlu boyun eðiþteki tepkileri koyarsak, sarsýntý þok bir depreme dönüþmez mi? Yýkýlmaz mý yuva?
Her insan kendisidir Parmak izi gibi eþsizdir Onu tanýmak ve farklýlýklarý olduðu gibi kabul etmek gerekir
Ýletiþimde bir ilke vardýr, bu bizim de dilimizde olmalý:
“Ben, sen deðilim,
Sen de, ben deðilsin,
Ben senin gibi olmak için gelmedim bu dünyaya,
Sen de benim gibi olmak için gelmedin bu dünyaya”
Bu eþlerin birbirine isyaný deðildir
Bencillik de deðildir
Ancak farklýlýklar güç katar, renk katar hayata
Nasýl ki, her yörenin bir mutfaðý olmasý, ülkemiz için zenginlikse; Ýslâmî çizgideki her farklý adým da güzelliktir
Mesela Kâbe’ye yönelerek namaz kýlan insanlarý düþünelim
Bazýlarý yan yana, ama karþý karþýya gibidirler Bunlar, görüntüde karþý gibi ama nasýl ayný amaca hizmette iseler, kadýn ve erkekler de farklýlýklarý ile hayatý zenginleþtirirler
Birbirinin üstünü deðildirler Hiçbir insan, hayata cinsiyeti gereði üstün baþlamaz
Hepsi ayný temizliði, ayný potansiyeli taþýrlar
Kadýn ve erkekler psikolojileri gereði, hayata birbirlerinden farklý bakarlar Bu farklýlýklarý bilmek çatýþmalarý çözmede ilk adýmdýr Nedir bu farklýlýklar, þöyle bir bakalým:
a) Erkekler genellikle sonuca odaklanýrlar Kadýnlar, sonuçla birlikte, sonuca giden yoldakilere de
Mesela: Olay, yemek yemekse; erkekler, yemeðin hemen sofraya konmasýna; hanýmlarsa masanýn örtüsüne, takým olan çatal kaþýða, günlük yemek takýmýnýn konmasýna uðraþýr Beyler bu durumda hanýmlarý tembellikle suçlamaya baþlar Tabiî ki karþý atak, her evde deðiþebilir
Yani hanýmlarýn ince ruhu, erkekler tarafýndan gereksiz teferruat olarak anlaþýlmamalý Tabiî hanýmlar da erkeklerin kestirmeden sonuç istediðini unutmamalý, tedbir almalý
b) Hanýmlar bir anda birden çok iþe odaklanabilirler Erkekler ise odaklandýklarý iþi daha iyi yapma gayretiyle, çoðunlukla baþka bir iþle ilgilenmezler
Hanýmlar hem konuþup, hem örgü örebilir, hem de elleriyle çevreye müdahale edebilirken Erkekler yalnýz bir iþe; çok iyi odaklanýrlar
Bu yüzden araba kullanýrken, TV seyrederken hanýmý dinleyemeyebilir Sadece sonunda baþ sallayýp, “ne demiþtin” diye tekrarlatabilirler
Haným da bir söylediðini 3-4 kez tekrarladýðýnda, önemsenmediðini düþünebilir
Bu yaratýlýþýn gerçeði, kendinizi üzmeyin, eþiniz tv seyrederken, kitap, gazete okurken, bilgisayar baþýndayken ona müdahale etmeyin
Odak noktasýný kendinize çevirin
c) Kadýn ve erkeklerin stres tepkileri birbirinden farklýdýr Kadýnlar strese girince konuþur Erkekler strese girince susar
Ayrýca, kadýnlarýn günlük konuþma ihtiyacý günde 24 bin kelime, erkeklerinki ise 12 bin kelimedir
Erkekler çalýþýyorsa, genelde bu sermayelerinin tamamýný ya da 10 binini kullanýyor
Kadýnlar çalýþýyor, toplantýlara günlere gidiyorsa bile, 24 bin kelimenin ancak 12 - 18 binini kullanýyor
Geriye akþam evde paylaþýlmasý gereken; erkek için 2 bin, kadýn için 12 bin kelime kalýyor? Bu durumda, uyuklayan erkeklerin baþýnda konuþan hanýmlarýn olmasý ya da telefon faturalarýnýn yüksek gelmesi tabiî deðil mi?
Konuþmak gerçekten bir ihtiyaçtýr
Dinlenilmek, önemsenmek de her insanýn vazgeçilmez ihtiyacýdýr
Dinlediðiniz, duygularýný hissettiðiniz insanýn varlýðýný kabul edersiniz, sesini duyduðunuzun deðil Hanýmlar konuþurken, akýl almak ister, ama çözüm için emirler duymak istemez Konuþarak rahatlar
“Sen daha iyi bilirsin” cümlesini eþinden eleþtirisiz, îmâsýz bir ses tonuyla duymak ister
Erkeklerse genelde problemlerini çözene kadar susarlar, içlerine kapanýrlar Hanýmýn yardým isteðini reddederler Kendileri çözüm üretmek isterler
Haným bu reddediliþi, uzaklaþmayý, kiþiliðine bir haksýzlýk olarak algýlar ve üzülüp eþinin üstüne daha çok gider
Oysa düþünün gerilen bir lastik nasýl geri dönüyorsa, bu geçici durum da biter Siz üstüne giderek bitiþ sürecini uzatmýþ olursunuz
Beyler de hanýmýnýn yardým isteðini anlayýþla karþýlamalý, reddecekse bile nazikçe yapmalý ki, karþýlýklý incinmeler yaþanmasýn
Biz birlikteyiz, ama farklý yaratýlýþlardayýz, bu unutulmamalý
Herkes karþýsýndaki eþini kendisi gibi biliyor Ama karþýmýzdakinin nasýl olduðu daha önemli Çünkü herkes kendine ait bir dille kendisine ulaþýlmasýný istiyor
Erkekçe ve kadýnca
Bu iki dili de gerektiði yerde, muhatabýmýz için kullanmalýyýz
Kadýna hitaben kadýnca,
Erkeðe hitaben erkekçe,
Týpký Kur’ân’ýn dili gibi
Sorunlara Eþinizle Birlikte Ortak Çözüm Bulun
Millet olarak herkesin sorununa, devlet politikalarýna, her yere rahatça burnumuzu sokup çözüm teklifleri geliþtiririz Ne var ki, kendi problemlerimizi çözme konusunda böyle bir hassasiyet gösteremeyiz
Biz çözümün parçasý olmayýnca; çevredeki bütün akraba ve komþular, arkadaþlar bizim yerimize söz sahibi olur
Oysa Nasrettin Hoca’nýn baklava örneði ne güzeldir Sorun bizimse size ne, sizinse bana ne (Duyarsýzlýðý kasdetmiyorum Aile problemlerini kastediyorum Müminler birbirinin kardeþidir elbette)
Sorunlar karþýsýnda eþler tek vücut olmalý
Tartýþmalar, aileyi yýkmaz Aileyi yýkan herkesin sorunu konuþmadan içine atmasýdýr
Çünkü içe atýlan sorunlar içimizde “pimi çekilmiþ bomba” gibi bir zaman gelir patlar Bunun yerine çözmek, konuþmak en doðrusudur
Çiftler birlikte geliþmeli ve deðiþmelidir Biri kendisini geliþtirip, diðeri ayný kalýnca, ailenin atmosferi de deðiþir Bu konuya özellikle hanýmlar dikkat etmelidir Çocuklarla, evle ilgilenip, kendimizi onlara adarken geliþen, deðiþen eþlerimize çoðu zaman yetiþemiyoruz Hiç kimse bizden “saçýmýzý süpürge etmemizi” istemiyor Bunu önemsemiyor Ama kendimizi geliþtirmek, her zaman önemlidir Sonra birden kendisini “evin ve eþinin annesi” gibi bulan haným, eþinin “anne beni eversene” isteðine muhatap oluveriyor Çok þahit olduðum bu manzaralarýn bitmesi gerektiðine inanýyorum Eþinizin gizli özelliklerini paylaþmanýz eþsiz bir hazineye sahip olmanýz demektir
Ailece Deðiþik Faaliyetler Yapýn
Aile baðlarýný güçlendiren faaliyetlere (bayramlar, tatiller, aile yemekleri gibi) önem verin
Aile toplantýlarý tüm ailenizin, konuþabilen en küçüðünün bile, mutlu olduðu anlar olarak hafýzanýzda kalsýn
Eðitimde kalýcýlýk, ancak duygulara hitap edildiðinde saðlanabilir
Eðer yuvanýzda huzur ve mutluluk varsa, yüzlerde tebessüm
Dillerde takdirler, tatlý sevgi naðmeleri varsa,
Sevgi, saygý, güven, mutluluk o yuvada çoktan yerini almýþtýr
Gülden terazi kurulur
Gül, gül ile tartýlýr
Gül yüzle, gül kokulu cennet bahçesi yuvalar,
Mutluluða geleceðe cennete umut kapýsý açarALINTI
Ynt: Yuvaniz cennet olsun By: Sevdacýk Date: 18 Aðustos 2010, 18:52:28
Allah razý olsun kaedeþim..inþallah CENNET olur yuvamýz..